Feline enfeksiyöz peritonit (Feline Infectious Peritonitis-FIP), kedi koronavirüsü adı verilen bir virüsün belirli suşlarının neden olduğu kedilerin viral bir hastalığıdır.
Kedi koronaviruslarının çoğu suşu gastrointestinal sistemde bulunur ve önemli bir hastalığa neden olmaz. Bunlar kedi enterik koronavirüsü (Feline enteric coronavirus-FeCV) olarak adlandırılır. FeCV ile enfekte kediler genellikle ilk viral enfeksiyon sırasında herhangi bir semptom göstermezler, ancak bazen kısa süreli ishal nöbetleri ve/veya kendiliğinden iyileşebilen hafif üst solunum yolu enfeksiyonu yaşayabilirler. FeCV ile enfekte kediler, genellikle enfeksiyondan sonraki 7-10 gün içinde virüse karşı antikorların üretildiği bir bağışıklık tepkisi oluşturur. FeCV ile enfekte kedilerin yaklaşık yüzde 10’unda, virüs geçirdiği bir veya daha fazla mutasyon sonucu beyaz kan hücrelerini enfekte etme yeteneği kazanır. Bu durum virusun, kedinin vücuduna yaymasına neden olabilir. Bu durum gerçekleştiğinde, artık virüs
Feline Infectious Peritonitis Virus (FIPV) olarak adlandırılır. Enfekte hücrelerin sıklıkla yerleştiği karın, böbrek veya beyin dokularındaki damarların çevresinde FIPV’ye karşı yoğun bir inflamatuar (yangısal) reaksiyon şekillenir. FIP’nin gelişiminden sorumlu olan asıl sebep, vücudun kendi bağışıklık sistemi ile virüs arasındaki bu etkileşimdir. Bir kedi klinik FIP geliştirdiğinde, hastalık genellikle ilerleyicidir ve tedavi olmaksızın neredeyse her zaman ölümcüldür. Bilimsel veriler, FIPV ile enfekte kedilerin insanlar için herhangi bir sağlık riski oluşturmadığını ortaya koymuştur.