Broiler yetiştiriciliğinde kontakt dermatit, ülkemizde ve dünyada artan nüfus yoğunluğuna paralel şekilde gıda üretim endüstrileri de üretim stoklarını arttırmış durumdadır. Artan gıda ihtiyacına ayak uydurmaya çalışan üretici taraflar üretim stoklarını bazı refah kriterlerini atlayarak yalnızca üretim miktarları bazında değerlendirmelerle üretimlerine devam etmektedirler. İlgili gıda üretim sektörleri arasında belki de en hızlı gelişen ve stoklarını artırmayı başaran sektör kanatlı üretim sektörü olarak gösterilebilmektedir. Yazımızın ana konusu olan kontakt dermatit kanatlı yetiştiriciliğinde, özellikle de broiler yani etçi piliç yetiştiriciliğinde önemli refah sorunları arasında adlandırılabilir.
Kanatlı yetiştiriciliği ülkemizde ve dünyada farklı üretim hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilmekte olup bunlar tavukların et üretimi, yumurta üretimi, damızlık yetiştiriciliği gibi farklı alanlar olarak ortaya çıkmaktadır. Kontakt dermatit olarak adlandırılan olgular ise tüm yetiştiricilik alanlarında bir problem olarak ortaya çıkabilmekte ancak üretim amaçlarının temelinden kaynaklanan nedenlerden ötürü özellikle broiler yetiştiriciliğinde ortaya çıkmaktadır.
Kontakt dermatit derinin epidermis katmanında meydana gelen lezyonlar olup bu lezyonlar herhangi bir enfeksiyöz ajandan köken almamaktadır. Kanatlı yetiştiriciliğinde deri yanıkları olarak da adlandırılabilen bu lezyonlar tavuklarda özellikle diz, göğüs ve ayak tabanlarında ortaya çıkmaktadır. Kanatlı yetiştiriciliğinde önemli refah sorunları arasında gösterebileceğimiz dermatit hem kanatlılar açısından acı ve rahatsızlık uyandırarak bir sorun, hem de üreticiler açısından üretim seviyelerinde ve kalitesini düşürmesiyle ayrı bir sorun meydana getirmektedir.
Ağırlıklı olarak yetiştiricilikte kullanılan altlık materyalinden kaynaklanan bu sorunun yetiştiriciliği yapılan ırkın genetik altyapısı, kümes içi koşullar, ekipmanlar gibi pek çok olgudan köken alabildiği bilinmelidir. Özellikle temel işlevi tavukların konfor ve rahatını sağlamak, eşelenme içgüdülerini ortaya koyabilmek ve belki de en önemlisi kümes içi taban nemini kontrol etmek amaçlı kullanılan altlık materyali uygun şekillerde kullanılmadığı durumlarda kontakt dermatit ve bunun yanında pek çok sağlık sorununa neden olabilmektedir. Kullanılan altlık materyalinin uygun boyutlarda -yani ne çok küçük ne de çok büyük-, nem tutma kapasitesinin yeterli seviyede ve altlık derinliğinin uygun ölçülerde tutulması gerekmektedir. Bu parametrelerin uygunluğu sağlanmadığı durumlarda ise altlık materyali yeterli nem kontrolü sağlayamamakta ve neredeyse tüm gününü altlık üzerinde geçiren tavuklar için kontakt dermatit olguları kaçınılmaz olabilmektedir. Yapılan çalışmalarda altlıkta artan nem miktarının kontakt dermatit olgularını ciddi düzeylerde arttırdığını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda üreticilerin altlık materyalini uygun ölçü ve içeriğe sahip, nem tutma kapasitesi yüksek şekilde kriterlerde değerlendirerek kullanmaları gerekmektedir. Tüm bunlara ek olarak kümes içi ekipmanların düzenli kontrol edilmesi özellikle de sulukların bakımı altlık nem seviyesinin korunmasında önem arz etmektedir.