Beslenme ile broilerin kemik mukavemetini artırma, bacak dayanıksızlığı ve kemik kırılması görülme sıklığı, dünya kanatlı endüstrisinde ciddi bir sorun olup ve her yıl büyük ekonomik kayıpların nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde broilerler, önceki kuşaklara göre 3-4 kat daha hızlı gelişmektedir. Yetiştirici, hayvanları beslenme yoluyla yeterli kemik gücü geliştirmesini nasıl sağlayabilir?
Yetersiz beslenme, yönetim ve çevresel faktörler kemik dayanıklığı ve kalitesi üzerinde etkili olabilmektedir. Günümüzde kemik şekil bozuklukları ve Tibial Dyschondroplasia gibi bacak sorunları, yetersiz büyüme, yüksek mortalite oranları ve kesim karkas kalite kayıpları broilerlerde yaygın hale gelmiştir. Topallık nedeniyle broiler sürülerinin yaklaşık % 2’sinin kaybedildiği tahmin edilmektedir. Bu da dünya çapında seköre yaklaşık 4 milyar dolarlık maliyet demektir. İlaveten, broilerlerin % 6’sı osteoporosis gibi iskelet bozukluklarına maruz kalmaktadır.
Araştırmalar,% 64 yağ ve % 16 DHA1 içeren dehidre edilmiş hücre mikroalgleri diyet takviyesi ile beslenen civcivlerin kemik direncinin önemli ölçüde arttırdığını göstermektedir.
Yumurtacı sürülerin kafese yerleştirilmesi ve verim döneminde osteoporosis; kemik yapısının tedricen kaybedilmesini halidir. Bu kemik kaybı, kemik kırılganlığının, kırılmaya duyarlılığın artmasına ve verim süresince insidanslın % 30’a kadar çıkmasına neden olabilmektedir. Leğen kemiği, humerus (kol kemiği) ve lades kemiği yanı sıra göğüs kemiği özellikle serbest yetiştirme sistemlerinde en sık görülen kırılmalardır ve yaklaşık olarak % 60-80 yumurtacılar göğüs kemiği kırılması yaşarlar. Bu, Avrupa’da ve diğer pek çok bölgede yumurta üretim endüstrisinin karşı karşıya kaldığı başlıca bir refah meselesidir.
Yeni Yaklaşımlar
Kemik iki ögeden oluşmaktadır: organik ve inorganik matriks. Kollajen adı verilen fibröz protein, organik matriksteki ana bileşen olup, kalsiyum fosfat kristalleri ise inorganik matriksi oluşturmaktadır. Tüm kemik direnci her ögenin komple yapıyı nasıl oluşturduğuna göre belirlenir. Kemik dokusu oluşumunun bu temel anlayışlarından dolayı, araştırmacılar geleneksel olarak kümes hayvanlarındaki kemik mukavemetini iyileştirmek için geçmiş on yıllar boyunca kalsiyum ve fosfor gibi minerallere ve D vitamini gibi vitaminlere odaklanmışlardır. Son araştırmalarda, bilim adamları, yağ asitlerinin kemik gücü üzerindeki etkisini değerlendirmede yeni bir yaklaşım üzerinde durmaktadırlar.
Kentucky Üniversitesi’nde yürütülen iki çalışma sonucunda, % 64 yağ ve% 16 DHA ihtiva eden dehidre bütün hücre mikroalgi beslin takviyesi ile yetiştirilen civcivlerde kemik mukavemetini önemli ölçüde arttırdığını belirtmektedirler.
Birinci çalışmada, toplam 384 Hy-Line W-36 günlük civciv kullanılmıştır. Mısır-soya bazlı rasyon verilen kontrol grubuna % 0, deney gruplarına % 1.0 veya % 2.0 mikroalg ilaveli yem yedirilmiştir. Tibia ve humerus dahil olmak üzere kemik örnekleri, her gruptan bir piliçten 10. ve 17. Haftalarda alınmıştır. Kemik mukavemeti ölçme Instron Test Makinesi ile yapılmıştır. 10. haftada örneklenen tibia kemik mukavemeti ve 17. haftada örneklenen humerus kemiği, mikroalg besin takviyesi ile önemli ölçüde arttığı saptanmıştır.
Cobb 500 broiler civcivi ile 23 piliçlik gruplar halinde 10 defa tekrarlanmıştır. Çalışmada mısır soya bazlı yeme % 0 (kontrol grubu) % 0.5, % 1.0 veya % 2.0 mikroalg eklenmiştir. Kemik mukavemet analizi için 19. günde her gruptan bir piliç test edilmiştir. % 1, % 2 mikroalg içeren yemle beslenme piliçlerin humerus kırma güç mukavemeti, kontrol ve % 0.5 mikroalg içeren yemle beslenen civcivlerden istatistiksel olarak daha yüksek bulunmuştur (Grafik 2). Bu sonuçlar, kemik direncini daha da artırmak için yeni yaklaşımlar hakkında ilginç bilgiler sağlayabilir.
Hâlâ Bilinmeyen Bazı Şeyler
Gerçi lipidler kemik sağlığında önemli bir rol oynamaktasalarda, DHA gibi yağ asitlerinin iskelet ve kemik gelişimini nasıl etkilediği henüz bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar, bunun kemik gelişimini düzenleyen hücre içindeki belirli faktörlerle ilişkili olabileceğini öne sürmektedirler. Böyle bir faktör, kemik yapıcı hücreler tarafından üretilen araşidonik asit (AA) adı verilen uzun zincirli bir yağ asidinden yapılan prostaglandin E2 (PGE2) ‘dir. Geçmiş araştırmalar düşük PGE2 seviyelerinin kemik büyümesi için uygun olduğunu, buna karşılık yüksek PGE2 seviyelerinin ters etki yapabileceğini göstermiştir. Bu sonuçlara dayanarak, DHA varlığının, kemik dokusunda yağ asitlerinin genel kompozisyonunu değiştirerek muhtaemelen AA seviyelerini düşürebilmektedir. Bu etki PGE2 düzeylerini kemik büyümesi için optimal seviyede tutar. Diğer araştırma verileri, inflamatuar yanıt ile zayıf kemikler arasında olası bir ilişki olabileceği göstermektedir. Inflamatuar cevaptan dolayı kemiğin sitokinleri aşırı miktarda üretilmesi normal kemik metabolizmasına sekte vurabilir ve kemik kaybıyla yakından ilişkilidir. DHA gibi (n-3) yağ asitlerinin proinflamatuar sitokinlerin üretimini azaltarak inflamasyonu bastırabildiği belirtilmiştir.
Zayıf kemiklere sahip olma, yalnızca kanatlılar ve hayvan yetiştirme için önemli değil aynı zamanda insanlarda da çok yaygın bir hastalıktır. Araştırmalar, 50 yaş ve üstündeki yaklaşık iki kadından birinin ve dört erkekten birinin, kemik zayıflığına bağlı olarak kemik kırıması ile karşı karşıya kalabileceklerini öngörmektedir. Osteoporosis insan sağlığına ilişkin her yıl yaklaşık 19 milyar dolar maliyetlerden sorumludur. Kanatlı hayvan çalışmalarının sonuçlarına dayanarak, esansiyel yağ asidi DHA, insanlarda ve hayvanlarda osteoporosis oluşunumu önlemek için bilinen bir çok faktör arasında bir başka anahtar faktör olabilir.
DHA; Dokosaheksaenoik Asit o.mega 3 yağ asitlerinin kısaltılmış isimleri.
Beslenme ile Broilerin Kemik Mukavemetini Artırma Kaynak
poultryworld.net/Nutrition/Articles/2016/10/Improve-bone-strength-through-nutrition-2892692W/ çeviri