Kedilerin FIP Tedavisinde İnsanlarda Kullanılan Antiviral Umut Vaat Ediyor. İnsanlarda görülen Ebola ve SARS (şiddetli akut solunum sendromu) gibi hastalıkların ortaya çıkması, yeni ilaç tedavileri konusunda yoğun araştırmalara yol açmıştır ve bu dolaylı olarak kedilere fayda getirmektedir. Feline enfeksiyöz peritonit (FIP), insanlara benzer kedilerin kronik viral enfeksiyonlarından biridir ve dünyadaki kedilerin% 1,4’ünü öldürdüğü tahmin edilmektedir. Enfeksiyöz ajan, kontrol edilmesi zor olan mutant bir koronavirüstür (FIPV): ana enterik koronavirüs, hemen hemen bütün kedilerde ve kedi barınakların da bulunur ve çok katlı evlerden elde edilen evcil kedilerin % 60 veya daha fazlası tarafından dökülür ve aşılar etkisizdir.
İnsanlarda ortaya çıkan virüslere karşı en umut verici tedaviler arasında, RNA virüsü çoğalmasında yer alan spesifik proteinleri hedef alan küçük moleküllü antivirallerden biri olan “GS-5734” bulunur. Çalışmalarında, rhesus maymunlarında Ebola’nın önlenmesinde ve hem doku kültüründe hem de fare enfeksiyonu modellerinde koronavirüslerin inhibe edilmesinde etkili olduğu kanıtlanmıştır. ABD’deki veteriner araştırmacılardan oluşan bir ekibin dikkatini çeken bu bulgulardı. Bu araştırmalar Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Niels Pedersen tarafından yönetildi. Deneysel FIP içeren kendilerinin yaptığı ilk çalışmaları, daha az kimyasal olarak karmaşık olan GS-5734‘ün ana nükleosidinin “GS-441524” olduğunu gösterdi. Doğal olarak FIP ‘e yakalanmış kedilerde denendiğinde son derece etkiliydi. Sonuçlar çarpıcı oldu. Bu araştırmaların sonucu Journal of Feline Medicine and Surgery (JFMS) ‘de 13 Şubat 2019 ‘da yayınlandı.
Kedilerin FIP Tedavisinde Araştırma ve Sonuçları
Kedilerin FIP Tedavisinde 3 aylık ve 73 aylık yaşlarında değişen 31 tane kedi araştırma için çalışmaya alındı. 26 tanesi planlanmış olup 12 haftalık veya daha uzun süreli olarak tedavi yapıldı. Diğer kalan 5 kedi ağır hastalık yüzünden öldü ya da ötenazi yapıldı. Kalan 26 kedi için, klinik sonuç çarpıcıydı: Ateş genellikle 12-36 saat içersinde normal seviyesine düştü, eş zamanlı olarak iştahta belirli bir düzeyde artış oldu, aktivite seviyleri ve kilo artışı olmaya başladı. FIP ‘in yaygın olan efüzyon veya ‘ıslak’ formu olan kedilerde tedaviye başladıktan 10- 14 gün sonra karın efüzyonlarda hızlı olarak kayboldu. Umut verici ve biraz da şaşırtıcı bir şekilde, “kuru FIP” olan ve yaşlı olan kediler, GS-441524 tedavisine ıslak FIP olanlar ve genç olanlarda olduğu gibi tedavi yanıt verdi. GS-441524’ün güvenlik profili de aynı derecede etkileyiciydi.
Şu anda FIP ‘e yakalanan kedilerin 26 ‘sının 24’ü sağlığına kavuşuyor, biri FIP hastalığına, biri ise alakası olmayan kalp hastalığına yakalandı. Bu kedilerin 18 tanesine sadece tek sefer tedavi uygulandı. Kalan 8 tane kedinin hastalığının devam etmesi üzerine daha yüksek dozda bir sefer daha tedavi uygulanıyor ve sonuç alınıyor.
Geçmiş yıllarda, FIP ’e yakalanan kedilerle ilgili hastalığın seyri olumlu değildi. On yıl kadar önce JFMS ’de yayımlanan bir makalesinde Profesör Pedersen şöyle diyordu: “FIP ’li kedilerin iyileştirilmesinde etkili olduğu kanıtlanan hiçbir tedavi yok. FIP ’e yakalanan kediler, bu hastalık nedeniyle birkaç gün, hafta veya ay içinde kaçınılmaz olarak ölür.”
Şimdilerde profesyonel kariyerinin sonuna yaklaşmakta olan Prof.Dr. Pedersen hastalık hakkında daha iyimser: “Son 50 yıldır FIP benim en büyük merakım oldu ve kariyerimin final aşamasına ererken, güvenli ve etkili antiviral ilaçlar belirlemiş olduğum için çok şanslıyım. Şu anda biliyoruz ki, RNA virüs eşlenmesindeki belirli adımları hedef alan küçük moleküller, FIP ’in çeşitli formlarını güvenle iyileştirme yetisine sahiptir.“
Kaynak: PHYS