Çiftçiler Uzun Süreli Kuraklıklara Uyum Sağlayabilecek mi?. Avrupa’nın büyük kesiminde geçtiğimiz mayıs ayı ortalamadan çok daha kuru geçti.
Geçtiğimiz mayıs ayı, küresel ölçekte, kaydedilen en sıcak mayıs ayıydı ve sıcaklıklar 1981-2010 ortalamasının 0,6 santigrat derece üzerindeydi.
Toprak nemliliği ve yağış anomalisi haritalarıysa, mayıs ayında toprağın en üst katmanının ortalamadan daha kuru olduğunu ve yağış seviyesinin de ortalamanın altında olduğunu gösteriyor. Bu da bizi haberimizin odak noktasına getiriyor – tarıma.
Peki çiftçiler iklim değişikliğiyle birlikte onları bekleyen daha sık ve daha uzun süreli kuraklıklarla başa çıkabilecek mi?
Çiftçilerin artan sıcaklıklar ve uzun sürekli kuraklık riskiyle karşı karşıya kalacaklarını biliyoruz. Bununla başa çıkabilecekler mi yoksa değişim çok hızlı mı geliyor? Cevabını öğrenmek için Fransa’nın Ardeche bölgesinde bir çiftliği ziyaret ettik.
Aurélien Mourrier 15 yıldır Ardeche’te bir arazide çalışıyor ve ailesi 1880’den beri burada. Mourrier, İklim değişikliğinin temel eğilimlerinden biri nedeniyle endişeli, daha sık ve uzun süren kuraklıklar.
Mourrier, “Son yıllardaki en büyük değişişiklik birbirini takip eden kuraklıklar. Son üç yılda 3 ciddi kuraklık yaşadık, bu yıla bahar kuraklığıyla ve yem üretiminde devasa bir düşüşle başladık” şeklinde konuşuyor.
Aurélien’in çiftliği önceden kendine yetecek kadar yem üretebiliyordu, ancak şimdi bahar sonlarından itibaren yem satın almak zorunda. Su için de durum benzer.
Mourrier eskiden akarsu ve kaynağın bulunduğu çayırda artık ikisinin de yok olduğunu ve ineklerine tanklarla su sağlamak zorunda kaldığını söylüyor.
Tarım sisteminde temel bir revizyon şart
Su kıtlığı, yükselen sıcaklıklar ve artan belirsizlik birçok çiftçinin şimdi karşı karşıya kaldığı sorunlar. Bu arada gıda üretimine devam etmek ve kendi sera gazı emisyonlarını azaltma baskısına yanıt vermek zorundalar.
Birçok tarım sektörü risklere adapte olmak için çalışıyor ancak bilim insanı Patrick Bertuzzi’ye göre bu çalışmalar muhtemelen yeterli değil.
Bertuzzi, “Genel olarak şu anda uygulamalardaki değişikliklere bakarsak, taktiksel uyarlamalar görüyoruz, yani tarım sistemlerini değiştirmeden uygulamalarımızı değiştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuşuyor ve bu değişikliklerin yeteri kadar ileri gitmediğini, temel bir revizyonun kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Çiftliğe döndüğümüzde Aurélien Mourier elinden geleni yapıyor. İnek sürüsünü azaltıyor çünkü çok fazla suya ihtiyaçları var, üretimini çeşitlendirmek ve kuraklığa karşı daha dayanıklı olmak için üzüm asmaları ekmeyi planlıyor.
Çiftçiler Uzun Süreli Kuraklıklara Uyum Sağlayabilecek mi?
