Besi Danalarında Pasteurella Pnömonisi hastalığı viral, bakteriyel, Mycoplasma spp., bazen Rickettsia spp. etkenlerin rol oynadığı kompleks bir etiyolojiye sahiptir. Shiping fever olarak da bilinen hastalık sığırlarda yüksek mortaliteye sahip fibrinöz nekrotik lober pnömoni ve pleurapnömoni meydana getirir. Mannheimia haemolytica serotip S1 primer etkendir. Dolayısı ile BRD shipping fever salgılarında daha etkilidir. Mannheimia haemolytica tip T ve P. multocida da hastalığın oluşumuna önemli katkı sağlar.
Kronik Pasteurella pnömonilerinde P. multocida ön plandaki patojendir. Normalde çok yoğun olmamakla beraber etkenler fırsatçı patojen olarak tonsil ve nazofarengeal mukozada bulunurlar. Mannheimia haemolytica serotip S2 ve S4 relatif olarak non-patojeniktir. Bahsedilen mukozalarda predominant olarak bulunurlar. Oysaki fırsatçı patojen olan S1 serotipi daha az sayıda lokalizasyon oluşturur. Hastalığın çevresel, bakım ve besleme şartlarına bağlı olarak değişmekle birlikte morbiditesi %30-40, mortalitesi %10 -20 arasında değişebilir. Lokal veya genel immunitenin zayıflamasına yol açan endojen eksojen stres durumları, immunsupresyona yol açan enfeksiyonların (BVD, IBR, BIV, Lökozis…) veya kronik organ hastalıklarının bulunması durumunda üst solunum yollarında az sayıda bulunan Mannheimia haemolytica serotip S1 hızal artan kolonizasyon oluşturur. Mannheimia haemolytica serotip S1 nasogaregeal mukozada selektif olarak kolonizasyon oluşturması shipping fever oluşumunda bir ön koşul olarak ele alınmaktadır. İnhalasyonla birlikte etken etkenler hızla alt solunum yollarına trakea ve akciğer dokusuna alveolere yerleşirler.
Besi Danalarında Pasteurella Pnömonisi, Sağlıklı bir hayvanda solunum sisteminin lokal savunma bariyeri (surfaktan madde, silialar etki, lokal antikor, lokal makrofagositik aktivite…) vasıtası ile inhale edilen bakteri hastalık oluşturamadan ekarte edilir. Fakat stresli immunsupresif hayvanlarda kolonizasyon hızla artarak şiddetli lober pnömoni tablosu meydana gelir.
Hastalığın Oluşumunda Önemli Epidemiyolojik Faktörler
- Mannheimia haemolytica ve diğer Pasteurella spp., etkenleri BRSV, PI-3, BHV-l, BVD ve Mycoplasma spp. ile yakın sinerji etkiye sahiptir. Viral etkenler Pasteurella spp. etkenlerinin patojenitesini şiddetlendirilerler.
- BHV-1 virüsü M. haemolytica lökotoksinlerinin bovine mononüklear hücrelere daha yoğun bağlanmasının yanında, sitotoksin sentezinin maksimum düzeye ulaşmasını sağlayarak şiddetli epitel hücre dökülmesine katkı sağlarlar. Kısaca BHV-1 M. haemolyticinın patojenitesini önemli ölçüde şiddetlendiriller.
- P. multocida enfeksiyonları genellikle hayvan refahının olmadığı, yetersiz ventilasyonun olduğu, aşırı kalabalık ortamalarda ki hayvanlarda daha sık görülür.
- Genellikle 6 – 24 aylık besi danalarında gözlenir.
- Stres, transport, birçok farklı kaynaktan hayvan toplanması, beslenme bozuklukları (subklinik asidozis) ve nutrisyonel yetmezlikler (E vit, selenyum, kobalt, bakır, çinko, protein, metiyonin, lizin, sistein)
- Temiz hava sirkülâsyonu yetersiz ve yüksek rutubetli sıcak olan kapalı ahırlar.
P. multocida genellikle viral ve Mycoplasma spp. pnömonilerinde sekonder olarak patogenezde rol oynar
Besi Danalarında Pasteurella Pnömonisi Önemli Klinik Yansımalar
Genelde hayvanların grup veya ortam değiştirmesine takiben veya toplama hayvanların işletmeye getirilmesine takiben 7-15 gün içersinde klinik bulguların oluşması önemli bir anamnez bilgisidir. M. haemolyticinın primer patojen olarak rol oynadığı klinik yansımalar oldukça şiddetli seyredebilir. Bazı olgular saatler içinde ortaya çıkan yüksek ateş ve solunum stresi belirtileri ile ölebilir.
- Hayvanlar yeni bir gruba girdikten sonra sağlıklı gibi gözüken hayvanların birçoğunda yüksek beden ısısı (39,5 – 42°C) tespit edilebilir. Bir iki gün sonra mukopurulent nazal ve gözyaşı akıntısı, depresyon, belirgin öksürük gözlenir
- Özellikle anterior ventral loplarda akutta yaş harhara, sürtünme sesleri ve bronşiyal seslerde artış dikkat çekebilir. Parietal ve viseralpleura arasında yoğun fibrin biriktiğinde oskültasyonda sürtünme sesleri dikkat çekicidir. Hafif ve orta derecedeki enfeksiyonlarda genellikle dorsal akciğer loplarından normal oskültasyon sesler alınabilir.
- Nadir olmakla birlikte bazen ventral toraksta uniletaral veya biletaral transudat veya eksudat birikebilir. Bu durumda bölgenin oskültasyonunda sesler net alınmayabilir.
- Trakeal oskültasyonda trakeanın içerisinde serbest eksudattan dolayı köpük patlamaları tarzında hırıltılar duyulabilir.
- Değişen derecelerde solunum güçlüğü, İlerleyen dönemlerde depresyonda artış, lober pnömoni bulguları oskültasyonda etkilenen lopta seslerin alınamaması,
- Perküsyonda değişen derecelerde matite şiddetli durumlarda ayrıca, dorsal loplarda interstitiel amfizem alveolar amfizem komplikasyonuna ait perküsyonda açık üstü ses alınabilir.
- Özellikle fibrinli lober pnömoni komplikasyonunda interkostal bölgenin derin palpasyonunda ağrı saptanabilir.
Ventro-kranial abdomende ağrı deneylerinin pozitif olması fibrinöz plöritisi işaret edebilir. Bu yansıma RPT ile çok karışır, solunum sistemi yansımaları dikkatli yapılarak ayırt edilmelidir.
Bazı hayvanlarda veya uygun erken tedavi yapılamamasına bağlı olarak Pasteurella endotoksemisinin gelişmesi, genel durumda hızlı bozulma, hipodinamik şok kriterleri;
- Hipotermi, yerde yatma ayağa kalkamama
- Şiddetli yüzeysel solunum güçlüğü, mukozaların solgunlaşması
- Düzensiz zayıf nabız, kapiller dolma zamanının 4 sn üzerinde olması
- Sütten kesilen besi danalarında sepsise bağlı ani ölümler oluşabilir.
Pasif transfer yetmezliğine sahip neonatal buzağılarda Pasteurella spp. ile ilişkili septisemi endotoksemi şekillenebilir. Bu dönemdeki buzağılarda meningitis, artritis, uveitis, renal yetmezlikler oluşabilir. (Özellikle PasteurelIa multocida enfeksiyonlarında).
Kronik olgularda aralıklı beden ısısı artışı, kuru harhara, çıtırtı, ıslık sesleri, interstitial amfizem bulguları (perküsyonda açık üstü ses alınması), değişen derecelerde dispne, kilo kaybı, biletaral mukopurulent nazal akıntı, egzersizle artan kuru öksürük.
Pasteurella ile ilişkili bazı BRD olgularında, tedavi edildikten 2-4 hafta sonra şiddetli immun supresyona takiben perakut proliferatif pnömoni sonucu perakut respiratorik distres ve dispne oluşabilir.
Postmortem Lezyonlar
- Akciğerlerin antero-ventral loplarında belirgin konsodilasyon
- İntralober bölgelerde seröfibrönöz eksudat birikimi
- Lezyonlu bölgelerinin kesitlerinde kırmızı gri konsodilasyon alanları
- Plevrada peteşiyel kanamalar, serö fibrinöz pleurisy, bazen pleuro-pnömoni
- Bazen fibrinöz perikarditis, miyokartta peteşiyel kanamalar
- Kronik olgularda akciğerde değişik hacimlerde apseler, amfizem odakları, plöral adezyon
Mannheimia haemolytica’da fibrinöz plöropnömoni, Pasteurella multocida’ya göre daha belirgin ve daha sık oluşur.
Besi Danalarında Pasteurella Pnömonisi Klinik Tanıya Yaklaşım Kriterleri
- Pasteuralla spp. pnömonilerinde en önemli klinik tanı kriterleri işletmeye yakın zamanda yani hayvan girişi veya işletmedeki hayvanların grup değiştirmesine takiben oluşmasıdır.
- Klinik yansımaların ilk evresindeki viral pnömoni veya üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularına takiben 2-3 gün içerisinde şiddetli depresyon, değişen derecelerde solunum güçlüğü, yüksek beden ısısı, mukopurulent nazal ve gözyaşı akıntısı, ağızda kısmen köpüklü salya akıntısı ve ağrılı öksürük bulunması
- Kronik olgularda biletaral mukopurulent nazal akıntı, kaşeksi, aralıklı ateş, ıslık sesine benzer nefes alıp verme, akciğer amfizem bulguları, uygun antibakteriyel tedaviye yanıt alma yetersizliği.
- Mannheimia haemolytica’ya etkili ampirik antibakteriyel kullanımına 2 3 gün içersin de pozitif yanıt alınma kriterleri;
- Beden ısısının normale inmesi
- Depresyonun azalması
- iştahın yerine gelmesi
- Kalp frekansının normale dönmeye başlaması
- Solunum güçlüğünün azalması
Besi Danalarında Pasteurella Pnömonisi Tedavi
Sağaltım için mutlaka Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.
Öncelikle prognozu çok iyi belirlenmesi gereklidir. Şiddetli solunum güçlüğüne sahip (dispne skoru 4), kalp frekansı 100 ve üzeri olan, mukozalarda siyanöz veya solgunluk tespit edilen hayvanlarda tedavi girişimin yetersiz olacağı hayvan sahibine belirtilmelidir. Böyle olgularda hayvan sahibine prognoz hakkında bilgi verilmeden ve onayı alınmadan yapılan tedavi sonuçları hekim arkadaşımızı zor durumda bırakacaktır.
1. İlk önceliğimizin solunum güçlüğüne sahip olan hayvanlarda mümkün olduğunca dispnenin giderilmesini sağlamaktır.
Bu amaçla,
- Orta şiddetli dispnelerde 1/1000 ’lik adrenalin 1-2 ml/200 kg, SC veya IM
- Şiddetli dispnelerde 1:10.000’lik adrenalin 1 ml/200 kg, IV veya intratrakeal yola verilmelidir. (1:1,000 1 mg/ml hazır preparatlarını dönüştürmek için; 1 ml 1 : 1000’lik adrenalinin üzerine 9 cc izotonik NaCl ilavesi). Adrenalin gebeliğin erken dönemlerinde ve kardiak hastalığı bilinen hayvanlarda kullanılmamalı veya bu gibi hayvanlarda olası yavru atımı ve kardiak soruna bağlı ani ölümlerin oluşabileceği hayvan sahibine belirtilmelidir.
- Daha Önceki BRD’nin genel tedavi bölümünde belirtildiği gibi Aminofilin, aminofilin ve teofilin gibi metilksantinlerin pozitif etkileri sığırlarda diğer türlere göre düşüktür. Bununla birlikte dispneli buzağılarda 0.3 gr/ buzağı SC, yetişkinlerde 2 mg/kg IM, SC, veya intratrekheal olarak denenebilir.
- Kortikostreoidler; özellikle çok şiddetli dispne durumlarında, deksametazon 15 mg/kg IV ve metilprednizolon 1020 mg/kg IV yolla tek doz uygulanabilir. Bu kadar yüksek dozlarda kortikostreoidlerin tek doz uygulanması bile abomasal ülser oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bunu mümkün olduğunca sınırlandırmak amacı ile kortikosteroidlerle birlikte 6,6 mg/kg, 12 saatte bir, IV, IM, SC veya 50-100 mg/kg PO 3 gün ranitidin verilmesi yerinde olur.
2. Pasteurella Endotokseminin Hızlı Bir Şekilde Nötrolize Edilmesi
Pasteurella’daki ölümün birinci sebebi endotoksemidir (lipopolisakkaritler). Endotoksemi esnasında alveolar makrofajlardan, lokositlerden ön yangısal sitokinlerin, reaktif nitrojen mediatörlerin, serbest oksijen radikallerinin, Bovine lökositlerden IL-1b, IL-8, leukotriene 4, prostaglandin E2 ve TNFa gibi yangısal mediatörlerin salgılanması oluşur. Sonuç olarak başta akciğerlerde olmak üzere hücresel nekroz ve yaygın damar içi koagülasyon (DIC) şekillenir. Oluşan endotoksemiyi baskılamak veya nötrolize etmek amacı ile (özellikle endotoksemik şokun hipodinamik fazında; hipotermi, zayıf nabız kalitesi, yüzlek solunum, mukozalarda solgunluk kısmen siyanöz, kapiller dolma süresinin 4-5 saniyenin üzerine çıkması…),
- Yüksek dozda (1-5 mg/kg) Deksametazone i.v.
- Fluniksin meglumine 2,2 mg/kg, IV (kontrollü bir şekilde uygulayın, hızlı vermelerde hipotansiyon ve buna bağlı hayvanın yere düşmesi ani ölüm gözlenebilir)
- Meloksikam 0,5 mg/kg, IM, SC veya yavaş olarak IV
- Kolistin ve gentamisinin endotoksinleri bağlayıcı özellikleri vardır. Belirtilen antibakteriyeller yaygın damar içi tromboz oluşumunu, lipopolisakkaritlerin toksik özelliklerini inhibe edici etkileri mevcuttur. Bununla birlikte belirtilen antibakteriyellerin yüksek nefrotosik özellikleri olması ve karkasda arınma sürelerinin çok uzun olması nedeni ile kullanımları sınırlıdır.
- Buzağılarda doğum sonrası çok sık kullandığımız ve E. coli, Salmonella spp., A. pyogenes antikorları yanında M. haemolytica ve Pasteurella multocida antikorlarınınıda kapsayan serumlar Pasteurella endotoksemi riskini azaltmak için buzağılara 40 – 100 ml, yetişkinlere 100 – 150 ml SC veya IM olarak uygulanabilir.
3. Pulmoner Hipertansiyon Akciğer Dolaşım Yükünün Azaltılması
Yalnızca Pasteurella pnömonisinde değil, diğer herhangi bir pnömoni olgusunda değişen derecelerde pulmoner konjesyon ve ödem meydana gelir. Özelikle endotoksemi bağlı pulmoner arteriollerde koagülasyonun şekillendiği Pasteurellasiz’de pulmoner hipertansiyon kaçınılmazdır. Bu nedenle özellikle şiddetli solunum güçlüğüne sahip hayvanlarda akciğer yükünü azaltmak amacı ile 2 mg/kg dozunda furosemid IV ve olası koaglupatinin şekillendiği endotoksemi ile ilişkili pulmoner hipertansiyonda 40 İU/kg SC heparin uygulanabilir, Heparin uygulanırsa analjezik NSAID ilaçlar uygulamaları yapılmamalıdır.
4. Surfaktan Maddesi Uygulaması veya Sekresyonunun Artırılması
Akciğer fonksiyonların devamlılığı ve yüzey geriliminin azaltılması pulmoner surfaktan tarafından sağlanır. Pasteurella pnömonilerinde bu yapı bozulmuştur. Etkili bir tedavi protokölünün yürütülebilmesi için belirtilen uygulamalar yapılabilir. Doğrudan doğal veya sentetik surfaktan uygulaması son derece pahalı bir yöntemdir. Surfaktan preparatları intratrakeaal olarak 4 ml/kg dozunda uygulanır. Bu nedenle kısmen etkili olan Deksametazone (0.010.02 mg/kg) ve asetil sistein uygulanabilir.
Saha deneyimlerine dayanarak ifade edebilim ki; asetil sistein intratrakeaal olarak. buzağılarda 1 ampul, yetişkinlerde 3 – 5 ampul kullanıldığında olumlu sonuçlar aldığımızı belirtmek isterim.
Besi Danalarında Pasteurella Pnömonisi Antibakteriyel Kullanımı
Başta Pasteurella spp. olmak üzere Mycoplasma bovis, Arcanobacterium pyogenes, H. somnus ’a yönelik akciğer paranşiminde yüksek konsantrasyona ulaşan antibakteriyel veya antibakteriyel kombinasyonları kullanılmalıdır.
Sefalosporinler
- Sefkuinom 2 mg/ kg dozda ilk 3 gün sabah akşam takiben 24 saatte bir 7-10 gün
- Seftiofur 2.2 mg/kg ilk 3 gün sabah akşam takiben 24 saatte bir 7-10 gün ‘
Penisilinler ve sentetik penisilinler
- Ampisilin + sulbaktam (8.75 mg/kg), 12 saat ara ile 10 gün, IM, veya Amoksisilin + klavunik asit (11 mg/kg), 12 saat ara ile 10 gün, IM
- Penisilin G Benzathine 66.000 İÜ/kg 48 saat ara ile 5 doz IM
- Prokain penisilin G 60000 İÜ/kg 12 saat ara ile 10 gün, IM
Kinolonlar
- Danofloksasin 1.25-2,5 mg/kg 24 saatte bir SC, IM, 7 gün
- Enrofloksasin 2,5 -5 mg/kg 24 saaite bir, SC, 7 gün
- Marbofloksin 2 mg /kg, 1M, SC, 7 gün
Yukarıda belirtilen gruplardaki antibakteriyeller Pasteurella spp., Haemophilus spp. ve Arcanobacterium spp.’lere karşı tek başlarına etkili olabilirler. Kinolonların ayrıca Mycoplasma spp. ’ye ve kısmen Rickettsia spp. ’ye etkileride mevcuttur. Bununla birlikte bazı şiddetli ve miks enfeksiyonlarda antibakteriyel kombinasyonları kullanmak zorunda kalabiliriz. Antibakteriyel kombinasyonlar besi danalarında pasteurella pnömonisi Mannheimia haemolytica ve Pasteurella multocida merkezinde oluşturulmalı, Mycoplasma bovis, H.somnus ve Arcanobacterium pyognes’i, bazı olgularda C. psittaci’ye de etkili omalıdır.
P. multocida birçok antibakteriyel karşı duyarlı iken maalesef M. haemolytica aksine birçok antibakteriyele dirençlidir.
Antibiyogramda, P. Multocida veya M. haemolutica ’ya karşı yüksek duyarlı antibakteriyel etkenler seçilmesine rağmen cevap alınamıyorsa;
1. Pasteurella etkenlere tek patojen değildir,
(Muhtamelen M ycoplasma ve viral patojenler, Arcanobacterium pyogenes bir veya birkaçı ile miks enfeksiyon)
2. Bakım beslenme ve ortam ventilasyonu yetersiz
3. Verminöz pnömoni veya mikotik patojenlerle ile birlikte seyrediyor olabilir.
Şiddetli Mycoplasma spp., Pasteurella spp., Arcanobacterium spp. ve H. somnus olası miks enfeksiyonlarında sahada son dönemlerde kullandığımız ve yüksek başarı elde ettiğimiz bazı antibakteriyel kombinasyon örnekleri;
- Seftiofur veya Sefkuinome + marbofloksasin, enrofloksasin veya danofloksasin . Penisilin + marbofloksasin veya danofloksasin
- Amoksasilin Kluv veya ampisilin Sulbaktam + marbofloksasin, enrofloksasin veya danofloksasin
- Tilmikosin (10 mg/kg, SC, 3 gün sonra doz tekrarı) + doksisiklin LA (gün aşırı 5 doz 10-20 mg/kg, IM) veya oksitetrasiklin (20 mg/kg |M 7 gün)
- Tu|atromisin ( 2,5 mg/kg, SC, 7 gün ara ile 2 kez) + doksisiklin LA ( gün aşırı 5 doz 10-20 mg/kg, IM) veya oksitetrasiklin (20 mg/kg i.m 7 gün
- Tilosin (12 mg/kg günde tek doz 5 gün) + doksisiklin LA (gün aşırı 3 doz 10 mg/kg, IM) veya oksitetrasiklin (20 mg/kg i.m 7 gün, LA formu 48 saat ara ile 3 kez)
- Florfenikol (20 – 40 mg/kg, gün aşırı 2 doz) + doksisiklin LA (gün aşırı 5 doz 10-20 mg/kg, IM) veya oksitetrasiklin (20 mg/kg i.m 7 gün).
Bu kombinasyonları uygulamaya takiben enjeksiyon bölgeleri alkolle friksiyon yapılmalıdır.
Kombine antibakteriyel uygulamaları, doğru tanıya rağmen tekli antibakteriyele cevap alınamayan enfektif pnömonilerde kullanılmalıdır.
Yangısal Reaksiyonların Sınırlandırılması
*Fluniksin meglumine 1,1 – 2,2 mg/kg, IM maksimum 3 gün
*Meloksikam 0,5 mg/kg, SC, tek doz
*Karprofen 2,2 mg/kg, gündğ tek doz, 3 gün
* Diklofenak sodyumun 2,5 mg/kg dozda tek uygulama .
İmmun sistem aktive edilmesi ve düzenlenmesi
*Parapoxvirus ovis, suş D1071, 3 gün IM ve SC 7-10 gün sonra tek doz
*Levamizol 2,5 mg/kg 3 gün IMveya 8-10 gün sonra tek doz
*Bitkisel immun moderatörler
*Probiyotikler
Antioksidanların Kullanılması
Yangısal reaksiyonlar ve hücresel yıkımlanma esnasında ortaya çıkan süperoksit, hidroksi radikaler, nitrik oksit radikalleri ve hidrojen peroksit gibi yoğun oksidatif stres ürünlerinin baskılanması, hücresel hasarı ve dolayısı doku hasarının minumun seviyeye indirilmesi önemlidir.
Bu amaçla;
Hidrofilik Antioksidanlar: Askorbik asit (C vitamini) 45 kiloya 1 – 2 gram (IV), 5 – 7 gün kullanılmalıdır. Ascorbik asit, asetil sisteinle birlikte çok önemli bir antiviral olan interferon sentezini ve aktivitesini arttır.
Lipofilik Antioksidanlar: D vitamini, Alfa tokeferol asetat (E vitamini), beta karoten. Beta karoten E vitaminin antioksidan etkilerini artrır.
İz elementler; selenyum, bakır, çinko
Sülfür Kapsayan Aminoasitler
Asetil sistein, buzağılarda uygulaması pratiktir. Sabah ve akşam 600 -1200 mg/ buzağı dozda, IM veya IV, 5-7 gün, yetişkinlerde günde 3000 -6000 mg/ total IM, IV uygulanabilir.
Metiyonin, buzağılarda 5-10 gr, yetişkinlerde 20 -30 gr. PO 3 hafta boyunca uygulanabilir.
Orta ve şiddetli Pasteurella pnömonisinin başlangıç tedavisinde intratrekheal olarak; buzağı ve danalara 1 cc Deksametazone + Penisilin G potasyum (500.000 – 1,000, 000 IU) + asist 1 – 2 ampul (ayrı enjektörlerle) olarak uygulamasının tedavi şansını artırabilir.
Pasteurella multocida ve Mannheimia haemolytica’ya Karşı Aşılama
Farklı virulans faktörler temelinde birçok Pasteurella aşısı üretilmiştir.
Bu virulans faktörler;
- Ekzotoksik leukotoksin
- Endotoksik aktivite gösteren lipopolisakkarid
- Kapsuler polisakkarid
- Dış membran proteinleridir
Üretilen aşıların her biri doğal veya deneysel olarak oluşturulan enfeksiyona karşı bir miktar bağışıklık ve koruma oluştururken, tam etkili bir koruma sağlamamaktadır.
Canlı aşılar enjeksiyon yerinde daha fazla çoğalırlar ve daha yüksek düzeyde koruyucu immun yanıt oluştururlar. Canlı aşıların kullanımında bazı zararlı etkiler görülebilir. Avirulent canlı P. haemolytica aşısı ile aşılanan hayvanlarda 2-18 gün sonra sistemik enfeksiyon geliştiği bildirilmiştir. Aşı uygulanan bölgede yangı, purulent meningitis ve poliarthritis gibi yan etkileri görülmüştür. Modifiye canlı P. haemolytica aşı uygulamalarından sonra enjeksiyon bölgesinde apse oluşabilir.
Gebe ineklerin doğumdan 3 – 6 hafta Önce leukotoksin aşılar ile aşılanması ineklerde serum ve kolostrumda yüksek leukotoksin nötralizan antikor oluşumuna neden olmaktadır. Kolostrum aracılığıyla antikorları alan buzağılarda etkin pasif bağışıklık sağlanır. Yeterli maternal antikorlara sahip buzağılar 3 aylıkken 14 gün ara ile iki kez aşılanması önerilmektedir. Yeterli materyel antikor alamayan buzağılarda 15 günlükken Pasteurella ile birlikte BRSV ve PI-3 virüs kapsayan inaktif aşılar 2 hafta ara ile iki kez uygulanması enzootik pnömoni ve Pasteurella pnömonilerin oluşumunu, en azında klinik şiddetlerini önemli düzey azalmasını sağlayacaktır. 3 ayın altında aşılanan hayvanlara 3 aylıkken aşı uygulamasının tekrarı daha yüksek bir immunite oluşmasını sağlayabilir.