Vampir Yarasa Zehrinden Yeni İlaçlar Geliştirilebilir mi? Vampir yarasalar birçok ciddi medikal probleme karşı yeni tedavilerin üretilmesinde anahtar rolünü elinde tutuyor olabilir. Ancak bilim insanları bu konudaki araştırmalarını geliştirecek örnekleri top..
Vampir yarasalar birçok ciddi medikal probleme karşı yeni tedavilerin üretilmesinde anahtar rolünü elinde tutuyor olabilir. Ancak bilim insanları bu konudaki araştırmalarını geliştirecek örnekleri toplamada bir açmaza girmişti.
University of Queensland öncülüğündeki uluslararası bir araştırma ekibi, Diphylla ecaudata tür ismi ile bilinen yaygın bir vampir yarasa türünün zehrinde kan basıncını düzenleyen bir protein sınıfını keşfetti.
Araştırmacılardan Bryan Fry, çok genş bir skaladaki bir takım medikal kondisyonların (bunlara hipertansiyon, kalp yetmezliği, ritm bozukluğu, böbrek hastalıkları ve hatta yanıklar da dahil) tedavilerinde bu peptitlerin devrim yaratabileceğini öne sürdü. Ne var ki, bu araştırmalar Meksika’daki örneklem alanındaki kriminal aktiviteler dolayısıyla büyük ölçüde engellenmekteydi.
Çoğunluğunu beyaz kas hücrelerinin oluşturduğu kan damarlarımızın rahatlaması için kullanmakta olduğumuz CGRP (Calcitonin Gene Related Peptide) proteinlerinin mutasyona uğramış değişmiş formları olduğu belirtilen bu peptitlerin aynı zamanda aksiyon modlarının yani hücre içinde dahil olacakları mekanizmaların çok nadiren seçici olduğu ortaya koyuldu.
Bu özellik de bu proteinleri çok daha az yan etkileri olacağından terapötik olarak çok daha kullanışlı olmalarını sağlayabilir. Çünkü, genellikle ilaç etken maddelerinin yan etkilerinin çok olması, bu moleküllerin birden fazla mekanizmada öngörülen veya görülemeyen (suspected/unsuspected) rollerinin olmasından veya etkiledikleri moleküllerin çok farklı ve geniş bir yelpazede mekanizmada etkili olmasına bağlıdır.
Araştırmacılar tüm bu verilerin doktorların temel olarak küçük kan damarlarındaki kan basıncının ön görülemeyen miktarda artması ile ilişkili olan hastalık ve bozukluklara karşı yeni tedaviler önerebileceklerini ve uygulayabileceklerini gösteriyor. Hatta bunun tam tersi, yani kan akışını artırmak, hasar görmüş veya nakledilmiş bir doku veya organın tedavisinde bölgeye kan, besin ve diğer gerekli malzemelerin ulaştırılmasına kadar bir çok uygulamayı gerçekleştirmek için de kullanılabileceği düşünülüyor.
Hep kötü gördüğümüz vampir yarasaların bu denli yararlı olabileceği de görülmüş oldu. Hatta çok pragmatik de olsa, doğayı büyük oranda (kötü sandığımız ve iyi sandığımız canlıları dahil ederek) korumamız gerektiğine bir delil olarak gösteriliyor.
Zehirleme yeteneğine sahip organizmalar ve hayvanlar dünyada şu an için en fazla soyu tükenme tehlikesi altında olan canlılar grubunu oluşturuyor diyebiliriz. Bunun büyük bir nedeni ise bilgi eksikliğinden kaynaklı yanlış anlama veya korku olarak nitelendiriliyor.
Araştırmacılardan Doç. Dr. Fry araştırma ekiplerinin bu yarasalardan elde edecekleri örneklerin sağlanmasında büyük zorluklar yaşamakta olduklarını belirtti. Şu an için araştırma ekibi Meksika’daki araştırma merkezi diyebileceğimiz örnek toplama alanına giriş çıkış yapamıyor, çünkü araştırmacılara bu bölgenin uyuşturucu trafiğinin yoğunluğunun can ve mal riski doğurduğu söylendi.
Yeni örnek toplama ve doğal yaşamlarında vampir yarasaları araştıracak güvenli doğal çalışma merkezi bulmak zorunda olduklarını belirten araştırmacılar, bunu başardıkları anda yeni peptit varyasyonları keşfederek, bunlardan yapılabilecek muhtemel ve potansiyel ilaçları ve bunları da geliştirerek gelişmiş yaygın kullanılan ilaçlar geliştirerek yaşamlar kurtarabilmeyi hedefliyor.