Tavşanlarda Pratik Besleme Nasıl Yapılır?

Tavşanlarda Pratik Besleme Nasıl Yapılır?

Tavşanlarda pratik besleme, öncelikle ticari tavşancılık da kural olarak tavşanlar ad libitum temeline dayalı beslenir. Bu sadece pratik nedenlerden değil, aynı zamanda yüksek üreme hızı ve rasyonun enerji yoğunluğundaki değişimlere yanıt olarak istekli yem tüketiminin ayarlanmasından dolayı yapılmaktadır. Bununla birlikte, bazı gruplar aşırı yağlanmayı önlemek veya bağırsak hastalıklarının riskini azaltmak için kısıtlı olarak beslenir.

Kısıtlı besleme uygulandığı veya günlük kaba yem ile beslendiği zaman, tüketim şekli karışıklıklarını önlemek adına düzenli bir besleme süresine uyulmalıdır. Tavşanlar öğleden sonra ve gece daha hareketli oldukları için yemliklerin dolumu tercihen öğle saatlerinde yapılır. Tavşanlar özellikle kuru ot veya yeşil yemler ile besleniyorsa günde birkaç kez yemlendiğinde atık miktarı azaltılabilir. Yüksek miktarlar öğleden sonra ve akşam verilmelidir, rutin besleme süresi aşağıdaki gibidir.

Tavşanlarda Genç Anaç Sürü Besleme

Genç damızlık hayvanların doğru bir şekilde beslenmesi, bu hayvanların yaşam boyu üreme kapasitesini etkilediği için oldukça önemlidir. Genç dişilerin en uygun beslenme rejimi büyük ölçüde ilk istenen gebelik yaşına bağlıdır. Her ne kadar pratikte genç dişileri kısıtlamak ve 17-18 haftalık yaşa gelene kadar ilk çiftleşmenin ertelenmesi bilimsel kaynaklarda ortak görüş olsa da erken ilk çiftleşmede (erişkin ağırlığın %75-80’i) ad libitum tavşanlarda pratik besleme olumlu sonuçlara yol açmaktadır. Bu, daha iyi bir annelik davranışına yol açar ve üreme yaşamında artış gözlenir.

Çiftleşme ya da tohumlamadan 4-5 gün önce flushing uygulaması östrus senkronizasyonu, yüksek gebelik oranı ve daha çok sayıda yavru elde edilmesini sağlar. Aşırı kilolu dişiler sadece zayıf üreme performansı değil, aynı zamanda metabolik sorunlar (genç dişi sendromu) da gösterir.

Genç Gebe Dişiler ve Erişkin Tavşanlarda Pratik Besleme

Genç gebe tavşan dişiler, erişkin ağırlığına yakın dönemde geç çiftleştirilirse aşırı yağlanabilmektedir. Gebeliğin ilk yarısında yem kısıtlaması ile bu sorunun üstesinden gelinebilmektedir. Irk farklılıkları nedeniyle kısıtlı yem miktarlarının kilogram canlı ağırlık başına verilmesi tercih edilmiştir. Orta derecede yoğun (2,300 kkal SE/kg) rasyonla beslendiğinde 40 g/kg CA kadar günlük bir miktar, besin madde gereksinimlerini karşılamak için yeterli olmaktadır. Gebeliğin ikinci yarısında, vücut boşluğu içerisindeki fötusların gelişimi nedeniyle gereksinimler ve dişinin tüketim kapasitesi azalır. Bu dönemden itibaren yem ad libitum verilir.

Sütten kesme dönemi sonrasında, gebe olmayan veya erken gebelik dönemindeki dişilerde yüksek perinatal mortalite ve erken laktasyonda istekli yem tüketiminin baskılanmasına yol açan aşırı yağlanmadan kaçınmak için kısıtlı yemleme yapılmalıdır (53). Benzer miktarlar genç dişiler için de önerilmektedir. Gebeliğin ileri döneminde yem kısıtlamasının devam ettirilmesi gerekli değildir. Üretimde olmayan dişiler oldukça düşük gereksinimlere sahiptir. Günlük 40 g/kg CA düzeyinde pelet verildiğinde bile yağlanmadan korunmayacaktır. Bu hayvanlar için daha düşük düzeyde yem verilmelidir veya kuru ot, saman ya da kaba yemlerle konsantre yem (25 g/kg CA) birlikte verilebilir.

Erkeklerin 5 aylık yaşa kadar istemli yem tüketimleri artar. Daha sonra, yem tüketimi %30 azalır veya doğal bir yem kısıtlaması yerini alır. Kısıtlı beslenen aynı batın yavrular (ad libitumun %75’i) ile karşılaştırıldığında, ad libitum beslemenin libido veya semen özelliklerine olumsuz etkiler oluşturmadığı gözlenmiştir. Erkeklerde yem kısıtlaması önerilmemektedir. Bununla birlikte, tel örgü kafeslerde barındırılan ağır hatların erkeklerinde arka bilek ağrıları sıklıkla gözlenmektedir. Yem kısıtlaması erkeklerin ağırlığını yaklaşık olarak 0.5 kg azaltır ve dolayısıyla uzun ömürlülük bakımından olumlu etkiler beklenebilir.

Laktasyondaki Dişiler ve Yavruların Beslenmesi

Laktasyondaki dişilerin yoğun süt üretimi nedeniyle yüksek düzeyde besin maddesi gereksinimi bulunmaktadır. Yoğunlaştırılmış yüksek kalorili bir laktasyon rasyonu günlük besin maddesi tüketimini uyarır ve laktasyon sonundaki enerji açığını azaltır. Uygun besin maddesi alımını sağlayan uygun yem tüketimi, süt üretimine yansır ve dolayısıyla gençlerin başlangıç büyümesi ve hayatta kalmasını sağlar. Yirmi birinci gündeki toplam yavru ağırlığı ve sütten kesme dönemindeki ağırlık dişinin süt üretimi ile oldukça yakından (r = 0.9) ilişkilidir. Yavru ağırlığı ve ağırlık kazancı, laktasyondaki dişinin besin maddesi tüketimi ve yararlanımı üzerinde iyi bir göstergedir. Sütten kesme öncesi büyüme oranı da sütten kesme sonrası büyüme ve yemden yararlanma oranı üzerine doğrudan etkilidir.

Süt üretimi arttığında yem tüketimi de giderek artar. Yüksek besin maddesi gereksinimlerini karşılamak için laktasyondaki dişilerin ad libitum beslenmesi ortak bir alışkanlıktır. Bazen sindirim kanalının aşırı yüklenmesinden kaçınmak için yavrulama zamanında kısıtlı miktarda yem verilmektedir. Ancak, daha önce konsantre yemlere uyum sağlamış ise ender olarak yapılır.

Büyüme Dönemindeki Tavşanlarda Pratik Besleme

Laktasyondaki dişiler ve yavruları aynı yemlikten yerler. Domuz yavrularında olduğu gibi özel bir başlangıç beslemesi (krep yemleme) tavşanlarda sıklıkla kullanılmamaktadır. Laktasyonun ilk 3 haftası boyunca gereksinimlerine adapte edilmesi için laktasyon rasyonu ile beslenir. Genç hayvanlar katı yemleri yemeye başladığında tercihen gençlere de verilebilir. 3 haftalıkken annelerinin rasyonuna göre gereksinimlerine daha uygun bir rasyon verilebilir.

Geçen on yılda, artan enteropati sorunları sütten kesimden sonra özellikle ilk haftalarda gözlenmiştir. Bazı yeni çalışmalar ve pratik koşulların başarısına dayanılarak, birçok çiftlik artık sütten kesme dönemindekileri ad libitum beslememektedir. Yem tüketiminde nicel olarak en az %30’luk bir azalmanın, 5-8 haftalık yaşlar arasında enterit problemlerinin üstesinden gelmek için çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Kısıtlı beslenen tavşanlarda mortalite oranı, serbest pelet yemleme yapılanların yarısı kadar olmuştur. Kısıtlı yemleme daha düşük canlı ağırlık artışına yol açar, ancak kısıtlama 3 haftanın sonunda yem düzeyi giderek artırılarak ad libituma yükseltilir ise tamamlayıcı büyüme gerçekleşir. Sonuç olarak, kısıtlı besleme yapılan tavşanların sürekli ad libitum beslenenlere göre sadece %7 daha az ağırlığa sahip olduğu belirlenmiştir.

Eğer otomatik yemleme sistemi bulunmuyorsa ve üretim durumuna göre hayvanlar gruplanmamışsa çiftliklerde kısıtlı yemlemenin gerçekleştirilmesi kolay değildir. Tavşanın yaşına uyumlu miktarda günlük olarak kısıtlanmış yemleme dışında sütten kesme sonrası kısa bir zamanda yem alımını kısıtlamak için diğer iki yöntem uygulanabilir. Bunlardan ilki yemleme zamanını 6-7 saat ile sınırlandırmaktan oluşur. Dolaylı ve daha az hayvan dostu olan diğer yöntem ise su içme zamanını 2 saatle sınırlandırmaktır. Her iki yöntem de istemli yem tüketimini %30 kadar azaltır. Ancak, kısıtlı yemleme döneminden sonra yem tüketimini bir hafta süresince kademeli olarak ad libitum düzeyine artırmak önemlidir.

Kritik dönem (8 haftalık yaş) geçildiğinde tavşanlar besi veya bitirme rasyonuyla ad libitum beslenirler. Artan enerji yoğunluğu yemden yararlanma oranı üzerine olumlu etki oluşturur. Besi döneminde ölüm oranını azaltmak, performansı artırmak ve çevreyi korumak adına mineral atılımını en aza indirmek için faz besleme programı gibi yemleme programları uygulanır. Ancak böyle programlar tavşanların büyük gruplar halinde üretilmesini gerektirir.

Tavşanlar kemirgen hayvanlardır ve diğerleri gibi kazımayı severler. Yemliklerin yem israfından kaçınacak şekilde yapılması gerekir. Eğer tavşan baş ve ön ayaklarıyla yemliğe girebiliyorsa, aşırı miktarda yemi dışarıya sıçratacaktır. Yemin kirlenmesine karşı önlem olarak suluklar ve yemlikler kafeste karşılıklı olarak yerleştirilmelidir. Yemlik yüksekliği de önemlidir, eğer yemlikler 9 cm’den daha alçaksa tavşanlar yemin içerisine idrar yapacaktır.

Daha az yoğun işletmelerde büyük oranda kaba yemler yedirilir. Tercihen bu yemler öğütülmüş olmamalı, aksine biçilmiş olarak verilmelidir. Kökler, havuç, genç yapraklar ya da diğer yüksek düzeyde lezzetliliğe sahiyemler ile beslendiğinde bir adaptasyon süresi gereklidir ve bu yemler diyare oluşumunu önlemek için giderek artırılmalıdır. Bu arada, saman ya da iyi kalitede kuru ot, gerekli lignoselülozu sağlamak için ad libitum verilir.

Kaynakça: Livestock Feeds And Feeding (Richard O. Kellems, D.C. Church), Çeviri: Çiftlik Hayvanlarının Yemleri ve Beslenmesi Eylül 2016 (Prof.Dr. Müjdat Alp, Prof.Dr. Neşe Kocabağlı) (Nobel), 503-505.

Exit mobile version