Süt Sığırcılığı işletmelerinde kârlılık, tabii ki, çiğ sütün satış fiyatı ile ilgilidir.
Başka gelir kalemleri olsa da en önemli gelir kalemi budur.
Çiftlik yeterince buzağıya sahipse, belki, başka çiftliklere düve, gebe düve ya da besilik dana satabilir.
Bir de devlet yardımları var. Hibe, teşvik ve destekler de gelir kalemleri içinde sayılabilir.
Giderler ise; yem, işçilik, enerji ve temizlik, sağlık harcamaları olarak listelenir.
Merada yapılan süt sığırcılığında ise meranın besleyici değeri hakkında bilgi sahibi olmak zordur. Bu konuda tam bir belirsizlik söz konusudur. Meraların yem giderlerini düşüreceği bilinse bile, verimin de buna paralel olarak biraz düşük kalma ihtimali vardır.
Diğer yandan meranın avantajlarının yanı sıra dezavantajları da olabilir. Parazitler, otlara yapışan zararlılar gibi çiftlik sahibinin kontrolünde olmayan bazı sorunlar söz konusudur.
Gelir ve gider kalemlerini gözden geçirirsek; çiftlik sahibinin kumandasında olmayan kalemlerden ibaret olduklarını görürüz. İşçilik belki biraz çiftlik sahibinin elinde olabilir. İşçi yerine kendi çalışırsa.
Sağlık ve temizlik giderleri de çiftlik sahibi tarafından, belki, kontrol edilebilir.
Genel olarak gelir ve giderlerde çiftlik sahibinin kontrolü gayet sınırlıdır.
Süt sığırcılığı işletmelerinde kârlılığı tamamen işletmedeki kayıpların önlenmesi ve verimin arttırılması ile mümkündür. Bunun sırrı ise sürü yönetimi ve koruyucu hekimlik uygulamalarındadır.
Sürü yönetiminin dört temel kuralını hatırlayalım;
Kuru temiz iyi kayıt iyi gözlem.
Bir işletme bu dört kuralı tam olarak takip etmek suretiyle kazanç sağlayabilir.
Kayıt tutmayan işletmeler ne yaptıklarını, nereye gittiklerini bilemezler.
Kârlılık için yapılan işe odaklanmak şarttır.
Kayıt tutma büyük işletmelerde bilgisayarlar ile yapılmaktadır. Küçük işletmeler de bir deftere kaydedebilirler. Yeter ki kayıt olsun ve kayıtlar yılda bir veya iki kez gözden geçirilsin.
Öncelikle bilmemiz gerekir ki; koşullar ile sorunlar paraleldir. Kötü koşullarda sorunlar çok, iyi koşullarda sorunlar azdır.
Hayvanlara sağlanan koşullara özen gösteren, havadar barınak ortamı, yazın serinletme olanağı, konforlu yatak yerleri, kaliteli kaba yem, sağım hijyeni, aşılama gibi konuları doğru yapan çiftliklerin sorunları gayet az olacaktır.
Bunlar yapılmazsa, bilinmezse ya da ihmal edilirse sorunlar çok olacaktır. Kârlılığı belirleyen de bunlardır.
Kaç buzağı kaybedildi? Sebepleri nelerdir? Çiftlikte ishal, öksürük, septisemi gibi sorunlar yaşanıyor mu?
Kaç buzağı da eklem ve göbek iltihabı görüldü? Kaç klinik mastitis (meme yangısı) ile uğraştık? Kaç rahim yangısı metritis ile uğraştık? Çiftlikte kaç ketozis, hipokalsemi (süt humması, doğum felci), abomasum deplasmanı (midenin yer değiştirmesi), sonun atılamaması (eşin düşmemesi ) vakası görüldü?
Sürüden çıkarma yani mecburi kesime gönderme oranı nedir ve sebepleri nelerdir? İnekler çoğunlukla döl tutmama, topallık ya da meme körelmesinden dolayı kasaplık olurlar. Sürüde belki daha yıllarca verim verecek olan ineklerin erken yaşta kasaplık olmalarının sebepleri tek tek not alınmalıdır. Eğer belli konular öne çıkarsa o konulara daha fazla özen gösterilmelidir.
Doğum sonrası kızgınlık göstermeme, dil tutmama, tohumlandığı halde dönme olayları ne durumdadır?
Gizli Mastitis konusunda bir fikir var mı? Somatik hücre sayısı kaçtır ya da CMT (California Mastitis Testi) yapılıyor mu?
Kaç kere veteriner hekim davet edildi. Kaçında hastalık için kaçında koruyucu hekimlik için çiftliğe veteriner hekim ziyareti gerçekleşti?
Gizli dertlerden; gizli mastitis, gizli asidozis, gizli hipokalsemi ve gizli ketozis vakaları saptandı mı? Durum nedir? Karlılık bu analizlerdedir bu soruların yanıtlarını bulan hataları düzelten çiftlikler kar edebilirler.
Tabii ki, zaman zaman, çiğ süt fiyatlarının yüksek olduğu günlerde zaten kar edilir. Fakat “sürdürülebilirlik” ancak burada sayılanların doğru yapılmasıyla mümkün olabilir.
Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Kârlılık Özet
Özet olarak; kayıt tutan, koruyucu hekimliğe önem veren, ineklerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan, kuru dönem ve geçiş dönemi beslemesine, uygun sağım tekniğine özen gösteren, ilerlemek ve doğruları öğrenmek için gayret eden işletmeler her koşulda kar edebilirler. Sadece çiğ sütün iyi fiyatla satılabildiği günlerde değil, her zaman işi sürdürebilecek kadar kazanç sağlamak yukarıda listelenenlerin eksiksiz yapılması sayesinde mümkün olacaktır.
Sütçü işletmelerin buzağı, döl ve süt kayıplarını önlemeleri şarttır.