Köpeklerin Gençlik Hastalığı (Canine Distemper)

Köpeklerin Gençlik Hastalığı (Canine Distemper)

Köpeklerin Gençlik Hastalığı (Canine Distemper)

Köpeklerin Gençlik Hastalığı (Canine Distemper). Köpeklerde yüksek ateşle seyreden, çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Köpek viral hastalıkları içinde en yüksek morbidite ve mortaliteye (kuduz hariç) sahiptir. Hastalık genellikle 3-12 aylık köpeklerde görülür. Ancak insidansı 3-6 aylık genç köpeklerde çok yüksektir. Daha yaşlı köpeklerde de görülebilir.

Köpeklerin Gençlik Hastalığı yani Canine Distemper hastalığın etkeni Paramyxoviridae familyasından, Paramyxovirus grubuna dahildir. Virusun, insan kızamık ve sığır vebası virusu ile antijenik ilişkisi vardır. Canine distemper virusunun (CDV) tek bir serotipi vardır. Fakat virulent
Canine distemper virusunun CDV ‘nin biyolojik olarak farklı suşları vardır. Bazı suşları ensefalit ve yüksek mortaliteli akut hastalığa sebep olur. Diğer suşlar ise viscerotropik olup daha az ensefalite neden olurlar.

Virus RNA taşır ve dezenfektanlara karşı duyarlıdır. Sıcak havalarda patojenitesini kaybeder ve soğuk hava şartlarında daha uzun yaşar. Onun için hastalık kış aylarında daha fazla yaygındır.

Etken alimenter ve aerosol yolla alınır. Hasta hayvanların enfektif sekresyonları bulaşmada önemli rol oynar. Enfeksiyon, duyarlı genç köpekler arasında çok hızlı bir şekilde yayılır. Virusun inkubasyon periyodu süresince Ienfoid dokudaki viral replikasyondan meydana gelen immunosupresyon, bütün virulent Canine distemper virusunun CDV suşlarının en yaygın ortak özelliğidir. Ayrıca toksoplazma, coccidiosis ve mycoplasmal enfeksiyonlarda immunosupresif etkiyi artırmaktadır. Anne sütü almış yavru köpeklerde, maternal antikorlar yavruyu 8-9, hatta bazı durumlarda 12-14 hafta kadar koruyabilir.

Hastalık bazı köpek ırklarında Sky, Terrier, Chowchow, Irish seter, kırmızı uzun tüylü, Teckel, Cocke-spaniel, siyah kurt köpekleri ve Kuvarz ırkı köpeklerde daha ağır seyretmektedir.

Klinik Semptomlar

Köpeklerin Gençlik Hastalığı yani Canine Distemper etkenin yerleştiği doku veya organa göre klinik semptomları birbirinden farklı formlarda ortaya çıkar.

1-Akut form: İnkubasyon periyodu genellikle 14-18 gündür. Köpekler etkeni aldıktan sonra hastalığa ait ilk klinik semptomlar 4-7 gün içerisinde geçici bir ateş (40-41°C) ve leukopeni ile ortaya çıkar. Ateş 7-14 gün sonra normale döner. Konjuktivitis ve rhinitisin şekillenmesiyle birlikte vücut ısısında tekrar bir yükselme belirlenir.

Bu formda genellikle;

2-Sekonder enfeksiyon form: Bu formda solunum sistemini etkileyen sekunder bakteriler (Bordetella bronchiseptica) işe karışmıştır ve hayvanda mukopurulent göz-burun akıntısı, laringofaringitis, tonsillitis, trahea-bronşitis ve bronkopneoumoni belirtileri görülür. Sindirim sisteminin etkilendiği durumlar da gastroenteritis, urogenital sistemde nefroz, nefritis, dişilerde vaginitis, erkeklerde balanopostitis gelişir. Kalpte myokarditis, miyokard dejenerasyonu, kalp yetmezliği, gözlerde blefaritis, konjuktivitis, vaskülarizasyonla birlikte seyreden keratitis, ulkus kornea ve iritis ile kulakta otitis ortaya çıkabilir.

Ayrıca karın bölgesinde (özellikle kılsız alanIarda) püstüle kadar ilerleyen deri kalınlaşması dikkati çeker. Bu kalınlaşma immune-mediated olabileceği düşünülür. Deri lezyonları gelişen köpeklerin çoğu iyileşirler.

3-Ensefalit form: Bu formun belirtileri değişik şekillerde görülür.

a-Akut ensefalit: Kaslarda myoclonus, istem dışı titreme, halsizlik, inleme, dönme, hiperestezi, korku, konvülziyonlar, ataksi, inkoordinasyon ve körlük akut ensefalitisin en belirgin semptomIarıdır. Nörolojik semptomlar haftalar ya da aylar sonra bile ortaya çıkabilir.

b-Subakut ensefalit: Bu formda gözlenen klinik bulgular akut ensefalite benzerlik gösterir. En karakteristik belirti myoclonus ya da fleksor spazmdır. Bazende akut formdaki belirtiler görülmeyebilir. Altı aydan küçük köpeklerde gözlenen konvülzüyonların en yaygın nedeni subakut ensefalitistir. Hastalığı atlatan köpeklerde fleksor spazm, görme ve işitme bozuklukları kalıcıdır.

c-Kronik ensefalitis: Genellikle erişkin köpeklerde ortaya çıkan bu formun iki şekli vardır.

1-Multifokal ensefalit: Çoğunlukla 4-8 yaşındaki köpeklerde görülür. Hastalık genellikle yavaş ilerler ve bir yıldan daha fazla bir sürede ortaya çıkar. Klinik semptom olarak pelvis eklemlerinde zayıflık, inkoordinasyon, çift ya da tek yönlü kafa sallama, nistagmus, fasial felç ve myoclonus olmaksızın temporal kaslarda tikler görülür. Etkilenmiş köpeklerde paralizler şekillenebilir. Ancak zihinsel aktivite açıktır.

2-Yaşlı köpek ensefaliti (old dog encephalitis): Çok nadir olarak belirlenen bu form, genellikle altı yaşın üzerindeki köpeklerde görülür. Görme yetersizliği ilk klinik semptomdur. Hastalık ilerlediğinde, köpeklerde zihinsel bozukluk, depresyon, dönme hareketleri ve kafa kaslarında tikler gelişebilir. Hastalar sahiplerini tanıyamaz ve çevreden gelen uyarılara karşı tepkisizdirler.

Köpeklerin Gençlik Hastalığı Tanı ve Ayrıcı Tanı

Hastalığın tanısı çoğunlukla anemnez ve klinik semptomlara göre belirlenir. Özellikle aşılanmamış genç köpeklerde ya da aşılanmasına dair bilgi bulunmayan yaşlı köpeklerde ateş, rhinitis, öksürük, ishal, ayakların altında hiperkeratoz ve nörolojik semptomlar distempera işaret eder. Akut formda, oftalmoskopik muayenede fundusta düzensiz dejenerasyon (gri-pembe renkte) odakları ve chorioretinitis görülebilir. CDV ‘ye bağlı olarak dişlerin ameloblastik katında anormal hipoplazi belirlenebilir. Akut formda lenfopeni sürekli bir bulgu olup teşhisi destekleyici niteliktedir. Trombositopeni ise hastalığın ilk döneminde gözlenir. Mukopurulent göz-burun akıntısı ve pneumoni sekunder bakteri yel enfeksiyonun geliştiğini gösterir. Kesin tam komplement fikzasyon, virus nötralizasyon ve immunofloresan (konjuktival sıvıdan) yöntemleri ile yapılır.

Köpeklerin Gençlik Hastalığı yani Canine Distemper genellikle Parvoviral enteritis, Coronoviral enteritis, Kuduz, Yalancı kuduz, Leptospirozis, Toksoplazmozis, Listeriyozis, Hard pad disease ve Canin hepatitis gibi hastalıklarla karışabilir. Ancak ensefalitis formunda temporal kaslarda görülen tikler hastalığın ayırıcı tanısında önemli bir bulgudur.

Prognoz ve Nekropsi

Distemperde prognoz her zaman kuşkuludur. Genç köpeklerde hastalık daha şiddetli seyreder. Değişik derecelerde bireysel duyarlılıklar görülebilir. Nörolojik semptomların şiddeti prognozun belirlemesinde önemli bir kriterdir. Köpekler hastalığı atlatsalar bile sinirsel semptomlar ömür boyu kalıcıdır.

Köpeklerin Gençlik Hastalığı yani Canine Distemper hastalığında nekropsi de İlie-sekal valvulde kanamalar, beyinde nonpurulent ensefalitis ve demiyelinizasyon ile sinir nöronlarında dejeneratif değişiklikler dikkati çeker. Mide bağırsak, solunum sistemi ve ürogenital kanalda yangı odakları ve ülserasyonlargözlenir.

Köpeklerin Gençlik Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Sağaltım için mutlaka Veteriner Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.

Köpeklerin Gençlik hastalığının spesifik bir sağaltımı yoktur. Ancak semptomatik olarak sekunder enfeksiyonları önlemek için geniş spektrumlu antibiyotikler (kloramfenikol, tetrasiklinler ve Ampicillin vb.), sıvı-elektrolit (Laktatlı ringer vb.), B-kompleks vitaminleri ve K vitamini uygulaması tedavi şansını artırabilir.

Sinirsel semptomların şekillendiği köpeklerde prognoz iyi değildir. Bazı araştırıcılar, C vitamini ve dietileterin sağaltımda, deksamethasone ‘nun ise nörolojik semptomların kontrolünde faydalı olabileceğini belirtmişlerdir. Krampların önlenmesinde Diazepam, primidon gibi ilaçlar kullanılır. Ayrıca, MLV distemper aşısının, i.v uygulamalan da terapötik bir değer taşır.

Korunma

Yavruların yaklaşık % 50 ‘si 6 hafta, % 75 ‘i 9 hafta ve %95 ‘den daha fazlası 13 hafta süreyle köpeklerde gençlik hastalığı karşı bağışık durumdadır. Bu periyot anneden alınan maternal antikora göre değişmektedir. Altı haftadan sonra her iki haftada bir 14. haftaya kadar köpeklerin aşılanması Canine Distemper Virus (CDV) ‘ye karşı enfeksiyon riskini azaltır.

Daha çok önerilen aşılama programı ise yavru 5-7 haftalık olduğu zaman ilk doz ve 3-4 hafta aralıklarla yavru 14 haftalık oluncaya kadar aşı yapılmasıdır. Bu program daha pratik olup yavruların yaklaşık % 95 ‘inde güvenli bir bağışıklık oluşturmaktadır. Yıllık aşı tekrarı, antikor düzeyi koruyucu seviyenin altına düştüğü zaman uygulanmalıdır.

Kızamık virusunun attenue suşları, genç köpeklerde maternal antikorların varlığında hücresel ve humoral immuniteyi stimüle ettiğinden köpek gençlik hastalığı yani distempere karşı kullanılabilir. Ancak 10 haftalık köpeklerde modifiye canlı aşı (MLV) aşıları tercih edilmelidir. İnsanlarda kullanılan kızamık aşısı aynı olmadığı için köpeklerde kullanılmaz.

Kaynaklar
Kaynakları görmek için tıklayın...
  • Axthelm, MA and Krakowka, S. (1987): Canine distemper virus inducedthrombocytopenia. Am. J. Vet. Res. 48. 1269.
  • Black, J.W. (1984): Single serum-sample diagnosis of canine viral diseases. VMISAC 78: 1383
  • Brunner, C.J. and Swango,L.J. (1985): Canine parvovirus infection. Effect on the immunne system and factors that predispose to severe disease. Comp. cont. Ed pract. Vet. 7. 979.
  • Fenner, F. et al. (1987): Veterinary virology. New york. Academic Press.
  • Gaskell. RM. and Wardly, R.C.(1977): Feline viral respiratory disease. A review with particular reference to its epizootiology and control. J.Sm. Anim.pract. 190: 1.
  • Goddard, LE. (1986): Feline viral rhinotracheitis-host versus herpes. Fel. Pract. 16 (2), 36.
  • Green, C.E.,et al (1984): Clinical Microbiyology and Infection Diseases of the Dog and Cat. Philadelphia. WB Saunders.
  • Gustafson, D. P. (1986): Antiviral Therapy. Vet. Clin. North. Am. 16: 1181.
  • Hardy, W. D. (1991): General principles of retrovirus immunodetection tests. J.A.V.M.A. 199. 10. 1282-1286.
  • Holzworth, J. et al (1987): Diseases of the cat. philadelphia, WB Saunders Co.
  • Hoover, E.A., Mullins, J.I. (1991): Feline Leukemia virus infection and diseases. J.A.V.M.A. 199. 10: 1287-1297.
  • Horzinek. M.C. and Osterhaus, A. (1979): The virology and pathogenesis of feline infectious peritonitis. Brief Review. Arch. Virol. 59: 1.
  • lmren, H. Y., Şahal, M (1996): Veteriner Iç Hastalıkları. Medisan yayınları. Ankara.
  • Jacopson, R. H., Lopez, N. A. (1991): Comparative study of diagnostic testing for feline leukemia virus infection. J.A.V.M.A. 199. 10: 1389-1391.
  • Krakowka, S. et al (1982): Canine parvovirus infection potentiates canine distemper encephalitis attributable to modifiied Iive-virus vaccine. JAVMA. 180: 137,
  • Ott, R. L. (1986): Diagnosis of feline viral infection. Vet. Clin. North. Am. 16: 1157.
  • Pederson, N.C. (1983): Feline infectious peritonitis and feline enteric coronavirus infectious. Part 2. Feline infectious peritonitis. Fel. Pact. 13 (5): 5.
  • Tonelli, Q.J. (1991): Enzyme-linked immunosorbent assay methods for detection of feline leukemia virus and feline immunodeficiency virus. J.A.V.M.A. 199. 10: 13361338.
  • Turgut, K. (1991): Veteriner Gastroenteroloji. Özel Baskı. Konya.
  • Wardley, R.C. (1976): Feline Calcivirus carrier state: A study of the host/virus relationship. Arch. Viral. 52: 243.
  • Kedi ve Köpek Hastalıkları, Prof.Dr. Hüseyin Yılmaz İmren, 1998 ,Medisan, 368-370
Exit mobile version