Keçilerde Oestrus Ovis (Oestrosis, Burun Kurtları, Büvelek), Keçilerde Oestrus Ovis sineğinin L1, L2 ve L3 larval formlarının meydana getirdiği bir hastalıktır. Bütün dünyada keçilerde yaygın olarak rastlanır. Ergin sinekler beslenmezler ve çok kısa süre yaşarlar.
Türkiye’de Oestrus ovis larvalarından kaynaklanan 8 opthalmomyiasis, bir gastric myiasis ve bir otomyiasis olgusu olduğunu ve ayrıca Yetkin ve ark. atfen gingivitisli bir atın diş etlerinde bu parazitin larvalarına rastlandığını bildirmiştir.
Larvalar keçilerde burun boşluğunu tıkayarak, solunum güçlüğü, muko-purulent akıntı, aksırık ve tıksırık, başın sağa-sola sallanması ve diş gıcırdatma gibi sinirsel belirtilere yol açarlar. Ağır enfestasyonlarda ölüme neden olabilirler (5,10). Ayrıca O. ovis enfestasyonlarının keçilerde et veriminde 4.6 kg, yapağı veriminde 200-500 gr, süt veriminde ise %10 kayba neden olduğunu belirtmişlerdir. Keçilerde O. ovis larvalarına genellikle az sayılarda rastlanmaktadır. Gabaj ve ark (13) Libya’da, 1 489 koyun ve 320 keçide yaptıkları bir çalışmada, koyunların %22,6, keçilerin %18,4 oranlarında enfekte olduklarını, larva sayısının koyunlarda 1-14, keçilerde ise 1-11 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Bununla birlikte, bazı çalışmalarda larva sayılarının çok fazla oldukları da dikkat çekmektedir. Caracappa ve ark (Sicilya’da yaptıkları bir çalışmada, bir koyunda en çok 92 O.ovis larvasına rastladıklarını belirtmişlerdir. Yilma ve Dorchies (21) O. ovis larvalarını en çok Ekim (%38,97), en az Haziran (%9,13) aylarında tespit etmişler ve bir keçiden en fazla 159 larva topladıklarını bildirmişlerdir.
Keçilerde Oestrus Ovis in Biyolojisi
Ergin sinekler ilkbahardan sonbahara kadar aktiftirler. En çok yaz aylarında aktiftirler. Dişiler vivipar olup uçuş sırasında karın gerisindeki hareketli tüpten larvaları fışkırtarak hayvanların burun delikleri civarına bırakırlar. Bir defada 25 kadar larva bırakabilirler. Larval üretimini birkaç günde tamamlayıp ölürler. Keçiler sineği fark ettiklerinde paniğe kapılır, heycanlanırlar, yem yemeği durdururlar ve küme halinde toplanarak burunlarını toprağa yakın tutarlar veya birbirlerinin yapağısı içine gömerler.
Keçiler ısrarla dik dik yere bakar, at gibi homurtu sesi çıkartır ve sık sık tıksırırlar. Burun delikleri civarına bırakılan larvalar buruna girer ve frontal sinus istikametinde ilerlerler. Larvalar müköz sekresyonla beslenirler. Larvalarında burada bulundukları dönemde keçiler devamlı olarak tıksırarak bunları atmaya çalışsalar da bunu başaramazlar. Larvalar burun boşluğunda gömlek değiştirerek L2 olurlar. L2’lerde frontal sinusa gelerek L3 olurlar. Gelişimini tamamlayan larvanın üzerinde arkaya yönelik dikenler bulunur. Bu dikenler mukozal membranları irkiltir ve mukozaların çok fazla miktarda müköz salgı üretmesine sebep olur. Gelişen larvalar burun deliğine geri dönerler ve toprağa düşerler. Toprağa pupa safhasına girerler. 4-6 hafta sonra pupadan ergin sinek çıkar.
Larvaların morfolojik özellikleri aşağıda belirtilmiştir.
I. dönem larva: Dorso-ventral basıktır. Uzunluğu 1.41-3.38mm arasında değişmektedir. Ventral yüzde, segmentlerin arka kenarlarında, geriye dönük çift sıralı kitini dikenler mevcuttur. Vücudun ön ucunda, ventrale dönük, orak şeklinde 2 adet siyah renkte çengel bulunmaktadır.Arka uçta 2 tane stigma mevcuttur. Son segmentin arka ucunda, iki taraflı ayrılmış 10- 12 adet kitini, küt ve ventral olarak kıvrılmış dikenler bulunmaktadır.
II. dönem larva: İkinci dönem larvalar beyaz renkte ve 3.5 – 10 mm uzunluğundadır. Ventral segmentlerde düzenli olarak sıralanmış dikenler vardır. Peritremlerin köşeleri yuvarlağımsı olup üçgene benzemektedir.
III. dönem larva: Üçüncü dönem larvalar 11-15 mm uzunluğunda ve genç iken krem rengindedir. İkinci segmentin dorsal yüzünde çeşitli sayılarda küçük dikenler bulunurken, diğer segmentlerde bu dikenler seyrektir. Ventral segmentlerde sağlam dikenler bulunur. Bu dikenler 3.segmentte düzensiz iken, diğerlerinde düzenlidirler. Posterior peritrem dairesel olup, kanal tamamen kapanmıştır ve ortasında düğmeye benzer bir oluşum bulunmaktadır.
Keçilerde Oestrus Ovis in Patogenezi
Ergin sineklerin keçilere saldırısı sebebiyle keçilerin otlaması aksar, huzursuz olurlar. Larvaların üzerinde dikenler burun mukozasını irkiltir ve rhinitis’e sebep olur. Hayvan rahat solunum yapamaz. Yem yiyemezler. Burunları tıklalı olduğu için nefes alırken ağızlarını açarlar dolayısıyla yem yemeleri aksar. Ağırlık kaybı ve gelişme geriliği görülür. L3 larvaları bazen os ethmoidale’yi deeritip geçerek beyne kadar ulaşabilirler.
Oestrus ovisin L1,L2,L3 ykafatasında yerleşim yerleri
Semptomlar
Keçilerde müköz burun akıntısı, tıksırık, solunum güçlüğü belirtileri görülür. Hayvanlar burunlarını yere veya sabit nesnelere sürterler. Burunlarının üst kısmını sürtmekten kıl dökülmesi ve sıyrıklar oluşabilir. Bazen ayaklarını burunları vururlar. Ağır enfestasyonlarda dönme hareketi yaparlar. Hareketlerde koordinasyon bozuktur. Larvalar sinuslar içerisinde öldüğünde sekunder bakteriyel enfeksiyonlar şekillenebilir.
Sağaltım
Larvalara karşı ivermektinler 50 mg/kg dozda deri altı uygulanabilir. % 10’luk Neguvon solüsyonu burun içine 10 ml enjekte edilebilir. Rafoxanide 7,5 mg/kg dozda ağız yoluyla kullanılabilir.