Kanatlılarda kemiricilerin kontrolü, özellikle tavuk kümeslerinde kemiriciler çok önemli bir problem teşkil etmektedir. Tüm kümes sahipleri hayvan refahı, hastalıkların yayılması, fiziksel zararların engellenmesi gibi birçok zararların engellenmesi açısından kemiricilerle mücadele etmek zorundadır.
Kemiricilerin (Rodentlerin) Önemi
Fare (mice) ve sıçanlar (rat) kanatlı işletmelerinde büyük sorunlara neden olan önemli haşerelerdir. Temel de dahil olmak üzere binalara, su borularına, elektrik kabloları ve düğmeleri ile bina izolasyonuna zarar verirler. Bu durum kümeslerde su basması, yangın veya ısı ile ilgili ölümlere neden olabilir.
Fare ve sıçan yılda ortalama olarak sırasıyla 1.2 ila 12 kg yem tüketir. Hafif rodent infestasyonunda (400 fare veya 40 sıçan) 10.000 baş kapasiteli bir kümesin yıllık yem tüketimi %0.1 oranında yükselerek yaklaşık 400 kg artar. Yoğun rodent infestasyonu, hafif olanın 10 ila 20 katı kadar olup, yem kaybı ° 02 veya yıllık olarak 10 ton olur.
İdrar ve gaita kontaminasyonu olan yemler bakteriyel enfeksiyonlara ve lezzetle ilgili problemlerin oluşmasına neden olur. Sıçanlar canlı kanatlıları; parmaklarını, ayaklarını, „boyun, ibik ve sakallarını ısırıp koparmak suretiyle kötürüm bırakarak kan kaybına, sekonder bakteriyel enfeksiyonlara ve ölüme neden olur. Ayrıca sıçanlar ana makinelerindeki civcivleri de öldürür.
Kanatlılarda kemiricilerin kontrolü özellikle hastalıkların yayılması yönünden de çok öneme sahiptir. Rodentler; aralarında Salmonella spp., Pasteurella multocida, Yersinia paratuberculosis, Leptospira spp., kuduz, tularemia, dizanteri, tifo, hepatit, çiçek, menenjit, mantar ve iç parazitler gibi etkenlerin de bulunduğu kanatlıların ve zoonoz patojenlerin major vektör ve rezervuarıdır.
Rodentler kanatlı sürüleri için salmonella enfeksiyonlarının en önemli kaynaklarından birisidir. Salmonella ile doğal olarak enfekte bir fare her bir gaita peleti ile 2.3×105 Salmonella bakterisini ortama verir. Temizlik ve dezenfeksiyondan sonra kümesi terk eden bir fare popülasyonu en az 10 ay süreyle enfekte kalabilir. Fareler çevresel biyokonsantrasyonda çoğalarak kanatlı ve kanatlı ürünlerini enfekte edebilir. Sıçanlar influenza ve gumbaro gibi enfeksiyon ajanlarının mekanik olarak taşınmasına yardım eder. Ratların insan ve hayvanlara yaklaşık 45 hastalık etkenini taşıdığı bilinmektedir. Ayrıca özellikle pireler olmak üzere ektoparazitleri de taşırlar. Pireler farelerin üzerlerin de ve yuvalarında bulunur. Fareler pire, bit, akar ve kene türleri için taşıyıcılık görevini yaparlar.
Fare ve sıçanlar inanılmaz bir üreme potansiyeline sahiptir. İdeal şartlar altında bir çift sıçan ve yavrularından 3 yıl içinde 3.5 milyon yavru meydana gelebilir. Fareler ise daha yüksek bir çoğalma hızına sahiptir. Her iki tür de zayıf bir görme yetisine fakat kuvvetli koklama, tatma, dokunma ve işitme yetisine sahiptir. Açık alanları sevmezler, fakat duvar ve diğer objelerle temas ederek hareket etmeyi severler. Yuvalarından uzaklaşmazlar. Sıçanlar yuvalarından maksimum 45 m, fareler ise 9 m uzaklaşırlar.
Sıçanlar yeni objelere karşı oldukça şüpheli yaklaşıp günlerce uzak durur ve yeni objeyi kabullenmeleri yaklaşık beş gün alırken fareler ise yeni objeleri çabucak kabullenirler. Bu durum tuzak yemi veya tuzak kurulma programları için önem taşır. Her iki tür de iyi birer tırmanıcı olup, hemen hemen her delikten geçerler (12 mm çapındaki küçük deliklerden bile). Fareler yem olarak tahılları tercih etmelerine karşın, sıçanlar tahıllarla birlikte taze eti tercih ederler. Sıçanlar ve fareler her gün yem tüketir ve su kaynaklarını tercih ederler. Sıçanlar genellikle her gün su içmelerine rağmen, fareler susuzluğa günlerce dayanabilir.
Rodent Türleri, Davranışları, Biyolojileri ve Sayılarının Tespiti
Dünya’daki toplam memeli popülasyonunun üçte birini oluşturan sıçanlar en kalabalık memeli grubunu tek başlarına oluşturur.
Norveç sıçanı (Rattus norvegicus) ve ev faresi (Mus musculus) kümçslerde en yaygın olarak rastlanılan rodentlerdir. Sıçanların su gereksinimi daha fazla iken, kümesin nem miktarı farelerin canlı kalmasına yetebilir.
Ratlar cinsel olgunluğa 4-6 ayda ulaşırken, fareler 6 haftada ulaşır. Gebelik süresi ratlarda 22-24 gün, farelerde ise, 16-18 gündür. Bir çift rattan teorik olarak yılda 1500 rat, bir çift fareden ise 2200 fare üreyebilir. Fareler yıl boyunca üreyebilirken, ratlar sıcak aylarda daha fazla olmak üzere mevsimsel bir üreme gösterebilir.
Fareler yem kaynağına yakın yuva yaparken (3-10 m), ratlar ise, kümeslerden uzakta yuva yapabilir ve yalnızca yem için kümese girer. Ratlar yeni yuva yeri ve beslenme alanları bulabilmek için uzun mesafelere göç edebilir. Rat ve fareler dondurucu soğuklarda ve yağmurlu mevsimlerde sel taşkınları nedeniyle kümeslere göç edebilir. Her iki tür de çiftlikler arasında ekipman veya araçlarla taşınabilir. Fareler yumurta viyolleri arasında kümeslerden diğer işletmelere taşınabilir. Kümeslerdeki izolasyon malzemesi bu hayvanlar için mükemmel yuva yeridir.
Fareler gezdikleri her yere idrarlarını bulaştırarak yemleri, yumurta bantlarını ve diğer ekipmanı kontamine eder. Bir fare günde 100’den fazla pelet halde gaita yapar. Ratlar ise defekasyon için genellikle gübrelik gibi özel alanları tercih eder.
Rodent Sayısını Kontrol Altına Almanın Önemi
Rodentler kanatlılarda kemiricilerin kontrolü sayı konusunda önemli bir yere sahiptir. Kanatlı sektörüne her yıl milyonlarca dolarlık zarar verirler. Bu zararlar farklı formlarda olabilir:
- İzolasyonun bozulması. Birçok kanatlı işletmesindeki izolasyon malzemesi beş yıl içinde ciddi biçimde hasar görür. Bu hasarla ilgili olarak yeni izolasyon malzemesinin temini, enerji giderlerinin artması ve yemden yararlanmanın bozulması maliyetleri arttır.
- Kontamine yemler. Bir sıçan yılda 25.000 gaita, bir fare ise 17.000 adet gaita peleti üreterek yemleri hastalık etkenleriyle kontamine eder.
- Tahta ve tel malzemede yapısal hasar.
- Tek bir sıçan yılda 25 ABD doları tutarında tahılı yer, bozar veya kullanılamaz hale getirir.
- Kemiriciler aralarında Salmonellozis, Pasteurellozis, Leptospirozis, Dizanteri, Toksoplasmozis’in de bulunduğu ortalama olarak 45 hastalığın portörüdür.
Çiftlikteki her bir kemirgenin yıllık olarak en az 25 dolarlık bir maliyet getirdiği asla unutulmamalıdır.
Sayılarının Tespiti
Kemiriciler normalde geceleri aktif olan hayvanlar olup, çoğunlukla gün ağarırken veya alaca karanlıkta veya ışıklar söndükten 1-4 saat sonra aktif hale geçerler. İnfestasyon çok yoğun değilse fare ve sıçanlar gün içinde nadiren ortalıkta görünür. Mevcudiyetleri aktif yuva yerleri boyunca (tavan aralarında, çatlak aralarında, kafeslerin altındaki gübre çukurunda, yer döşemesinin altında, köşelerde, kümes duvarı etrafındaki oyuklarda vs.) taze gaitalar (kümes duvarlarının iç çevresi boyunca, ilk yumurta ilerletilmeden önce yumurta bantları üzerinde), toz üzerindeki ayak izleri (veya pudra veya kum gibi ayak izleri için toz kullanıldığında) ve kullanılan (aktif) delikler (tozlu değil, sürtünme nedeniyle vücut yağı bulaşmış) saptanarak tespit edilir.
Rodentler hava karardıktan veya ışıklar söndürüldükten 1-2 saat sonra izlenebilir. Rodentlerin sayılabilmesi için kümes içine infrared ışık kaynağı konabilir. Kümes dışındaki delikler toprakla kapatılarak buraların tekrar açılıp açılamadıkları izlenir. Rodentlerin kapanla yakalanma sıklığı rodent infestasyon oranının tahmininde kullanılabilir. Bir metot olarak, rodent aktivitesinin belirlendiği yerlere canlı fare yakalayan sapanlar kurup kümesteki fare sayısının endeksi çıkarılır. Yakalanan fareler yedi gün sonra sayılır ve sayı 0 ila 3 arasında endekslenir. Etkili bir fare kontrol programı endeks sürekli olarak 0-1 olduğunda sonuçlanır.
Popülasyonun Pratik Tahmini
Popülasyonun pratik tahmini şu şekilde yapılır: Her hangi bir şekilde sıçan görülmez fakat izine rastlanırsa sayıları 1°’den 100°e kadar, geceleri ara sıra görünüyorlarsa 100 ila 500, gündüz vakti ara sıra geceleyin pek çok kez görünüyorlarsa 400 ila 1000 ve gündüzleri pek çok kez görünüyorlarsa sayıları 5000 kadar olabilir.
Rodent Kontrol
Rodent kontrolü için sürekli bir entegre program gereklidir. Bu program; kümeslerin rodent girişini engelleyecek şekilde olmasını, yuva yerlerinin ortadan kaldırılmasını uygun bir yönetim ve sanitasyon ile kimyasal ve fiziksel eliminasyonu içerir. Yem, su ve korunmalı yerlerin mevcudiyetinin önlenmesi bütün rodent kontrol programlarının önemli bir bölümüdür.
Kanatlılarda kemiricilerin kontrolü üreticileri biyolojik, çevresel, gıda güvenliği, hayvan refahı ve çalışanların güvenliğinde rodent kontrolünün öneminin farkında olmalıdır. Güvenilir ve etkili bir rodent kontrol programında eğitimli ve lisanslı haşere kontrol personelinin kullanılması önerilebilir.
Kanatlılarda Kemiricilerin Kontrolü “Rodent Girişinin Engellenmesi”
Kümeslere rodent girişinin engellenmesi başlıca mutedil iklimlerdeki kapalı kümeslerde gerçekleştirilir. Tropik bölgelerde yapılan açık kümesler için de bazı tedbirler alınabilir.
Aralarında; 75 cm derinlikte L şeklinde temel duvarı, temel duvarları ile yan duvarlar arasının V şeklinde metal şeritlerle doldurması, yan bağlantı yerlerinin sağlamlaştırılması ile kapı ve diğer açıklıkların çevresinin sıkı bir şekilde doldurulmasını içerecek şekilde rodent girişine karşı alınacak tedbirler yeni kümes binalarının yapısıyla ilişkilendirilmelidir. Kümesler iyi bir işçilikle imal edilmelidir. Farelerin 10 mm kadar küçük çatlaklardan girebildikleri unutulmamalıdır. Yan duvarlardaki delikler, yan bağlantılardaki yarıklar, kapıların çevresindeki, temel duvarlarındaki ve beton zemindeki çatlaklar ile gübre çukurları farelerin ana giriş yerleridir. Kümes binası rutin olarak incelenerek gerekli onarımlar anında yapılmalıdır. Depolama faaliyetleri, yumurta odaları, yem fabrikası, yem depolama bölümleri, kuluçkahane ve işleme üniteleri gibi bütün yardımcı binalarda da rodent girişini engelleyecek önlemler alınmalıdır. Rodent girişinin tamamen engellenebilmesi mümkün olmamasına rağmen, girişin en üst düzeyde sınırlandırılması rodentlerin saptanması ve kontrolüne yardımcı olur.
Kanatlılarda Kemiricilerin Kontrolü İdare ve Sanitasyon
Kanatlılarda kemiricilerin kontrolü; idare ve sanitasyon elementleri saklanma ve yuvalanma yerlerinin ortadan kaldırılması ile yem mevcudiyetinin sınırlandırılmasını içerir. Kümesin içi ve dışı temiz tutulmalı, kullanılmayan ya da gereksiz ekipman veya parçalar, inşaat döküntüleri, eski fiber kalıntılar ve mukavva kutular yok edilmelidir. Yem döküntüleri derhal süpürülerek ortadan kaldırılmalıdır. Kafes yumurtacılığı yapılan kümeslerde kafes altındaki derin tip gübre çukurları her 3-4 haftada bir temizlenerek boşaltılmalıdır. Ölü kanatlılar ve kırık yumurtalar günlük olarak toplanıp yok edilmek üzere güvenli bir şekilde depolanmalıdır. Kümes çevresinin dışardan 30 cm genişlikte asfalt veya çakılla sarılması, bina temeli çevresinde delikler açılmasını önler.
Kümes aralarındaki çimler kısa biçilmeli, çalılar kesilerek yok edilmeli, çöp kovaları kaldırılmalı veya kapalı olmalıdır. Perdeli kümeslerde katlanmış olan perdeler haftada bir indirilerek farelerin perde katları arasında kolonizasyonu engellenmelidir. Depolama faaliyetleri ve taşıma araçlarının temiz ve rodentsiz olmaları sağlanmalıdır.
Eliminasyon
Kanatlılarda kemiricilerin kontrolü için etkin ve yeterli bir program, ilk rodent aktivitesi görüldüğünde uygulamaya konmalıdır. Aksi taktirde rodent popülasyonları ve gerekli kontrol maliyeti hızla yükselir. İnfestasyonun derecesi, rodentlerin göç modeli, girişler ve yuva yerleri spesifik bir program başlatılmadan önce saptanmalıdır. Rodent kontrolü sürekli bir çabayı gerektirir ve kontrol metotları infestasyonun kapsamı ile ilişkili olmalıdır.
Rodentler kümesler rutin olarak tamamen boşaltıldığında yok edilmelidir. Kümes boşaltıldığıhda kümeste gerekli onarım yapılabilir, temizlenir, kapanlar konur ve bütün yuva yerleri bozularak yok edilir.
İnfestasyon düşük ve kümesler küçük olduğunda rodentler mekanik kapanlarla, yapışkan kâğıtlarla veya çevreye kedi salınması gibi kimyasal olmayan metotlarla elimine edilebilir. Bunun yanı sıra, kediler Salmonella spp. ve Pasteurella spp. gibi patojenleri taşıyabilir. Hastalıklar için potansiyel taşıyıcı olabilen kediler, kanatlı üretim işletmelerinde rodent kontrolü için önerilmez. Kedilerin görev yerleri bir bina ile sınırlandırılmaz, yem, su ve uyuma yeri temin edilir, kısırlaştırılır ve enterik enfeksiyonları taşıdıkları belgelenirse rodent kontrolü için kullanılmazlar. Kediler, kapanlar kurulu olduğunda kümesten alınmalıdır.
Rodentleri uzaklaştırmak için ortalama 20-60 kHz ses dalgaları yayan ultrasonik cihazlar mevcut olmasına rağmen, bunların kümeslerdeki kullanımları sınırlıdır. Ekipman mevcudiyeti ve yansıma yüzeylerinin çok sayıda olması nedeniyle bu cihazlar kümes içinde arzulanan sonuçları vermeyebilir. Genellikle 500 m? kadar sınırlı olan ultrasound (ses dalgası) etkili olsa bile, rodentler kümesin dışına göç eder fakat yok olmazlar.
Rodent kontrolünde kullanılan kimyasal metotlar kapan yemi, iz tozu ve fumigasyondur. Rodentisitlerin hepsi farklı miktarlarda olmak üzere kanatlılar, çiftlik hayvanları ve insanlar için zehirlidir. Rodentlerde birikim yapan bazı rodentisitler bu hayvanların karkaslarını veya gaitalarını tüketen hayvanlarda sekonder zehirlenmeye neden olur. Kimyasal maddeleri kullanırken dikkatli olunmalı, imalatçı firmanın uyarılarına sıkı bir şekilde uyulmalıdır.
Bazı rodentisitler deri yoluyla absorbe olabildiğinden bu ürünler uygulanırken eldiven kullanılmalıdır. Tuzak yemler çocukların, pet hayvanların, diğer çiftlik hayvanlarının veya yabani hayvanların elde edemeyecekleri kadar açılması zor kutular içinde veya yerlerde bulundurulmalıdır. Gıda kontaminasyonundan sakınılmalıdır.
Rodentisitler farklı toksisiteye sahip olduklarından bazı bileşiklerin kullanımı sınırlandırılmıştır.
Rodentisitlerin tek veya birden fazla kez (multiple) kullanılanları mevcuttur. Tek dozluk rodentisitler yeterli miktarda tüketilirse bir defalık tüketimiyle rodenti öldürür. Tek dozluk bu bileşiklerin birçoğu diğer hayvanlar için zehirlidir ve çocukların, pet hayvanların, kanatlı ve diğer çiftlik hayvanlarının ulaşamayacakları yerlere konulmalıdır. Mulipl dozluk bileşikler ise kümülatif etkiye sahiptir ve rodent tarafından birkaç kez tüketildikten sonra öldürücü etkisini gösterir. Bu yemler sürekli olarak mevcut olmalı ve diğer gıda kaynakları ortadan kaldırılmalıdır. Rodentlerin ölüm oranı rodentisitin tipine ve tüketilen doza bağlıdır. Bazı ürünler bir saat içinde öldürürken, diğer bazıları sindirimi takiben 4 ila 7 gün geçmesini gerektirir. Yalnızca ekstrem durumlarda son derece toksik olan tek dozluk rodentisitler kullanılır. Bu tür bileşikler sekonder zehirlenme yapar ve etkili veya spesifik antidotları yoktur. Bu tür bileşiklerin kullanımı genellikle sınırlandırılmıştır.
Tuzak yemlerin, tahılla karıştırılmış toz, pelet, mikrokapsül, hamur, bal mumu veya sudaki kuru veya ıslak formları mevcuttur. Maksimum etki için tuzak yemler yem ve su içinde mevcut olmalıdır. Tuzak yemler, istasyonlar şeklinde rodentlerin aktivite bölgesi içinde yuva yeri ile genel yem kaynağı arasındaki yol üzerinde ve aktif deliklerin girişleri çevresinde kullanılmalıdır. Güvenli, ucuz ve etkili yem istasyonları ticari olarak mevcuttur. Rodentisitlerin bilinçsiz bir şekilde etrafa bırakılması yemin, kanatlıların hedeflenmemiş olan hayvan ve insanların kolaylıkla kontamine olmasına neden olur.
Tavan aralarına yılda en az bir kez tek dozluk yem konabilir. Tuzak yeminiņ konma sıklığı programın seviyesine ve başarısına bağlıdır. Multiple doz kullanılan tuzak yem istasyonları programın başlangıcından itibaren günlük olarak kontrol edilmelidir. Tüketilen yemin hemen yenilenmesi oldukça önemlidir. Dört haftadan daha eski tuzak yemler imalatçı firmanın direktifleri göz önüne alınarak güvenli bir şekilde atılabilmelidir. Bazı şiddetli infestasyon olgularında tuzak yemlerinin her l-2 haftada bir yenilenmesi gerekebilir.
Multiple doz antikoagülanlar (I. ve II. generasyon kumarinler, difasinon) kümeslerde sıklıkla kullanılmaktadır. K vitamini, antikoagülanların antidotu olduğu için bazı antikoagülanların bileşimine K vitamininin intestinal bakteriler tarafından sentezini inhibe eden sulfakuinoksalin ilave edilir. K vitamini bu antikoagülanlara karşı bir antidotdur.
Şiddetli rodent enfestasyonunda tek dozluk antikoagülanların (II. generasyon kumarinler) kullanımı güçlü bir başlangıca yardımcı olur. Antikoagülanlara karşı direnç gösteren rodentlere karşı kalsiferol kullanımı önerilir.
Boşaltılmış olan kümeslerde yemliklerin derhal boşaltılarak kümes içine tuzak yemlerinin konması rodentlerin bu yemleri tüketmesini sağlar. Dökülmüş yemler, kırık yumurtalar ve ölü tavuklar gibi alternatif yem kaynakları yok edilmelidir.
Kümes dışındaki aktif deliklerin çevresine tuzak yemleri yerleştirilmelidir.
Rodentlerin ana gezinme yolları üzerine serpilen iz tozu rodentisit karışımlarını içerir. Bu toz rodentlerin ayaklarına, kürküne ve kuyruğuna yapışır ve rodent tüylerini yalayıp düzeltirken bu tozla birlikte içerdiği rodentisitleri de yer.
Boş kümesler ve kümes dışındaki delikler toksik gazlarla fumige edilebilir. Bütün fumigantlar insan ve hayvanlar için toksik olup, bu nedenle yalnızca deneyimli personel tarafından uygulanmalıdır. Fumigantların modern kümeslerdeki etkisi sınırlı olmakta, kümes dışındaki deliklerde ve kümes duvarı içinde yaşayan rodentleri öldürememektedir. Fumigantlar metil bromid, kloropikrin, kalsiyum siyanid ve karbon bisülfit içerir. Kimi kanatlı üreticileri kümesleri dezenfekte etmek amacıyla formaldehid fumigasyonu kullanır. Bu fumigayon rodentlerin bir kısmını öldürebilmesine rağmen, uygun bir kontrol metodu değildir. Bazı ülkelerde (ABD) kümeslerin formaldehidle fumigasyonu yasaklanmıştır ve önerilmemektedir.
Rodent kontrol programları düzenli olarak izlenmelidir. Her 2-3 haftada bir kümes içinin ve dışarısının incelenmesi programın etkili olup olmadığını gösterir. Tavan araları, yumurta kümeslerindeki gübre çukuru ve damızlık kümeslerdeki tahta follukların altı gibi rodentlerin saptanmasının çok zor olduğu yerlere özel bir dikkat gösterilmelidir. Rodent aktivitesi saptandığında rodent sayısı, rodent girişinin engellenmesi, sanitasyon ve eliminasyonu içeren, uygun program şekli derhal oluşturulmalıdır.
Kaynak
- Kanatlı Beslenme Dinamiği ve Biyogüvenlik, Doç Dr. Ö. Hakan Muğlalı, Minpa Matbaacılık, Bolu 2001, 402-409.