İneklerde rahim sorunları (uterus) görülen çiftlikleri zarara uğratan sebeplerin başında gelmektedir. En çok görülen sorun metritis yani rahim yangısıdır. İrinli rahim yangısı (pyometra), sonun (eşin) atılamaması yani retensiyo sekundinarum ve rahim fırlaması (prolapsus uteri) çiftliklerde yaşanan diğer önemli sorunlardır. Metritis, pyometra, sonun (eşin) atılamaması (retensiyo secundinarum) konularını daha önceki yazılarımda ele almıştım. Bu yazımın konusu ise rahim fırlaması (prolapsus uteri) olacaktır.
Prolapsus uteri rahimin ters dönerek dışarıya çıkması olarak tanımlanabilir. Doğumu takiben genellikle ilk 6 saat içerisinde ortaya çıkan bir durumdur. Bazen12-18 saat sonra bile oluştuğu görülmüştür. Rahim fırladığında iç yüzeyi dışardan görülür. Mantar görünüşünde kotiledonlar (placental cotyledon) göze çarpar. Çoğunlukla yavru zarları da kotiledonların üzerinde yapışık haldedir.
Prolapsus uterinin sebebi rahimin tonusunu yitirmiş olmasıdır. Bu durumun arkasında ise çoğunlukla hipokalsemi (kalsiyum yetmezliği) vardır. Kalsiyum yetersizliği sebebi ile gevşemiş hale gelen, hareketsizleşen yani kontraksiyon yapamayan (inert) rahim tonusunu ( gerginliğini, diriliğini) kaybeder ve dışarı fırlar. Özellikle yaşlı, birkaç doğum yapmış ineklerde görülme sıklığının arttığı
bilinmektedir. Bu durum zaten hipokalsemi ile örtüşmektedir. Ayrıca güç doğum yapan ineklerde, güç doğum sırasında yavrunun aşırı güçle çekildiği (extraction force) vakalarda prolapsus uteri görülebilir. Aşırı zayıf ya da aşırı şişman (obez) ineklerde görülme ihtimali daha yüksektir. Dışarı fırlamış olan rahim giderek şişlik ve diğer yangı belirtileri ile karşımıza çıkar. Çevreden kaynaklanan travmatik hasarlar bazen de kanamalar ortaya çıkabilir. Her geçen saat sorunun büyümesi, tehlikeli boyutlara ulaşması anlamına gelir. Mümkün olan en erken müdahale ile prolapsus uteri hasarsız olarak tedavi edilebilir.
Fırlayan rahim veteriner hekim tarafından yerine konulur. Bir süreliğine vulvaya dikiş atılır. Dikiş daha sonra alınır. Müdahale sonrası en az 5 gün antibiyotik uygulanmalıdır. Bu arada yangı giderici olarak kortizon olmayan bir anti enflamatuar ilaç kullanılması yararlıdır. Erken ve doğru bir müdahale ile sorun halledilmiş olur ve inek tekrara gebe kalabilir. Hazırlayıcı sebepler olmadıkça sonraki doğumlarda aynı olayın tekrarlanması söz konusu değildir.
Diğer yandan yapılan araştırmalarda prolapsus uteri vakalarında bir genetik yatkınlık (kalıtsallık) saptanamamıştır.
Acil müdahale edilmediği durumlarda kanama, rahimin aşırı derecede ödemli hale gelmesi, çevresel travmalara maruz kalması sebebi ile sonuç olumlu olmaz. İleri vakalarda şok ve ölüm söz konusu olabilir.
Rahim fırladığında veteriner hekime derhal haber verilir. Veteriner hekim gelene kadar hayvan sahiplerinin yapması gerekenler şunlardır:
Çıkan (fırlayan) rahim koskoca bir organdır ve idrar yoluna baskı yapar. İnek idrarını yapamaz. Aşırı derecede ıkınır. Eller temizlenip dezenfekte edilir ve rahim biraz yukarı kaldırılır. Böylece idrarın boşalması ve ineğin rahatlaması sağlanır. İnek kuru ve temiz bir yere alınmalı, rahimin altına temiz bir çarşaf veya örtü serilmelidir.
Prolapsus oluştuğunda telaşlı ve tedirgin saatler, sonucun ne olacağı ile ilgili belirsizlikler ve büyük ölçüde endişe bizi beklemektedir. En doğrusu koruyucu hekimlik ile ilgili olarak gerekenlerin eksiksiz bir şekilde yapılmasıdır.
İneklerde Rahim Sorunları Koruyucu Hekimlik
Olayın arkasında her zaman kuru dönem hataları vardır. Aslında “rahim sorunlarının tümünün arkasında kuru dönem hataları vardır” dersek hiç de abartmış olmayız. Başka bir deyişle; kuru dönemi doğru geçirirsek birçok doğum sonrası sorunu önlemiş oluruz.
Kuru dönemi düşük kalsiyum ve düşük enerji ile geçirmek gerekir. Bu dönemde sağım olmadığından kalsiyum ve enerji ihtiyacının laktasyon dönemine göre daha düşük olduğu ortadadır. Kuru dönemde kesinlikle sağmal dönemde verilen yem katkıları kullanılmamalı, kuru dönem için hazırlanmış yem katkıları kullanılmalıdır.
Bu dönemde magnezyum, bakır, iyot, manganez, selenyum, çinko ve kobalt destekli yem katkıları verilmelidir. Kuru dönemde inekler kesinlikle şişmanlatılmamalıdır. İneklerin şişmanlamaması ve doğumdan önce kalsiyum fazlalığı olmaması için ABD de Goldiloks diyeti uygulaması oldukça yaygındır. Goldiloks diyeti “ne eksik ne fazla tam kararında” anlamına gelir ve düşük kalsiyum, düşük enerji ile bu 45-60 günlük dönemin geçirilmesi sistemine dayanır.
Doğuma 2-8 gün kala, ortalama olarak doğumdan bir hafta önce tek seferde yüksek dozda (10 milyon IU) D3 vitamini verilmesi Ca/P ( kalsiyum/fosfor) dengesi için çok yararlıdır. Doğumdan sonra kalsiyum ihtiyacı çok fazladır. O yüzden doğum başlar başlamaz ağız yolu ile bir adet kalsiyum bolus verilmesi, doğum gerçekleştikten sonra da bir kalsiyum bolus daha verilmesi tavsiye edilir. Bu yöntemle koruyucu hekimlik olarak önemli bir fayda sağlanmaktadır. Böylece sadece prolapsus uteri için değil, diğer “doğum sonrası problemler” için de önlem almış oluruz.