Çiftlik hayvanlarında beslenme hastalıkları, insan ve hayvan beslenmesinde 19. yüzyıla kadar, yem maddeleri yeteri kadar protein, yağ, karbonhidrat, tuz ve su içeriyorsa beslenmenin normal şekilde seyredeceği varsayılmıştır. Bu zamana kadar, hastalıkların sadece sindirim sistemindeki hastalık etkenleri (pathogenic microorganisms) tarafından üretilen zehirli (toksik) maddelerin sonucu oluşacağı kabul edilmiştir. Bu görüşün, hastalıkların ortaya çıkmasında büyük bir doğruluk payı olmasına rağmen, besin maddelerinde ilk önce vitaminlerin, daha sonra da mineral elementlerin keşti ile hastalık kavramları değişmeye başlamıştır.
Bir canlının normal fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi ve tür, ırk, cins, yaş ve yaşadığı çevre koşullarına göre beklenen verim özelliklerinin (et, süt, döl verimi v.s.) normal düzeyde seyredebilmesi için, genetik yapısına has protein, enerji, vitaminler, makro ve eser elementler ve su gereksinimlerinin noksansız karşılanması bir zorunluluktur.
Yetersiz enerji veya protein veyahutta element ve vitaminlerden bir veya birkaçının noksanlığının veya fazlalılığının (diyette dengesiz dağılımının) organizmada pek çok biyokimyasal olayın bozulmasına veya yavaşlamasına neden olacağı doğaldır.
Bunun sonucu olarak, canlıda enfeksiyöz ve paraziter hastalıklara bağlı olmayan;
- yavru atmalar,
- erken doğumlar,
- doğan yavrularda iskelet bozuklukları,
- felçler,
- yaşam şanslarının azalması,
- kıl-tüy dökülmesi,
- yapağı-tiftik atımı,
- kansızlık,
- devamlı ishal,
- iştah kaybı,
- pika (doğal olmayan şeylerin yenmesi),
- kemik kemirme (osteophagia),
- gübre yeme (coprophagia),
- deri bozuklukları (parakeratosis, kepeklenme, sertleşme, kıvrımların artması),
- yemden yararlanamama,
- büyümenin yavaşlaması veya durması,
- et, süt, yumurta veriminde düşme,
- enfeksiyöz ve paraziter hastalıklara karşı duyarlılığın artması (vücut direncinin – bağışıklığın zayıflaması)
daha pek çok makro düzeyde bulguların (semptomlar) ortaya çıkmasına yol açmakta ve böyle durumlar “Beslenme Hastalıkları” olarak adlandırılmaktadır.
Bazı yazarlar, Beslenme Hastalıkları (nutritional diseases) yerine Beslenme Bozuklukları (nutritional disorders) ifadesini kullanmaktadırlar.
Beslenme Hastalıklarının sebepsel (etiologic) bakımdan incelenmesi ve bir sınıflandırma yapılması istendiğinde, tek başına veya bir grup hayvanda ortaya çıkan durumlar vardır.
Çiftlik Hayvanlarında Beslenme Hastalıkları Etiyolojik Olarak Sebepleri
- Diyetin muayenesi sonucu temel bir besin maddesi (veya maddeleri) bakımından bir noksanlık veya fazlalığın söz konusu olup olmadığı, i
- Hayvanların muayenesinde temel bir besin maddesi (veya maddeleri) noksanlığı veya fazlalığında ortaya çıkacak bir durumun söz konusu olup olmadığı,
- Diyete ilave edilecek (saplement) temel bir besin maddesinin (veya maddeleri) hastalığın önlenmesi ve sağıtımında rolü olup olmadığı hususlarının açığa kavuşturulması gereği vardır.
Temel besin maddelerinden enerji, protein ve su dışında, makro ve eser elementler ve vitaminlerle ilgili yoğun araştırmalardan alınan sonuçlar, yukarda sıralan kriterlerin geçerliliğini ortaya koymada ve beslenme hastalıklarının tanısında bazı güçlüklere yol açmaktadır. Örneğin selenyum (Se) gibi, yem maddelerinde çok düşük düzeylerde bulunan eser elementlerin analizleri oldukça zor ve bedeli yüksektir. Ayrıca bulunan sonucun noksanlık veya zehirlilik bakımından değerlendirilmesi deneyim ve bilgi gerektirmektedir. Deneyimli bir veteriner hekim noksanlığından şüphe edilen maddeyi, örneğin selenyumu diyete ilave ederek “Beyaz Adele Hastalığı” nı önleyebilir. Burada, hayvanın (veya hayvan grubunun) ilave edilen maddeye gösterdiği tepki, (verdiği cevap, response) çok önemlidir. Eğer hayvan ilave selenyuma (saplement) olumlu cevap vermiş ve hastalık önlenmişse, hastalık “responsiv” bir karakter taşıdığından, yukarıdaki maddelerden 3. şık geçerli bir durum kazanmaktadır. Bu durumda hastalık “tepkisel (responsive) hastalıklar” grubunda yer almaktadır. Hastalık, diyetteki bir maddenin noksanlığı sonucu ortaya çıktığından noksanlık hastalığı (deficiency disease) olarak ta ifade edilmektedir.
Ayrıca bir kısım yazarlar, temel yem maddelerinin diyette noksanlığı veya fazlalığı (dengesizlik-imbalances) söz konusu olduğunda, ortaya çıkan durum için Beslenme dengesizliği (nutritional imbalances) ifadesini kullanmayı uygun bulmaktadırlar.
Tüm yukardaki değişik adlandırmalarla birlikte, bir hekim gözü ve düşüncesi ile, temel besin maddelerinden birinin veya birkaçının diyette:
a) noksanlığından ileri gelen bir durum söz konusu ise, noksan olan maddenin vücuttaki fizyolojik ve biyokimyasal işlevlerinin yerine getirilememesi sonucu,
b) fazlalığı halinde, diğerlerine karşı zıt etki (antagonist) yaparak benzeri sonuca yol açması ile bir kısım hastalık bulguları ortaya çıkıyorsa bir “beslenme hastalıkları” söz konusu demektir. Beslenme hastalıklarının ortaya çıkışında diyette yer alan noksanlık ve fazlalık durumlarından başka, canlının fizyolojik dengesinin bozulması da rol oynamaktadır.
Kaynakça