Verimi kısıtlayıcı faktörler, ineklerin verimi genetiklerinin çevre faktörleri ile birleşmesi sonucunda ortaya çıkar. Ancak bazı eksiklikler, hatalar verimin ortaya çıkmasını engeller.
Verimi kısıtlayan faktörleri gözden geçirelim; pis, ıslak, rahatsız ortamlar, boş yemlik, sıcak stresi, buzağılarda sütten kesme stresi, kalabalık ve sıkışık barınaklar, doğumdan önce şişman, doğumdan sonra zayıf inekler, dar koridorlar, yemleme hataları, sinekler.
Topluca listelediğimiz “kısıtlayıcı” faktörleri tek tek ele alalım;
İneklerin bulundukları ortam kuru, temiz ve rahat olmalı. Yaygın bir fikir olan “ahır zaten pis olur” fikrinden vazgeçilmeli. İneklerin yattığı yerin temiz, kuru ve rahat olmasına dikkat edilmeli. İneklerin yattığı yerlerin beton olması kesinlikle doğru değil. ABD’de yatma yerleri düzenlenirken “diz üstü düşme testi” yaparlar. Kendi dizlerinin acımayacağı bir yatak yeri yapmaya özen gösterirler. Arka bacaklarda, özellikle baldırlarda “çakıldak” varsa yatak yeri ıslak ve pistir. Çakıldak bunun göstergesidir.
Boş yemlik kısıtlayıcı faktördür. Bu sebeple ineklerin önünde her zaman yem olmalı, öğünle yemleme yerine, ad Libitum yani serbest yemleme tercih edilmelidir. İneklerin önlerindeki yem günde birkaç kez karıştırılıp itilmelidir.
İnekler yemliğe ve suluğa arzu ettikleri zaman ulaşabilmeliler. Suya ve yeme ulaşımda ortaya çıkabilecek kısıtlayıcı faktörler verimin kısıtlanması anlamına gelir.
Ayrıca, herhangi bir sebeple ineklerin makasta tutulmaları kısıtlayıcı faktördür. Gebelik muayenesi, genel muayene, aşılama, tedavi veya yemlikte uzun kalmalarını sağlamak için ineklerin makasta tutulmaları zararlı bir uygulamadır. Bu tip bir uygulama yapılıyorsa bile gayet kısa tutulmalıdır.
Isı stresi başta olmak üzere ineklerin günlük yaşamındaki her türlü değişiklik kısıtlayıcı faktördür. İnekler rutin yaşamı severler ve sürprizlerden hoşlanmazlar.
Barınaklarda yemlik önü mesafesi 75 cm civarında hesaplanmalıdır. Özellikle kuru dönemdekilerde buna mutlaka uyulmalıdır. Kuru dönemdekilerin yatma yerleri ve konforları diğerlerinden daha büyük önem taşır.
Yemlik önünün kalabalık olması, bazı ineklerin yemliğe ulaşmakta zorluk çekmesi kısıtlayıcı faktördür.
İnek konforu bir süt sığırcılığı işletmesinin verimliliğini, ayak, bacak ve meme sağlığını yakından ilgilendirir. Doğru yapılırsa olumlu, yanlış yapılırsa olumsuz etkisi görülür.
İnekler günün büyük çoğunluğunda yatmalı ve bu vaktin en az yarısında geviş getirmelidirler. Yatan ve geviş getiren inek süt üretir. Yatma süresi en az 12 saat, hatta bunun üzerinde olmalıdır.
İneklerin gereksiz yere ayakta durmaları, ayakta durmak üzere belli yerlerde gruplaşmaları gölge, serin ve sineksiz bir yer aradıklarını gösterir. Gruplaşma kesinlikle bir “alarm” kabul edilmelidir. Güneşten ve sinekten kaçan inekler gruplar halinde ayakta dururlar. Dikkat edilmeli ve derhal önlem alınmalıdır.
Besleme hataları “kısıtlayıcı” faktörlerin başında gelir. Kuru dönemdeki besleme hataları ise vahim sonuçlar doğurur. Çünkü bir süre sonra bu inekler doğuracak ve süt vermeye başlayacaklardır. Eğer hatalı bir besleme sonunda doğum yaparlarsa 12 veya 15 kadar hastalığın ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Doğum öncesi şişman olan inekler doğum sonrasında hızla zayıflarlar. Bu durum metabolik hastalıklara, ayrıca düşük döl verim oranına yol açar. Kuru dönem hatalarıyla, geçiş dönemi hataları, lohusa dönemi besleme hataları ineklerin pik seviyesine çıkmasında gecikmelere sebep olur. Pik seviyesine çıkan inek bu seviyede uzun süre kalabilmelidir. Pik seviyesinde uzun kalan inekler laktasyon boyunca sütü ucuza mal ederler.
Buzağıların bakımı, beslemeleri ileride kaliteli düve ve besi danası elde etmemizin anahtarıdır. Sütten kesme stresi mutlaka önemlidir. Strese inanalım ve önlemeye gayret edelim. Buzağıların ishal, öksürük, yanlış besleme gibi sebeplerle “kavruk” kalmamaları için gerekli özeni gösterelim.
Barınaktaki her inek bir işletmedir. Sürü yönetiminde iyi olmak yetmez.
Daha iyisi olabilir.
Serinletmeye önem vermek şarttır.
Serinletme ve havalandırma fanlar ile yapılmalı, fanlar ventilasyon yapacak şekilde konulmalıdır. Eğer fanlar sirkülasyon yapacak şekilde, yani içerdeki havayı çevirip duran bir halde kullanılıyorsa beklediğimiz yararı elde edemeyiz.
Verimi kısıtlayıcı faktörler göz önüne alındığında ineklere her yönüyle doğru bakılmalı ki, onlarda bize baksınlar.