Tavuk Kolerası (Pasteurella Aviaires, Fowl Cholera, Geflügelcholera)

Tavuk Kolerası

Tavuk Kolerası

Pasteurella Aviaires yani tavuk kolerası kanatlı hayvanların etkeni Pasteurella multocida olan, hastalığın seyri açısından perakut, akut, septisemik, kronik seyreden bulaşıcı ve öldürücü bir hastalığıdır. Hastalık her ne kadar ülkemizde tavuk kolerası olarak bilinse de Pasteurella Aviaires, Fowl Cholera,, ve Geflügelcholera olarak da bilinmektedir.

Belirttiğimiz gibi hastalığın etkeni P. multocida’dır. O.2 0.4 mikrometre eninde ve 0.5 -1.5 mikrometre uzunluğunda oval, kokoid ve kısa çomakcıklar ve nadiren de flamentler tarzındadır. İnfekte dokular ve kandan yapılan preparatlarda tipik bipolar görülürler. Gram negatif, sporsuz, hareketsiz ve kap süllüdürler. Kapsül özellikle A ve D tiplerinde çok belirgindir ve anilin boyalarıyla kolaylıkla boyanır. ‘

P.multocida aerob veya fakültatif anaerob olup en iyi 37°C’de ve pH 7.27.8 arasında üreme gösterir.

Katı besi/yerlerinde yuvarlak, parlak, düzgün 1 mm çapında grimsi koloniler teşekkül eder. Zamanla bunların ortalarında koyu bir saha oluşur. Kanlı agarda hemoliz görülmez.

Pasteurella multocida katı besi yerlerinde Mucoid (M-), Smouth (S-), Fluore sans (F-) ve Rough (R-) olmak üzere başlıca 4 tip koloni oluşturur.

Çevre koşulları ve güneş ışığında uzun zaman canlılığını korur. Yarı katı jeIoz’da 4-6 hafta kadar saklanabilir. Hayvan kadavralarlnda 2-3 ay, kan içinde 610 gün ve buz içinde 14 gün kadar viruIansını koruyabilir. -20°C’de 6 ay, Iiyofilize edilmekle 10 yıl kadar muhafaza edilebilir. Mveya S-koloni tormuna sahip virulant suşların saklanması için kanın dondurulması suretiyle muhafaza en doğrusudur. Liyofilizasyon serum, yağsız süt gibi maddeler ilave edilerek yapılır. Mikroorganizma genellikle 6000’de 10, % 0.5 fenol içinde 10, % 0.1 süblime’de ve % 3.5 kreosol’da 5 dakikada ölür. Hayvan pasajları virulansı arttırır. Etken dezenfektan, antibiyotik ve sülfamitlere oldukça duyarlıdır. ‘

P.multocida, kapsül K- ve somatik O- olmak üzere iki antijenik yapıya sahiptir.

P.multocida’nın kendine özgü fajları bulunmuştur. Bunlar, genellikle, bakterinin DNA’sına entegre olduklarından lizojenik bir karakter göstermektedirler.

Epizootiyoloii

Tavuk kolerası sıcak, ılık ve yağışlı ülkelerde daha çok görülür. Hastalık enzootik bir seyir takip ederek hayvanlar arasın da büyük kayıplara neden olur. Hastalık daha çok tavuk, ördek, hindi, kaz gibi evcil ve sülün, keklik gibi av kuşlarında görülür. Serçe ve güvercinler deneysel infeksiyonlara çok duyarlıdırlar. ‘ Bulaşma sindirim, solunum, deri ve konjonktiva yolu ile olabilir. Hastalıktan kurtulmuş veya gizli hasta, yaşlı hindi ve tavuklar dışkıları ve ağız salgıları ile mikrop çıkartmak suretiyle infeksiyonu bulaştırırlar. Etken, sağlam hayvanların yutak, larinks ve sindirim sistemlerinde fakültatif patogen olarak bulunur. Doğal direncin kırıldığı hallerde (yorgunluk, açlık, susuzluk, fena bakım-beslenme, soğuk, rutubetli ve dar kafesler, mevsim değişiklikleri), mikroplar üreyerek dokuları istila edip, hayvanları hastalandırırlar. İnfeksiyonun çıkışında ve yayılmasında insektlerin ve yabani kuşların (serçe, karga, atmaca, akbaba, güvercin vs.) önemi olduğu gibi etkenin virulansının ve konakçı hassasiyetinin de etkisi vardır.

Gerek sindirim sisteminden giren ve gerekse larinks veya farinks mukozasında bulunan mikroplar, buralarda üredikten sonra mukozaları geçip kan dolaşımına ulaşırlar. Kanda çoğalarak (septisemi) tüm organ ve dokulara yayılırlar. Kan damarlarının cidarlarında da zedelenmeye sebep olan etkenler kanın dışarı sızmasına yol açarlar (hemoraji). Hastalığın yavaş olarak seyrettiği durumlarda kronik tablo ortaya çıkar. Etken doku ve organlardan başka “eklem, sakal, ibik, kulak ve yumurtalıklara da lokalize olabilir. Mikrop kültürleri veya hasta hayvanların kanı kanatlı hayvanlara subkutan veya intramuskuler olarak verildiğinde ölüm meydana gelir. Laboratuvar hayvanlarından fare ve tavşanlar bu mikroba karşı çok duyarlıdırlar. Kanatlı hayvanlardan güvercin ve serçeler de oldukça kolay hastalanırlar.

Pasteurella Aviaires Klinik Belirtiler Nasıl Olur?

İnkübasyon süresi kısadır. Fakat bu süre etkenin virulansına, bulaşma yoluna, konakçı hassasiyetine ve hazırlayıcı nedenlere göre değişebilir (Ortalama 1-3 gündür). Bakımsız ve özellikle A vitamini noksanlığı gösteren hayvanlar çok telef olurlar. Pasteurella Aviaires perakut, akut, subakut, kronik veya lokalize bir seyir gösterir.

Perakut form; hastalık hiçbir klinik belirti göstermeden ani ölümlerle sonuçlanır.

Akut ve subakut form; hayvanlarda durgunluk, titreme, tüylerin kabarması, iştahsızlık, uyuklama hali gibi genel belirtiler yanısıra, yeşil ishal, ibik ve sakalların morarması gibi tipik belirtiler görülür. Mortalite % 10-100 arasmda değişmektedir.

Kronik form; hastalar uzun zaman hayatta kalırlar. Ölüm oranı düşüktür. Mikroorganizma birçok doku ve organlara yerleşerek ürediği için çeşitli lezyonlar şekillenir.

a) Nezlevi şekil: Lezyonlar burun ve sinuslarda görülür. Hayvanların yüzü şişer ağız ve burundan kirli akıntılar gelir.

b) Otitis şekli: Lezyonlar genellikle orta kulak ve beyinde şekillenir. Hayvanlarda boyun çarpıklığı ve denge bozukluğu meydana gelir.

c) Deri şekli: Lezyonlar sakal ve ibikIerde görülür. Sakallarda oluşan ödemler başlangıçta sıcak ve ağrılı olup, sonraları soğur ve sertleşir.

d) Artritis şekli: Lezyonlar kanat ve bacak eklemlerinde lokalize olur. EklemIerde ödemler şekillendiğinden hayvanlardatopallıkvardır.

e) Peritonitis şekli: Yumurtalık ve iç organlardaki yangı sonucu lezyonlar oluşur. İştahsızlık ve zayıflamayla birlikte yumurta veriminin düşmesi dikkati çeker.

Nekropside, perakut şekilde yaygın bir hemorajiden başka bir şey görülmez. Akut ve subakut formlarda ise; kalp üzerinde ekimozlar ve barsaklarda ülserler görülür. Karaciğer koyu renkte olup, üzerinde toplu iğne başı büyüklüğünde yaygın nekroz odakları vardır; Yumurtalıklar yer yer yırtılmış ve solgun bir renktedir.

Kolera Nasıl Teşhis Edilir?

1. Klinik ve otopsi bulguları

infeksiyonu, klinik ve otopsi bulgularına göre teşhis etmek bldukça güçtür. Benzer bulgularla seyreden birçok hastalıkla karıştırılabilir. Bünlar arasında BotuIismus, Hemorajik enteritis, zehirlenmeler, Newcastle hastalığı, Tavuk çiçeği, Psittakozis, İnfeksiyöz koriza, Tavuk tifosu, CRD. Adenovirus infeksiyonları, A avitaminozis, vs. gibi hastalıklar bulunmaktadır. Kesin teşhis için laboratuvara hasta vs ölü hayvanların gönderilmesi gerekir. Ölülere otopsi yapılarak organ ve dokulardaki bozukluklar gözden geçirilir. Canlı hayvanlar klinik olarak muayene edilir ve hastalığın çeşitli seyirlerine göre oluşacak semptomlar yönünden inceleme yapılır. Daha sonra bu hayvanlar da kesilerek nekropsi uygulanır ve marazi madde alınarak ekimler yapılır.

2. Laboratuvar muayeneleri:

a) Bakteriyoskopi: Otopsi yapılan hayvanların kalp kanı ve organlarından preparatlar hazırlanarak Giemsa boyama yöntemiyle boyanır ve mikroskop altında bipolar mikroorganizmalar aranır.

b) Kültür: Otopsi sonucu alınan marazi maddelerden sıvı ve katı besiyerlerine ekimler yapılır ve üreyen koloniler P.multocida yönünden incelenerek identifikasyona gidilir.

c) Seroloji: Hastalığın serolojik teşhisinde pasif hemaglutinasyon testinden yararlanılabilir. Bu test özellikle, serotip tayininde önemlidir.

d) Hayvan deneyi: Marazi maddelerden direkt veya ekim sonucu üreyen mikroorganizmadan güvercin, fare gibi deney hayvanlarında deneysel infeksiyon oluşturulur. Deneysel infeksiyon sonu ölen hayvanlardan etken izolasyon ve identifikasyonu yapılabilir.

Tedavi

Tedavi için mutlaka Veteriner Hekim ‘inize başvurun. Burada verilenler bilgi amaçlıdır. Tedavi eden kişi sorumluluğu kendisine aittir.

Pasteurella Aviaires, Sülfamit ve antibiyotikler etkilidir. Sulfamezatin, sulfamerazin ve sulfokinoksalin gibi sulfamitlerle antibiyotikler ya tek tek ya da kombine olarak antibiyogram testi sonuçlarına göre kullanılabilir.

Korunma

Pasteurella Aviaires korunma da hastalıkla savaş için hindiler, tavuklardan ayrı yerlerde beslenir. Yaşlı tavuklarda, gençler bir arada tutulmaz. Hastalar ayrılır. Kümeste çok iyi dezenfeksiyon yapılır. Yem ve sulara sulfamit ve antibiyotik katılır. A vitamini takviyesi yapılır.

Hayvanlarda pasif bağışıklık için immun serumların pratik bir değeri yoktur. Aktif bağışıklık için canlı ve ölü aşılar yapılmışsa da bugün pratikte kullanılmamaktadır. Zira hazırlanan aşılardan her zaman olumlu sonuçlar almak mümkün olmamıştır. Rhinitis, topallık, zayıflama, ishal, tüylerin kabarması, iştahsızlık ve yüzün şişmesi gibi klinik belirtiler gösteren hayvanlar hemen kümesten çıkarılıp ayrılır. Kümese dışarıdan kontrol edilmemiş hayvanlar sokulmaz. Mevsim değişikliklerinde soğuk havalarda veya stres faktörleri olabilecek koşullarda hayvanlara iyi bakılmalıdır. Kümesler, suluklar ve yemlikler daima temiz tutulmalı ve hastalık anında iyice dezenfekte edilmelidir. Hindi ve kazlar tavuklarla aynı yerde bulundurulmamalıdır. Yabani kuşların kümeslere ve yemliklere gelmesine engel olunmalıdır.

Kaynaklar
Kaynakları görmek için tıklayın...
Kanatlı Hayvan Hastalıkları, Prof.Dr. Mustafa Arda, Medisan Yayınevi, Ankara 1994, 86-89.
Exit mobile version