Süt ve besi sığırcılığı işletmesi kurmayı planlayan bir girişimci nelere hazır olmalı, neleri göze almalıdır?
Yatırım yapılırken ileride işletme ile ilgili konular düşünülerek hareket edilmelidir. Yatırım safhasında yapılacak olan eksiklikler veya hatalar sonradan işletme yönetimine kötü yönde etki eder.
Süt ve Besi Sığırcılığı Yatırımlarında Öncelikle yatırımcı arazisini irdelemelidir
Arazideki su miktarı ve kalitesi, arazinin ulaşım durumu, rüzgar yönü ve şiddeti, arazinin büyüklüğü, bölgedeki iklim, güneş yönü ve arazinin imar konusundaki yasal durumu çok iyi şekilde bilinmelidir.
İnek başına kullanma ve içme suyu olarak günde en az 300 litre su hesap edilmelidir. Su tahlili mutlaka yapılmalıdır. Arazi yapısı çok büyük hafriyat gerektirmemeli, drenaj ve gübre yönetimi baştan düşünülmelidir. İklim yönünden yılda +25 derecenin üzerinde ve -15 derecenin altındaki sıcaklıkların kaç gün olduğunun bilinmesinde yarar vardır.
Arazinin büyüklüğü ileride büyüme olanağını kısıtlayacak şekilde olmamalıdır. Ayrıca ekim alanı olması avantajdır.
Süt ve Besi Sığırcılığı yatırımlarında çevre konusunda, örneğin gübrelerin uzaklaştırılması, yığılması konularında yasal problemlerle karşılaşıp karşılaşılmayacağı göz önüne alınmalıdır.
Süt inekçiliği için kurulacak işletmelerde, arazi hariç, her şey dahil inek başına 8.500 ABD Doları veya 6.500 Euro harcama yapılacağı bilinmelidir. Bu rakama hayvan alımı, bina yapımı, sıyırıcılar, suluklar, traktör, yem karıştırma, dağıtım römorku ve akla gelen diğer ihtiyaçlar dahildir. Yatırımcı, hayvan adediyle bu rakamları çarparak, nakit ve kredi olarak ne kadar harcama yapacağını bulabilir. Yatırımın kendini amorti etme süresini en az 6 yıl olarak görmek gerekir. Bunun altındaki amorti süreleri gerçekçi olmaz. Besi işletmeleri için, teorik olarak, süt işletmelerinin yarısı olan rakamlar kabul edilmelidir. Hayvan temini ve barınak yapımı konusunda bu rakamların altında maliyetler mümkündür.
Isı Stresi
Ülkemizin birçok yerinde yaz ayları için duşlu ve fanlı serinletme sistemleri kurmak şarttır. Bunu alınacak olan meteorolojik veriler bize gösterecektir. Ülkemiz koşullarında ısı stresi ile mücadele başlı başına bir sürü yönetimi şeklidir.
İnek başına düşen yemlik önü mesafesi 70 cm olarak düşünülürse, hem sağmallar, hem de kurudakiler için ideal olur.
Süt ve Besi Sığırcılığı Yapacak Yatırıcımın Bilmesi Gerekenler
Süt sığırcılığına yeni yatırım yapacak olan girişimcilerin bilmesi gereken iki kural vardır. Birincisi ”inek her gün sağılır”. İkincisi ”süt her gün satılır”.
Bu kurallar çerçevesinde sütün alıcısının baştan düşünülmesi gerekir. Her gün sağım işlemi olacağından alınacak olan sağım ekipmanı için ”satış sonrası servis” garantisinin her koşulda istenmesi büyük önem taşır.
Sağım makinasıyla ilgili en ufak bir arızada çiftliğin başı büyük derde girmiş demektir.
Kuruluşta “çiğ süt kalitesi” düşünülmelidir. Kaliteli bir sağım ekipmanının yanı sıra sütün soğutulması için bir “soğutma tankı” satın alınırsa akıllı bir yatırım yapılmış olur. Sütü satın alanlar için vazgeçilmezlik ve işletme için de prim alma sebebi olacak olan soğutma tankı mutlaka alınmalıdır.
Kuruluşta gübre yöntemi, yatak yerleri inek konforuna göre dizayn edilmelidir. Bunun önemi ilerideki işletme safhasında belirgin biçimde ortaya çıkar.
İşletmenin Şartları
Kuruluş esnasında düşünülmesi gereken diğer bir konu ise kuş mücadelesidir. Üstü kapalı, dış ortama göre daha sıcak ve yemle dolu bir barınak her zaman kuşların tercih edeceği bir mekandır. Ancak; çatı doğrudan oturtulursa kuşlar konacak yer bulamazlar ve ahır içini benimsemezler. Kuşların konabileceği yerler olmamalı veya ince çivilerle kuşların konması önlenmelidir.
Sütçü sığır barınaklarının yanı sıra yem depoları, silaj çukurları yeteri büyüklükte olacak şekilde yapılmalıdır. Ayrıca işletmenin kendi yemini yapabilme yeteneği gözden geçirilmelidir.
Barınak içi ışıklandırması çok önemlidir. Barınak ışıklandırması kadar doğum bölümü, revir ışıklandırmasına da önem verilmelidir.
Yatma, dinlenme alanları ile, yürüme ve sağım öncesi bekleme alanları da konforlu olmalıdır. Gerekirse sağım öncesi bekleme alanlarına da fan (vantilatör) sistemi konulmalıdır. Süt sığırcılığı işletmelerinin en büyük sorunlarından biri sağımcı ve bakıcı eleman sıkıntısıdır. Elemanların hayvanlara davranışı, sık sık eleman değişimi, sağımcı hataları işletme esnasında başa gelen problemlerdir. Baştan bu konular iyice düşünülmelidir.
Barınak yapımında doğal havalandırmadan yararlanmalı, kesinlikle duvar yapmaktan kaçınılmalı, gerekli hallerde kullanmak üzere perde, branda gibi kapatma gereçleri kullanılmalıdır. Çatının orta yüksekliği 6-8 metre gibi düşünülmelidir. Sağımhaneye giden yol doğrudan olmalı, hayvan trafiğini engelleyecek şekilde viraj, dönemeç olmamalıdır.
Kaba yemin temini başlıca önem taşıyan konudur. Ekim olanakları var mıdır? Ekim olanağı yoksa en ucuz şekilde ot, yonca veya diğer kaba yemler nasıl sağlanır?
Bu soruların cevabı bulunmadan yatırım yapmak doğru olmaz.
Hangi Irk Hayvan Almalıyız?
Sütçü işletmeye konulacak hayvan ırkı da önem taşır. Eğer miktar isteniyorsa Holstein, yağ da isteniyorsa Simmental veya Brown Swiss (Montofon), yağ ve protein isteniyorsa Jersey ırkları seçilebilir. Her ırkın avantajları ve dezavantajları vardır. Jersey ırkı ineklerin erkek yavrularının iyi besi materyali olmadığı bilinir. Irk seçiminde sütü satın alanın prim sistemi de etkilidir. Miktar önemli, yağ ve protein miktarı önemli değilse, iyi bakım koşullarında, Holstein ırkı seçilebilir.
Kuruluş esnasında düşünülmesi gereken diğer bir konu iyi bir kayıt sistemidir. Tercihen bilgisayarla, ancak, ne olursa olsun bir şekilde, mutlaka düzgün kayıt tutulması sağlanmalıdır. Buzağılar ayrı ayrı bokslara konulmalıdır. Karantina, giriş-çıkış kontrolü, çevre için dikenli tel, ilaçlı havuzlar gibi biyo güvenlik önlemleri kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Besi İşletmeleri
Besi işletmelerinde ise iki önemli madde vardır. Biri besiye uygun dana, diğeri yemdir. Bunların sağlanmasında hiçbir zaman sorun olmamalıdır. Çünkü besi işletmesindeki danalar dönem sonunda paraya döner, yani kumbara gibidir. İşletme esnasında yem temini sıkıntısı olmayacak şekilde finansal ayarlamalar yapılmalıdır.
Uygun besi yeri; işlevsel, az masraflı, sağlık yönünden uygun olmalıdır. Rampa, danaların padoklara alınması, ilk müdahalelerin yapılması, gübre yönetimi, besisi bitenlerin kamyonlara yüklenmesi, yemlerin dağıtılması gibi konular işlevsel olmazsa kuruluştaki eksikler işletme esnasında aksaklık olarak karşımıza çıkar.
Eğer arazide alan olarak sıkıntı yoksa 20 m2 hayvan başına hesabıyla, açık, serbest, toprak zeminli padoklar yapılabilir ve sadece küçük bir sundurma konulabilir. Hayvan kabul işlemlerinin yapılması, ilk giriş esnasında besi başlatma programına uygun olarak aşılama, parazit mücadelesi v.s. işlemleri için mutlaka bir sıkıştırma bölümü projeye dahil edilmelidir.
Gübre temizliği, hayvan başına tahsis edilen alana bağlı olarak, aylık, haftalık veya günlük olarak yapılabilir. Kuruluş safhasında düşünülmüş olmalıdır.
Yemlikler ve yem dağıtım işleri de kuruluşta düşünülmesi gereken bir konudur.
Eğer toprak zeminde açık serbest sistem düşünülmüş ise, suluk çevresiyle, yemlik önü beton olmalı, geri kalan kısım toprak olarak bırakılmalı, yer yer yükseltiler, yani küçük tepecikler yapılmalıdır. Yazın ısınmayan, kışın donmayan otomatik suluklar kullanılmalıdır.
Besi sığırcılığında yemlik mesafesi hayvan başına en az 40 cm olarak hesap edilmeli, mutlaka bir karantina padoğu plana konulmalıdır.
Besi sığırcılığı yatırımına niyet eden bir girişimci hayvan temini ve besisi biten danaların satışı konusunu irdelemelidir. Baştan düşünülmesi gereken diğer konular ise, besinin başlama canlı ağırlığı, kesime gitme canlı ağırlığı, besi süresi, danaların yaşları ve ırkları, nakliye gibi konulardır.
Nakliyenin çok uzun yoldan olması mutlaka stres yaratacaktır. Besi süresi ise her şeyden önce gerekli finansman için baştan bilinmesi gereken önemli bir konudur.