Solunum sistemi ilaçları, öksürük, normal hayvanlarda da gözlenebilen, solunum yollarının salgısını artırarak temizlenmesine aracılık eden, istekle veya istek dışı uyarılabilen koruyucu ve fizyolojik bir reflekstir. Solunum yollarının daralması ve mukus salgılanması öksürük olayına eşlik eder. Yutak, gırtlak, soluk borusu, büyük bronş mukozaları, alveoller gibi solunum yolu bölgeleri ile plöra, periton, dış kulak yolu, orta kulak epiteli, mediastinum gibi solunum yolu dışı bölgelerinin uyarılması öksürüğe neden olabilir. Öksürükle ilgili uyarılar N. vagus bünyesindeki afferent sinir liflerince merkeze taşınır. Merkezi sinir sisteminde beyin sapının 4. ventrikülin tabanında öksürük merkezinin bulunduğu kabul edilmektedir.
Normal öksürük yararlı ve koruyucu bir refleks olmasına karşın, şiddetli ve sık olarak seyreden öksürük özellikle solunum ve dolaşım sistemi üzerinde ciddi bozukluklara yol açabilir. Şiddetli öksürük göğüs kafesi içi basıncının 300 mmHg‘ya kadar yükselmesine neden olarak, kanın kalbe doğru akışının azalmasına sebep olur; bunun sonucu olarak da kalbin atım hacmi azalır. Azalan kalp atım hacmi ve beyine kan akışının azalması geçici şuur kaybına neden olur. Aynı zamanda, göğüs kafesi içi basıncın artması akciğer dokusunda yırtılmaya ve amfizeme yol açabilir. Öksürük hastanın mevcut ağrılarının artmasına ve bitkin düşmesine neden olur. Şiddetli paroksismal öksürük ameliyat sonrası yırtılmaya ve kanamaya sebep olurken, kronik öksürük hastanın dinlenmesini engeller.
Çeşitli faktörler öksürüğe neden olmakla birlikte, bronşların daralması veya büzülmesi öksürüğün başlatılmasında birinci etken durumundadır. Serotonin, histamin, lökotrienler, prostaglandinler ve solunum yollarını daraltıcı etkisi bulunan diğer maddelerin salıverilmesine neden olan etkenler de öksürük oluşumunda rol oynar.
Öksürük kesici ilaçlar öksürüğü azaltmak ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla kullanılırlar. Öksürük yararlı bir refleks olduğundan, hasta için zararlı durumda olmayan öksürüklerde öksürük kesici ilaçları kullanmaktan kaçınmalıdır. Uygun bir öksürük kesici sağaltım, solunum yollarındaki salgının atılmasını bozmaksızın, öksürüğün şiddetini ve sıklığını azaltma şeklinde olmalıdır.
Öksürük, bir hastalık olarak değil, çeşitli hastalıklarda ortaya çıkan bir belirti olarak kabul edilir. Bu yüzden, öksürük kesici ilaçlar hastanın dinlenmesi için şiddetli öksürüğü ortadan kaldırmak amacıyla kullanılırken, öksürüğün asıl nedenini ortadan kaldırmazlar; mümkünse asıl etken ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin bakteriyel bronkopnömonili köpeğe özel bir antibakteriyel ilaç uygulamakla, öksürük kesici bir ilaç kullanmaksızın öksürük azaltılabilir ya da ortadan kaldırılabilir.
Parazitler, akut ve kronik yutak ve gırtlak yangısı, verem, solunum sistemi tümörleri, ses teli felci, astım, soluk borusu ve hava yolları hastalıkları, irkiltici duman ve gaz, pnömoni, kist hidatik, akciğer ödemi, alveolit, empiyem, göğüs boşluğunda sıvı toplanması, mediastinal tümörler, gastro-ösefagal refleks, dış kulak yolu irkiltisi, diyaframa apsesi ve fıtığı, allerjik rinitis, N. vagus lezyonları öksürüğe neden olurlar. Ayrıca, solunum yollarını daraltan maddelerin (serotonin, histamin, prostaglandinler vb) salıverilmesine neden olan etkenler de öksürüğe yol açarlar.
Solunum Sistemi İlaçları İlki Öksürük Kesiciler (Antitussif)
Narkotik öksürük kesiciler; kodein bilinen en önemli narkotik öksürük kesicidir. Ağrı kesici, bağımlılık yapıcı ve solunum merkezini baskı altına alıcı etkisi çok azdır. Sindirim kanalı hareketlerini ve salgılarını azaltarak kabızlık yapar. Solunum yollarında aşırı salgı bulunan durumlar, astım ve amfizem ile mukolitik (balgamı eriten) ilaçlar ile birlikte kullanılmamalıdır. Kronik kuru ve irkiltici öksürüklerde ve genelde köpeklerde kullanım alanı bulur. Kodein fosfat köpeklere 1—2 mg/kg (PO, TID) ve atlara 0.22 g (PO, SID) dozunda verilir. Veteriner hekimlikte satışa sunulan prepratı bulunmamaktadır. Dekstrometorfan‘ın etki şekli ile gücü kodeine benzer, ancak daha uzun etkilidir ve bağımlılık yapmaz. Özellikle kuru öksürüklerde tercih edilir. Beşeri hekimlikte satılan preparatlarında genellikle antihistaminik ve dekonjestanlar ile birlikte bulunmaktadır. Köpeklerde 1—2 mg/kg (PO, TID) dozun» da, pnömoni ve gençlik hastalığında kullanılır. Kedilerde de aynı dozlarda pnömoni ve plöritislerde kullanılır.
Hidrokodon (dikodid) köpeklerin bronşit, bronşektazi ve amfizemli öksürüklerinde 0.25 mg/kg dozunda kullanılır. Uygulanan doz 0.5-1 mg/kg geçmemelidir. Folkodin‘in öksürük kesici etkinliği kodeinden yüksektir. Köpeklere 30-100 mg dozunda verilir. Anileridin‘in öksürük kesici etkinliği yanında antihistaminik, spazm çözücü ve ağrı kesici etkinliği de vardır. Köpeklere 3.5 mg/kg (PO) dozunda verilir.
Butorfanol’un öksürük kesici etkinliği kodeinden 100 kat fazladır. Genelde üst solunum yolu hastalıkları ile ilgili öksürüklerde kullanılır. Mukoz salgılı alt solunum yolu hastalıklarında kullanılmamalıdır. Köpeklere 0.51 mg/kg (PO, BID—TID) veya 0.05-0.11 mg/kg (SC, BID—TID) dozlarında kullanılır.
Narkotik olmayan öksürük kesiciler; trimeprazin tartarat öksürük kesici, kaşıntı giderici, antihistaminik ve yatıştırıcı etkilere sahiptir. Prednizolon ile birlikte köpeklerde öksürük kesici ve kaşıntı giderici olarak kullanılır. Köpek ve kedilerde 1.1—4.4 mg/kg (PO, TID) dozunda kullanılır. Difenhidramin antihistaminiklerdendir ve özellikle allerjik nitelikteki öksürükte etkilidir. Dozları antihistaminikler kısmında belirtilmiştir. Karamifen, benzonatat ve izoaminil aynı amaç için kullanılan diğer ilaçlardır. Yine gliserin, bal ve şurup gibi yumuşatıcılar da öksürük kesici amaçlı kullanılabilir.
Balgam Söktürücüler (Mukokinetikler)
Solunum Sistemi İlaçları Olarak Ekspektoranlar
Solunum yollarında birikmiş balgamı sulandırarak öksürükle dışarı atılmasını sağlarlar. Bu ilaçlar ile birlikte bol su tüketilmeli ya da ortam nemlendirilmelidir. Öksürük kesici ilaçlar ile birlikte balgam söktürücüler kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar etkilerini, akciğerden Ssalgılanırken kendileri ile birlikte su salgılanmasını artırarak (gliseril gayakolat, terementin esansı, tereben, iyödürler, ökaliptus esansı ve benzoin) veya yemek borusu ve mide mukozasını tahriş ederek refleks yolla solunum yolları mukozasını artırarak (ipeka, terpin hidrat, amonyum klorür ve potasyum amonyum tartarat) gösterirler. Bazı ilaçlar (iyödürler) ise her iki şekilde de etkinlik gösterir.
İyot tuzları (Nal, KI) solunum yolları salgılarını 1.5 kat artırırlar. İleri gebelerde ve hipertroidili hastalarda kullanılmamalıdır. Süte yüksek oranda geçerler. Kronik solunum yolları hastalıklarında daha fazla tercih edilirler. Oral yolla atlara 5—15, sığırlara 10—25, koyun ve keçilere 2—5 ve köpeklere 0.2—2 g dozlarında kullanılır.
Gayakol, gliseril gayakolat (guaifenesin) ve kreozot özellikle kronik solunum yolu hastalıklarında kullanılır. Solunum yollarını uyararak kanlanmasını sağlarlar. Balgamın hacmini değiştirmezler ancak yapışkanlığını azaltırlar. Beşeri preparatlarında genellikle dekonjestan ya da bronkodilatatörle birlikte bulunur. Gayakol karbonat ve gliseril gayakolat oral yolla sığırlara 5—10, koyunlara 2—5 ve köpeklere 0.2—0.5 g verilir. Kreozot ise atlara 15 g (PO) dozunda kullanılır. Sulfogaiakol sığır ve atlarda 10-20 mg/kg (SID, IV) veya 24 mg/kg (PO, SID) dozlarında kullanılır.
Sodyum benzoat‘ın solunum yolları salgısını sulandırıcı ve hafif antiseptik etkileri vardır. İlaç at ile sığırlara oral yolla 5—25 g, koyun ile keçilere 1—5 g ve kedi ile köpeklere 0.1—3 g dozlarında kullanılır.
Bu ilaçların yanı sıra terementi esansı, terpin, ipeka, benzoin, tolu balsamı, poligala, ada soğanı, su buharı ve gazların (CO2, 02) balgam söktürücü etkileri vardır.
Balgamı Eritenler (Mukolitikler)
Solunum yollarında bulunan balgamı eriterek ve yapışkanlığını azaltarak atılımını kolaylaştırırlar. Bu etkilerini normal mukusta bulunmayan, ancak enfeksiyon durumlarında mukusta bulunan ve kıvamının koyulaşmasına neden olan DNA’ların etkisini engelleyerek yaparlar.
N-asetilsistein, karbosistein ve metilsistein‘in mukolitik ve antioksidan etkileri vardır. Köpeklerde etkili bir klinik cevap için nebulizatör ile uygulanmalıdır. N-asetilsistein atlarda 0.1—0.3 mg/kg (PO, 5 gün) dozunda kullanılır. N-asetilsistein, parasetamol zehirlenmesinde de kullanılır.
Bromeksin ve bunun metaboliti olan ambroksol aynı amaç için kullanılır.
Ambroksol en etkili mukolitik ilaçlardan biridir ve bromeksinden daha güçlüdür. Mukolitik etkileri yanında antioksidan, surfaktanın sentez ve salıverilmesini artırıcı, mukokinetik ve lökotrienler, sitokinler ile histaminir salınımını azaltıcı etkileri de vardır. Solunum yolları hastalıklarında çok faydalı olduğu kabul edilir. Tedavide bromeksin için önerilen dozların altında kullanılabilir. Bromeksin kedi ile köpeklere 1-2 mg/kg (PO, BID 7 gün), sığırlara 0.5 mg/kg/gün (PO-IM, 5 gün) ve atlara 0.1—0.25 mg/kg/gün (PO, 7 gün) dozlarında kullanılır.
Dembreksin atlarda 0.3—0.5 mg/kg (PO, IV, BID 10 gün) dozlarında kullanılan bir diğer mukolitik ilaçtır.
Solunum Yollarını Genişletenler (Bronkodilatatörler)
Solunum Sistemi İlaçları olarak Bronkodilatatörler bronş ve bronşiyollerdeki spazmı ortadan kaldırarak solunum yollarının genişlemesini sağlarlar. Astım ve bronşlarda daralma yapan alerjik veya alerjik olmayan hastalıkların tedavisinde kullanılır. Solunum yolları düz kaslarının parasempatik uyarısı, histamin ve lökotrienler kasılmalara neden olurken, sempatik uyarı genişlemelere neden olur.
Beta adrenerjik reseptör agonistlerinden seçici olmayanlardan adrenalin ve seçici olanlardan salbutamol, orsiprenalin, terbutalin, formoterol, salmeterol ve klenbuterol kullanılabilir. Salbutamol köpeklere 0.02 mg/kg (PO, BID), terbutalin kedi ve köpeklere 0.1-0.2 mg/kg (PO, SC, TID) ve klenbuterol atlara ve sığırlara (0.8 ug/kg, PO-IV, BID) dozunda kullanılır.
Fosfodiesteraz etkinliğini engelleyenlerden aminofilin, teofilin, difilin veya etamifilin aynı amaç için kullanılır. Aminofilin kedilere 4 mg/kg (PO, IM, BIDTID) ve köpeklere 8—10 mg/kg (PO, IM, IV BID—TID) dozlarında kullanılır. Teofilin köpeklere 6—11 mg/kg (PO, IM, IV, TID) ve kedilere 4 mg/kg (PO, BID-TID) dozlarında kullanılır. Etamifilin yeni doğan kuzu, buzağı ve taylara solunum ve kalbin baskıya alındığı durumlarda ilk önce 14-280 mg (PO) dozunda ve gerekirse 3-4 saat sonra aynı miktarda ikinci doz uygulanır.
Glukokortikoidler antikor oluşumunu baskı altına alarak, solunum yollarını daraltan prostanosdlerin oluşumunu azaltarak, mukozadaki ödemi gerileterek ve beta adrenerjik reseptörlerin duyarlılığını artırarak solunum sistemi düz kaslarının spazmını ortadan kaldırırlar. İnhalasyon yolu de kullanılan glukokortikoldlerin yan etkileri oldukça azdır Atlara deksametazon (0.05-1 mg/kg, IV, SID, en fazla 5 gün) veya isoflupredon (10-14 mg, IM, SID, en fazla 5 gün) kullanılabilir.
Antihistaminik ilaçlar küçük hayvanların solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde yararlı bulunmamıştır. Özellikle kronik hastalıklarda solunum yolları sekresyonu üzerindeki etkilerinden dolayı kullanımları pek uygun görülmez. Solunum yollarında koyu kıvamlı salgıya neden olurlar. Atların solunum sistemi hastalıklarında, antihistaminiklerin kullanımı yaygın değildir. Gerektiğinde klorfeniramin maleat (0.25 mg/kg, PO, BID), doksilamin süksinat (0.5 mg/kg, IM-IV-SC, BID-TID), hidroksizin hidroklorit (1—1.5 mg/kg, IM-PO, BID), difenhidramin (0.5-1 mg/kg, IM-IV, SID) veya prilamin (mepiramin) maleat (0.8—1.3 mg/45 kg, IM, IV, SC, BID, taylarda 0.44 mg/45 kg, IV-IM-SC, BID-TID) kullanılır
Dekonjestanlar mukozal kapillar damarları büzücü etki ile mukozalarda kan akımını azaltarak konjesyonu azaltan ve mukozaları büzen ilaçlardır. Bu grup ilaçlar soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonlar, allerjik rinit ile sinuzit ve otit gibi olgularda sistemik ve lokal olarak kullanılmaktadır. Antihistaminikler ve bazı alfa adrenerjik agonistler lokal olarak sprey formunda belirtilen endikasyonlarda beşeri hekimlikte kullanılmaktadır. Bu preparatlar, beşeri hekimlikte öngörülen dozlarda küçük hayvanlarda kullanılabilir.
Antikolinerjik ilaçlar hayvanlarda çok fazla kullanılmazlar. Atropin mukosiliyer aktiviteyi inhibe ettiğinden ve solunum sekresyonunu azaltarak solunum yollarını irritasyona duyarlı kıldığından solunum sistemi hastalıklarında pek tercih edilmez. Ancak küçük hayvanlarda akut solunum güçlüğünde bronkodilatasyonu kolaylaştırmak için kullanılabilir. İpratropium bromid kan-beyin engelini geçemeyen, mukosiliyer aktiviteyi değiştirmeyen, tükürük salgısını fazla azaltmayan ve atropine göre iki kat daha fazla bronkodilatasyona neden olan sentetik bir ilaçtır. Glikopirolat etkisi geç başlayan, diğerlerine göre yan etkileri daha az, biyolojik yarı ömrü daha uzun (4-6 saat) ve aerosol şeklinde uygulanabilen bir ilaçtır. Bu son iki ilaç bronkodilatatör olarak tek başlarına veya salbutamol gibi beta adrenerjik ilaçlarla birlikte kullanılabilir.
Solunum Sistemi İlaçları Kaynakça: Veteriner İlaç (Ceva), Editör Prof. Dr. Enver Yazar, İstanbul 2009, Nobel, 167-173.