Sığırlarda kalp hastalıkları kalp yetmezliği, Endokarditis, Perikarditis, Miyokarditis olarak sıralayabiliriz. Ayrıca doğuştan (kongenital) kalp sorunları, kalpteki tümörler (kardiyak neoplasi, lenfosarkoma) ve toksik kardiyomyopati (zehirlenmeye bağlı kalp hasarları) da bu başlık altında ele alınabilir.
Kalp yetmezliğini “döş ödemi” başlıklı yazımda ele almıştım. Sağ karıncığın akciğerlere kan yetiştirmek için aşırı çalışması, bunun ardından da kalp büyümesi, kalp kası kalınlaşması gibi sorunların ortaya çıkması “cor pulmonale” denilen kalp yetmezliğini ortaya çıkarır. Asıl sebep oksijen yetmezliğidir. Oksijen yetmezliğine solunum yolu enfeksiyonları (zatürre, pnömoni) veya yükseklik sebep olur. Bilindiği gibi yüksek rakımda, 1520 metrenin üzerindeki yerlerde oksijen yoğunluğu azalır, kalp oksijen sağlamak için daha fazla çalışmak zorunda kalır.
Endokarditis kalbin iç zarını etkileyen bir yangı (iltihap)’dır. Kalp odacıklarının ve kalp kapakçıklarının mikrobik enfeksiyonlar sebebiyle yangılanmasına ‘Endokarditis’ adı verilir. En çok Trueperella pyogenes, Streptokoklar (Streptococcus viridans ve diğerleri) endokarditise yol açarlar. Daha az görülmekle birlikte Bartonella bovis, Coxiella burnetii ‘nin de mikrobik etkenler arasında sayıldığı bildirilmektedir.
Mastitis, metritis, arthritis (eklem iltihabı), karaciğer apseleri, topallık (tırnak yangıları) sonucunda kan yoluyla (bakteriyemi, bacteriemia) kalbe ulaşan mikroorganizmalar endokarditise yol açarlar.
Nükseden (tekrarlayan) ateş, hızlı soluma, taşikardi (nabız yükselmesi, kalbin hızlı atması), zayıflama, durgunluk, iştahsızlık, vena jugularis’te (boyundaki toplardamar) ve meme toplardamarında şişme, dolgunluk, nabız (atım) tipik belirtilerdir.
Tabii ki süt veriminde düşme de söz konusudur. Bu belirtilerin çoğu başka hastalıkların belirtileriyle karışabilir. O yüzden sadece klinik belirtiler kesin teşhis için yeterli olmaz.
Perikarditis‘in en çok bilindiği durum Reticulo peritonitis travmatica (RPT) yani yabancı cisim batmasıdır. Bilindiği gibi retikulum (börkenek) kalbin komşusudur. Retikuluma batan tel, çivi, iğne gibi sivri yabancı cisimler giderek peritona ve sonra da kalp zarına batar. Bu durumda perikarditis (kalp zarı yangısı) ortaya çıkar. Prognozu (akıbeti) kötüdür.
Miyokarditis kalp kası yangısıdır. Solunum yolu ve beyin enfeksiyonlarında çokça sorun olarak karşımıza çıkan Histophilus somni miyokarditise sebep olan başlıca mikroorganizmadır.
Buzağıların beyaz kas hastalığı, yani selenyum ve E vitamini noksanlığıyla ortaya çıkan hastalık da bir miyokarditis vakasıdır.
En çok görülen sorun ise şap hastalığında buzağıların ani ölümüne yol açan miyokarditistir. Çoğunlukla şap salgınlarında altı aydan küçük buzağıların ani ölümüne yol açan bu durum miyokarditis sonucu olarak karşımıza çıkar.
Önemli bir miyokarditis etkeni de Clostridium chavuoei’dir. Yanıkara etkeni kalp kasında yangıya yol açarak ani ölüme sebep olabilir.
Kalpte tümoral oluşumlar (kardiyak neoplazi) lenfosarkoma olarak ortaya çıkar.
Toksik (zehirlenme ile ilgili) kalp sorunları (toksik kardiyomiyopati) bazı otların taze veya aşırı tüketilmesi sonucunda oluşur. Örneğin; tüylü fiğ (Vicia villosa), zakkum (Nerium oleander), beyaz yılan kökü (Eupatorium rugosum), izokomen (güney altın çalısı) gibi otlar sorun yaratabilir.
Doğuştan (kongenital) kalp sorunları buzağılarda kalp kapakçıkları sorunu olarak görülürler.
Sığırlarda kalp hastalıkları teşhis zordur. Zaten birçoğu nekropsi de ya da mezbahada anlaşılır. Klinik belirtiler kalpte steteskopla ayrıntılı bir dinleme ve laboratuvar testleri ile birleştirilerek kesin teşhis konulabilir. Özellikle kanda AST (aspartat amino transferaz) enziminin aşırı yükselmiş olması teşhiste büyük önem taşır.
Kalp hastalıklarının arkasında başka hastalıkların olduğunu vurgulamıştık. Kalp hastalıklarının teşhisi zor ve akıbetleri (prognozu) kötü olduğundan koruyucu hekimlik uygulamaları her zaman ön planda olmalıdır.
Sığırlarda kalp hastalıkları koruyucu hekimliği mastitisin, metritisin, arthritisin, topallığın, karaciğer apselerinin, solunum yolu enfeksiyonlarının koruyucu hekimliğinden geçer. Hayvanları bu hastalıklardan korursak kalp hastalıklarından da korumuş oluruz.
Aşısı olan hastalıkların aşılarını ihmal etmeden yapmak, düvelere mıknatıs yutturmak, şap hastalığı için karantina uygulamak, kuru ve geçiş dönemi bakım-beslemesine özen göstermek kalp hastalıkları için de geçerli olan koruyucu hekimlik önerileridir.
Doğuştan olan sorunlar söz konusu ise akrabalı yetiştirmeden uzak durmak gerekir.
Kalp hastalıklarıyla karşılaşmamanın yolu iyi bir sürü yönetimi programı uygulanmasından geçmektedir.