Sığırlarda Hypodermosis (Nokra)
Hypodermosis, Hypoderma bovis veya Hypoderma lineatum tarafından meydana getirilen, sığırlarda ağır genel durum bozuklukları ve et, süt, deri gibi ekonomik kayıplara neden olan, çok seyrekte olsa at, koyun, keçi ve insanlarda da görülen bir hastalıktır.
Etiyolojisi
Erişkin sineklerin genel görünüşleri arıya benzemektedir. Hypoderma bovis 15 mm, Hypoderma lineatum 13 mm boyundadır. Abdomen sarı veya portakal sarısı renginde olup, ortasında siyah tüylerden oluşmuş geniş bir band bulunmaktadır. Hypoderma larvaları 2.5-3 cm boyunda olup, deriden çıktığında kirli beyaz renktedir. Zamanla larvaların rengi kahverengine dönüşmektedir. Hypoderma larvları ön tarafa doğru incelmekte ve fıçıya benzemektedir. Larvalarda bulunan segmentlerin çoğunda dikenler bulunmaktadır.
Epidemiyolojisi
Kuzeyyarımküre ülkelerinde yaygındır. Gençler daha çok duyarlıdır. Bulaşma hypoderma sinekleri ile ilkbahar ve yazın sığırların genellikle bacak kısımlarına yumurtalarını bırakmasıyla olur. Hypoderma lineatum özofagus göçü, hypoderma bovis ise doğrudan sırt bölgesine doğru seyrederler. Sığır sineğinin çok olduğu bölge ve mevsimlerde morbiditesi yüksek olabilir. Ölüm oranı çok nadirdir. İnkubasyon süresi 6-9 ay kadar uzundur. Verim zaaiyatı çok olmaktadır bunun yanın bel omurlarında da düşmelerde olmaktadır.
Klinik Semptomlar
Hypodermosisin anafilaktik şoka , toksemiye, santral sinir sistemi bozukluklarına, deride apselere ve floegmonlara yol açtığı, verim kayıpları ile birlikte derinin ekonomik değerini de düşürmektedir.
Hypoderma bovisin larvalarının spinal kanalda ölmesi sonucu felçler oluşabilmektedir. Larvaların deriyi delmesi sonucu kaşıntı oluşabilmekte. Nodüllerin bir sığır üzerindeki sayının 200-300 e varabilmesi. Yoğun enfestasyonlarda ağrı saptanabilir.
Hypoderma lineatum larvalarının çok olması ya da özofagusta ölmeleri sonucu meteorismusa sebep olurlar. Yutkunma güçlüğü olur.
Yemden yararlanmada azalma, zayıflama ve süt veriminde azalma.
Tanı
Hypodermosis tanısında iki önemli metod kullanılmaktadır.
- Sırt derisi altındaki larvaların oluşturduğu şişliklerin palpasyonu: Deriye uygulanan palpasyonun her ay tekrarlanması ve beş ay devam etmesi gerekmektedir. Böylelikle larvaların üçüncü dönemlerini bulmamız mümkün olabilmektedir.
- Elisa, serum presipitasyon, komplement fiksasyon gibi immunodiagnostik çalışmaların uygulanması: İmmunolojik testlerin, kış aylarında alınan serum ve süt örneklerinden yapılması gerekmektedir.
Ayırıcı Tanı
- Deri altı kistler ile karışabilirse de, nodüllerin delinmesi ve içlerinde larvaların çıkması ile ayrılır.
Tedavi
Tedavide çeşitli preperatlar kullanılmaktadır. Bunların içinde en önemlileri ivermektin, doramektin, moksidektin, eprinomectin gibi 1 ml/ 50 kg doz hesabıyla subkutan yolla kullanılan preperatlardır. Bunun dışında yıkama, püskürtme, banyo ve dahilen uygulanan triklorfon içeren preperatlarda kullalıbilir.
İlacı uygulama zamanı olarak 2 farklı durum vardır. Bunlar;
- Erken Tedavi: En etkili tedavi yöntemidir. Larvalar göç yerine gelmeden öldürmektir. Bu amaçla ekim ayında sistemik etkili ilaçlar kullanılmaktadır.
- İlkbahar Uygulaması: Bu tedavi daha az tercih edilir. Sebep olarak artık larvalar göçü tamamlamış ve yapacağı zararı yapmıştır.
Korunma
Erişkin sineklere karşı insektisit emdirilmiş ayak bandları veya kulak plakları uygulanmalıdır. Kalıcı etkili insektisitlerin arka bacaklara püskürtmesiyle de korunma sağlanabilir. Sonbaharda ve İlkbaharda sistemik etkili ilaçların uygulanması yeni jenerasyonların oluşmasını engellemektedir. Son yıllarda larvalardan elde edilen antijenler sayesinde recombinant DNA teknolojisi ile aşılar elde edilmiştir.