Rasyona Değil, İneğe Bak! Rasyon ineklere verilen yemin formülü olarak bilinir. Rasyon “oran” demektir. Verilen yemin oranları doğruysa formül doğrudur. Kaba ve kesif yemin oranı, Kalsiyum-Fosfor oranı, enerji-protein oranı gibi oranlar doğru olarak yapıldıysa kağıt üzerinde uygun bir rasyon yapmış oluruz. Ancak; bu sadece kağıt üzerindedir.
İnek bunu mu tüketiyor acaba?
Gerçekleri kağıt üzerindeki rasyon söylemez. Gerçeği bize sadece inek söyler. İnek doğumdan önce şişmansa, doğumdan sonra hızlı zayıflarsa, topallık varsa, yem seçiyorsa, yemliğe gitmiyor veya yemliğe gittiği halde yem yemeden duruyorsa mutlaka bir şeyler ifade ediyor demektir.
Kağıt üzerindeki yem formülünü tam olarak hazırlıyor muyuz?
Kilogram ya da gram olarak verilen değerler doğru biçimde tartılmış ve karıştırılmış mı? Yemin ineğin yemliğine konulana kadar geçirdiği safhalar beslenme açısından çok önemlidir. Gereksiz yere, uzun zaman yemi karıştıran mikser vagon ya da yemi karıştırıp dağıtan araçlar bazen zararlı olabilir. Çünkü yemi aşırı parçalayan bıçaklar kaliteli selülozu aşırı parçalamayla kalitesiz hale getirebilir.
Bu konu mikser vagon kullanan işletmelerde sorun olmaya devam ediyor. Yemin selülozunu tahrip etmeden ineğin önüne koymalıyız. Aksi takdirde asidoz ile asidozu takip eden hastalıklarla karşı karşıya kalabiliriz.
Asidozu takip eden hastalıkların başında döl tutmama ve topallık gelmektedir. Aslında bunlar hastalık değil, sonuçtur.
İnekleri ve yemliği görmeden, iyice incelemeden rasyonun doğru yapılıp yapılmadığını söylemek imkansızdır.
Bana rasyon üzerinden sorular sorulmaktadır. Birçok veteriner hekim ya da besleme uzmanına da rasyon üzerinden soru sorulduğunu biliyorum. İnekleri incelemeden verilen yanıtlar doğru değildir. Özellikle doğumu takip eden günlerde mutlaka “Loğusa İzleme Programı” uygulamak gerekir.
Sağımdan sonra inekler nereye gitmektedir? Sağımdan sonra inek her zaman yem yemeli, yatmaya gitmemelidir. Sağımdan sonra yatmaya giden veya yemliğe gittiği halde yem yemeden duran, kafasını eğip yem yiyeceği yerde etrafa bakan inek bize bir şeyler söylemektedir.
İneklerin yıllar içerisinde genetik olarak süt verimleri artmıştır. Fakat besleme konusunda henüz çok iyi bir yerde değiliz. İnekleri beslemek şu anda bilim ve sanattır. Doğru yem formülünü takiben, yemin doğru hazırlanması, ineğin bunu tüketip tüketmediğinin, daha sonra da sindirip sindiremediğinin kontrolü gerekir. Rasyon doğru olsa bile, çoğunlukla ineğin yem seçmesi zaten doğru yapılmış rasyonu fiilen bozmaktadır. Bu durum bizim karşımıza asidoz olarak çıkmakta, her gün tekrarlanır ise problem daha da büyümektedir.
Yemlik kontrolü, gübre kontrolü yapmak, gözümüzü ineklerin üzerinden ayırmamak gerekir. İnek ne yapıyor? Yem yiyor mu? Yem seçiyor mu? Gübresinde sindirilmemiş yem maddeleri var mı? Doğum sonrası aşırı ve hızlı bir şekilde zayıfladı mı? Dışkısı köpüklü mü? Sert mi, yumuşak mı
Bunları gözlemlemezsek, hele hele rasyona uzaktan “doğru veya yanlış” dersek besleme konusunda başarılı olamayız.
İnekler her şeyi ifade ederler. Yeter ki onları izleyelim ve ifadelerini anlayalım. Halen ineklerin kuru madde ihtiyaçları yönünden doğru beslenmediği kanaatindeyim. Bu konu zaten işin en başta gelen noktasıdır.
Kuru madde bilinciyle besleme yapılmıyorsa doğru yemin verildiği söylenemez ve diğer kısmın doğru olması da beklenemez.
Rasyona Değil, İneğe Bak! Özet Olarak
Özet olarak; kağıt üzerindeki rasyon ile karar verme olanağı yoktur. İnekleri görmeden, izlemeden, incelemeden, ahırda, damda, barınakta bir süre vakit geçirmeden yapılan yorumlar eksik olur. Bunlar yapılmadan verilen öneriler de yanlış olabilir. O sebeple rasyonu kontrol ederken ineğin söylediklerini de dinlemek gerekir.