Koçlarda Enzootik Balanophosthitis Enfeksiyonu

Koçlarda Enzootik Balanophosthitis Enfeksiyonu

Koçlarda Enzootik Balanophosthitis, kastre edilmiş koçlarda ve besi kuzularında çok rastlanan, prepusyum ve penisin yangısı ile karakterize bir hastalıktır. Hazırlayıcı sebepler açısından beslenme faktörleri ile çok yakından ilgilidir. Protein bakımından zengin, konsantre yem ağırlıklı ahır beslemelerinde sık rastlanır.

Koçlarda Enzootik Balanophosthitis Etiyoloji ve Epidemiyolojisi

Enzootik Balanophosthitis esas etken Corynebacterium renale dir. Bu etken hayvanların dış genital kanallarında, erkeklerin prepusyumunda her zaman mevcut olabilen bir bakteridir. İneklerde vulvitis, teke ve boğaların prepusyum yangılarında da rolü olan bir bakteridir. Prepusyumda bir miktar idrar bulaşığının mevcut olması kaydıyla, prepusyumda bir yaralanma ve çizik meydana getirmek sureti ile enfeksiyonu suni olarak da meydana getirmek mümkündür.

Corynebacterium renale’nin yangı meydana getirebilmesi için idrarın pH sının alkali olması, prepusyum ve çevre dokuların irite olması gerekir. Bu bakteri normal şartlarda zararlı olmaz, çünkü idrarın içinde mevcut olan testesteron hormonu bakteriyi frenler. Boğa, koç ve tekelerde prepusyumda normal olarak her zaman bir idrar ıslaklığı olduğu için, idrar kalıntısı Ürease aktivitesi olan bakteriler tarafından parçalanır ve açığa çıkan amonyak prepusyumun irite olmasına neden olur. C.renale de Urease aktivitesi yüksek olan bir bakteridir.

Erkek hayvanlarda Enzootik Balanophosthitis şekillenmesi için uygun ortam hazırlayan başlıca yardımcı faktörler şunlar olabilir:

Patogenezi

Yukarda belirtilen koşullarda C.renale bakterisinin aktivitesi artar, prepusyum ucundaki kıllar nedeniyle erkek ruminantlar da daima bir miktar idrarın prepusyum içinde kalması yüzünden fazla miktarda amonyak açığa çıkar. Amonyak epitel katları irkiltir. Önce kabuklanma ve ülserleşme ile karakterize yangı, tüm prepusyum poşunu, penisi ve hatta urethra girişini de kapsar.

Aynı bakım ve besleme şartları altında bulunan kuzu ve koçların çoğunda hafif veya ileri derecede prepusyum irkiltisi vardır. Bunlardan bazılarında lezyonlar hayvanın

idrar yapmasını engelleyecek boyutlara erişir ve klinik semptomlar ortaya çıkar. Sonuçta, hayvan üremi’den ölür.

Klinik Belirtiler Nelerdir?

Prepusyum girişi açılıp bakıldığında, üst duvarda bir kabuklanma hali dikkati çeker. Bu kabuk uzun bir zaman herhangi bir semptoma yol açmayabilir. Kabuk kalın ve alttaki dokuya yapışıktır. Prepusyumun ağzı iyice açılıp iç kısma bakıldığında yer yer ülserleşmeler dikkati çeker.

Hastalığın dışardan dikkati çeken en belirgin semptomu hayvanın ağrı belirtileri göstermesi, sık sık belini kamburlaştırıp idrar yapma pozisyonu almasıdır. İdrarı çok güç ve normalden daha uzun bir zamanda çıkartır. Sanki urethrada bir tıkanıklık varmış gibi, idrar damla damla akar. Hastalık ilerledikçe idrar yapma ve penisin dışarı çıkışı güçleşir. Prepusyum lezyonları irinleşebilir. Yaz aylarında sinekler larva bırakabilirler. Tıkanma ileri devreye vardığında hiç idrar yapamaz ve birkaç gün içinde üremiden ölür.

Hastalık çıkan sürüde subklinik olayların sayısı klinik olayların sayısından çok daha fazladır. Dışardan tamamen normal görünen hayvanların prepusyum ve penisleri muayene edildiğinde kabuklanma ve diğer lezyonları görmek mümkün olur.

Çok az oranda koyunlarda da rastlanır. Vulva dudaklarında kabuklanma ve vulva mukozasında ülserleşmeler fark edilir. Dişilerde genel sağlık durumunu ve mikturasyonu etkilemez.

Diyagnoz

Klinik semptomlar ve prepusyumun muayenesi ile diyagnoz konur, En çok karıştığı hastalık Urolithiasis‘dir. Prepusyum muayene edilmediği takdirde urethra taşı bulunduğu zannedilebilir. Koyunlarda ulseratif dermatitis ile karışır.

Koçlarda Enzootik Balanophosthitis Enfeksiyonu Tedavisi

Sağaltım için mutlaka Veteriner Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.

Merada bulunan hayvanlar arasında hastalık olaylarına rastlanıyorsa sürülerin gümrah meralardan uzaklaştırılması veya münavebeli olarak fakir meralara da gönderilmesi uygun olur.

Ahır besisindeki kuzu, toklu ve koçların rasyonları kontrol edilmelidir. Rasyonun protein oranının düşürülüp enerji oranının yükseltilmesi yerinde olur. İdrarın pH değerini düşürmek için yemlerin içine bir iki hafta kadar bir süre, günde 5-10 gram amonyum klorür (nişadır) katılması da yararlı olabilir.

İdrar birikimini azaltmak için prepusyum çevresindeki kıllar kırpılır. Dış kesimler % 10 luk, prepusyumun içi % 5 lik bakır sülfat solusyonu ile yıkanır. % 90 alkol ile de yıkamak mümkündür.

Lokal antiseptik uygulaması ile iyileşmeyen, belirgin idrar tutukluğu gösteren hayvanlar mecburi kesime sevkedilir. Değerli hayvanlarda Testeseteron implantı yapılması tavsiye edilebilir.

Hastalıktan Korunma

Kaynakça

Koyun Keçi Hastalıkları ve Yetiştiriciliği, Prof. Dr. Cemal Nadi Aytuğ, Prof. Dr. Erol Alaçam, Prof. Dr. Burhan Cahit Yalçın, Prof. Dr. Hazım Gökçen, Prof. Dr. Hilmi Türker, Dr. Ümit Özkoç, Tüm Vet Hay. Hiz., Teknografik Matbaası, İstanbul 1990, 43-45.

Exit mobile version