Keçilerde Paratuberculosis
Keçilerde Paratuberculosis yavaş seyreden, bağırsak cidarının kalınlaşması, kaşeksi ve kronik enteritis ile karakterize bulaşıcı bir hastalıktır.
Dünyanın birçok ülkesinde görülmektedir. Enfeksiyonun çok farklı sıklık ve şiddette ortaya çıkması nedeniyle ekonomik önemi az olmakla birlikte sürülerde önem arz eder.
Keçilerde Paratuberculosis in Etiyolojisi ve Epidemiyolojisi
Keçilerde Paratuberculosis in etkeni Mycobacterium paratuberculosis olup gram pozitif, hareketsiz, sporsuz ve asidorezistanz bir bakteridir. Dezenfektanlara karşı oldukça duyarlı olan mikroorganizma dış ortama dayanıklıdır. Ortamın rutubeti ve ph sının asit olması dayanıklılığı artırır.
Hasta ve portör hayvanların dışkılarıyal devamlı veya aralıklı olarak dışarı atılan etkenler, yem, su, mera vs ile bulaştırır ve etkenler ağız yolu ile sindirim kanalına ulaşır. Bazı etkenler spontan olarak iyileşebilir. Geriye kalanlar portör ve taşıyıcı olurlar. Bazı keçiler ise hiçbir klinik semptom göstermeden hastalık etkenini taşır ve dışkıyla çevreye bulaştırırlar. Ergin gebe keçilerde ise mikroorganizmalar fötüse ulaşarak prenatal enfeksiyona yol açabilirler. Ayrıca etken anne sütü ile oral olarak yavrulara bulaştırırlar.
Keçilerde Paratuberculosis klinik olarak genellikle 2-6 yaşlarında görülür. Keçiler klinik semptom göstermeden önce 15-18 ay kadar dışkıları ile etkeni saçabilirler. Bulaşma intrauterin yolla da olabilmektedir. 30 günlükten küçük buzağılar enfeksiyona en duyarlıdır. Klinik belirtiler inkubasyon süresi çok uzun olduğundan 2-3 yıl sonra görülür.
Çoğu enfekte hayvanlarda klinik olarak hastalık oluşturmaz. Öncelikle vücut direncini kıran stres durumlarında ortaya çıkar. Gebelik, doğum, laktasyon, tek yönlü besleme, kalsiyum fosfor dengesizlikği, Vitamin A eksikliği, subklinik Se noksanlığı, bağırsak epitelinin parazitler ile tahribatı veya bağırsak hastalıkları klinik semptomların ortaya çıkmasında rol oynar.
Keçilerde Paratuberculosis Klinik Semptomlar
Keçilerde klinik olguların çoğunluğu 2-6 yaşlarında ki hayvanlar arasında görülmektedir.
- Hastalığın en belirgin semptomu kronik ishal dir.
- İshal zaman zaman kendiliğinden kesilir, birkaç hafta sonra tekrar başlar.
- Hastaların iştahları normal olmasına rağmen hastalığın uzun sürmesi sıvı kaybı ve beslememe sonucu süt verimleri büyük ölçüde azalır.
- Kaşektik bir hal alır.
- Kıllar mat ve karışıktır.
- Deri elastikiyetini kaybeder, kuru bir hal alır.
- Konjuktiva ve mukozalar anemiktir.
- Hayvanların arka kısımları devamlı gaita ile kirlenmiş görülür.
- Vücut sıcaklığı, solunum ve nabız frekansıda fazla değişiklik olmaz.
- İntermandibular bölgede görülen ödemler ishal başlayınca kaybolur.
- Gaita çok sulu muhatlı karışık ve köpüklüdür.
- Çoğu olaylarda kan izleri ve epitel artık bulunur.
- İshal durdurmak amacıyla yapılan tedaviler sonuç vermez.
- Aralıklı ve bazen devamlı olan diare hayvanın genel durumunu ağırlaştırır. Hayvan birkaç hafta veya birkaç ay içinde yatalak olur ve bir daha kalkamaz.
- Bitkinlik ve sepsis sonucu ölür.
- Ayrıca keçilerde uzun bir inkubasyon süresinden sonra 2-4 yaşlarında klinik olarak hastalanırlar. Fakat buna rağmen koyunlarda tipik tablonun olmadığı ifade edilir. Solgun mukozalar, hipoproteinemi, iştiha rağmen kilo kaybı ve muhtemelen sulu gaita gibi ek semptomlarda gösterebilir.
Keçilerde Paratuberculosis Tanı
Tanıda ilk dönemlerde ELISA, CF, AGID, Gama interferon, PPD avian ve johnin, Dışkı kültürü ve PCR dan yararlanılır. PPD avian pozitif saptantıktan sonra PPD johnin testi yapılarak paratüberküloz olup olmadığı kesinleştirilmelidir. Klinik formlarda ELISA %85 sonuç verir.
Ayırıcı Tanı
- Kronik ishallerle seyreden Kronik Salmonellosis, Helminthiasis, Kronik BVD, Renal Amiloidosis, Konjestif kalp yetmezliği, Kronik peritonitis ve Yağ nekrosisi ile karışabilir. Bu hastalıklarda PPD yada diğer tanı yöntemleri ile ayrılabilir.
- Dışkının bakteriyolojik muayenesinde salmonellanın saptanmaması ile Salmonellosis ten
- Dışkıda helmint yumurtalarının görülmemesiyle Helminthiasis den
- İdrar muayenesinde şiddetli proteinuri bulunmamasıyla Amiloidosis ten
- Başlangıçta koksidiozis, fasciolasis veya mide bağırsak parazitleri ile oluşan invazyonlara benzer. Gaita muayeneleri tanıya yardımcı olur.
Keçilerde Paratuberculosiste Tedavi
Mycobacterium paratüberkülozis ilaçlara in vitro olarak çok dirençli olduğundan etkili bir ilaç tedavisi yoktur. Günlük 25 mg/kg dozda streptomisin uygulanması geçici bir iyileşme sağlayabilir. Rasyonda ki Ca:P oranı mineral maddelerle dengelenir, rasyona Vitamin A ve iz element ilaveleri özellikle Se faydalı olur.
Keçilerde Paratuberculosisten Korunma
Hastalığın inkubasyon süresi uzun olması, bazı hayvanların enfekte olduğu halde klinik semptom göstermemesi kontrol ve eradikasyonlarda güçlük oluşturur.
Tanı testleri yapılarak pozitif çıkan hayvanlar sürüden uzaklaştırılıp kesime sevk edilmelidir. Kontroller en az 6 ayda bir tekrarlanır. Buna rağmen bir sürüden paratübeküloz arı olmasının saptanması asla mümkün değildir.
Hasta ineklerinden yavruları da kesime gönderilmelidir. Yeni doğan buzağıları enfeksiyondan korumak için 4 aylık iken aşı yapılmalıdır. Bu aşı uygulaması test sonucu negatif çıkan annelerin buzağıları için geçerlidir. Paratüberküloz aşısı yapılan hayvanlar avian tüberkülin ve mamalian tuberkuline müsbet reaksiyon verdiklerinden bu nedenle paratüberküloz aşısı yapılan ahırlarda tuberküloz eradiksyon programı uygulanamaz.