Kanatlı eti üretimi yaklaşık yüz yıldır ticari olarak yapılamaktadır. 1900 lü yılların ortasına kadar aile işletmelerinde damızlık, yem fabrikası, kesimhane kuluçka gibi şu anki modern tesisler olmadan bireysel olarak yapılmaktayken, 1900 lü yılların ortasından itibaren günümüzde kullanılan entegrasyon sistemine geçilerek daha modern, hijyenik ve kontrol edilebilir üretime başlanmıştır.
Kanatlı eti üretimi Dünyada yıllar süren ıslah çalışmaları sonucu en yüksek et verimine ve hızlı gelişme özelliğine sahip tavuk ırkları birbirleriyle melezlenerek etlik piliç üretiminde kullanılan ırklar (broiler) elde edilmiştir. Bu ırklar doğru yem ve koşullarda beslenerek yaklaşık 42 günde kesilecek ağırlıklara (2,5 – 2,8 kg) ulaşmaktadır.
Tüm dünyada kanatlı eti üretiminde birbirine benzer bir üretim modeli vardır. Bu entegrasyon modelinde damızlık kümeslerinde üretilen döllü yumurtalar kuluçkalara nakledilerek kuluçkaya yatırılır, 21 günün sonunda yumurtadan çıkan civcivler büyütme için kapalı, giriş – çıkışı kontrollü, havalandırma, yemleme ve sulama sistemleri otomatik olan kümeslere gönderilir. Yem fabrikasında tavukların büyüme ve et verim ihtiyacına göre hazırlanan yemler ile beslenerek kesim ağırlığına ulaşır. Kesim ağırlığına ulaşan tavuklar kesimhanelere gönderilerek hijyenik ortamda kesilip paketlenerek tüketime sunulur. Damızlık kümeslerinden kesim sonu paketlenen ete kadar tüm aşamalar Veteriner Hekimler tarafından kontrol ve kayıt altına alınmaktadır.
Hormon ve Antibiyotiğe bağlanacak cümle..
Üretimde hormon kullanılmamaktadır. Çünkü yeme katılacak bir hormon sindirim sisteminde parçalanarak hormon özelliğini kaybetmekte bu yüzden hayvanlara enjeksiyon olarak uygulanmak zorundadır. Peki ortalama 15 – 20 bin tavuk bulunan bir kümeslerde bu uygulamayı yapmak hem ekonomik hem de pratikte mümkün değildir. Zaten doğru besin maddelerini içeren yem bunun için fazlasıyla yeterlidir.
Antibiyotik ise tavuklarda sadece tedavi amacıyla kullanılmakta, büyütme ve gelişim faktörü olarak kullanılması AB ve Türkiyede 2006 Ocak ayından itibaren yasaklanmış ve kullanılmaktadır. Tedavi için kullanılan antibiyotikler ise tamamı kayıt altında olup prospektüslerinde belirtilen kalıntı arınma sürelerine uygun olarak verilmekte ve arınma süresi geçmeyen hayvanlar kesime kesinlikle gönderilmektedir.