Memeden sütün indirilmemesinin nedenleri; merkezi (beyin) veya periferal (meme bezi) kaynaklıdır. Pratikte daha çok merkezi nedenli (oksitosin salınmasını engelleyen) sorunlar, sütün indirilmesine engel olmaktadır. Özellikle beyindeki endojen opioid sistemin, oksitosin salınımının kontrolünde önemli bir rolü vardır. Opioid sistem, oksitosin salınımını 3 düzeyde kontrol eden bir mekanizmaya sahiptir. Bu sistem nörohipofizdeki sinir uçları, hipotalamustaki supraoptik paraventriküler hücreler ve nöronlardan, oksitosin salınımını kontrol ederek, etki göstermektedir.
Sütün indirilmesinin merkezi inhibisyonunu, yeterli uyarım olmasına rağmen oksitosinin yetersiz salınımına bağlıdır. Yeterli uyarım olmasına rağmen oksitosin salınımı ile ilgili problemlerin mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Özellikle, stres durumlarında beta-endorfinlerin düzeyi artmakta, bu durumda memeden sütün indirilmemesinin sağlanmasıdır.
Sütün indirilmesine ilişkin periferal inhibisyonda, sağım veya meme başı uyarımına yanıt olarak hipofiz bezinden yetersiz oksitosin salınmaktadır. Bu nedenle memeden sütün indirilmemesinin nedenidir. Bu çeşit inhibisyon, oksitosin reseptörlerinin blokajına bağlı katekolaminlere yanıt olarak şekillenir ve katekolaminler sütün indirilmesine engel olur.
İlk doğumunu yapan düvelerde doğumu izleyen ilk birkaç günde sütün indirilmemesi sorununa daha sık rastlanmaktadır. Bu durumun en önemli nedeni, oksitosin salınımındaki problemdir. Doğum sonrası süt indirme problemi olan düveler ilerleyen günlerde el veya makina ile sağıma alışmakta ve bir süre sonra oksitosin salınımı normale dönmektedir.
Sağımdan önce oksitosin salınımı başladıktan sonra buzağının uzaklaştırılması oksitosin salımını engellememektedir. Bazen ineklere kendi buzağılarından başka buzağılar yaklaştırıldığında, oksitosin salınımıyla ilgili problemden dolayı, süt indirilmez. Oksitosin salınımında soruna yol açan bir başka durum ise birkaç hafta makinalı sağım yapıldıktan sonra tekrar emzirmeye geçilmesidir. Ayrıca, emziren inekler ile emzirmeyenler karşılaştırıldığında daha önce emzirmemiş ineklerde oksitosin salınımı ile ilgili sorunlara daha sık rastlanmaktadır.
Oksitosin salınım zamanı, sütün indirilmesini etkileyen önemli bir faktördür. Oksitosinin yarı ömrü kısadır ve kandaki ömrü 0.5-3.6 dakika arasındadır. Bu nedenle meme uyarımı yapıldıktan hemen sonra sağıma başlanmalıdır. Çünkü, oksitosinin kandaki konsantrasyonu uyarım yapıldıktan 1-2 dakika içinde artar ve sağım işlemi sırasında kana salınan miktarı azalmaya başlar.
Otonom sinir sistemi merkezi sinir sisteminin önemli bir bölümünü oluşturup, visceral fonksiyonlar otonom sinir sistemince kontrol edilir. Otonom sinir sistemi de parasempatik ve sempatik sinirlerden oluşmaktadır.
Parasempatik sinir sisteminin nörotransmitter maddesi asetilkolindir. Meme bezinin parasempatik inervasyonu bulunmamaktadır.
Sempatik sinir sisteminin nöroendokrin kontrolü ise epinefrin ve norepinefrin ile sağlanmaktadır. Epinefrin adrenal medulladan, norepinefrin ise beyindeki sinirler ve perifer sinirlerden ve adrenal medulladan salgılanır.
Stres ve kavga gibi koşullar sütün indirilmesini engellemektedir. Stres oluşturan koşullar adrenerjik ve noradrenerjik aktiviteyi artırarak, oksitosin salınım refleksini etkiler. İneklerde stres oluşturan en önemli koşullar; çevre değişiklikleri, ahır içinde veya barınaktaki yabancı kişiler, tanımadıkları sağımcı, gürültü, sağım sırasında ağrıya neden olan durumlar ve elektrik şokudur.
Kavga ve stres nöroadrenal sistemini uyararak epinefrin salınımına yol açmaktadır. Epinefrinin sütün indirilmesi üzerine etkisi, beyin ve meme bezi düzeyinde gerçekleşmektedir. Epinefrin ve norepinefrin myoepitel hücrelerin kontraksiyonlarını engellerler.
Stres oluşturan koşullar sütün indirilmesine engel olur ve etkileri;
- Norepinefrin myoepitel hücrelerin oksitosine duyarlılığını azaltır. Bu myoepitel hücre düzeyinde doğrudan inhibisyondur.
- Norepinefrin meme bezine kan akımını da azaltır (bu yol ile memeye giden oksitosin miktarıda azalır) bu etki de meme bezi düzeyindedir.
- Norepinefrin hipofizden oksitosin salınımı azaltır, bu etki de hipotalamik düzeydedir.
İneklerde norepinefrin primer katekolamindir. İneklere norepinefrin enjeksiyonu süt veriminde yaklaşık %10’luk azalmaya yol açar. Özellikle düvelerde duyu ile ilgili sorunlar sütün indirilmesini, merkezi sinir sistemi düzeyinde etkilemektedir. Bu tür durumlarda bazen oksitosin uygulamasına ihtiyaç duyulur.
Sütün iyi indirilmemesi özellikle düvelerde önemli sorundur. Bu tür olgularda oksitosin enjeksiyonuna başvurulur. Oksitosin uygulaması dışında bazı yönetsel önlemler ile de düvelerde sütün indirilmemesi sorununu çözmek mümkündür. Örneğin ilk defa sağımhaneye gelen bir düve sağım makinası sesinden korkar, sağım başlıkları takıldığında ağrı duyar. Bu durumda adrenalin salınır ve süt indirilme refleksi inhibe edilir. Bu nedenle düveler sağıma aşamalı olarak alıştırılmalıdır. Düveler doğumdan önce sağımhaneye getirilerek sağım makinası sesine alışması sağlanabilir. Ayrıca düvelere doğum öncesi meme başlarına teat dipping uygulaması yapılarak hem bu uygulamaya alışmaları sağlanır hem de bu uygulama ile mastitis riski azaltılabilinir.
Düvelerde bu konuda önemli diğer bir nokta da sağımhaneye girme korkularıdır. Birçok düve ilk sağımlarında sağımhaneye girmek istemez, o nedenle giriş kapısının önünde durur. Bu durumda o bölgelerde sıkışıklık olur, bu nedenle bile bazı düvelerde süt indirme problemlerine rastlanır.
Düvelerde sütün indirilmemesinin önemli bir nedeni de aşırı meme ödemidir. Aşırı meme ödeminde düveler ağrı hisseder, bu nedenle sütü ya az indirirler ya da hiç indirmezler.
Düvelerde meme ödemine predispoze faktör; aşırı besleme ve doğum öncesi dönemde yetersiz ekzersizdir. Bu nedenle düvelerin beslenmesine dikkat edilmeli, doğum öncesi eksersiz olanağı sağlanmalıdır.
Düvelere ilk sağımlarda şu işlemler yapılmalıdır.
1. Düveler sağımhaneye alınırken nazikçe davranılmalı, sağım öncesi sağıma hazırlık işlemleri yapıldıktan sonra sağım ünitesi çalıştırılmalıdır. Eğer 1-2 dk içinde süt akışı olmaz ise makine kapatılmalıdır.
2. Gelecek 2 sağımda yukarıdaki aynı işlem tekrarlanmalı, sütün indirilmesi optimize edilmeli, belki elle sağım yapılmalıdır.
3. Eğer 4. sağımda hala süt indirilmiyorsa, düve sağımhaneye girer girmez oksitosin enjeksiyonu yapılmalıdır (ilk uygulamada 2 ml, bundan sonraki iki sağımda 1 ml, daha sonraki sağımda 0.5 ml oksitosin uygulanmalıdır). Sürekli oksitosin ile sütü indirmek oksitosine karşı antikor, sonucunda da duyarsızlık oluşumuna yol açar.
Sonuç olarak sütün indirilmemesi olgusuna düvelerde ineklere oranla daha sık rastlanır. Bunun en önemli nedeni memelerde oluşan ödem, ağrı ve sağım başlangıcında oluşan stres veya korkudur. O nedenle, sütün indirilmesine ilişkin problemleri yoğun olarak yaşayan işletmelerde düveler sağıma önceden alıştırılmalıdır. Bu amaçla düvelerin memeleri gebelik sırasında sıkça palpe edilmeli ve teat dipping uygulanmalıdır.
Doğum sonrası sütün indirilmesinde sorun olan düvelerde meme masajı, ılık kompres veya emzirme gibi yöntemlere başvurulmalıdır. Şayet bu yöntemler ile tatminkar sonuçlar elde edilemiyor ise o zaman oksitosin enjeksiyonu yapılmalı ve oksitosin kullanımına, her sağımdan önce birkaç gün devam edilmelidir. Uzun süre oksitosin kullanımı sonrası oksitosine bir duyarsızlık oluşacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle sütün indirilmesini engelleyen primer sorunun çözümüne odaklanılmalıdır.