ineklerde güç doğum yönetimi, Fizyolojik süreler içinde herhangi bir yardım gerektirmeden gerçekleşen doğumlar normal doğum, yardım gerektirenler ise güç doğum diye adlandırılır (Mee, 2008). Dystocia genel anlamıyla “güç doğum” veya “zor doğum”(Atashi ve ark., 2012; Wren, 2013), doğumun birinci veya ikinci aşamasının uzaması ve yavrunun çıkabilmesi için yardımın gerektiği durumlara denir (Kaya ve ark., 2015; Mee, 2004; Mee, 2008; Murray ve Leslie, 2013; Uematsu ve ark., 2013, Whittier ve ark., 2009; Youngquist, 1997). ineklerde güç doğum ile normal doğum arasında kesin bir sınır yoktur, bu nedenle doğumun normal veya güç olduğunun kararı doğum aşamalarındaki ilerlemeye ve geçen süre dikkate alınarak verilmelidir (Youngquist, 1997).
Son yıllarda yapılan melezleme çalışmaları sonucunda normalden büyük buzağıların doğum oranı ve buna bağlı kültür ırkı ineklerde güç doğum insidensi artmıştır. Günümüzde işletmelerdeki ineklerin %2 ile %23’ü doğum sırasında yardıma gerek duymaktadır (Brown, 2013). Bu oran primipar (ilk doğumunu yapacak) ineklerde, multiparlara (en az 1 defa doğum yapmış) oranla daha fazladır (Cady, 2004; Mee, 2008; Uematsu ve ark., 2013).
Güç doğumların nedenleri çeşitlidir. Güç doğumlar, fötal veya maternal kaynaklı diye sınıflandırılmaktadır (Youngquist, 1997). Kapsamlı olarak incelendiğinde, güç doğumun sebepleri itici güç, doğum kanalının genişliği, fötusun büyüklüğü ve prezentasyon-pozisyon hatalarıdır (Apaydın, 2005; Brown, 2013; Mee, 2008; Mee, 2012; Musal ve Köker, 2012; Noakes, 2001).
Primipar ve pluripar ineklerde güç doğum nedenleri farklılık göstermektedir (Mee, 2008). Primipar ineklerde görülme sıklığına göre azalan şekilde sıralayacak olursak, FPD, hatalı fötal prezentasyon-pozisyon, vulva stenozisi, multiparlarda ise bu sıralama hatalı fötal prezentasyon-pozisyonlar (Lombard ve ark., 2007), FPD, ikiz gebelik, uterus inertiası, uterus torsiyonu ve serviks stenozudur (Mee, 2008).
Güç Doğumların Ekonomik Önemi
Güç doğumlar; işletmelerde önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Ekonomik kayıpların nedenleri süt üretimi, fertilite kayıpları ile anne ve yavru sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinden kaynaklanmaktadır (Mee, 2008). Özellikle süt ineği işletmelerinin karlılıklarını ineklerin bireysel reprodüktif performansı doğrudan etkilemektedir. Reprodüksiyon sorunları süt verimini olumsuz etkilediği gibi, sürünün devamlılığı için gerekli buzağı kayıplarına da neden olmaktadır (Brown, 2013). ineklerde güç doğum sonucu şekillenen buzağı ölümüne bağlı ekonomik kayıp doğum başına ortalama 12$ veya yıllık ortalama 600$ olarak bildirilmiştir (Cady, 2004). Güç doğumların neden olduğu ekonomik kayıplar ineklerde güç doğum önleme stratejileri ile minimize edilebilir (Mee, 2004; Mee, 2012).
Süt Verimi Üzerine Etkisi
Süt verim kayıpları en fazla yüksek süt verimli ve erken laktasyondaki ineklerde görülmektedir (Mee, 2008). ineklerde güç doğum skoru arttıkça, süt verim kayıplarının oranı da artmaktadır (Lombard ve ark., 2007). Düvelerde ciddi süt verimi kayıpları güç doğum skoru 3 ve üstünde yaşanmakla birlikte, güç doğum skoru 2 olanlarda da belirgin kayıplar olmaktadır. İneklerde ise belirgin süt verim kayıpları güç doğum skoru 4 ve üstü olduğunda olmaktadır (Brown, 2013).
Fertilite Üzerine Etkisi
Güç doğumlar geçiren ineklerin fertilitesi olumsuz etkilenmektedir. Dobson ve ark., (2001), güç doğumları takiben uterus involusyonu ve luteal aktivitenin geciktiğini, progesteron düzeyinde anormallikler şekillendiğini bildirmişlerdir.
Güç doğum geçiren primipar ineklerde, normal doğum yapanlara göre, 0,22 kat daha fazla servis/konsepsiyon oranı gerekmektedir. ineklerde güç doğum sonrası ineklerde reprodüktif performans düşmektedir (Atashi, 2013; Uematsu ve ark., 2013). Bicalho ve ark., (2007), yaptıkları çalışmada ineklerde güç doğum sonrası gebelik oranlarında azalma saptamışlardır.
Güç Doğumun Yavru Üzerine Etkisi
Güç doğumların neonatlar üzerine çeşitli olumsuz etkileri vardır (Rice, 1994). Bu olumsuz etkiler post-natal metabolik ve respiratorik asidozis, hipoksi, pasif immun bağışıklık transferindeki problemler ve hipotermidir (Wren, 2013). Belirtilenlere ek olarak kırıklar, iç organlarda kanamalar ve peteşiler gibi travma sonrası komplikasyonlar da şekillenebilmektedir. Travmaların en önemli sebebi doğuma yardım sırasında uygulanan aşırı kuvvettir (Brown, 2013). ineklerde güç doğum sırasında yaşanan travma sonrası buzağılarda kardiyopulmoner sistem olumsuz etkilenmektedir (Brown, 2013; Lombard ve ark., 2007).
ineklerde güç doğum sonrası doğan buzağılar hipoksi ve asidoza bağlı genellikle güçsüzdürler, ayağa kalkmakta ve emme de sorunlar yaşarlar (Bellows ve Lammoglia, 2000; Lombard ve ark., 2007), hipoksi ve asidoz sonucu solunum etkilenir ve oksijen yetersizliği sonucu iç organlarda fonksiyon bozuklukları şekillenir (Barrier ve ark., 2013). Şiddetli asfeksinin bir diğer etkisi de karaciğer ve böbreklere kan akımının azalması sonucu şekillenen karaciğer fonksiyon bozuklukları ve renal tubular nekrozlardır (Ikeda ve ark., 2000).
ineklerde Güç Doğum Yönetimi
ineklerde güç doğum yönetimi için güç doğumun nedenleri araştırılmalıdır. Çünkü farklı nedenlerden kaynaklanan güç doğumların yönetimleri de farklıdır (Norman, 2006). Güç doğumun hazırlayıcı ve yapıcı nedenlerinin bilinmesi, bunlara karşı önlem alınmasıyla güç doğum yönetimi kolaylaşacak, oranları asgariye indirilecektir (Apaydın, 2005; Musal ve Köker, 2012). Güç doğumun olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi için görülme oranı azaltılmalı, doğru bir doğum yönetimi olmalı, yeni doğanların bakımı iyileştirilmeli ve bu konuda çiftlik personeli eğitilmelidir (Wren, 2013).
Güç doğumların yönetiminde doğru müdahale teknikleri, zayıf buzağıların tanınması, asidozlu buzağılara uygun tedavinin yapılması, buzağıların ısıtılması, doğumdan hemen sonra yüksek kaliteli kolostrumun verilmesi ile olumlu sonuçlar alınacaktır (Wren, 2013).
Güç doğumların olumsuz etkisini ortadan kaldırmak veya azaltmak için güç doğum şüphesi olan hayvanlar gözlem altında tutulmalıdır. Yanlış zamanda ve geç müdahaleler veya fazla güç uygulamaları fötal travmalara, fötal veya maternal strese ya da ölümlere sebep olabilmektedir (Murray ve Leslie, 2013).
İşletmelerde güç doğum oranları düşük seyretse bile, oranları bu şekilde korumak için sürü içinde risk faktörlerinin araştırılması gereklidir (Mee, 2008). Çiftliklerin reprodüksiyon programlarında güç doğumların engellenmesi öncelikli amaçlar arasında değildir (Cady, 2004). Herhangi bir yardım gerektiren doğumlar fertilite düşüklüğü ve verim kaybı ile sonuçlanmaktadır (Mee, 2008).
Güç doğumların önlenmesi mümkün olduğunca yapıcı faktörlerin kontrol edilmesine bağlıdır. Bu amaçla önleme stratejileri fötal-maternal büyüklüğün kontrolü ve beslenme programları üstünde yoğunlaşmıştır (Whittier ve ark., 2009). Güç doğumu önlemeki için çeşitli kritik dönemler mevcuttur (Mee, 2004).
Damızlık Düvelerin Seçimi
Annelerinin geçmişinde güç doğum, ikiz gebelik, perinatal ölüm veya hipokalsemi olan düveler mümkünse sürü dışı bırakılmalıdır (Colburn ve ark., 1997). Doğum ağırlığı normalin üstünde olan buzağıların güç doğum skorları yüksektir ve ileriki dönemde kendi düvelik dönemlerinde kendi buzağılarının da doğum ağırlığının fazla olmasına bağlı, ineklerde güç doğum görülme olasılıkları yüksektir (Cady 2004; Norman, 2006).
Tohumlama Zamanı
Düveler ortalama erişkin ağırlığının %60-65’ine ulaştığında tohumlanacak şekilde beslenmeli ve büyütülmelidir (Mee, 2004; Whittier ve ark., 2009). İnekler ve düveler doğum zamanında aşırı kilolu olmayacak şekilde beslenmelidir, aşırı kilolu ineklerde güç doğum olasılığı yüksektir (Cady, 2004). Tohumlama zamanı yapılacak olan elemeler ileriki dönemlerde ineklerde güç doğum oranlarını doğrudan etkileyecektir (Mee, 2004). Tohumlama öncesi yapılacak olan internal pelvimetri ölçümleri ile pelvis çapı normalden düşük düveler sürüden çıkartılmalıdır (Colburn ve ark., 1997).
Boğa veya sperma seçimi güç doğumların engellenmesinde kritik öneme sahiptir. Bu nedenle boğanın doğum kolaylığına ve ineğin pelvik ölçülerine göre eliminasyon yapılması etçi ırklarda güç doğum oranlarını azaltma bakımınından yararlı olmaktadır. Bu yaklaşımın sütçü ırklar için de faydalı olacağı düşünülmektedir. (Lombard ve ark., 2003). İşletmelerde hedef, buzağının doğum ağırlığını düşürmek, post-partum süreçteki büyüme hızını ani şekilde etkileyecek düşüşlere neden olmamaktır (Norman, 2006). Buzağı doğum ağırlığının düşük olması obstruktif güç doğum olasılığını azaltmanın yanısıra buzağıda daha düşük büyüme hızı şekillendirir (Brown, 2013).
Sperma veya boğa seçilirken doğum kolaylığına göre seçim yapılması ve geçmişinde ineklerde güç doğum olmayanların seçilmesi, güç doğumun engellenmesine yardımcı olacaktır (Brown, 2013; Norman, 2006). Aynı soydan, akraba düveler ile boğaların çiftleştirilmesi sonucu doğum ağırlığı daha düşük buzağılar elde edilmektedir. Bu sayede aşırı büyük buzağılara bağlı güç doğumların önüne geçilebilmektedir (Norman, 2006).
Gebelik Dönemi
Cinsiyeti belirli embriyo ve sperma kullanımı veya gebeliğin 55-65. günlerinde ultrasonografi muayenesi ile fötal cinsiyetin belirlenmesi, erkek buzağıya bağlı güç doğum olasılığı bakımından önem taşımaktadır. Ayrıca gebeliğin 50-80. günlerinde yapılacak ultrasonografik muayene ile ikiz gebeliklerin belirlenmesi, olası güç doğumların önceden tahmini ve güç doğumun önlenmesi bakımından olumlu sonuçlar vermektedir (Mee, 2004).
Düveler gebelik süresince günde 0,7-0,8 kg canlı ağırlık artışı gösterecek şekilde beslenmelidir (Whittier ve ark., 2009). Gebeliğin son döneminde aşırı beslenmeye bağlı yağlanma sonucu güç doğumlar şekillenebilmektedir (Brown, 2013). Güç doğumların engellenmesi için gebelik süresince hedeflenen ve minimum vücut ağırlıkları Çizelge 2’de ve Çizelge 3’de gösterilmiştir (Anderson, 2012).
Doğum Öncesi
İşletmelerde doğum zamanı asıl hedef; ineklerde güç doğum oranlarını minimize ve yeni doğanların yaşam oranlarını maksimize etmek, güç doğumun olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak olmalıdır (Lombard ve ark., 2007).
Doğum zamanı düvelerin uygun ağırlıkta olması (Senger, 2002), ortalama erişkin ağırlığının %85’ine ulaşması ve vücut kondisyon skorunun 3,5 olması (Lombard ve ark., 2007; Mee, 2004) föto-pelvik uyumsuzluklara bağlı güç doğumun engellenmesi bakımından önemlidir (King ve ark., 1993; Mee, 2004; Meijering, 1984). Kurudaki ve laktasyondaki ineklerin ayrı gruplar halinde barındırılıp, gebelik dönemlerine göre uygun rasyonlarla beslenmesi, vücut kondüsyon skorunun hedeflenen değerlerde tutulmasına yardımcı olacaktır (Mee, 2004). Yeterli ekzersiz (Gustafson, 1993), dengeli geçiş dönemi beslenmesi (Rogers, 1996; Studer, 1998) ve kısa kuru dönem (Barkema ve ark., 1992b) ile aşırı büyük yavruya ve yavaş şekillenen doğuma bağlı güç doğumlar engellenebilmektedir (Mee, 2004). Sürüdeki hayvanların geçmişi incelenerek aşırı büyük buzağı veya uzayan gebeliğe bağlı güç doğum şüphesi olan hayvanlar belirlenip gözlem altında tutularak, uygun zamanda medikal yöntemlerle doğum başlatılarak, güç doğumların önüne geçilebilmektedir (Davis ve Macmillan, 2001). Özellikle düvelerde doğumun birinci aşamasında çevresel stres faktörleri ortadan kaldırılarak, strese bağlı güç doğumların engellenmesi son derece önemlidir (Mee, 2004). Bu noktada düvelerin doğum bölmelerine daha erken alınıp, adaptasyonlarının sağlanması (Mee, 2004) ve bağlı tutulmaları yerine serbest dolaşmaları kritik önem taşımaktadır (Cady, 2004). Doğum bölmelerine bol altlık serilmeli, zemin kaygan olmamalı ve bu bölümler sürü arkadaşları ile görsel temasın kesilmeyeceği şekilde dizayn edilmelidir. Tahmin edilen doğum zamanından en az 24 saat önce düveler doğum bölmelerine alınmalı ve doğum başladıysa doğumun bitmesi beklenmelidir. Primiparların doğum sırasındaki yönetimi her zaman multiparlar hayvanlardan ayrı tutulmalıdır (Mee, 2004).
Doğum Periyodu
Doğumun ikinci aşamasında düzenli gözlemler (Cady, 2004) ve zamanında yapılacak müdahaleler ile doğum süresinin uzamasına bağlı olumsuz etkileri azaltır ve sekonder uterus inertiasına bağlı güç doğumun engellenmesine yardımcı olur.
SONUÇ
Güç doğumlar, süt ineği işletmelerine ciddi ekonomik kayıplara neden olan problemlerin başında gelmektedir. Özellikle düveler güç doğum bakımından önemli risk grubundadır. Güç doğum geçiren ineklerin süt verimlerinde azalmanın yanı sıra çeşitli fertilite problemlerinin görülme olasılıkları artar. Güç doğumun anne ve yavru üzerine olumsuz etkisini doğru yönetim stratejileriyle minimize etmek mümkündür. İşletmelerde harekete geçilebilecek güç doğum bakımından kritik noktalar değerlendirilerek, oluşturulacak programlar ile güç doğumlar önlenebilir.