Tek hörgüçlü develer susuzluğa adaptasyonları sayesinde oldukça ilgi görmüşlerdir. Bu develerle ve onların çölde uzun süre susuz kalabilme yetenekleriyle ilişkili çok sayıda efsane bulunmaktadır. Hörgüç yağının metabolize edilerek daha fazla metabolik su elde edilmesinin ekstra su kaynağı sağladığı düşünülmüştür, fakat bu görüş genel olarak kabul görmemiştir. Hörgüçteki yağ miktarı büyük değildir ve yağ metabolizmasından daha fazla metabolik su elde edilmesine rağmen fazla enerji de (ATP) üretilmektedir. Sonuç olarak protein ve karbonhidratların sadece yarısı kadar yağın metabolize olması yaklaşık aynı miktar da su oluşturur.
En önemli bulgu develerin vücut ağırlığının yaklaşık % 30’una eşit dehidrasyon şiddetine dayanabilme yetenekleridir; diğer birçok hayvan için bu değer % 10-12 arasındadır. Bu, develerin su olmadığı zaman daha uzun süre hayatta kalmasına izin verir. Diğer bir uyum mekanizması develerin vücut sıcaklığını gün boyunca dağıtmak yerine depolayabilme yetenekleridir (vücut sıcaklığında artışla sonuçlanır).
Bir günde, devenin vücut sıcaklığı 34.2 oC – 40.7 oC arasında değişebilir (süt sığırlarında ise 38-39.3 oC’dir). Böylece su korunmuş olur çünkü ısının dağıtılması suyun buharlaşmasını gerektirir. Deve depolamış olduğu ısıyı dağıtmak için soğuk çöl gecesini bekler. Deve aynı zamanda, daha çok hayvanın geri tarafında yoğunlaşan yaz kürküne sahiptir; bu kürk güneşe bağlı ısı kazancını azaltmada etkilidir. Son olarak deve, dehidrasyon periyodundan sonra, rehidrasyona olanak sağlayan sulama noktalarında vücut ağırlığının % 25’ine varan miktarlarda hızlıca su içer.
Hızlı su alımından sonra büyük miktarlarda su emildiği zaman, plazma ozmotik basıncının azalması hemolize neden olmaz, diğer taraftan dehidrasyon sırasında plazma ozmolalitesinin artması alyuvar volümünün azalmasına neden olabilir. Rehidrasyonla birlikte, plazma ozmolalitesi normale doğru döner, bu da alyuvar volümünün dehidrasyon öncesi hacmine dönmesine izin verir (Alyuvarlarda olduğu gibi yırtılmaya neden olabileceği için normal hacimlerini aşmazlar).
Deve idrarını konsantre edebilmesine ve kuru dışkı oluşturmasına karşın, bunlar develer susuzluğa dayanma yeteneğine ilişkin çok önemli faktörler değillerdir.