Bovine Herpes Virus Tip-1, Enfeksiyöz Bovine Rhinotracheitis Virüsü (IBR) olarak da bilinir. Hastalık Danimarka, İsveç, Finlandiya, Norveç’i kapsayan İskandinav ülkeleri, Avusturya ve İsviçre hariç hemen hemen tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir. Belirtilen ülkeler özellikle İskandinav ülkeleri enfeksiyon açısından şu an ari olarak kabul edilmektedir. Virüs yalnızca solunum sistemine (BHV-1.1) ait klinik yansımalar oluşturmaz, aynı zamanda ensefalitis (BHV-1.3 yeni adlandırması BHV-S), abortus, infertilite, pustular vulva vaginitis, pustular balanoposthitis, mastitisi kapsayan genital sistem hasarına (BHV-1.2a, BHV 1.2b) ve neonatallerde hemen hemen yüzde yüz mortalite ile seyreden sistemik yangısal yanıt sendromu oluşturur. Bovine Herpes Virus-1 tipine göre daha az patojen olan BHV 2a ve BHV 2b tiplerinin varlığı bildirilmektedir. Bu tipler çok hafif klinik enfeksiyona neden olabilir. Benzer şekilde Bovine Herpes Virüs tip 4 de BRD (sığırların solunum sistemi hastalıkları) oluşumunda rol oynar. BHV-4 hafif orta şiddetli üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturur. Fakat immunsupresif etkisi ile ikincil patojenlere zemin hazırlar tarzındadır.
Bovine Herpes Virus Tip-1 hastalığı atlatan veya canlı aşı uygulamasını takiben birçok hayvanda virüsün trigeminal ganglionlarda ve lumbosakral kortta pasif olarak yerleştiği ve Ömür boyu latent olarak kaldığı düşünülmektedir. Hastalığın oluşumunda ve virüs yayılımındaki en önemli faktör, stresdir. Bunun yanında eksojen kortikosteroidlerin kullanılması veya hayvanda BIV BVD, lökozis gibi immunsupresif ikincil bir enfeksiyona sahip olması, hastalığın oluşumunu ve virüs yayılımını artıran diğer önemli faktörleri oluşturur. Endojen ve eksojen stres varlığında gangliyalarda bulunan virüs yeniden aktif hale geçebilir.
Bovine Herpes Virus -1, diğer respiratörik virüslerle özellikle de BVD, BRSV ve PI-3 ile çok yakın sinerji içerisindedir. Bununla birlikte Mannheimia haemolytica, Pasteurella multocida ve Mycoplasma spp. etkenlerinin akciğer paranşimine kolonizasyonları için uygun ortamı hazırlar. Şiddetli immunsupresif hastalarda virüs bronşiyal, bronşioller, alveolar epitelyum hücrelerinde dejenerasyon ve nekroz meydana getirerek tek başına bile ölümcül solunum sistemi enfeksiyonuna neden olabilir.
Etken akciğer surfaktan madde yapısını, silialar aktiviteyi, normal hemostatik bronkodilatör mekanizmaları, nötrofil ve makrofaj aktivitelerini, lokal antikor konsantrasyonunu olumsuz yönde etkileyerek solunum sistemi savunma mekanizmalarını bloke eder. Dolayısı ile diğer bakteriyel, Mycoplasma spp., Chlamydia spp. ve viral solunum yolu patojenleri için uygun bir ortam hazırlar.
Solunum sistemine ait formu klinik olarak kolayca tanımlanabilir.
Bu formda
- İlk viremik dönemde beden ısı 41,5°C ye kadar çıkabilir. Bu yükseklik neonatal ve genç buzağılarda inatçı olabilir. Genellikle yetişkinlerde 39,5-40,5 °C arasında değişen bir beden ısısı tespit edilir.
- Hayvanlarda seröz gözyaşı ve burun akıntısı dikkat çeker. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde nazal ve gözyaşı akıntısı mukoprulent bir yapı kazanır. Konjektival ve nazal mukazo son derece hiperemiktir. Özellikle nazal mukozada, mermede küçük gri difteritik lezyonlar, bazen nazal mukozada püstül tarzında oluşumlar ve takiben erozif kabuklu lezyonlar dikkat çekicidir.
- Konjuktivitis şiddetlidir ve bazen kornea] ödem görülebilir. Bazı olgularda membranda nictitans hiperplazisi oluşabilir.
- Başlangıçta spontane veya trakeal palposyonda ardı ardına şiddetli kuru bir Öksürük dikkati çeker, takip eden günlerde öksürük yaş bir karakter kazanır. Bu dönemde akciğer oskültasyonlarında sert veziküler ve bronşiyal seslerin yanında, alveollerde ve paranşim dokusunda plazma infiltrasyonuna bağlı olarak yaş harharalar duyulabilir. Etken M. haemolytica ve M. Bovis ile yakın sinerji içersindedir. Bu nedenle özellikle immunsupresif hayvanlarda bu iki enfeksiyon etkeni ile komplikasyon kaçınılmazdır.
- Genç hayvanlarda hafif bir hiperestezi ve şiddeti solunum güçlüğü saptanabilir.
- Genç hayvanlarda özellikle de pasif transfer yetmezliğine sahip immunsupresif neonatallerde, sinirsel belirtiler ve şiddetli obstruktif bronşitis sonucu ani Ölümler oluşabilir.
- Solunum sistemi formunu atlatan hayvanlarda takip eden günlerde nonsupüratif ve asemptomatik ganglionitise ait sinirsel yansımalar oluşabilir.
- Solunum bulgularını atlatan gebe hayvanlarda aylar sonra abortlar meydana gelebilir.
- Yetişkin hayvanlarda mortalite, bakteriyel ve Mycoplasma spp. komplikasyonları ile ilişkili olarak oluşabilir.
Postportum Lezyonlar
- Burun ve bazen de ağız mukozasında gri küçük nekrotik
- odalar mukozal ülserasyonlar (neonatallarda sindirim sisteminde de görülebilir)
- Şiddetli, yer yer nekrotik, hemorojik larenjit ve trakeitis
- Akciğerlerde bazen amfizem, bakteriyel komplikasyonlarda pulmonik hepatizasyon ve fibrinöz plöritis
Bovine Herpes Virus Tip-1 Klinik Tanı ve Kriterleri
- Akut rhino-trakeitis, seröz nazal gözyaşı akıntısı, bileteral şiddetli konjektivitis, nazal mukozada bazen ağız mukozasında küçük gri nekrotik lezyonlar, bazı olgularda komeal ödem, şiddeti inspiratorik solunum yetmezliği, solunum sistemi bulgularını takip eden zamanlarda ensefalitis bulguları
- Sürü değerlendirmesinde abort, infertilite oranının yüksek olması
lBR ile İlişki Olmayan Diğer Herpes Virüs Enfeksiyonları
Bu enfeksiyonlarda morbidite IBR‘a göre oldukça düşüktür (%10). BRD’nin oluşumuna virüsün katkısı ön planda değildir. Klinik olarak pnömoniden ziyade hafif üst solunum yolu enfeksiyonları dikkati çeker. Hastalık genelde çok hafif seyreder. Bununla birlikte immunsupresif hayvanlarda PasteureIIa multocida, M. haemolytica ve Mycoplasma spp. İle ilişkili sekonder enfeksiyonlar ve ölümler oluşabilir. Değişen derecelerde beden ısısı olmakla beraber 40 °C üstünde beden ısısı artışları nadir görülür. Başlangıçta seröz gözyaşı ve burun akıntısı 3 günden sonra yerini mukopurulent bir akıntıya bırakır. Otopside genellikle larenks ve trakeada peteşiyel kanamalar, ülserasyon, interstitial pnömoni, kranial-ventral loplarda paranşim dokusunun kaybı görülebilir.