Bağırsak Sağlığı: Kanatlı yetiştirmede antibiyotik kullanımının azaltılması, son yıllarda, market ve tüketicilerin yetiştiricilerin performansını izlemeleri AB’de antibiyotik büyütme faktörlerinin yasaklanmasıyla birlikte çiftlik antibiyotik kullanımını azaltması baskısı giderek artıyor. Hayvancılıkta antibiyotiklerin azaltılmasına doğru ilerlerken, bağırsak sağlığını korumak ve hastalık baskısını başka yollarla giderme daha önemli hale geliyor.
Broiler üretimi, yüksek bir büyüme oranının yanı sıra düşük bir yem dönüşüm oranı elde etmeye odaklanırken, damızlıkçılar ve yumurtacılar kanatlı başına canlı kuluçkalık yumurta veya kanatlı başına yumurta sayısına odaklanır. Hangi üretim yöntemi kullanılırsa kullanılsın, kanatlı kalitesi ve performansı arasındaki temel bağlantı bağırsak sağlığıdır. Basit bir ifade ile, sağlıklı bir gastrointestinal (GI) sistem, hayvanların yemlerinden maksimum miktarda besin maddesini sürdürülebilir bir şekilde sindirebilmeleri ve emebilmelerini dolayısıyla bu besinleri büyüme veya yumurta üretimi için kullanabilmelerini sağlayan bir sistemdir.
Aşağıdakiler gibi birçok faktör bu süreci etkileyebilir:
- Dengeli bir bağırsak mikrobiyotası,
- Hastalık baskısı,
- Villilerin uzunluğu ve yüzey alanı,
- Kript derinliği,
- Mukozal bağışıklık
- Bağırsağı kaplayan mukoza tabakasının kalınlığı ve bütünlüğü
Bağırsak Sağlığının Anahtarı
Bir hastalık tehdidinde, büyüme veya yumurta üretiminde harcanacak metabolik enerjinin çoğu, bağışıklık tepkisini modüle etmeye ve enfeksiyonla savaşmaya yönlendirilecektir. Sürünün bağırsak sağlığını korumak, hastalıkların neden olduğu üretim kayıplarını en aza indirecek dolasıyla antibiyotik ihtiyacının azaltılmasını sağlayacaktır. İdeal bağırsak sağlığının anahtarı mikrobiyom çeşitliliğidir.
Mikrobiyom Çeşitliliği Önemlidir
Bir tavuğun mikrobiyomu, bakteri, mantar veya protozoa gibi GI kanalında bulunan tüm mikroorganizmalardan oluşur. Bu organizmler, tıpkı yağmur ormanlarının kendi hassas ekosistemi olması gibi, o canlıya özgü bir ortam oluşturmak için etkileşime girerler. Daha fazla tür çeşitliliğine sahip olmak, hayvan için birçok yönden faydalıdır. Mikrobiyom, bağışıklık sistemi tarafından tanınan ve daha sonra onu eğiten, böylece tavuğun gelecekte bu organizmlere tepkisinin türü ve yoğunluğu üzerinde bir etkiye sahip olan “yabancı” organizmlerden oluşur. Daha fazla çeşitlilikte mikroorganizmaya sahip olmak, daha güçlü ve daha istikrarlı bir bağışıklık sistemi demektir. Bu da hayvanların hastalık baskısı ve ortaya çıktığında stres ile daha iyi başa çıkabilecekleri anlamına gelir.
Bağırsakların mikrobiyal çeşitliliğinin iyileştirilmesi, canlıda bakteri türleri arasında rekabet olmasını sağlar. Böylece, optimum ortamda olmayan türler, yeterince üreyemez veya çoğalamaz. Çok çeşitli yararlı organizmaların mevcut olması patojenik bakterilerin gelişme olasılığının daha düşük olduğu anlamına gelir. Çeşitliliğin mevcut farklı mesleklerin sayısı olduğu bir köydeki insan nüfusu ile aynı anlamda düşünülebilir. Doğal afet gibi bir durum meydana geldiğinde, farklı becerilere sahip çok sayıda insanın varlığı, köyün kendini yeniden inşa etme ve sürdürme konusunda daha yetenekli olduğu anlamına gelir. Tavuğun bağırsağındaki türlerin çeşitliliği ne kadar fazla olursa, bir hastalık tehdidinin daha büyük bir sorun haline gelmesini o kadar önleyebilir.
Dost Organizmlerle Civcivin Bağırsaklarını Desteklemek
Doğal bir ortamda, civcivin bağırsağı, dikey iletim yoluyla annenin GI kanalından mikroorganizmalarla tohumlanacaktır. Kuluçkadan çıkarken aynı zamanda erken yaşamlarını annenin dışkısını içeren bir ortamda geçirerek mikrobiyomunun transferine ve civcivin bağırsağında kolonizasyona izin vereceklerdir. Modern yeticilik uygulamaları, damızlık yumurtaları kuluçkahanelerde kuluçkalanır. Bu da mikrobiyotanın transovaryan geçişe veya kabuk kontaminasyonu nedeniyle aktarılma fırsatını azaltır. Birçok çalışma, düşük dozlarda uygun bakterilerin bile patojen kolonizasyonuna karşı direnci önemli ölçüde artırabildiğini göstermiştir. Günlük civcive probiyotik verilmesi, çeşitli mikroflora popülasyonunun gelişmesini sağlar ve iyi bir bağırsak sağlığı için temel oluşturur. Kontamine yumurta kabuğu civciv için ilk tohum stoğu olduğundan, dikey geçişin önemi göz ardı edilemez. Damızlık stokun mikrobiyomunu değiştirmek, civcivin bağırsak sağlığını etkilemek için ilk fırsatı sağlar.
Uygun Bir Ortamı Oluşturmak
Bağırsakta uygun bir mikroorganizma popülasyonu oluşturulduktan sonra, çevredeki ortamın büyümesi ve çoğalması için uygun olduğundan emin olmak önemlidir. Yararlı mikrofloraların çoğu aside toleranslıdır ve bu nedenle daha düşük bir pH’ta en iyi şekilde büyürken E. Coli, Salmonella, Clostridia ve Campylobacter gibi potansiyel olarak patojenik organizmalar asidik koşullara tolerans göstermez. Tamponlanmış zayıf bir organik asit bileşiğinin verilmesi, patojen bakterilerin rekabet açısından dezavantajlı olmasını sağlar ve böylece bağırsak sağlığının gelişmesi için faydalı organizmerin gelişmesine izin verir. Zayıf bir asit kullanmak ayrıca bileşiğin proventrikül ve taşlıktan geçerken inaktive olmamasını sağlayarak ince bağırsağa ulaşmasını ve maksimum fayda sağlamamış olur. Bağırsak duvarının uygun bakterilerle kolonizasyonu devam ederken, organizmler yüzey üzerinde birbirine bağlı bir tabaka oluşturmak için bağırsak epiteline bağlanır ve böylece patojenlerin bağlanma ve kolonileşme erişimini engelleyen bir bariyer oluşturur. Azalan patojen kolonizasyonu ile hastalık baskısı minimize olacak ve böylece antibiyotik kullanımına olan ihtiyaç da azalacaktır.
Zararlı Organizmleri Elemine Etmek
Yemle bağırsakta sağlıklı bir mikroorganizma popülasyonu oluşturabilir. Ancak hayvanın yaşamı boyunca bağırsak ortamında hafif değişikliklere neden olan aşılama, yumurtlama vb stres faktörleri olacaktır. Performansta düşüşe neden olan zorlukları önlemek için hayvanın yaşamı boyunca uygun bağırsak koşullarını doğru mikrobiyal tür dengesi ile sürdürmek çok önemlidir. Denge, zararlı bakterileri ortadan kaldıran Saccharomyces cerevisiae elde edilen mannoz bakımdan zengin ürün ve benzeri seçici bir dışlama yapan ürünlerle ile sağlanabilir.
Bir patojenin hastalığa neden olması için öncelikle bağırsak epiteline yapışması gerekir. Bunu, bağırsak hücre duvarındaki spesifik karbonhidrat moleküllerini tanıyan tip 1 fimbria projeksiyonları yoluyla yapar. Patojen bir kez bağlandıktan sonra çoğalabilir ve bu da iltihaplanmaya, villus yapısının değişmesine ve hayvanda emilimde azalmaya yol açabilir. Tarihsel olarak antibiyotikler, canlıda istenmeyen organizmaları uzaklaştırmak için kullanılmıştır, ancak bunların spesifik olmayan doğası, patojenler “ayıklanırken”, diğer yararlı organizmaların da uzaklaştırıldığı anlamına geliyordu. Bağırsak antibiyotik kullanımından sonra yeniden kolonize edildiğinden, mikrobiyal çeşitlilik büyük ölçüde azalır ve yukarıda tartışılan ve çeşitlilik eksikliğinden kaynaklanan sorunlara yol açar.
Kapsamlı Program
Civcivin ilk gününden itibaren bağırsak sağlığı korunabilirse, kanatlı performansına en büyük faydayı sağlayacaktır. Damızlıkçılar, kuluçkalık yumurtaları üretir ve kuluçka ederken biyogüvenlikten taviz vermezlerse canlının kısmen bağırsak sağlığı sorunları ile mücadele edebilirler. Protein açısından zengin yem, sindirilmemiş besinlerin bağırsağın sonuna ulaşmasına neden olabilir. Bu daha sonra, patojen bakterilerin çoğalması için disbakteriyosis ve diğer bağırsak sağlığı sorunlarına neden olan bir substrat görevi görebilir. Sonuç olarak mikrobiyomda meydana gelen değişiklikler, civcivin dengesiz bir mikroorganizma profili miras almasına yol açarak kötü bir başlangıca neden olur.
Bağırsak sağlığı iyi olan bir hayvan, herhangi bir strese maruz kaldığında performansta minimum düzeyde kayba yol açar. Antibiyotikler, hastalık salgını vakalarında oynayacakları çok önemli bir role sahipken, sürdürülebilen bir biyogüvenlik programı pre ve probiyotik uygulamaları, organik asitler gibi doğal destekler ve bağırsak sağlığı yönetiminin birçok ticari sürüde antibiyotik kullanımına olan ihtiyacı azalttığı ve aynı zamanda performansı artırdığı gösterilmiştir. Resmi otorite ve tüketiciler, üreticileri antibiyotik kullanımını azaltmak için daha fazlasını yapmaya zorlarken, kümes hayvanı ürünlerine olan talep de artmaya devam edecektir. Başarının anahtarı muhtemelen yeni fikirlerde üretmektir. ancak bağırsak sağlığını sağlamak hayati önem taşır ve kesinlikle yardımcı olacaktır.
(*) PoultryWorld – Gut health: Reducing antibiotic use in poultry production Emily Marshall, Poultry Coordinator, Alltech