Avrupada Campylobacter ile Mücadele

Avrupada Campylobacter ile Mücadele

Avrupada Campylobacter ile Mücadele

Avrupada Campylobacter ile mücadele, Campylobacter ciddi insan sağlığı sorunlarına neden olduğundan, süpermarketler et kontaminasyonu minimize etmek için üreticilere baskı yapılmaktadırlar. İşletmelerin aldıkları tedbirlerle başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ancak kontaminasyon riskinin azalması için katkı maddeleri ve fiziksel önlemler konusunda yapılacak çok şey bulunmaktadır.

Kanatlı mezbahalarında çapraz bulaşmaya mani olma nihayi ürün düzeyinde Campylobacter ile mücadele riskini düşürmenin önemli bir yoludur. Bununla birlikte çiftlikteki biyogüvenlik uygulamaları yayılmayı önlemede vazgeçilmez bir anahtardır.

Campylobacter gıda ile alakalı gastroenteritislerin en sık rastlanınan nedeni olup Avrupa Birliği (AB) üyesi 28 ülkeye yılda 2.4 milyar € mal olmaktadır. İngiltere’de, Campylobacter her bin broilerde 20£ (26 €) kadar kanatlı sektörüne maliyeti olduğu tahmin edilmektedir.

İngiliz Gıda Standartları Ajansı (FSA) süpermarkete satılan tavuklarda Campylobacter ile mücadele de Campylobacter kontaminasyon survey sonuçlarını açıklamasından bu yana Batı Avrupa’da bu konuda büyük bir hassasiyet devam etmekte ve önde gelen süpermarketler kontaminasyon seviyelerinin azaltılması için tedarikçilerine daha fazla baskı yapmamaktadırlar.

Campylobacter spp kanatlılarda ishal ve yemden yararlanma gibi hastalık belirtilerine gibi belirtileri gastroentestinal hastalığa neden olmaktadır. AB’de Campylobacter ile mücadele de Campylobacter kontaminasyon düzeyi ülkeye göre anlamlı farklılık göstermektedir. Bu farklılık kısmen iklimle açıklanabilir. Campylobacter insidansı (görülme sıklığı) geleneksel olarak sıcak yaz aylarında artmaktadır. AB üyesi 15 ülke verilerine göre broilerlerde Campylobacter yüksek seviyelerde saptanmıştır (Şekil 1).

Şekil 1 –AB ülkelerinde boirlerde Campylobacter spp Prevelansı (%Yaygınlıkğı).

Biyogüvenlik önlemlerinde  yapılacak bir iyildeştirme hastalık kontrolü için yararları olacaktır.

Biyogüvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi, gerekirse yeniden düzenlenmesi deneysel koşullarda % 70’ şe kadar pozitif sonuçlara ulaşıldığı ortaya konulmuştur. Ancak, işletmelerde hastalıkla mücadelede en önemli yöntem olan biyogüvenlikte ihmaller, kopukluklar, aksaklıklar dolayısıyla ciddi sorunlar yaşanabilir.Birçok şirket ve çiftlik zaten biyogüvenlik tetbirlerini artmıştır. Bütün bunlara rağmen hala kontaminasyondan söz edilmektedir. Biyogüvenlikte iyileşme ve tavizsiz uygulama hastalık kontrolündesayısız yararları olacaktır (Tablo 1).

Tablo 1-Broilerlerde Campylobacter kontaminasyonunu kontrol altına almak için öneriler

TetbirBaşarı ve uygulama durumu
AşıHenüz yok
Aşırı ısı müdahalesiKarkas kontaminasyonunu % 90 na kadar azaltığı iddia edilmektedir. İnsanlara riskini ortadan kaldırmaz.
Klorla yıkamaKanserojenik kalıtı endişesiyle AB izin verilmemektedir
Tavizsiz biyogüvenlikTicari şartlardazorlukları olmasına rağmen karkas bulaşma oranını  % 50 – 70 azaltabilir.
Seyretmeden vazgeçmeSürülerin aynı zamanda çıkarılması % 80 oranında kontaminasyonu azaltabilir.Üretimde baskı oluşur ve kısa vadeli sorunlarortaya çıkar.
28 günde kesimKontaminasyon seviyelerinde çarpıcı azalma. Pazar ihtiyacı için tercih edilmez.

Bakteriyosinler enfekte hayvanların dışkısındaki campylobacter seviyelerini azaltabilir.

Bakteriyosinler Gram(-) ve Gram(+) bakterilerin doğal savunma mekanizmalarının bir parçası olan proteinimsi toksinleridir. Antibakteriyel etkiye sahip olup bazıları geniş spekturumludur.

Belirli bakterilere karşı bakteriyosinlerin etkisi, hedef bakterinin hücre duvarı üzerine bağlanması ve dış zarında bir gözenek oluşturma şeklindedir. Gözenekten inorganik iyonların sızıntısı, hedef bakterinin ölümü demektir.

Günümüzde, gıda sanayi bakteriyosinlerin belli başlı kullanım alanıdır. Sınırlı sayıda bakteriyosin antiCampylobacter özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir. Bunlar ağırlıklı olarak Bacillus circulans, Paenibacillus polymyxa, Lactobacillus salivarius ve Enterococcus faecium tarafından üretilmektedir.

Bilimsel çalışmalar bakteriyosinlerin kullanılması enfekte hayvanların dışkısındaki Campylobacter düzeylerini azaltmada etkili olabileceğini göstermektedir. Ancak, daha fazla araştırma yapılması gerekir. Bu çalışmalar farklı Campylobacter türleri ve genotiplerine karşı koymak için olabilir. Daha geniş ölçekli test bakteriyosinlerin etkinliğini değerlendirmek için gerekli olacaktır.

Bakteriyofajlar Campylobacter sayısını azaltmak için kesimden önce enfekte sürülerin verilebilir.

Bakteriyofajlar doğal olarak üreyen virüsleridir. Duyarlı bakterileri enfekte ederek ölümüne yol açar. Tüm cevre yaygındırlar ve uygun bakteriyel konak bulabildiklerinde ürerler. Tedavi için uygun bakteriyofajların enfeksiyon tipine göre litik ve lizojenik olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Litik bakteriyofaj bakteri hücresini istila ederek, ürer ve sonuçta patlatır. Patlayan hücre erir. Bu döngü devam eder.

Bilimsel çalışmalarda bakteriyofajları kullanarak körbarsakta ki Campylobacter sayısında Log₁₀ 0,5 – 5 arası azalma saptanması büyük umutlar vadetmektedir. Tedavi  amaçlı enfekte sürülere kesimden 2-3 gün önce verilmesi önerilmektedir. Koruyucu olarak uygulamanın konak bakterinin yeterli sayıda mevcudiyetine göre karar verilmesi görüşü hakimdir.

Bakteriyofajlar kullanımı ile ilgili bir kısım deneme çalışmalarında mezbahada karkasların son durulama işleminde bazı tatminkar sonuçlar elde edilmiştir. Bununla birlikte AB bu tip bir işlemin ruhsatlanması zor olabilir.

Campylobacter ile mücadele de süpermarketlerde yapılan testlerde Campylobacter insidansı yüksek bulunmuştur. Süpermarketler tedarikçilerin sorununu halletmelerini talep etmekteler.

Organik asitler yıllardır kanatlı  yem hijyenini iyileştirmek için bakteri kontaminasyonu, özellikle Salmonella ile mücadele etmek amacıyla yemlere katılmıştır. Benzer şekilde, içme suyuna organik asitlerin eklenmesi su hijyenini arttırıcı etkilere sahip olabilir.

Campylobacter ile mücadele için organik asitler ile müdahale kantitatif risk değerlendirmesi için modele dahil edilmemiştir. Çünkü EFSA göre : “yem veya su yoluyla uygulama sonuçları Campylobacter sayısı ve yaygınlığı bakımından tutarsız sonuçlar vermiştir”. Birçok in vitro teste organik asitlerin Campylobacter’e karşı etkinliği anlamlı bulunmasına rağmen tavuklarda yapılan in vivo deneylerde farklı sonuçlar elde edilmiştir.

Örneğin bir çalışmada, yeme sadece formik asit ilavesi Campylobacter kolonizasyonuna etkisiz olduğu saptanmıştır. Organik asitlerin kombinasyonunda daha başarılı sonuçlar alınmıştır. % 1.5 formik asit ve% 0.1 potasyum sorbat karışım, önemli ölçüde Campylobacter kolonizasyonu azaltmıştır. % 2 formik asit ve % 0.1 potasyum sorbat şeklindeki karışımsa kolonizasyon tamamen engellemiştir.

Büyüme sonrası, seyreltme ve kesime yakın dönemde, özellikle withdrawal aşamasında içme suyu ile verilen organik asit kombinasyonları Campylobacter kolonizasyon azaltılmasına, bazı olumlu etkileri olduğunu görülmüştür. En iyi sonuçları elde etmek için, suyun pH 4.0 – 4.5 ’e olması gerekir.

Fitojenik yem katkıları karaciğer fonksiyon ve bağırsak sağlığını desteklemede yardımcı olur.

Fitojenik yem katkıları (FYK) ya da bitkseller katkılar;çok sayıda  bitki ve otdanelde edilen derivatları yahut  herikisi, aromatik bitkiler ve baharatlardan elde edilen esansiyel yağlar hatta doğala yakın sentetik akif maddeleri içermektedir. Birçok  potansiyel madde ve katkı  maddelerinin direkt antimikrobiyal etkileri bulunmamaktadır. Bunun yerine lezzet artırıcı, iştah açıcı, karaciğer fonksiyonunu, bağırsak sağlığı ve işlevini destekleyici antienflamatuvar hatta yemden yararlanmada düzelme gibi alternatif işlevleri vardır.

Bazı bitkisel kaynaklı ürünlerin antibakteriyel özelliklerini kontrol etmek için farklı in vitro çalışmalar yapılmıştır.Bu çalışmalarda esansiyel yağların Campylobacter spp karşı bazı başarılar elde edilmiştir. Ancak, in vivo broiler testilerinde Campylobacter spp yayılmasında istenilen bir azalma gözlenmemiştir.

Potansiyel katkı maddeleri ve kombinasyonları yelpazesi yem katkı maddesi kategorisi kapsamındadır. Bu yelpazedeki maddelerin fitojen olaması için fekal kontaminasyonda istenilen azalmanın olup olmadığını belirlemek amacıyla sürekli daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Probiyotikler Campylobacter jejuni kolonizasyon seviyelerini azaltmaya yardımcı olabilir

Canlı mikrobiyal takviyeler olan probiyotikler yem veya suylaönerilendozlarda verildiğinde bağırsak mikrobiyal dengesini düzenleyek konağı olumlu yönde etkileyen canlı mikrobiyal takviyeleridir. Probiyotikler uzun yıllar çeşitli hastalık baskılarını kontrol etmek için kullanılmaktadır. İlk defa Finlandiya’da Salmonella salgını kontrol altına alma amacıyla 70 ’li yılların başında ticari olarak uygulanmıştır.

Probiyotikler, bağırsak epiteli üzerindeki bağlanma bölgelerini bloke ederek patojenlerin  rekabetle dışlanması (competitive exclusion), laktik ve asetik asit üretimi, bakteriyosin salgılama,doğal ve adaptif bağışıklık yoluyla immun yanıtın düzenlenmesi gibi birçok şekilde bağırsakta rol alırlar.

Yapılan araştırmada, kanatlılara özel probiyotik 42 gün yetiştirilen broilerlerda Campylobacter jejuni deneysel bulaştırılmasında kolonizasyon seviyesi ve yayılmasını azaltabileceği saptanmıştır. Prebiyotikle kombine edilen kanatlı probiyotikleri yapılan araştırmalarda civcivler Campylobacter jejuni ile doğrudan epruve  yahut kombinasyonla verildiğinde kör bağırsaklarda kolonizasyonunun dikkate değer azalabildiği ortaya konmuştur.

Tablo 2-  Broilerlerde Campylobacter konaminasyonu  ortadan kaldırmak için bazı işlemler

TedbirBaşarı ve uygulama durumu
BakteriyosinlerBilimsel çalışmalarda kimiolumlu sonuça ulaşılmış. Daha fazla çalışmak yapılması gerekiyor
BakteriyofajlarTedavi amaçlı kullanma eğilimi hakimdir.
Organik asidlerAsitlerin kombinasyonu lazım.. En iyi sonuçları elde edilmesi için içme suyu pH değerinin 4.0 – 4.5 olmalıdır.
Fitojenikyem katkılarıDaha fazla invitro çalışma.Yeni in vivo araştırmalar. Çok fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
ProbiyotiklerBazı çalışmalar Campylobacter kolonizasyonda anlamlı bir düşüşolduğunu göstermektedir.. Gelecek için umut vadetmektedir.

Campylobacter ile mücadele ile baş etmek için önlemler silsilesi elzemdir

Ne yazık ki,kümes hayvanlardan kaynaklanan doğrudan veya dolaylı insandaki Campylobacteriosis tehdidini ortadan kaldırmaya yarayacak nihai bir yanıt bulunmaktadır. Uygulanılabilir aşı eksikliği günümüzde ve yakın gelecekte sektörün Campylobacter kontaminasyon riskini azaltmak amacıyla bir dizi önlemleri uygulaması anlamına gelmektir. Bunu  başarabilmek için  mükemmel biyogüvenlik önlemleri ile başlayan karma bir yaklaşım gerektirir. Bunlar;yönetim uygulamalarının gözden geçirilmesi ve gerekli değişiklikler, güvenirliği kanıtlanmış yem, su, katkı maddeleri tercihi ve son olarak;kesimhanede çapraz kontaminasyon riskini azaltmak için uygulanması zorunlu önlemler  başlıkları altında ifade edilebilir.

Her Müdahale genel olarak kontaminasyonu azaltmaya yardımcı olacaktır. Böylece nihai broiler ürününde Campylobacter kontaminasyonunda istenilen azalma sağlanmış olacaktır. Hangi katkılarla başarılı sonuçlar alınabilir konusunda yapılacak araştırmalara çok şey bulunmaktadır. Ama şu anda probiyotikler belki de tercih edilen katkı maddesi olabilir.

Çevirenin Önerdiği Kaynaklar

Kaynakları görmek için tıklayın...

(*);Andrew Robertson,Combatting Campylobacter in Europe. World PoultryMar 21, 2016 www.worldpoultry.net/…/Combatting-Campyl

  1. Demirözü, K.(1987): Kuluçkahane Hijyeni ve Kuluçka Tekniği. Çiftlik Dergisi,44:59- 60.
  2. Demirözü, K. (1988): Tavukçunun El Kitabı, Kartal Kimya Yayını, 133 Sayfa, İstanbul
  3. Demirözü, K.(1989): Tavukçulukta Temizlik ve Dezenfeksiyon. Tavukçunun Sesi, 7:26-27. Çiftlik Dergisi, 1990,75:30-35.
  4. Demirözü, K.(1995): Tavukçulukta Temizlik ve Dezenfeksiyon. VI. Hayvancılık ve Beslenme Sempozyumu’95, Tavuk Yetirticiliği ve Hastalıkları Kitabı 325-333, Konya.
  5. Demirözü, K. (2004) : Probiyotikler ve Yeni Bir Konsept. Topkim Teknik Bülten, THS.04.07/08KD, İstanbul.
  6. Demirözü, K. (2004) : Probiyotikler ve Yeni Bir Konsept. Topkim Teknik Bülten, THS.04.07/08KD, İstanbul.
  7. Demirözü, K.(2005): Çağdaş Hayvan Üretiminde Bilinçli Beslenmede Doğal Alternatifler. Çiftlik Dergisi Röpotaj.
  8. Demirözü K. (2006): Sınır Tanımayan Hastalık: Avian Influenza(Kuş Gribi), ISBN 975-00566-1-2, (Bakınız ) Kanatlılarda Biyogüvenlik Kriterleri, Temizlik ve Dezenfeksiyon., İstanbul,34-54.
  9. Demirözü, K.(2010):Probiyotikler ve Yeni Konseptler. Çiftlik Dergisi; Şubat-2010,312(38-40)
  10. Demirözü, K.(2010): Hindi Yetiştiricilinde Biyogüvenlik Kriterleri. Çiftlik Dergisi, Temmuz 2010, 317 (36-38)
  11. Bilinçli Beslenmede Doğal Destek Ürünler. Çiftlik Dergisi 311,58-63
  12. Demirözü, K. (2010) :Kanatlılarda Temizlik ve Dezenfeksiyon Kriterleri. Çiftlik Dergisi, 319,38-42
Exit mobile version