Antibiyotiklere alternatif arayışı. 1940’lı yıllardan bu yana ABF’leri (antibiyotik büyütme faktörleri) canlı hayvan üretiminde kullanılan vazgeçilmez bir enstrüman olagelmektedir. Antimikrobiyal ajanlar tarafından tetiklenen büyüme artışının kesin mekanizmaları her ne kadar hala belirsizliğini korumasına rağmen modern hayvancılıkta yem katkısı olarak kullanımı devam edegelmektedir.Antibiyotiğe dirençli bakteriler hakkında artan endişeler, hayvanlardan insanlara transferi ABF ’lerin yasaklanmasını ve takiben alternatifler arayışlarının kapısını açmıştır.
Düzenli olarak yapılan antibiyotik duyarlılık testleri dirençli bakterilerde bir artış göstermektedir.
Hayvancılığın endüstrileşmesiyle ilk 1940 larda kümes hayvanları yemlerinde antibiyotik kullanımı başlamıştır. Raporlar antibiyotik kullanılan sürülerde % 20’ye kadar bir canlı ağırlık kazanımı bildirmektedir.
ABF tartışmaları
Bununla birlikte, hayvancılık endüstrideki ABF ’lerin üne kavuşmaları, eleştiri ve tartışmalar büyük ölçüde yetiştiricilerden kaynaklanmıştır.Yem de antibiyotik kullanımı, özellikle 1969 yılında Birleşik Krallık Swann komitesinin raporunun yayınlanmasından sonra, giderek tartışmalı hale geldi. Komite oksitetrasikline direncin hayvansal gıdalarla insanlara transfer edilebileceğine dair raporlardan sonra oluşmuştur. Swann raporunda hayvancılıkta yoğun antibiyotik kullanımının antibiyotiğe dirençli bakterilerin oranlarında bir artışa yol açtığı vurgulanmıştır. Direnç riskini en aza indirmek için kısıtlamalar gerekliliği belirtilmiştir.
Kısıtlamaları ve Devam Eden İtirazları Ciddiyetle Ele Almak
Yemdeki antibiyotik riskleri ile ilgili artan farkındalık, gıda güvenliğini sağlamak için AB yeni bir dizi önlemler alınmaya yönelmiştir. 2006 yılında, Avrupa, hayvan yemi de ABF’leri kullanımını top yekun yasaklamış ve sağlık nedenlerinden hayvanlarda antibiyotik kullanımını veteriner hekim reçetesi ile sınırlandırmıştır.
Brüksel’in çiftlikte antibiyotik kullanımı ile ilgili bazı tasarruflardan söz edilmekte
Çiftlik hayvanlarında antibiyotik kullanımı konusunda daha fazla kısıtlamalarla ilgi gizli tasarılar bulunmaktadır. Veteriner ilaçları için yeni kurallar üzerinde Avrupa Parlamentosu üyeleri oylamak üzereler. Bu özellikle tavukçuluk sektörü için sorunlara yol açabilir.
Avrupa’da ABF ’lerinin yasaklanmasını takiben antibiyotik satışlarında dikkate değer düşüş, Antimikrobiyallere Maruz Kalma Hayvan Düzeyi (AMKHD) endeksi hesaplanarak ölçülmüştür. ALEA endeksi hayvan demografik verilerini kontrol etmek için Nüfus Düzeltme Ünitesi (NDÜ) gibi faktörler incelenerek elde edilir. Bu yöntemde aslında verilen antibiyotiğin dozu ve tedavi süresini kontrol etmek için yararlanılır. Böylece günümüzde antibiyotik düşük dozda ve kısa tedavi süresi gerektiren hallerde çok daha verimli olacaktır. ALEA indeksi hesaplandınğında Avrupa’da antimikrobiyellere maruz kalan hayvan sayısında genel bir azalma görülmektedir.
Ancak, bu gözlemlenen iyileşmeye rağmen, ilaca dirençli bakterilerle ilişkili hayvanlarda antibiyotik kullanılma ısrarından kaynaklanan sorunlarda artış devam etmektedir. Bu nedenle, tek başına ABF yasağının sürdürülebilirliği uzun vadede bir çözüm değildir. Beraberinde ilave destek besin stratejileri, müdahaleler, uygun bir izleme programı ve hastalık kontrol tedbirleri gerekmektedir
Antibiyotiklere Alternatif Fitobesin Stratejileri
Antibiyotiklere Alternatif Nutrisyonel stratejiler ABF ’lerinin neden olduğu sorunları hafifletmek ve üstesinden gelmek potansiyeline sahiptir.Hayvan gelişim oranlarını artırmak için antibiyotiklerin yerine ikame besinler kullandı. Çeşitli katkı maddeleri değerlendiren çalışmalarda fitobesinlerin seçilmiş bir karışımının yararlı olduğu belirlenmiştir. Mercan köşkü ve kekikte doğal olarak bulunan carvacrol, tarçından elde edilen cinnamaldehyde kırmızı biber oleoresin’i ve acı biber aktif maddesi (CCC) alternatif bir çözüm potansiyeline sahiptirler. Avrupa Birliği ’nin AGBF’leri yasaklaması,özenle seçilen bitkisel molekül kombinasyonlarının geliştirilmesini hızlandırmış ve Eylül 2015 yılında AB de broilerlerde büyümeyi artırmak için ilk% 100 botanikal zooteknikal katkı maddesi olarak kabul edilmiştir.
Antibiyotiklere Alternatif Arayışında Saha sonuçları
20 yılı aşkın bir süredir saha denemelerinden toplanan veriler; bitkisel kökenli (CCC) kombinasyon ilaveli yem verilen hayvanda, antibiyotik katkılı diyetlerin benzeri büyüme ve performans düzeyinde olduğu göstermektedir. En sık büyüme faktörü olarak yemlerde kullanılan antibiyotikler olarak avilamisin, basitrasin, flavophospholipol, enramycinin ile CCC ‘nin etkilerini karşılaştırmak için dünyanın değişik bölgelerinde sayısız denemeler yapılmıştır.
ABD Virginia’da yapılan araştırmalar, 900 broilerde 50 ppm zinc bacitracin, başlangıç yemine 125 ppm, ardından büyüme ve bitiş yeminde 100 ppm doz CCC katkılı yem yedirilmiştir. Bitkisel kökenli (CCC) kombinasyon içeren diyetle beslenen gurupta anlamlı derecede nihai vücut ağırlığı, FCR ve yaşama oranın iyileştiği gözlenmiştir(Grafik-1).
Kore’de 2520 broilerle yapılan çalışmada 1. gurubun yemlerine 100 ppm CCC 2. Gurubun yemine ise 5 ppm Avilamycin katılmış ve etkileri karşılaştırılmıştır.Bitkisel kökenli kombinasyonlu (CCC)yemle verilen briolerler kesim anında FCR daha iyi ve ölüm oranları düşük olduğu bildirilmiştir. Performans indeksi de yüz güldürücüdür(Grafik- 2).
Ayrıca, Hindistan’da Maharashtra Hayvancılık Üniversitesi’ Nagpur Veteriner Koleji’nde 225 boiler piliçle yapılan çalışmalarda; guruplardan biri yemde herhangi bir büyütme faktörü olmayan kontrol, sırayla diğer 2 gurupta 100 ppm enramycin ,75 ppm CCC (Bitkisel kökenli kombinasyon) kullanılmış enramycin göre, canlı ağırlıkta artış, karkas randımanında ve FCR’da belirgin iyileşme neden olduğu saptanmıştır.
Deneme sonuçlarının meta analizleri
Bitkisel kökenli kombinasyon katkılarının etkilerinin kapsamlı bir değerlendirme amacıyla 2004 ve 2008 yılları arasında yürütülen 38 broiler çalışmayı bitkisel kökenli kombinasyon ile ABF leri veya negatif kontrollerin bulguları dikkate alarak bir meta analiz 2009 yılında Bilimsel Tavukçuluk Derneği’nin yıllık toplantısında sunulmuştur. Meta analiz CCC katkılı yem tüketiminde iyileşme, günlük ortalama canlı ağırlık artışı ve FCR da ABF’lerle kıyaslanabilir etkiye sahip olduğu saptanmıştır (Tablo-1).
AB gereksinimlerini karşılamak amacıyla bir zooteknikal katkı maddesi olarak CCC değerlendirmek için toksikolojik incelemeler gerçekleştirilmiştir. Yeme normal dozun 10 katı (1kg/ ton yem) CCC katıldı. Broiler sağlığı üzerinde hiçbir olumsuz etkisi tespit edilmedi. Göğüs, karaciğer ve yağ dokularında hiçbir kimyasal artık bulunmamıştır. Piliçlerin gelişmesi ve güvenlik parametreleri üzerine CCC olumlu etkilerinin beklenin üzerindedir. Bitkisel katkı maddeleri karışımının önemli ölçüde yatırım getirisini artırdığı, piliç başına düşük besleme maliyetleri ve kıyaslanabilir net kar sağladığı gözlenmiştir.
Antibiyotiklere Alternatif Arayışında Geleceğe Bakıldığında
Antibiyotiklere alternatif arayışında ABF’leri hala Kanatlı yetiştirme maliyetleri en aza indirmek için en etkili çözüm olarak kabul edilse de, bakterilerin antibiyotiklere karşı dirençli suşlar gelişimi gibi zararlı etkileri insan sağlığı için endişe verici çok büyük olumsuzluk kaynağıdır. Avrupa tecrübesi ABF lerinin yasaklanması ile sorunu çözmede yeterli olmadığını göstermiştir. Avrupa’da ABF leri yasağı ışığında, bitkisel kökenli katkılar büyümenin teşvik, FCR iyileşme ve uygulanabilir ekonomik bir alternatif çözüm için potansiyel ensturman olarak umut verici görülmektedir.