Altlık kontrol etmede yeni yaklaşım

Altlık kontrol etmede yeni yaklaşım

Altlık kontrol etmede yeni yaklaşım, iyi altlık kalitesinin korunması, kanatlı sağlığı ve refahı için çok önemlidir, ancak aynı zamanda sürekli bir zorluktur.

Yemdeki en son probiyotik teknolojisini kullanan yeni bir altlık yönetimi, optimal kümes koşulları desteklemeye yardımcı olabilir. 

“Altlık hayvanın ikinci akciğeridir.” 
Dr. Demirözü

Altlık yönetimi, kümes hayvanı çiftliklerinin günlük işleyişinin hayati bir parçasıdır. Etkili kontrol önlemleri uygulanmazsa, altlık kalitesi hızla bozulabilmektedir. Kanatlının gelişmesi için mücadele ettiği kötü bir ortamla karşılaşması sürpriz sayılmamalıdır. Ayak, bacak ve solunum problemlerinden artan hastalık ve ölüm riskine kadar, bozulmuş altlığın sonuçları çok geniş kapsamlı ve maliyetlidir. Düşük kaliteli altlıktan kaynaklanan yüksek amonyak seviyeleri özellikle endişe vericidir. İlk olarak, kanatlı sağlığını ve performansını bozabilecek patojenik bakterilerin daha fazla çoğalmasının bir göstergesidir. Ama aynı zamanda yüksek amonyak seviyesi kötü hava kalitesine katkıda bulunur. Birçok sorunun yaşanmasına ve altlığın gübre değerinin azalmasına yol açar. Üreticilerin düşük altlık kalitesiyle ilgili sorunlar nedeniyle sürü başına 1.000 ABD Dolarına kadar kaybedebileceklerini öne süren çalışmalarla, bu sorunun üstesinden gelmenin bir öncelik olmasını işaret etmektedir. Ancak bunu etkili bir şekilde yapmak için altlık koşullarını etkileyen temel faktörleri anlamak önemlidir.

Altlık Kontrol Yönetim Faktörleri

Bozulmuş bir altlıkta, yüksek pH seviyeleri ve mikrobiyal çoğalmayla ıslaktır(bkz. şema). Her 3 hal birbiriyle ilişkilidir ve kümes hayvanı üretimi için optimum ortamı yaratmak için kontrol edilmesi gerekir. Bunun nedeni, altlıktaki aşırı nemin su aktivitesini (sa) Salmonella ve E. coli gibi yaygın patojenlerin yanı sıra amonyak üreten bakterilerin çoğalması için uygun bir ortam yaratmasıdır. Amonyak ve dışkı materyalinin birikmesi nedeniyle 7.0 ila 9.5 arasında olan, mikroorganizma üremesi ve amonyak buharlaşması için ideal olan, altlığın yükseltilmiş alkali pH değeri de aynı derecede kritiktir.

Dışkıdaki sindirilmemiş yemler, dikkate alınması gereken bir diğer önemli faktördür. Göz ardı edildiğinde, altlığın topaklaşmasına ve suyu tutarak nem içeriğini yükseltip mikrobiyal popülasyonların artışını teşvik edebilir. Kümes hayvanı üretim tesislerinin ölçeği ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, kötü altlık kalitesiyle ilgili herhangi bir sorunun çözümü zaman alacak ve büyük olasılıkla ekonomik kayıplara yol açacaktır. İyi bir altlık yönetimi stratejisi belirlemek, iyileştirmenin anahtarıdır.

Çok Katmanlı Koruma

Üreticilerin hedefi, genel altlık kalitesini etkilediği bilinen 3 parametreyi kontrol etmek ve iyileştirmek olmalıdır. Patojenik bakterilerin artışını sınırlandırmak için altlık nemini kontrol edip, amonyak buharlaşmasını azaltmakta pH’ı yaklaşık 7 düzeyine indirip ve mikroorganizmaların üremesini kontrol ederek kanatlı sağlığını ve performansında iyileştirmeler yapılabilir.

İdeal altlık sağlanmasında mevcut operasyonel uygulamalara kolayca uyulması ve 3 risk faktörünün tümüne karşı birleşik koruma sağlaması gerekir. Bu bağlamda önemli bir potansiyel sunan bir yaklaşım, biyolojik yem katkı maddelerinin kullanılmasıdır. Yeme katılan ürün işletmeleri için verimlilik açısından avantajlar sunar ve yararlı bakterilerin dışkıyla sürekli altlığa atıldığı ve daha sonra tekrar yenildiği ‘Fasit Daire’ sayesinde uzun süreli koruma sağlar. Bu etki tarzı, nispeten kısa bir süre içinde etkisiz hale geldiği bilinen topikal kimyasal değişiklikler gibi alternatif ürünlere kıyasla belirgin bir avantaja sahiptir.

Elbette, her seviyede tutarlı sonuçlar sağlama yeteneğini göstermek için herhangi bir beslenme müdahalesinin sağlam ve güvenilir verilerle desteklenmesi gerekir. Bunun için sinerjik etkili çok suşlu probiyotik bir yem katkı maddesinin kullanılmasıdır. En az 2 farklı bakteri grubunu içermeli oluşan 5 suştan oluşmalıdır. Birkaç enzim üreten bakteri türü, kümes hayvanı gübresini sindirir ve böylece altlığın doğal olarak kurumasını teşvik eder. Probiyotik patojen bakteri popülasyonlarını engellemek için peptit üreterek bu da bakteriyel tehdidin azalmasına ve daha düşük amonyak seviyelerine yol açacaktır. Çünkü altlıktaki sindirilmemiş protein ve nişastayı parçalayarak, mikroplar için mevcut olan substratı azalarak ürik asitin parçalanmasını dolayısıyla amonyak buharlaşması azalır.

Exit mobile version