Yüksek süt verimli ineklerde embriyonik ölümlerin başlıca nedenleri, embriyonik ölüm sütçü inek işletmelerinde önemli ekonomik kayıp nedenlerinden birisidir. Son 50 yılda ineklerde süt verimi bakımından yapılan genetik seleksiyon sonucu, süt verimi artmış, besleme ve diğer yönetsel önlemlerdeki ilerlemelere rağmen fertilite azalmıştır. Örneğin düvelerde ve orta derecede süt verimli inek ırklarında fertilizasyon oranı %90-100 iken yüksek süt verimli ineklerde bu oran daha düşüktür.
Yapılan bir yayında süt verimi bakımından genetik ilerleme sonucunda her inekten bir laktaston dönemi boyunca alınan süt verimi miktarı Amerika Birleşik Devletlerinde 193 kg, Hollanda da 131 kg, Yeni Zelanda da 35 ve İrlanda da 46 kg artmıştır. Bu ülkelerde uygun besleme, bakım ve yönetimsel önlemlerle, yüksek süt verimli ineklerde fertilite kayıpları bir miktar azaltılsa da önemli oranlarda seyretmeye devam etmektedir.
Amerika Birleşik Devletlerinde 2050 yılında şu anda 9 milyon inekten alınan süt miktarının 8 milyon inekten alınması hedeflenmektedir. Bu durumda gelecekte yüksek süt verimine bağlı fertilite kayıpları artarak devam edecektir.
Yüksek süt verimli ineklerde fertilite kayıplarının nedenleri erken veya geç dönemde birbirinden farklıdır.
A. Erken Postpartum Dönemde Fertiliteyi Etkileyen Faktörler
1. Vücut kondüsyon skoru kayıbı ve negatif enerji dengesi
2. Metabolizma hastalıkları
3. Uterus patolojileri, mastitis ve topallık
4. Ovaryum aktivite başlama zamanının gecikmesi
B. Gönüllü Bekleme Periyodundan Sonra Fertiliteyi Etkileyen Faktörler
1.Östrusların doğru takibi ve doğru zamanda tohumlama
2. Fertilizasyonun gerçekleşmemesi
3. Embriyonik ve fötal ölümlerdir.
Günümüzde yüksek süt verimli ineklerde fertilite düşmesinin nedenlerinden birisi embriyonik ölümlerdir. Embriyonik ölümler: erken (fertilizasyondan-gebeliğin 25. günü arası) ve geç embriyonik ölümler (gebeliğin 25-45. günleri arası) diye iki şekilde incelenmektedir. Fötal ölüm ise gebeliğin 45. gününden doğuma kadar olan süredeki ölümlere denilmektedir. İneklerde fertilizasyon oranı yaklaşık %90 civarında iken orta ve yüksek süt verimli ineklerde embriyonik ve fötal ölüm oranı sırasıyla %40 ve %56, buzağılama oranı ise %55 ve %40’dır.
Erken embriyonik ölümler de çok erken (0-7.gün) ve erken (7-24.gün) embriyonik ölümler diye sınıflandırılmaktadır. Çok erken (0-7. Gün) embriyonik ölümlerin nedeni oosit kalitesinin kötü olmasına bağlı yetersiz embriyo gelişimi ve uterus ortamıdır. Uterus ortamına bağlı çok erken embriyonik kayıpların nedeni progesteron düzeyindeki artışın zamanlamasıdır. Tohumlamayı izleyen 4-7. günler arasında progesteron düzeyi hızlı artan ineklerde yavaş artanlara oranla embriyonik ölüm riski azdır. Çünkü bu dönemlerde uterus endometriyumun sekresyon yapması progesteron düzeyiyle ilişkilidir. Progesteron düzeyi hızlı arttığında endometriyum sekresyonları daha fazla olmakta, embriyo iyi beslenmekte ve hızla büyümektedir. Büyük embriyolarda maternal tanı oranı daha yüksektir.
Erken embriyonik ölümlerin önemli nedenlerinden birisi tohumlamadan sonra uterus ortamının yeterli embriyo büyümesini sağlayacak koşullarda olmamasıdır. Bu dönemde uterus ortamının yeterli embriyo büyümesini sağlaması progesteron ve insülin growth faktörlerin düzeyine bağlıdır. Eğer progesteron ve insülin growth faktör salınımı düşük olursa, embriyo yeterince büyüyemeyeceği için embriyonik ölümlerle karşılaşılmaktadır. Ayrıca bu dönemde uterus enfeksiyonları da erken embriyonik ölümlere neden olabilmektedir.
Yapılan bir çalışmada yüksek süt verimli (laktasyon ortalaması 11.000-12.000 kg) ineklerde gebeliğin 28-98. günleri arasında embriyo kayıp oranı %20 olarak açıklanmıştır. Geç embriyonik ve erken fötal ölümlerin nedenleri genetik, fizyolojik, hormonal ve çevreseldir.
Özet olarak ineklerde embriyonik ölümlerin nedenleri;genetik, imbreeding, düvelerde gebe kalmama yaşı, ısı stresi, tohumlamadan öncesinde, tohumlama sırasında ve sonrasında progesteron düzeyi, rasyonlardaki enerji miktarı, erken postpartum dönemde negatif enerji dengesi, yem tüketiminin ani düşmesi ve enfeksiyöz hastalıklardır.
Prof.Dr. Ayhan Ayhan Bastan
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi