Sütte Alkol Testi Neden Yapılır?. Bazı süt alan fabrika ve kurumlar üreticiden sütü almadan önce alkol testi uygulamaktadır. Bu testin sonucuna göre süt alımını kabul veya red etmektedir. Bazı sütlere %70’lik alkol ilave edildiğinde presipitasyon (kesilme) oluşmaktadır. Süte alkol eklendiğinde sütün kesilmesi sütün titrasyon asiditesinin yüksek (%0.18’den fazla) veya düşük (%0.18’den az) olduğu durumlarda mümkündür. Bu test süt kalitesinin belirlenmesi amacıyla kullanılan eski bir testtir. Özellikle de test, pastorizasyona uygun sütlerin belirlenmesi açısından önemlidir. Çünkü alkolle karıştırılan sütün kesilmesi, pastorizasyon işleminde ısıya maruz kaldığında da olacaktır. Oysa, bu durum her zaman geçerli değildir. Alkol ile presipitasyon oluşan süt pastorizasyonda koagüle olmaz (alkol testi her zaman sütün tazeliğini göstermez).
Süte alkol eklendiğinde sütteki pıhtılaşma sütün titrasyon asitliğinin arttığı ve düştüğünde olmaktadır. Sütün asitlik derecesinde yükselmesi süt içinde laktik ve diğer asitlerin artması veya proteinlerden kalsiyumun serbest kalması sonucunda kalsiyum laktat veya diğer kalsiyum asit tuzlarının şekillenmesi sonucunda olmaktadır.
Bu durumun nedenleri:
1. Sağım hijyeninin kötü ve sağım ekipmanları kirli olduğunda veya süt yeterince soğutulmadığında, süte çok fazla sayıda bakteri karışır ve bu bakteriler çoğalarak sütün asiditesini arttırırlar.
2. Ketozis, asidozis ve hipoglisemi gibi metabolik hastalıklarda kan laktik asit konsantrasyonu artar ve laktik asit süte geçer.
3. S. agalactia kaynaklı mastitislerde laktoz hızla fermente olur, sütte laktik asit miktarı ile sütün asiditesi artar.
Süt asiditesini artıran birinci durumu: sağım hijyenine dikkat ederek (sağım öncesi meme başlarının temiz ve kuru olmasını sağlayarak), sütün depolama şartlarını düzelterek, ikinci durumu: ineklerin beslenmesine dikkat ederek ve metabolizma hastalıkları önleyerek, üçüncüyü ise: mastitislere karşı korunma yöntemlerini uygulayarak önlemek mümkündür.
Süt asitlik derecesi düşük sütler alkol ile muamele edildiğinde süt kesilmektedir. Bu durumun nedeni süt asit-baz dengesi bozukluklarıdır. Genellikle kazein partikülleri hidrofilik partiküllerdir. Kalsiyum ve magnezyum katyonları sütün asit dengesinin korunmasında önemlidir. Bu iki madde birlikte suyu bağlayarak dengenin korunmasına yardım eder. Sütte kalsiyum ve magnezyum konsantrasyonu yüksek olduğunda pH’sı düşük süt içindeki inorganik iyon dengesi değişir, kazein ve çevre arasındaki denge bozulur ve kazein koagüle olur. Asitlik derecesi düşük süt içine alkol eklendiğinde süt koagüle olur. Asitlik derecesi düşen sütlerin alkol ile kesilmesi patolojik bir durum mu veya değil mi tartışma konusudur. Bu tür sütlerin alındığı ineklerde belirgin klinik bir semptom yoktur, ancak bazı test sonuçlarında çeşitli subklinik hastalıkların varlığı görülecektir. Subklinik hastalıklar ve kötü beslenen ineklerde süt asitliği düşer, süte alkol katıldığında süt koagüle olur.
Sonuç Olarak Sütte Alkol Testi Neden Yapılır?
Süte alkol ilave edildiğinde sütün kesilmesi sütün asitlik derecesi arttığı veya azaldığında mümkündür. Sütün asit derecesindeki artış: sağım sırasındaki kontaminasyonlara (süte dışkı veya toprak, kir karışması), sütün depolanması sırasında bakteri üremesine, ketozis, asidozis gibi metabolik hastalıklara ve mastitise bağlıdır. Bu noktada sağım hijyeni, metabolik hastalıkların ve mastitislerin önlenmesi önemlidir. Bu sorun sağım hijyenine, sağım sonrası sütün soğutulmasına, doğru besleme ve mastitis kontrol programlarına dikkat ederek çözülür.
Sütün asitlik derecesinin düşmesi daha çok subklinik hastalıklar ve kötü beslenmeye bağlıdır. Subklinik hastalıklardan en önemlisi karaciğer fonksiyon bozuklukları, subklinik mastitis, fascioliasis, reprodüktif problemler, osteomalasi, ketozis ve mide-barsak sistemi hastalıklarıdır. Bu sorunun çözümünde subklinik hastalıklardan korunmak ve bu hastalıkları tedavi etmek, her türlü stres koşullarını ortadan kaldırmak ve dengeli beslemek önemlidir.
Prof.Dr. Ayhan Baştan
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi