Sütçü sığır işletmelerinde östrus senkronizasyonu kızgınlıkların toplulaştırılması anlamına gelir. Kızgınlık döngüsü ineklerde normal yoldan vücudun salgıladığı hormonlarla oluşur. Bu döngüye dışarıdan hormon vererek müdahale etmeye, yani üremenin hormonal olarak kontrol altına alınmasına “östrus senkronizasyonu” diyoruz. Östrus senkronizasyonu daha çok ekonomik sebeplerle yapılır. Birörnek buzağılar istendiğinde, doğumların hava koşullarına veya pazar koşullarına uygun olması istendiğinde, uzak mesafelerde toplu tohumlama yapılarak iş gücünden tasarruf edilmek istendiğinde uygulanan bir yöntemdir.
Bilindiği gibi; döl tutmada en önemli konulardan biri kızgınlığın tesbiti ve uygun zamanda tohumlamanın yapılmasıdır. Kızgınlık tesbiti boynundan bağlı sistemlerde, iyi yönetimin olmadığı sürülerde, kalabalık işletmelerde çok aksar. Diğer yandan, süt verimi arttıkça kızgınlık belirtilerinin süresinin kısaldığı bilinmektedir. Kızgınlık belirtileri çok sıkı bir şekilde takip edilmezse gözden kaçabilmekte, bu da döl kaybına sebep olmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında sevk ve idare eksikliklerini, kalabalık işletmelerin dezavantajlarını, yüksek verimli ineklerin kısa süreli kızgınlık göstermelerindeki gözden kaçırmaları kontrol altında tutmak için ”östrus senkronizasyonu” özellikle tercih edilen bir yöntem olmuştur.
Özetle; kızgınlık kontrolündeki başarısızlıklara östrus senkronizasyonu ile çözüm bulunabilir.
Östrus senkronizasyonunda için çeşitli reçeteler olmakla beraber, basit bir şekilde şöyle yapılabilir: İlk gün, örneğin; pazartesi günü GnRh hormonu enjekte edilir. Yedi gün sonra yani, haftaya pazartesi günü Prostaglandin F2 alfa uygulanır. İki gün sonra tekrar GnRh enjekte edilir. Takiben 12-15 saat sonra tohumlama yapılır. İlk üç enjeksiyonun aynı saatlerde yapılmasına dikkat edilmelidir. Bilmek gerekir ki, östrus senkronizasyonunun başarısı iyi yönetime, iyi beslemeye ve vücut kondüsyon skorlarının iyi takip edilmesine bağlıdır.