Sütçü İneklerde Potasyumun Etkisi

Sütçü İneklerde Potasyumun Etkisi

Sütçü İneklerde Potasyumun Etkisi

Sütçü ineklerde Potasyumun etkisi. Potasyum vücutta bulunması gereken dört büyük (major) elementin biridir. Kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyumsuz bir vücut olamaz.

Potasyum vücuttaki fonksiyonların normal seyretmesi için gerekli bir mineraldir. Çoğunlukla kaslarda, karaciğerde ve deride bulunur. Karbonhidrat ve protein metabolizmasında rol oynar. Vücuttaki asit-baz dengesini, su dengesini kurar. Kalp atımını ayarlar. Çizgili ve düz kasların kasılmasında görevlidir. Önemli enzimleri aktive eder.

Potasyum yemlerle vücuda alınır ve idrarla, dışkıyla vücuttan atılır.

Sütçü ineklerdeki Potasyumun etkisi

Sütçü ineklerde potasyum (K=Kalium) metabolizması bazı yönlerden kalsiyum metabolizmasına benzer. Potasyum eksikliğine “hipokalemi” adı verilir.

Doğum öncesi potasyum fazlalığı söz konusu olur. Doğum sonrası ise potasyum eksikliği sorun haline gelebilir.

Kalsiyumun doğum sonrası eksikliği yani hipokalsemi genellikle çok doğumlu ineklerde görülse de, potasyum eksikliği ilk doğumunu yapan düvelerde ve birkaç doğum yapan ineklerde görülebilmektedir.

Potasyum eksikliği yeni doğum yapmış düve ve ineklerde kas zayıflığı, iştahsızlık, yatıp kalkamama ve yatalak hastalığı şeklinde görülür. Hipokalemi yani potasyum eksikliği çoğunlukla işkembe (Rumen) alkalozu, abomasum deplasmanı (şirdenin yer değiştirmesi), ketosis, rahim iltihabı (metritis), sonun atılamaması ile ilişkilidir. Böyle inek veya düveler ayrıca düşük verimli olup, metabolik ve enfeksiyöz hastalıklara da yatkın olurlar.

Isı stresi altındaki ineklerde potasyum eksikliği sıklıkla ortaya çıkar. Isı stresindeki hayvanların tükürük ve bir miktar da terleme ile yitirdikleri potasyum yerine konulamazsa vahim durumlar söz konusu olabilir. Potasyum eksikliği sonucu yatıp kalkamayan, karaciğer yağlanması ve kas hasarı yüzünden hasta olan ineklerin sonu ölüme kadar varabilir.

Yatıp kalkamayan düvelerde kalsiyum eksikliğinden daha fazla potasyum eksikliği akla gelmelidir.

Kalsiyum ile tedavi edilmiş, ancak başarı elde edilememiş durumlarda da potasyum eksikliği olabileceği akılda tutulmalıdır. Yatıp kalkamama durumlarında ineğin zorlanması kas ve iskelet sisteminde incinmelere yol açabileceğinden, bu yöndeki müdahaleler geciktirilmeden yapılmalıdır.

Normal kan potasyumun etkisi seviye olarak 3,6 – (3,9) – 5,8 mEq/L (Birim) dir. 3,9 veya 3,6 birimin altındaki değerler potasyum eksikliği, 2,2 birimin altındaki değerler ise şiddetli potasyum eksikliği (hipokalemi) olarak adlandırılır.

Loğusa ineklerin erken laktasyon döneminde karşılaşabilecekleri yukarıda sayılan metabolik bozukluk ve hastalıklar potasyum eksikliğine işaret edebilir. Ayrıca; ketosis tedavisi görmüş ineklerde de, tedavide kullanılan kortizonlu, propilen glikol içerikli ilaçlar yüzünden, daha sonra hipokalemi ortaya çıkabilir.

Sık sık ketosis görülen, ketosisli vakaların tekrarladığı sütçü işletmeler konuya bu yönden de bakmalıdır.

Tüm bunlara bakarak doğum sonrası sonun atılamaması, yatıp kalkamama, yatalak inek hastalığı, abomasum deplasmanı, ketosis, metritis, iştahsızlık gibi hastalıkların çok görüldüğü, tekrarlandığı işletmeler problemlerini hipokalemi yönünden de gözden geçirseler iyi olur.

En doğrusu doğumu takip eden en kısa sürede potasyum içeren bir destek maddesinin ineklere içirilerek önlem alınmasıdır.

Ketosis tedavisi görmüş ineklere, tedaviyi takiben veya tedavi esnasında potasyum desteği vermek faydalıdır. Uzun süren iştahsızlıkların ardından da hipokalemi şekillenebileceği bilinmeli ve destek verilmesi ihmal edilmemelidir.

Doğum sonrası potasyum eksikliği söz konusu olabileceği gibi, doğum öncesi de potasyum fazlalığı gündeme gelebilir. Bunun başlıca zararı doğumdan hemen sonra şiddetli bir meme ödemi oluşmasıdır. Ayrıca; vücudun denge kurmaya çalışması ile doğumu takiben potasyum azlığına yatkınlık oluşacaktır.

Vücutta sodyum potasyumun etkisi katyonlarının toplamı ile klor ve sülfür anyonlarının toplamının farkına anyon-katyon dengesi adını veriyoruz. Doğumdan önceki günlerde yonca ve silaj ağırlıklı yemlerle beslemenin fazla potasyum alımına sebep olduğu bilinmektedir. Topraktaki potasyum, potasyumlu gübreler dolayısıyla, ineğin yediği kaba yemin potasyum içeriği yükselirse hiperkalemi yani potasyum seviyesinin yüksekliği ortaya çıkabilir.

Potasyumun doğum öncesi günlerde yüksek olması Mg metabolizmasını da ters yönde etkiler.

Doğum sonrası potasyum eksikliğini önlemenin başlıca yolu doğum öncesinde potasyumu yüksek kaba yemlerden kaçınmaktır. Diğer bir yol ise; loğusa ineklere, ısı stresi altındaki hayvanlara hemen potasyum içeren desteklerin verilmesidir.

K (potasyum) eksikliğini önlemek suretiyle ineğin hastalıklarını önlemiş olur, verimini ise garanti altına alırız. Hatta; bu yardım sayesinde ineğin hayatını da kurtarırız. “Tuhaf” süt humması
vakalarının gerçek önlemini ve gerçek tedavisini de potasyum sayesinde yapabiliriz.

Exit mobile version