Süt İneklerinde Üreme Hormonları
Üreme ile ilgili herhangi bir sorun olduğunda, reprodüktif sistemi bütünüyle düşünmek zorundayız. Cinsiyet ve türler arasında reprudiksiyon farklılıklarının mevcudiyeti önemli bir kompleks olarak değerlendirilir. Her iki cinsiyette de primer sex organları ve bunların regülasyonunu sağlayan primer bir merkez vardır. Hypotalamus ve hipofiz bezleri başlıca regülatör organlardır. Gebe ineklerde fötoplacental birimler, gebeliğin doğumla sonuçlanmasına kadarki süreçte çok önemli görevler üstlenir.
İnek ve boğalar, her iki cins de, ikşer gonada sahiptirler. Ana fonksiyonları ise gamatogenesis ve steroidogenesistir. Bu iki fonksiyonda , hipofiz anterior bezinde, hipotalamus baskısı ile salgılanan gonodotropinler sayesinde gerçekleşir. Gonodotropin Relasing Hormon ( Gn-RH) hipotalamustan salgılanan önemli hormonlardan biridir.
Buserin ( Gn-RH)
Buserin Hipotalamus’tan salgılanan Gn-RH hormonu ( Analogu) dur. Başlıca iki önemli fonksiyona sahiptir.
1- Hipofiz bezinden folikül uyarıcı hormon (FSH) salgısını başlatır, FSH etkisiyle yumurtalıklardan birinde yeni bir folikül olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşan folikül içinde salgılanan yüksek miktarlarda östrojen hormonu sayesinde endometrium ( rahim içi duvar) gelişmeye başlar.
2- Hipofiz bezinden LH adı verilen başka bir hormon salgılatır. LH hormonu yumurta hücresini barındıran folikülü “çatlatır” ve yumurta hücresini serbest bırakır. Yumurta hücresinin serbest kalmasına yumurtlama (ovulasyon) denir.
Ovariumlar, çap ve büyüklükleri hayvan türlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir, abdominal boşluğun değişik yerlerine lokalize olabilirler. İneklerde ve kısraklarda ovariumlar rektal yolla muayene edilebir ve fonksiyonları, fizyopatolojik yapıları bu yolla kontrol edilebilirler. Düveler puberteye ulaştığında ve kızgınlık siklusuna girdiklerinde, corpus Luteum ( CL) ve folikül gelişimi başlar. FSH hormonu folikül gelişimini sağlar, bu hücrelerden östrogenlerin salgılamasını sağlar, LH hormonu da ovulasyonu gerçekleştirir.
Kullanım alanları: Follikül kistleri, anöstrus, ovulasyonun gecikmesi ve follikül atrezisi gibi ovaryumdan kaynaklanan fertilite bozukluklarının tedavisi. Follikül kistleri, anöstrus, ovulasyonun gecikmesi ve follikül atrezisi gibi ovaryumdan kaynaklanan fertilite bozukluklarının tedavisi. Uzamış veya sürekli östrus gösteren kısraklarda ovaryumlarda ki kistik bozuklukların tedavisi, Nonsiklik kısraklarda anöstrus tedavisi, Ovulasyon zamanının ve tohumlama zamanını belirli bir zaman periyodu içine alabilme amacıyla ovulasyon indüksiyonu. Uzamış östrus ve sürekli östrus hallerinde döl tutma oranının yükseltilmesi.
Sığırlarda:
1- Folliküler kistlerin tedavisinde: Kas içi 5 ml Buserin enjekte edilir. 8 gün ovaryumda korpus luteum meydana gelir. Aynı zamanda kist de luteinize olur yada regresyona uğrayabilir. Uygulamadan 10-14 gün sonra rektal muayenede ovaryumlarda korpus luteum oluşmamış veya yeniden kist gelişimi fark edilir ise tedavi tekrar edilmelidir. Buserin tedavisinden sonra 20 gün sonra ilk kızgınlık belirtileri gerçekleşmektedir. Bu defa 2.5 ml Buserin uygulanarak tohumlamada döl tutma oranı yükseltilir.
2- Gerçek anöstrusda: (Acyclia) 5 ml Buserin uygulanır.
İneğin gerçek anöstrusda olup olmadığının anlaşılması için 11 gün arayla iki rektal muayene yapılmalıdır. Alternatif olarak sütte progestron tayini için 11 gün arayla süt örneği alınabilir. Tedaviden 8-22 gün sonra kızgınlık görülmelidir. Bu arada kızgınlık görülmüyorsa bir kez daha rektal muayene yapılmalıdır. Ovaryum üzerinde palpe edilebilen oluşumlar yoksa tedavi tekrar edilmelidir. Ancak korpus luteum palpe ediliyorsa prostoglandin F2 alfa veya bir analoğu uygulanmalı ve hayvanın 2-3 gün sonra kızgınlık göstermesi sağlanmalıdır.
3- Gecikmiş ovulasyonda: 2.5 ml Buserin uygulanır. Gecikmiş ovulasyon suni tohumlama veya aşım zamanında veya 6-8 saat öncesine kadar tedavi edilebilir. Genellikle tedaviden 24 saat sonra ovulasyon gerçekleşir.
4- Anovulasyonda: 2.5 ml Buserin uygulanır.
5- Tohumlama sırasında uygulanarak gebelik oranının artırılmasında: 2.5 ml Buserin uygulanır. Suni tohumlama sırasında veya 8 saat öncesine kadar uygulanarak suni tohumlama sonrası ovulasyonun doğru zamanda gerçekleşmesi sağlanabilir.
6- Suni tohumlamadan 11 veya 12 gün sonra tek enjeksiyon yapılarak luteolizin ve ardından embriyonik ölümün engellenmesi yoluyla da gebelik oranının artırılması sağlanabilir.
7- Süt sığırlarında östrus senkronizasyonu : Buserin Enjeksiyonluk Çözelti 10 günlük östrus senkronizasyonu ve suni tohumlama programının bir parçası olarak kullanılır. Bu yöntemde GnRH , luteolitik aktiviteye sahip PGF2-alfa analoğu ile birlikte kullanılmaktadır.
Uygulama şekli ve Dozu
Gün: 0 (Örn.Pazartesi) – 2.5 ml Buserin
Gün: 7 (Örn.Pazartesi) – Önerilen luteolitik dozda PGF2-alfa analoğu PGS
Gün: 9 (Örn.Çarşamba) – 2.5 ml Buserin
Gün: 10 (Örn.Perşembe) – Suni tohumlama ve 20-24 saat sonra son Buserin enjeksiyonu (2.5 ml)
Kısraklarda olgun folliküllerin uyarılarak ovule olması ve böylece ovulasyonun aşıma daha yakın olarak senkronize edilmesinde: 10 ml Buserin Enjeksiyonluk Çözelti klinik bulgu rektal muayene sonuçları göz önünde bulundurularak follikülün en yüksek boyutlarına ulaştığı ilk günde uygulanmalıdır. Buserin Enjeksiyonluk Çözelti uygulamasının en iyi zamanı aşımdan 6 saat öncedir. Sabah Buserin enjeksiyonu ve öğleden sonra aşım veya öğleden sonra enjeksiyon akşam aşım yapılarak en uygun zamanlama sağlanabilir. Kısrak hala kızgınlıkta ise ertesi sabah yeniden aşım yaptırılabilir. Uygulamadan 24 saat sonra ovulasyon gerçekleşmemiş ise enjeksiyon tekrarlanmalıdır.
Ovaryum kistlerinin tedavisinde: 10 ml Buserin enjekte edilir. Uygulamadan 10-14 gün sonra rektal muayenede
ovaryumlarda korpus luteum oluşmamış veya kısrakta kızgınlık halinin devam etmekte olduğu gözlenirse tedavi tekrar edilmelidir.
Ovulasyon indüksiyonunda: Kızgınlık süresi kısa olan kısraklarda kızgınlığı 2. veya 3. gününde, uzun olanlarda 7. yada 8. günü 10 ml Buserin enjekte edilir. 24 – 36 saat sonra ovulasyon meydana gelir.Kısraklarda ovulasyonun indüksiyonu hem kızgınlık süresinin uzamasını önler hem de ovulasyonun belli bir zaman diliminde sabitlenmesini sağlayarak tohumlamada en uygun zamanın saptanmasını kolaylaştırır. Döl tutma oranının artmasını sağlar.
PGS ( Prostoglandin)
Spesifik Luteolitik ve Uterolitik etkili prostaglandin F2α nın fonksiyonel analoğudur. Sığır ve atlarda korpus luteumun luteolizisinin fonksiyonel ve morfolojik gerilemesine neden olan, güçlü bir luteolitik ajandır. Kızgınlığı ve yumurtlamayı sağlar. Mumyalaşmış fetüsün atılması ve pyometranın sağaltımına olanak sağlar. İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılmasında kullanılır.
Suböstrus sağaltımında: Kronik endometritis , pyometra ve mumifiye fötüsde uterus içeriğinin boşaltılmasını destekler. Corpus luteum üzerindeki luteolitik etkisini, östrus siklusunun luteinizasyon fazında, ovaryumlardaki luteinleştirici hormon (LH) reseptörlerinin miktarını ani olarak düşürerek, progesteron seviyelerinin hızla azalmasına neden olarak gösterir. Böylece hipofiz bezi ön lobunda FSH hormonunun salgılanması artar ve yeni bir follikül oluşumunu takiben, normal östrus ve ovulasyon sağlanmış olur. Hayvanlara enjeksiyon şeklinde kızgınlığın luteal döneminde verildiğinde luteal fazı kısaltır; sarı cismin hızla emilmesini ve gerilemesini takiben kızgınlığı ve yumurtlamayı sağlar. Kızgınlık göstermeyen hayvanlarda kızgınlığa hazırlayıcı etki yapar. Bu yüzden kızgınlık göstermeyen veya belirsiz şekilde gösteren hayvanlarda (suböstrus) bu durumun sağaltımında işe yarar. Sarı cismin geriletilmesine bağlı olarak mumyalaşmış fetüsün atılmasına ve pyometranın sağaltımına olanak sağlar. Uterusta biriken enfekte sıvı 2-6 gün içinde rezolusyona uğrar. Uterusta kontraksiyonlara yol açar ve böylece gebeliğin erken döneminde aborta ve gebeliğin sonunda da doğumun başlamasına sebep olur.
Sığırlarda:
Suböstrus (gizli veya fark edilmeyen kızgınlık) tedavisi ,
Suböstrus tedavisi: Daha çok yüksek verimli ineklerde pik laktasyon dönemlerinde siklusun normal olmasına rağmen kızgınlık belirtilerinin azlığı ve görülmemesidir. Bu durumda olan hayvanlara, rektal palpasyonla korpus luteumun belirlenmesinin ardından, PGS enjeksiyonu uygulanır ve östrus yakından izlenir. Kızgınlık gösterenlere tohumlama uygulanır. Genellikle kas içi tek doz yeterli olmasına karşın bazı hayvanlara refraktör periyodu sırasında uygulanmış olabilir ve hayvanlar bu yüzden yanıt vermeyebilirler. Kızgınlık göstermeyen hayvanlara, ilk enjeksiyondan 11-13 gün sonra tek bir enjeksiyon daha uygulanmalı ve 72-96 saat sonra tohumlama yapılmalıdır.
Doğumun öne alınması: Doğumun başlatılması, tahmin edilen doğum tarihine yakın bir zamanda, mümkünse normalden 10 günden evvel olmayacak şekilde yapılmalıdır. Doğumun başlatılmasına, tohumlamanın teyidi ile kesinleşmiş gebeliğin bilinen tarihinden itibaren 270. günden önce kalkışılmamalıdır. Uygulama yapılan tüm hayvanlar dikkatle gözlenmelidir. Genel bir kural olarak, kısaltılmış gebelik periyodunda, fötal membranların kalma olasılığının normalden fazla olması beklenebilir. Erken doğumun bir sonucu olarak, yeni doğan buzağıların hayatta kalma oranında bir azalma olabileceği kabul edilmektedir. Bu uygulamanın yapıldığı tüm hayvanlara ve yavrularına özel bakım ve gözlem gereklidir.
Abortus /istenmeyen gebelikler oluşturulması: İstenmeyen gebeliklerde 1. haftadan 150. gününe kadar sonlandırılabilir. Gebeliğin 100. gününden önce abort, hızlı ve etkin bir şekilde yapılabilir. Gebeliğin 100.-150. günleri arasında uygulandığında, sonuçlar daha az güvenilirdir. Gebelik ilerledikçe, tahminen bazı ineklerde korpus luteuma olan bağımlılık azalmaktadır. Abort, gebeliğin 150. gününden sonra yapılmamalıdır. Uygulamadan 2-7 gün içinde abort şekillenir, eğer hayvan 8. günde abort yapmadıysa, ikinci bir enjeksiyon verilmelidir. İkiz gebeliklerde ikinci enjeksiyon gerekebilir. Uygulamadan sonraki birkaç gün içinde vaginadan prulent bir sıvı ve /veya fötal materyal çıkışı meydana gelir. Uygulama 11-13 gün sonra tekrar edilebilir. Uygun antibakteriyel tedavinin yapılması yararlıdır. Uterus normale dönünceye kadar tohumlama yapılmamalıdır. Kronik endometritis , pyometra ve mumifiye (masere) fötüsde uterus içeriğinin boşaltılması.
Mumyalaşmış fetüsün alınması: Fetüsün ölümünü takiben dehidrasyon ve dejenerasyon başlar. Gebeliğin herhangi bir döneminde luteolizisin başlatılması, bu mumyalaşmış fetüsün uterustan vajinaya atılması ile sonuçlanır. Vajinadan elle müdahale gerekli olabilir. Bu aşamadan sonra, hayvandaki normal siklüs aktivitesi devam eder.
Fötal membranların hidropsu: Plasental sıvıların patolojik birikimi (hidramniosoz veya hidrallantois) ciddi fizyolojik komplikasyonlara ve ölüme neden olabilir. Operatif drenaj, bu durumun hafifletilmesinde her zaman başarılı olmayabilir. PGS tek doz uygulanarak, böyle vakalarda doğumu başlatmada kullanılabilir.
Ovaryumun luteal kistlerinin tedavisi: Östrusun görülmeyişi ile ilişkili olarak kalıcı luteal doku, kistik yumurtalıkların muayenesi ile teşhis edilir. PGS bu durumun düzeltilmesinde ve normal siklusa dönüşün gerçekleştirilmesinde etkilidir. Tedavi sonunda tamamen tatmin edici sonuçlar elde edebilmek için kesin teşhis şarttır. Bir şekilde tedavi edilebilir. Gerekli durumlarda tedavi, 10-14 günlük aralıklarla tekrarlanabilir.
Kronik endometritis: (Pyometra) Reprodüktif sistemin doğum sırasında hasar görmesi veya doğum sonrası sonun atılmaması, sıklıkla enfeksiyona ve uterusun iltihaplanmasına yol açar. Doğumdan kısa süre sonra meydana gelen akut veya sub-akut endometritis, antibiyotik tedavisi çoğu kez düzelmekle birlikte belli koşullar altında, endometritis doğum sonrası bir kaç haftaya kadar devam edebilir. Uterus çok şişer ve hafif hamur kıvamını alır. İltihaplı akıntı ile doludur. Bu durumda olan uterus, inekte kronik olarak östrus siklusunun olmaması ve kalıcı korpus luteumun varlığı ile karakterizedir. Luteal regresyonun başlatılmasıyla bu durum başarılır.
Kullanım Şekli ve Dozu:
Veteriner hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
- Sığırlar; 500 µg kloprostenol farmakolojik dozunda uygulanır. 2 ml’lik tek veya tekrarlanan dozlarda kas içi enjekte edilir.
- Atlar; 400 kg a kadar olan atlara 125-250 µg kloprostenol, 400 kg ve üzeri olan atlarda 250-500 µg kloprostenol dozunda uygulanır.
400 kg a kadar; 0.5-1 ml
400 kg ve üzeri; 1-2 ml kas içi yapılır.
- Uygulama bölgesi temiz ve kuru olmalıdır.
OVİSİNK PROTOKOLÜ
(Prof Dr Dursun Ali Dinç’ten alıntı)
İneklerde reprodüktif performansı sağlamada östrüs tespiti ve hayvanın uygun zamanda tohumlanması kritik öneme sahiptir. Östrus tespit oranı reprodüktif performans üzerine doğrudan etki gösterir. Yetersiz ve yanlış tespit, gebelik başına tohumlama sayısını, boş geçen günleri ve buzağılama aralığını artırır. Boş geçen günler ile östrus tespitindeki yanılgılara bağlı kayıplar arasında%92 oranında korelasyon vardır. Bu nedenle östrus tespiti ve hayvanları istenilen zamanda tohumlamasını belirleyen sinkronizasyon yöntemleri mevcuttur.
İneklerde östrüs senkronizasyonu için farklı uygulamalar olmasına karşılık progestagenler ve özellikle prostoglandin (PG) F2α en sık kullanılan bileşikler olarak günümüze kadar gelmiştir. Ancak, progesteron veya progestagenlerin 14 gün ve daha fazla süreli uygulamaları sonucu optimum östrüs senkronizasyonu sağlanmasına karşılık gebelik oranları oldukça düşük oluşmaktadır. Kısa ve uzun süreli progesteron uygulamalarından sonra, östrüs siklusunun
başlamasındaki gecikmeler, dominant follikülün kalıcı olması veya yaşlı bir oositin ovule olması ile sonuçlanabilmektedir PG’in keşfi ile östrüsler daha kısa sürede kontrol altına alınabilmiştir. PG siklusu kısaltır ve östrüs tespit etkinliğini artırır. PG mevcut CL’un sonlanmasına neden olur, fakat folliküler dalgaların seyrini değiştiremez. Bu sebeple PG uygulama gününe bağlı olarak oluşacak östrüs ve takiben şekillenecek ovulasyon bir haftalık bir süreye yayılabilmektedir. Dolayısıyla PG enjeksiyonu sonrası belirlenen yapılan tohumlamalardan elde edilen gebelik oranları, östrüs gözlenerek yapılan tohumlamalardan elde edilen gebelik oranlarından daha düşüktür.
İneklerde folliküler gelişim, endokrin etkileşim (FSH/LH), intrafolliküler faktörler ve intraselüler moleküler etki şekilleri ile gerçekleşir. Östrüs siklusunun maksimum seviyede kontrolü için luteolizisin yanı sıra folliküler dalgaların da kontrol altına alınması gerekmektedir. Bilindiği gibi düve ve inekler bireysel olarak her bir östrüs siklusunda 2, 3 hatta 4 adet folliküler gelişim dalgasına sahiptirler. Her bir folliküler dalga 7-11 günlük bir süreyi kapsar İki folliküler gelişim dalgasına sahip ineklerde 1. dalga siklusun 2. gününde (1-3. günler), 2. dalga ise 11. gününde gelişmeye başlar ve ovulasyon 2. dalgadan şekillenir. Üç folliküler gelişim dalgasına sahip ineklerde 1. dalga 2. günde gelişir ve 8-12. günlerde statik hale dönüşür, 12-16. günlerde regrese olur. İkinci dalga 10-11. günde başlar ve 17. günde son bulur. Üçüncü dalga 16. günde başlar ve ovulasyonla sonlanır.Ovaryum fonksiyon bozukluluklarının tedavisinde kullanılan GnRH hormonu, son yıllarda ineklerde östrüs ve ovulasyonun senkronizasyonu, özellikle de folliküler dalgaların kontrolü amacıyla yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Hatta, senkronizasyon çalışmalarının çoğu belirlenen zamanda tohumlamalar ile daha fazla gebelik oranı elde etme üzerine yoğunlaşmıştır. Burada gözetilen amaç ardışık hormon uygulamaları ile, belirlenen zamanda fertil bir ovulasyonu sağlamak için gerekli olayları uygun şekilde kurgulayarak, ineklerde reprodüktif siklusu maksimim düzeyde kontrol altına almaktır. GnRH’ın yanı sıra, senkronizasyon amacıyla daha önceden kullanılan östrogen, progesteron hormonlarından ve prostaglandin’den de yararlanılıp, farklı kombinasyonlar oluşturularak değişik senkronizasyon programları uygulamaya konulmuştur. Söz konusu gelişmeler sonucunda ineklerde östrüs siklusunun kontrol altına alınması işlemleri, folliküler gelişimin senkronizasyonu (GnRH, Östradiol, Progesteron), Corpus luteum’un kontrolü/regresyonu (Prostoglandin F2α) ve ovulasyonun uyarılması (GnRH, Östradiol, hCG ve LH) şeklinde özetlenebilir. Belirtilen etken maddeler kullanılarak yapılan siklik maniplasyonlar aşağıda bahsi geçen protokoller şeklinde adlandırılmaktadır. Protokollerin çoğunda östrüslerin gözlenmesine gerek duyulmamaktadır. Dolayısıyla iş gücü ve zaman kazancı sağlanmaktadır. Ayrıca östrüs tespitindeki yanlışlıkların ve ovulasyon mekanizmasında oluşan bozuklukların (suböstrüs, anostrus, kistik ovaryum) önüne geçilmekte, infertiliteye neden olan repeat breeder (RB) ve metritis gibi problemler daha kolay çözülebilmektedir.
Ovsynch
Ovsynch, GnRH ve PG kullanılarak ovulasyonun senkronizasyonu veya kontrol altına alınması demektir. Ovsynch uygulaması, östrüsten ziyade ovulasyonu senkronize etmektedir. Östrüs gözlenerek yapılan tohumlama (AI) ile benzer sonuçların alınabildiği ilk belirlenen zamanda tohumlama yapılabilen senkronizasyon protokolüdür.İlkkez Wisconsin Üniversitesin de geliştirilmiştir. Laktasyondaki süt inekleri için en popüler senkronizasyon protokolüdür.
Diğer tüm protokoller ovsynch protokolünün modifiye şeklinden ibarettir. Ovsynch ile östrüs gözlenmeden tohumlama zamanı belirlenir. Ovsynch protokolü tohumlama yapılmadan önce GnRH, PG ve GnRH’ın ardışık olarak uygulanmasıdır. GnRH hipofizden LH salınımına neden olur. GnRH enjeksiyonundan 7 saat sonra LH hormonu pik seviyeye ulaşır ve bir pikin süresi 100 dakika sürer . GnRH, siklusun dönemine veya ovaryumlardaki folliküler gelişmenin evresine göre ,genç folliküllerin gelişmesini hızlandırır, östrogenin dominant olduğu follükülerde ovulasyon oluşturur ve büyük veya yaşlı follükülleri luteinize eder. Kısaca folliküllerin gelişimini senkronize eder. PG ise luteal regresyonu senkronize eder. GnRH’ın PG’den 6-7 gün önce uygulanması, PG ile senkronizasyona cevabı artırmaktadır. İlk GnRH enjeksiyonu sonrası dominant bir follikül varsa ovulasyon şekillenir. Takiben yeni veya accessory CL oluşur ve yeni bir folliküler dalga gelişmeye başlar. Yeni folliküler dalganın sırasıyla gelişen selektif ve dominant follikül evrelerine ulaşması için genelde bir hafta gerekir. Bu sebeple PG ejeksiyonu ilk GnRH uygulamasından 7 gün sonra yapılmaktadır.PG orijinal CL’u ve ilk GnRH enjeksiyonunu takiben oluşabilen accessory Progesteron seviyesi düşer. Dominant follikül olgunlaşmaya devam eder. PG enjeksiyonundan 2 gün sonra yapılan 2. GnRH, LH pikinin oluşturur. LH, follikül ve ovumun nihai olgunlaşmasına sebep olarak 24-32 saat sonra ovulasyonu gerçekleştirir. Ovsynch protokolünde östrüsün oluşması, ovulasyonun senkronizasyonu, elde edilen gebelik oranı ve embriyonik kayıplar karşılaştırıldığında uygulama başlangıcında siklusun döneminin çok önemli olduğunu ileri süren farklı görüşler oluşmuştur. Siklusun 5-10. veya 5-14. günleri arasında uygulandığında fertilitenin arttığı ve gebelik oranının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Bu sebeple ovsynch protokolü öncesinde
hayvanlara 14 gün arayla 2 kez PG uygulanması ovsynch’in söz konusu günlerde başlatılmasını sağlamaktadır. Ovsynch protokolünde en güç evre 2. GnRH enjeksiyonundan sonra tohumlamanın (AI) ne zaman yapılacağıdır. İster ovsynch ister co-synch protokolünde 2. GnRH enjeksiyonu ovulasyonu hızlandırarak östrüsün dış belirtilerinin oluşmasını fırsat vermemektedir . Ovulasyon 2. GnRH enjeksiyonundan 24-32 saat sonra şekillenmektedir. Farklı saatlerde yapılan AI uygulamalarından sonra elde edilen gebelik oranlarında da farklılıklar gözlenmiştir. Örneğin 2. GnRH enjeksiyonunu takiben 24. saatten sona yapılan tohumlamalarda gebelik oranı düşmektedir . Bu sebeple tohumlamaların 2. GnRH enjeksiyonu sonrası daha erken dönemde (en ideal 16. saat) yapılması başarıyı artırmaktadır. Ovsynch protokolü post partum 60-100. günler arasında gebe kalma oranını artırmak için uygulanabilir. Post partum 70. günden önce uygulandığında başarı oranı düşmektedir. Bu sebeple pp 70-76. günlerden sonra uygulanması tavsiye edilmektedir.
Ovsynch protokolü yoğun olarak laktasyondaki ineklerde denenmiş ve sonuç alınmış bir senkronizasyon yöntemidir. Özellikle yüksek süt verimine sahip ineklerde reprodüktif performansı artırmakta ve ekonomik katkı sağlamaktadır. Düveler için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir, hatta uygulanmaması tavsiye edilmektedir. Düvelerdeki folliküler dalgaların çok farklılık arz etmesi oluşan yanıtı da büyük oranda etkilemektedir. Örneğin, düveler ilk GnRH enjeksiyonuna daha az duyarlıdır ve premature östrüsler oluşabilmektedir. Bu sebeple düvelerde daha çok progesteron destekli protokoller kullanılmaktadır. Aynı amaçla ovsynch protokolü modifiye edilerek (PG 6. gün, ikinci GnRH 8. gün verilip fixed–time tohumlama veya ilk GnRH ile birlikte progesteron desteği yapılması) fixed-time tohumlamalarla da düvelerde tatmin edici gebelik oranlarına ulaşılabilmiştir.
Co-synch
Ovsynch protokolünün benzeri veya özel bir şeklidir. Besi hayvanları üzerinde çalışan araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir. Co-synch protokolünde sadece 2. GnRH uygulaması aşım veya tohumlama ile birlikte yapılmaktadır. İlk GnRH uygulamasından 7 gün sonra PG enjeksiyonu yapılıp, bundan 2 gün sonra GnRH ile birlikte tohumlama yapılır.Ovsynch protokolünde olduğu gibi östrüs gözlemeyi gerektirmeyen bir programdır. Ancak Ovsynch ile karşılaştırıldığında inekler için daha az zaman ve işgücü gerektirmesi avantaj olarak nitelenebilir.
Ziyaret sayısı ile birlikte çalışma etkinlikleri de 1/3 oranında azalır. Co-Synch protokolü sonrası elde edilen gebelik oranları, Ovsynch protokolünde 12-18 saat sonra yapılan tohumlamalardan elde edilen gebelik oranları kadar olamayabilir.
Heat-synch (östrus senkronizasyonu)
Ostrogen eskiden beri ovulasyonu sağlamaya yardımcı olmak amacıyla fizyolojik ve patolojik olgularda kullanılmaktadır. Östrogenin başlıca etkisi östrüsün belirtilerini daha çarpıcı olarak oluşturmak ve hipothalamus’tan pik seviyeye ulaşacak dalgalar şeklinde GnRH salınımını sağlamaktır. Heat-Synch, Ovsynch protokolünün benzeridir. Farklılıklar, ikinci GnRH yerine ECP (estradiol cypionate) enjeksiyonu yapılması ve tohumlamaların hem östrüs gözlenerek hem de fixed time gerçekleştirilebilmesidir.Ovsynch ve presynch protokolleri, kistik ovaryumlu ineklerde daha etkili olmasına karşılık, heat-synch normal siklus gösteren ineklerde daha iyi sonuç vermektedir.
Select-synch
Modifiye ovsynch yöntemidir. Select senkronizasyon protokolünde 2. GnRH enjeksiyonu yapılmamakta, östrüs tespiti ve tohumlama birleştirilerek, yalnızca östrüs gösteren inekler tohumlanmaktadır. Bu bakımdan ovulasyondan ziyade bir östrüs senkronizasyon protokolüdür.Protokole GnRH enjeksiyonu ile başlanır. Yedi gün sonra PG enjeksiyonu yapılır. Östrüsler ilk GnRH enjeksiyonundan sonraki 6. günde gözlenmeye başlanarak 12. güne kadar sürdürülür. Tohumlamalar östrüs gözlenerek gerçekleştirilir . Siklik ineklerin büyük bir bölümü PG enjeksiyonundan 36-71 saat sonra östrüs gösterir . Nonsiklik ineklerde östrüs daha erken oluşabilir. Bu yüzden östrüs tespit gözlemlerine PG enjeksiyonundan bir gün önce başlanılmaktadır. Eğer östrüsler PG enjeksiyonundan önce oluşursa, hayvan 12 saat sonra tohumlanır ve PG enjekte edilmez. Basit ve kısa süre içerisinde östrus oluşumuna sebep olan bir yöntemdir. Non siklik ineklerde select-synch ve co-synch protokolü ile aynı oranda gebelik elde edilirken, siklik ineklerde select-synch protokolü ile daha yüksek oranda (%70) gebelik elde edilmiştir.
Modifiye Select-synch Protokol
Nonsiklik ineklerde gebelik oranını artırmak için, select-synch protokolündeki uygulamalara progestin ilave edilerek, GnRH ile birlikte aynı gün progestin uygulaması başlatılır. Yedi gün sonra progesteon uygulamasına son verilip aynı anda PG enjekte edilir. Östrüs gözlenerek tohumlama yapılır. Progesteron nonsiklik ineklerde ovaryum üzerine sıçrama diyebileceğimiz ilave uyarımlar başlatmaktadır.
Pre-synch
Presynch, gerçek anlamda ovulasyon senkronizasyon yöntemlerinin (ovsynch, co-synch, heatsynch) uygulanmasına başlamadan önce hayvanların folliküler gelişimin uygun döneminde bulunmasını sağlayan protokoldür. Çünkü sözü edilen programlar, dominant bir follikülün bulunduğu siklusun 5-9. günleri arasında başlatıldığında gebe kalma oranında artışlar sağlanabilmektedir. Presynch, bu yöntemler uygulanmaya başlamadan önce 14 gün arayla 2 kez PG uygulamasıdır. Ancak orijinal presynch protokolünde, ovulasyon senkronizasyon yöntemleri 2. PG uygulamasından 12 gün sonra başlatılmaktadır. Oysa 14 gün sonra başlatılması halinde ilk 4 enjeksiyonlar haftanın aynı adlı gününe isabet edeceğinden programlama daha kolay olmakta ve orijinal presynch uygulaması ile aynı döl verimi sonuçları
alınabilmektedir.
Hangi Protokolü Ne Zaman Kullanılır?
Bu soruyu şu şekilde de sorabiliriz; hangi protokol ile en yüksek gebelik oranı elde edilebilir? Bu, uygulama zamanına, protokolde kullanılan ilaçlara, hayvanların sağlık durumuna ve östrüsleri belirleme etkinliğine göre değişebilir. Uygulamalar doğru ve zamanında yapılmalıdır. Kayıtların düzenli olması ve deneyimli AI teknisyeni önem arz eder. Hijyen ve sperma çözdürme kurallarına uyulmalıdır (10). Stres oluşturacak her türlü faktör elimine
edilmeli Özellikle ısı stresi GnRH’ın etkisini düşürür. Preovulator follikülden östrogen üretimi azalır, östrüs belirtileri zayıflar ve embriyonik ölüm insidansı artar. Kondisyon orta veya iyi olmalıdır). Hedef çitfleştirmelerde ilk enjeksiyonlar pp 30-40. günlerde başlatılmalı. Sağlıklı ve iyi bir beslenme programı uygulanmalı ve östrüs tespit etkinliği yüksek olmalıdır. Presynch+ovsynch protokolünün, yalnız başına ovsynch protokolünden daha başarılı sonuç verdiği, ovsynch ve heatsynch protokolü ile hemen hemen aynı gebelik oranı elde edildiği bildirilmiştir) Eğer bir işletmede pp gönüllü bekleme süresinden evvel hayvanlar sağlıklı ve siklik iseler ve östrüs tespiti problem teşkil ediyor ise Presynch+Ovsynch veya Presynch+Heatsynch kombinasyonu tercih edilebilir. Östrüs tespiti problem teşkil etmiyor ise modifiye hedef çiftleştirme protokolü uygulanabilir. Anöstrüs probleminin olduğu işletmelerde Ovsynch veya Heatsynch protokolleri yarar sağlar. Progesteron içeren protokoller nonsiklik ineklerde ve düvelerde daha başarılı sonuç verir. Ovsynch, co-synch ve select-synch protokolleri 10 gün içerisinde başlatılıp sonlandırılan protokollerdir. Bu protokoller genelde düveler için tavsiye edilmemektedir. Hedef çiftleştirmeler ve progestagen içeren protokoller düveler için daha başarılı sonuç vermektedir.
Hayvanlarda Gebelik Süreleri
Evcil Hayvanlar – Gün Yaban Hayvanlar – Gün
İnek 279-290 Ayı 210
Köpek 58-70 Deve 410
Eşek 365 Geyik 197-220
At 330-340 Fil 600-660
Keçi 145-155 Aslan 108
Koyun 144-150 Leopar 92-95
Lama 330 Geyik 210-240
Domuz 112-115 Panter 90-93
Chinçilla 110-120 Zürafa 420-450
Reproductif siklus Değerler
Tür – puberte yaşı – siklus tipi – siklus uzunluğu – östrus s – Doğ. sonu ilk östrus z.
İnek 12-15 a polyöstrus 21 g(18-24) 18 h 60-90 g
At 18 a sezonal p 21 g 6 gün 4-14 g
Koyun 9 sezonal 16 g 24-48 s sonraki sezon
Keçi 5 a sezonal 19 g 2-3 gün gelecek sezon
Kaynaklar
1. Prof dr Dursun Ali Dinç, Veteriner Hekimler Derneği Dergisi Cilt: 77 – Sayı: 2 – Yıl: 2006 59
2. Ambrose JD, Kastelic JP, Rajamahendran R, Aali M and Dinn N (2005 ) Progesterone (CIDR)-based timed AI protocols using GnRH, porcine LH or estradiol cypionate for dairy heifers:ovarian and endocrine responses and pregnancy rates. Theriogenology,64, 7,1457-1474.
3. Ax R, Pollard B, McCauley T, Fish D and Faber S (2005) Hormone Options to Increase Pregnancy Rates. Presented at the 108th Annual Meeting, Minnesota Veterinary Medical Association, February 4, 2005.
4. Bartolome JA, Silvestre FT, Arteche ACM, Kamimura S, Archbald LF and Thatcher WW (2002) The use of Ovsynch and Heatsynch for resynchronization of cows open at pregnancy diagnosis by ultrasonography. J Dairy Sci, 85, Suppl, 1, 99.
5. Bartolome JA, Sozzi A, McHale J, Swift K, Kelbert D, Archbald LF and Thatcher WW (2004) Resynchronization of ovulation and timed insemination in lactating dairy cows using the ovsynch and heatsynch protocols initiated 7 days before pregnancy diagnosis on day 30 by ultrasonography. Reproduction, Fertility and Development, 16, 2, 126–127.
6. Bartolome JA, Sozzi A, McHale J, Swift K, Kelbert D, Archbald LF, Thatcher WW (2005) Resynchronization of ovulation and timed insemination in lactating dairy cows III. Administration of GnRH 23 days post AI and ultrasonography for nonpregnancy diagnosis on day 30. Theriogenology, 63, 6), 1643-1658.
7. Baumann LE (1988) Monitoring and predicting reproductive performance in dairy herds.Vol I and II. Dissertation Abstracts International, B-Sciences and Engineering, 49: 4, 1049.
8. Chenault JR, Boucher JF, Dame KJ, Meyer JA and Wood-Follis SL (2003) Intravaginalprogesterone insert to synchronize return to estrus of previously inseminated dairy cows. J Dairy Sci, 86, 2039-2049