Sütçü sığır işletmelerinde ideal Sürü Korelasyonu şöyledir;
Toplam yüz adet ineği olan bir çiftlikte 83 adet sağılan, 17 adette kuruda inek olur. Sağılmakta olan 83 adet ineğin sağım periyodları ve verdikleri süt miktarı değişiktir. Çiftlikte 2 adet hasta veya tedavide inek olabilir. Ayrıca çeşitli yaş aralıklarında erkek ve dişi danalar olur. 0-15 aylık arasındaki erkek ve dişi danaların toplamı 62 adet, 16-24 ay arasındaki erkek ve dişi danaların (düvelerin) sayısı ise, 38 adet olabilir. Böyle bir çiftlikte her zaman 1 adet doğumu bekleyen inek veya düve vardır. Başka bir deyişle; 100 baş toplam ineği olan bir sürünün, genel sayısı 200 baş toplam hayvandır. (83+17 =100 baş anaç, 62+38=100 baş genç grup= 200 baş)
Ancak; bu doğal korelasyon hiçbir zaman böyle olmaz. Çeşitli sebeplerden kayıplar, döl tutmadaki gecikmeler yukarıdaki sayılarda sapmalara yol açacaktır. Örneğin, buzağı sayısı azalmış, kurudaki veya boş ineklerin sayısı artmış olabilir. Bu tip sapmalar %10 oranında olursa sürüde işler yolunda demektir. Sapmalar %10-25 arasında ise incelenmesi gereken problemlerin varlığını, %25’in üzerindeki sapmalar ise durumun iç açıcı olmadığını gösterir.
Bu durumda korelasyonu bozan sebepleri araştırmak gerekir. Döl tutma problemleri, buzağı kayıpları veya sürünün maruz kaldığı salgın hastalıklar bu korelasyonu bozan sebeplerdir. Salgın hastalıklar deyince, şap hastalığını örnek verebiliriz. Çünkü şap ve şap hastalığını takip eden ikincil problemler mecburi sürüden çıkarma oranını yükseltir.
Buzağıların olması gerekenden az olduğu sürülerde döl tutma problemleri, buzağıların yavru atma yüzünden, doğum esnasında, doğumu takip eden günlerde veya sütten kesme dönemlerindeki kayıpları tek tek ele alınmalıdır.
Bunların arkasında ise sürü yönetimi hataları, eksik yapılanlar, ihmal edilenler vardır.
Döl tutma güçlüklerinin arkasındaki sebepler araştırıldığında ise, doğumu takip eden günlerdeki gizli veya görünen hipokalsemi ya da ketosis, kısa dönemdeki besleme hataları, doğuma erken müdahale, kızgınlık takibindeki aksaklıklar olduğu ortaya konulabilir.
Sürü korelasyonu yılda bir kez önümüze koyar ve sapmaları incelersek hatalı noktaları bulabilir ve çareler araştırmaya başlayabiliriz. Bu konunun incelenmesi bize hata yapılan noktaları işaret edecektir.