Sığırcılıkta Sürü Yönetiminin Temel İlkeleri. Sürü yönetiminin dört temel ilkeleri vardır ki, bunlara uyulmazsa sürüyü kesinlikle yönetemeyiz.
1-Kuru, 2- Temiz, 3- İyi kayıt , 4- İyi gözlem
Birbirinden ayrılmaz bu ilkelere uymayan işletmeleri izlediğimizde başarılı olamadıklarını görüyoruz.
İneklerin yattıkları yerlerin, buzağıların bulundukları ortamların “Kuru ve Temiz” olması başlıca koşul olduğu gibi, sağımda dikkat edilmesi gereken en önemli konu yine; Kuru ve Temiz ilkesidir. Susuz sağım, yani memenin su ile yıkanmadan sağıma hazırlanması mastitisi önlemenin başlıca yoludur.
Diğer iki önemli konu iyi kayıt, iyi gözlemdir. Kayıt tutulması, güvenilir bir kayıt sistemi kurulması ne kadar önemliyse, kayıtların okunması, değerlendirilmesi de o kadar önemlidir.
Örneğin; belli dönemlerde istatistiksel sonuçlarını değerlendirmek için, doğum esnasında kayıt tutmak, yıllık klinik mastitis, ayak hastalığı ve döl tutmama vakalarını doğru kaydetmek şarttır.
Gözlem ise; eğer gözlenenleri “tercüme” edebiliyorsak yarar sağlar.
Yemliğin kontrolü yapılmalı, hayvanların yatıp geviş getirmeleri, sağımdan dönen ineklerin davranışları izlenmeli, mutlaka “tercüme” edilmelidir. İnekler aslında konuşurlar. Dertlerini anlatırlar, konforlu veya konforsuz olduklarını, barınak koşullarını, rahat ettikleri veya etmedikleri ortamları her zaman hal ve hareketleriyle ifade ederler. Yeter ki, biz onları izleyelim ve gözlemlerimizi değerlendirelim.
Bu gözlemler erken önlem almamızı sağlayacaktır. Problemlerin kronikleşmesini, hatta kanıksanmış olmasını önlemek böylece mümkün olacaktır.
Gözlemlerden sonuç çıkarılmaz ise; bir süre sonra problemler kanıksanıyor ve normal kabul ediliyor. Örneğin; ineklerin yem seçmesi birçok çiftlikte normal kabul edilmektedir.
Yine bir örnek; sıcaklık stresinde benzer bir durum karşımıza çıkıyor. Solunum sayısı normalin iki katına çıkmış, ağzını açmış, dilini çıkarmış ineklerin farkına varılsa bile, “yazın olur böyle şeyler” diye düşünüp önlemler alınmıyor. Sonra süt miktarında, süt yağında, döl veriminde düşüşler ve topallık birbirini izleyen problemler halinde önümüze geliyor.
Bir süt sığırcılığı işletmesinde yöneticiler veya işletme sahipleri aşağıdaki 4 soruya gerçek yanıtları verebilmelidirler. Kitaplarda yazan yanıtları değil, çiftliğin gerçek yanıtlarını her zaman bilmelidirler. Buzağılama aralığı, işletmenin ortalama sağımda geçen gün sayısını (DIM=SGG), boş günlerin ortalamasını ve çiğ sütün ml’sindeki somatik hücre sayısını.
Bilinmesi ve takip edilmesi gereken birçok konu vardır. Ancak; bir yerden başlamak gerekir. Bu rakamlar alfabenin ilk dört harfidir. Daha alfabede birçok harf vardır.
Sürü yönetimi bir bütündür. Besleme, barınak koşulları ve sürü sağlığı birbirinin ayrılmaz parçaları olup, tümü doğru yapılmalıdır. Sürü sağlığı yönetimi besleme, barınak, yemlik kontrolü, lohusa takip programı, kızgınlık takibi gibi konular ile bütünlük oluşturur. Zaten işletme bu bütünlüğü oluşturamamış ise sürü sağlığından da söz edilemez.
Bir süt sığırcılığı işletmesi; koruyucu hekimlik ilkeleri, biyogüvenlik önlemleri ve yukarıda sözü edilen 4 önemli konuya uymak ile işe başlamalıdır. Böylece sürdürülebilir işletme olmak mümkündür.
Yapılamadığı durumlarda bizi uyaran her zaman için “tedavi” dir.
Tedaviye ihtiyaç duyulan vakaların neler olduğunu not alır ve perde arkasındaki ihmalleri ve eksiklikleri ortaya çıkarırsak, sürüyü yönetmeye başlamış oluruz.
Unutmayalım; tedavi alarmdır.