Rahvan Yürüyüşün Doğuşu ve Tarihçesi

Rahvan Yürüyüşün Doğuşu ve Tarihçesi

Rahvan yürüyüşün doğuşu ve tarihçesi, Prof. Dr. Selahattin BATU’ nun “Türk Atları ve At Yetiştirme Bilgisi” isimli kitabının 116. sayfasında “Rahvana çalışırsa at bu yürüyüşünde çok yol üretir, kolay kolay yorulmaz” denilmektedir. Bu nedenle rahvan yürüyüş çok önemlidir. Atalarımız bu yürüyüş tarzını keşfetme şerefine nail olup, bu kültürü Dünya’ ya armağan etmişlerdir. Yine Prof. Dr. Selahattin BATU’ ya göre; rahvan at çekişe gelmez binek için çok önemlidir. Bu nedenle diğer gelişmiş batılı ülkelerin yaptığı gibi biz de rahvan ve tırıs yarış atları yetiştirmeliyiz.

Dr. Mustafa ÇELEBİ’ nin yazmış olduğu “Atlarda Yürüyüş Çeşitleri” isimli kitaba göre; rahvan yürüyen atlar dağlık bölgelerdeki dar keçi yollarında başarılı yürümektedirler. Türkiye’miz de dağlık bir ülke olduğu için bu atlar Türkiye için önem arz etmektedirler. Nitekim 1960’lı yıllarda devletimiz Kars Göle’de Rahvan Atı Harası kurmak için planlar geliştirmiş ve hatta ödenek dahi tahsis edilmiştir. Ancak, 27 Mayıs 1960 ihtilali ile bu proje iptal edilmiştir.

Ord. Prof. Dr. Kadri BİLGEMRE’ nin At Yetiştirmek isimli kitabına göre (sayfa 178); Orta ve Doğu Asya’ da rahvan atlar tercih edilmektedir. Nitekim rahvan atçılığın menşei ve geliştirildiği yer Orta ve Doğu Asya olup, Türklerin geliştirdiği bu yürüyüş tarzı dana sonra göçler vasıtası ile Kafkasya, Anadolu, Mısır, İspanya ve Macaristan buralardan da tüm Dünya’ya yayılmıştır.

Karşgarlı’ nın yazmış olduğu Divanu Lugatit’t-Türk’ te Rahvan (Yorga Yürüyüş) ile ilgili bir çok eş anlamlı kelime mevcuttur. Bu da rahvancılığı ilk defa Türklerin geliştirdiğinin bir delilidir.

Türk kültüründe At ve Çağdaş Atçılık” Sempozyumu Tebliğ Kitabını, 72. sayfasında, Prof. Dr. Emel ESİN’ e göre; Kaşgari’ nin Yorga (Rahvan Yürüyüşlü) kelimesinin eş anlamlılarına bir çok madde ayırmasını neden; Doğu Türkistan’ da rahvan yürüyüşlü atlara sık rastlanmasındandır. Zengi bazı atlara sonradan rahvan yürüyüşün öğretilmesine karşın bazılarının rahvan yürüyüşlü olarak doğduğunu söyler ve Huttal atlarının böyle olduğunu ilave eder.

Rahvan yürüyüşlüler, rahat bir biniş için kullanıldıkları gibi av için de tercih ediliyordu. Gerçekten de Osmanlı Türkçesinde Yorga kelimesi hem hızlı, hem de rahvan yürüyüşlü at için kullanılmıştır. Osmanlı ordusundaki posta tatarları, dörtnala giden fakat yorulduğunda yürüyerek dinlenen sıradan atlardan ziyade daha kısa zamanda uzak mesafeleri hızla kat edebilen ve uzun yolculuklara dayanabilen uzun adımlı (eşkin) yorgalara binerdi. Osmanlı döneminde rahvan yürüyüşlü atlar, Türklerin yetiştirdiği veya eğittiği bir at türü olarak görülmüştür. Osmanlı Ansiklopedisi Ahmet Bin Musa Merkez Efendi (Ö. H. 963) Farsça rahvar kelimesini Türkçe yorga kelimesi ile karşılamış ve bir Türk atı olduğunu ilave etmiştir. Zengi’ nin de bahsettiği gibi Sayın KOŞMAK, Doğu Türkistan’ da rahvan yürüyüşlü atlar bulunduğunu söyler ve atların böyle bir yürüyüş özelliği kazanmasını, buzlu tepeler üzerinde kaymadan gitmek ve uzun otlar arasında dörtnala koşmanın zorluğundan dolayı geliştirdiklerini düşünür Doğu Türkistan’ da rahvan yürüyüşlü olmayan atlara çok az rastlanır ve böyle atlar özel bir terim olan sök-sök ile adlandırılır.

Rahvan Yürüyüşün Doğuşu ve Tarihçesi

Kaynak

Kaynakları görüntülemek için tıklayınız...
Türk Rahvan Atı ve Atçılığı, Ertuğrul Güleç, Grafbas Matbaacılık, Ankara 1996, 113-114.
Exit mobile version