Progeny Testing, bir hayvanın genotipik yapısını, dolayısıyla damızlık değerini yavrularının fenotipik değerleri yardımıyla saptamak için kullanılan bir seçim yöntemidir. Yöntem, yavruların verim değerlerine bakılarak babaların değerlendirilmesidir. Progeny Testing özellikle yalnız dişilerde ölçülebilen süt verimi, yumurta verimi, yavru verimi gibi özellikler veya kesimden sonra saptanabilen özellikler yönünden erkeklerin damızlık değerlerinin saptanmasında kullanılmaktadır.
Ayrıca kalıtım derecesi düşük olan diğer verim özellikleri için de etkili bir seleksiyon yöntemidir. Örneğin, boğalar süt verimi yönünden kızlarının bir laktasyondaki süt verimi ortalamasına göre, et verimi yönünden de kesilen erkek yavrularının et verimi ve karkas özelliklerine göre değerlendirilmektedir.
Örneğin, verim değeri en yüksek olan boğayı belirlemek amacıyla 4 adet boğanın her biri 300 inekle birleştirilmiş olsun.
Doğumlar sonunda süt verimi ortalamaları;
1. boğadan elde edilen 120 kızının 6950 kg.
2. boğadan elde edilen 118 kızının 5960 kg.
3. boğadan elde edilen 118 kızının 7520 kg
4. boğadan elde edilen 125 kızının 6440 kg kabul edilsin.
Bu testin sonucuna göre süt verimi yönünden damızlık değeri en yüksek olan 3. boğadır.
Aynı boğalar erkek yavrularının (her baba için 20-25 yavru) et verim özelliklerine bakılarak etçilik yönünden de değerlendirilebilirler.
Progeny Testing yoluyla bir bireyin genotipik değerinin saptanması, babanın sahip olduğu genlerin her seferinde rastgele bir yarısının yavrularına geçmesi esasına dayanmaktadır. Her boğadan çok sayıda yavru elde edilmişse, boğanın genotipi yavru gurubunun fenotipik ortalaması ile en yakın biçimde belirlenmektedir. Yani o bireyin yavrularının fenotipik ortalaması, kendilerinin genetik değerini ifade etmektedir. Yavru sayısının çok fazla olması ve değişik boğaların yavru grupları arasında sistematik çevre farklılıkları yaratılmaması halinde, Progeny Testing, bir erkeğin damızlık değerini %100 yansıtmaya olanak veren tek metoddur.
Progeny Testing ‘in Verimliliğini Etkileyen Faktörler
Progeny Testing ‘in değerlendirilmesindeki güçlüklerden biri yavruların genotiplerinin yarısını babasından alırken, diğer yarısını da analarından almış olmasından kaynaklanmaktadır. Babanın birleştirildiği anaların az sayıda olması halinde bunların şansa bağlı olarak yüksek verimli olmaları ve böylece yavru ortalamasının pozitif yönde etkilenmesi olasıdır. Bu durumda yavruların fenotipik ortalaması babanın genotipin olduğundan daha iyi gösterecektir.
Bu sakıncayı ortadan kaldırmak için test edilecek erkeklerin olabilen en fazla sayıda dişi ile ve rastgele çiftleştirilmesine çalışılmaktadır. Çok sayıda dişi ebeveynin verini yönünden üstünlük ve verimsizlikleri yavru ortalaması yönünden birbirini nötürleceğinden anaların etkisi giderilmiş olacaktır. Böylece bir yavru grubunun diğer yavru grubuna üstün veya geri olması babanın genotipi ile açıklanmaktadır.
Progeny Testing uygulamasında, üzerinde durulacak diğer bir konu, belirli yavru gruplarının değişik çevre koşullarına bağımlı kalması halidir. Bir erkeğin yavrularına iyi koşullar diğerininkine kötü koşullar sağlandığında birinci yavru grubunun ortalaması diğerininkinden daha üstün olabilir. Böylece birinci erkek, gerçekte iyi bir genotipik yapıya sahip olmamakla birlikte belirtilen hatadan kaynaklanan iyi bir test sonucu verebilir ve damızlık olarak seçilebilir.
Progeny Testing duyarlı olabilmesinin bir koşulu da, üzerinde durulan özelliğe ait fenotipik değerlerin saptanmasından önce, yavru grupları içinde ayıklama yapılmamış olmasıdır. Test sona ermeden önce herhangi bir yavru grubundaki elverişli olmayan bireyler ayıklanmış ise, bu test hatalı sonuçlar verebilir. Üstelik doğacak hatayı düzeltmek de olanaksızdır. Bu nedenle test bitmeden hiçbir yavru grubunda ayıklama yapılmamalı ve test sonucu bütün yavruların fenotipik değerlerine dayandırılmalıdır.
Her babadan olabildiğince fazla yavru alınmalıdır. Yavru grubunda sadece 3-4 birey bulunması halinde, yine şansa bağlı olarak bunların hepsinin babanın sadece iyi genlerini almaları olasıdır. Böyle bir yavru ortalaması da baba genotipi için iyi bir gösterge değildir.
Bu sakıncayı ortadan kaldırmak için-testi yapılan her babadan olabildiğince fazla yavru alınmaya çalışılmaktadır.
Böylece babanın her çeşit genlerinin geçmesi sağlanarak şansa bağlı kaymalar engellenmiş olmaktadır. Yavru grubundaki birey sayısının arttırılması, aynı zamanda çoğu çevre etkilerinin giderilmesini sağlamaktadır. Çünkü, yavruların verimleri üzerindeki “ + “ ve “ – “ çevre etkileri birbirini gidermiş olmaktadır.
Progeny Testing’in Kesinlik Derecesi
Progeny testingin kesinlik derecesi (b) aşağıdaki formülle hesaplanmaktadır.
Herhangi bir özellik için 20 ve 200 yavru üzerinde, kalıtım derecesinin %10 ve %60 olduğu kabul edilerek yapılan bir progeny testing çalışmasında, yavruların fenotipik ortalamalarının babalarının genotipini gösterme olasılıkları aşağıda gösterilmiştir.
Progeny Testin Yapılış Şekli
Kombine verimli bir sığır ırkı olan Esmer ırkta boğaların süt ve et verimi özellikleri yönünden progeny testleri aşağıdaki gibi yapılabilir.
Her yıl yüksek verim yetenekli baba ve anaların birleşmesinden doğan 40-50 adet 1-1.5 yaşlı genç boğa alınarak, bunlardan her birisi sun’i tohumlama yoluyla değişik sürülerde ki Esmer ırk ineklerle rastgele birleştirilir. Normal olarak her genç boğanın 300-500 ineği tohumlaması sağlanır.
Her boğanın erkek yavrularından 15-20 tanesi alınarak merkezi bir test çiftliğine getirilir. Burada 6 aylıktan 1 yaşına kadar eşit koşullar altında besiye alınırlar. Beside yavrulardan her birinin ağırlık kazancı, yemden yararlanma gücü, karkas randımanı ve karkas özellikleri saptanır.
Her boğanın bütün kızları doğdukları çiftliklerde büyütülerek ilk doğumlarını yaptıklarında, süt verim kontrolleri ile ilk laktasyonda ki süt verimleri, sütlerindeki yağ ve protein oranları, laktasyon süreleri saptanır.
Başlangıçta teste alınan 40-50 boğa, yavrularının süt ve et üretimi özelliklerinin ortalamalarına göre değerlendirilir. Böylece progeny test işlemi tamamlanmış olur. Teste alınan bu 40-50 boğadan en, iyi 8-10 tanesi seçilerek progeny testing işlemi tamamlanmış olur. Bunlar suni tohumlama yoluyla ülkedeki Esmer ırk ineklerin tohumlamasında yaygın olarak kullanılırlar. İyi bir sun’i tohumlama uygulamasıyla bir boğa yılda 26.000 ineği adayabilir.
Testi iyi olan 8-10 boğa ülkedeki en yüksek verimli Esmer ırktan ineklerle anlaşmalı olarak, birleştirilirler (kontrat birleştirmeleri). Bu anlaşma uyarınca doğan erkek yavrulardan 40-50 tanesi satın alınarak yeni bir test grubu oluşturulur. Bu genç boğalar daha önceki belirtilen şekilde teste tabi tutularak progeny testing işlemi sürekli hale getirilir. Her yıl yeni bir genç boğa grubu teste alınır.
Böylece herhangi bir yılda;
• Yeni teste alınmış 40-50 genç boğa,
• Testi yeni tamamlanmış boğalar ve
• Testi daha önce belirlenerek seçilmiş ve alıkonulmuş yaşlı boğalar bulunur.
Başarılı Bir Progeny Testing ‘in Koşulları
- Teste alınacak genç boğalar ülkedeki en iyi boğalarla en iyi ineklerin birleşmesinden doğmalıdır.
- Her genç boğa en az 300 inekle birleştirilmelidir. Her boğaya verilecek inekler rastgele saptanmalı ve değişik koşullardaki işletmelerde bulunmalıdır. Ayrıca bu işletmelerde süt verim kontrolları uygulanmalıdır.
- Kullanılan boğalardan elde edilen yavrular arasında verimler saptanıncaya kadar ele alınan özellikler yönünden herhangi bir ayıklama yapılmamalıdır.
- Boğa başına elde edilecek yavru sayısı yeterli olmalıdır. Süt verimi için en az 100 dişi yavru, et verimi için ise en az 15 erkek yavru kullanılmalıdır.
- Çeşitli boğaların yavru grupları arasında sistematik çevre farklılıkları olmamalıdır. Bu amaçla yavru grupları arasında bakım, besleme, idare ve diğer çevre koşullan yönünden ayırım yapılmamalıdır.
- Test sırasında teste alınan boğaların her birinden sürekli olarak sperma alıp dondurulmalı ve saklanmalıdır. En başarılı olarak seçilen boğaların bu saklanmış olan spermaları ülke düzeyinde yaygın olarak kullanılabilir. Başarılı sonuç vermeyen boğaların sperması ise imha edilir.