Mikrospori, Microsporum cinsi dermatofitlerin neden olduğu insan ve hayvanların bulaşıcı bir dermatomikozudur. Tinea capitis ve tinea corporis olmak üzere iki klinik şekli vardır.
Etiyolojisi
Günümüzde 16 Microsporum türü bilinmekte olup seçtikleri yerlerine göre zoofil, antropofil ve geofil türler olarak ayrılırlar. Bunlar arasında zoonoz etkeni olarak en önemlisi Microsporum (M.) canis‘tır. Sporadik olarak M. nanum domuzdan, M. audouinii (çoğunlukla antropofil) köpekten, M. eguinum attan ve M. gallinarum tavuktan insana bulaşabilir.
Bulundukları Canlılar ve Coğrafya Bölgeleri
Mikrospori tüm dünyada görülür. Özellikle kediler M. canis’in bulaşması ve yayılmasında en önemli rolü oynarlar; kedilerdeki başlıca mantar enfeksiyonlarının %90’t bu etkene bağlıdır. Diğer bir bulaşma kaynağı köpeklerdir; bu hayvanlardaki deri mikozlarının en az %50’si M. canis’e bağlıdır. Aynca M. canis enfeksiyonları insana atlardan, domuzlardan (M. nanum da bulaşabilir), koyunlar, keçiler, tavşanlar, hamsterler, sıçanlar (M. racemosum da bulaşabilir) ve hayvanat bahçesi hayvanlarından, özellikle maymunlardan (M. audouinii ve M. distortum da bulaşabilir), kaplanlar, Jaguarlar ve vaşaklardan da bulaşabilir.
İnsan için birinci sıradaki tehlike kaynağı enfekte hayvanlardır. Sık tüylü, klinik olarak sağlıklı görünen hayvanlarda, özellikle kedilerde, M. canisi enfeksiyonunun sıklıkla latent seyretmesi, mikrosporinin birçok kişiye bulaşmasının nedenidir.
Hayvan sahipleri, hayvan bakıcıları (hayvan satış yerleri, hayvan barınakları, hayvanat bahçelerinde), veteriner hekimler, çiftçiler ve özellikle çocuklar, kedilerle yakın teması olanlar özellikle risk altındadır.
Bulaşma Nasıl Olur?
İnsanda mantar enfeksiyon, birinci sırada, hasta veya latent enfekiyonlu hayvanlarla (kediler!) sık olarak doğrudan temas ile gelişir. Daha az olarak, Microsporum türlerinin bit, sinek, pire ve akarlar tarafından yayılması ile kontamine olan çevrelerden dolaylı olarak insana bulaşma olabilir.
Mikrospori Hastalık Tablosu
Mikrospori, sinsi başlangıçlı olduğundan, birkaç günden birkaç haftaya kadar varabilen kuluçka devrinin süresi kesin olarak bilinmemektedir. enfeksiyonun yerine göre iki farklı klinik tablo görülür.
Tinea capitis
Başın saçlı deri bölgesinde tek veya çok sayıda, mercimek büyüklüğünden madeni para büyüklüğüne kadar olabilen, yuvarlak veya oval lezyonlar görülür. Bu lezyonlardaki saçlar deri yüzeyinin 2-4 mm üzerinde kırılırlar. Kıl kökleri mat ve gri renklidir. Genellikle iltihap reaksiyonu yoktur; ancak bazen lezyon kenarlarında kızarıklık ve şişme görülebilir.
Tinea corporis
Mikrospori, ayva tüylü deri bölgelerinde ve vücudun açıkta kalan yerlerinde (eller, koltukaltı, boyun bölgesi, yüz) de görülebilir. Mantar enfeksiyonu yassı, kısmen nemli, kabuklanma ve kepeklenme gösteren lezyonlarla ortaya çıkar. Ellendiğinde yağlıymış hissi veren kepekler griden sarıya varan renklerdedir. Lezyon kenarları genellikle kızarıktır. Lezyonlar birleşme gösterebilir.
Hem tinea capitis hem de tinea corporis‘de iyileşme lezyonların ortasından başlar. Prognoz iyidir; sıklıkla, örneğin, kreşlerde veya okullarda, endemi veya epidemiler görülür.
Hayvanlarda mikrospori, kıllarının deri yüzeyinin 3-5 mm üzerinde kırılması ile daire şekline yuvarlak lezyonlarla ortaya çıkar. Lezyonlarda kaba, genellikle kabuğa benzer, yapışkan, grimsi sarı renkten asbeste benzer görünüme kadar varabilen, dokununca yağlı hissi veren kepekler görülür. Hayvanlarda (kediler!) Microsporum türleri (başta M. canis) ile latent enfeksiyon klinik enfeksiyondan çok daha sıktır.
Tanı Nasıl Konulur?
Özellikle tinea corporis‘te olmak üzere klinik tablo ile ancak ön tanı konulabilir.
Değişiklik gösteren saçları, kabuk veya kopekler ile yapılan KOH preparatının mikroskopta incelenmesi ancak mantar elemanlarının varlığını gösterir.
Mikroskopik incelemede mantar elemanları saptamak için ayrıca Blankofor-P sıvı, Sellüflor, Uvitex 2 B gibi şeffaflaştırıcılar (şeffaflaştırıcı boyalar) veya Kongo kırmızısı gibi glukan bağlayıcı boyalar da kullanılabilir.
Dermatofitleri üretmek için en uygun besi yeri kloramfenikol, sikloheksimit ve gentamisin katılmış Sabouraud-dekstroz agardır. Diğer besi yerleri Dermatofit Test Medium (DTM) ve Dermatofit İndikatör Medium (DIM)’dur, ancak bu besi yerleri yalancı olumlu sonuç verebildikleri için daha az kullanılmaktadırlar. Kültür sonrası, özellikle makrokonidyum ve mikrokonidyumların özelliklerine göre morfolojik olarak tür ayrımı yapılır; tür ayrımı için 8 gün-4 hafta gerekir.
Microsporum canis ile enfekte kediler “Wood lambası” ile tanınırlar; bu dermatofit türü ile enfekte UV ışığı altında yeşilimsi floresans verirler. Lambanın kullanılmadığı durumlarda hayvanlarda mikrospori tanısı ancak etkenin izolasyonu ile konur. Başka hayvanlarda ve insanda “Wood lambası” ile M. canis enfeksiyonu tanısı güvenilir değildir.
Ayırıcı Tanı
Lezyonun yerine göre trikofiti, alopecia areata, alopecia specifica (syphilitica), erythema chronicum, psoariasis vulgaris, granuloma anulare, pityriasis versicolor, seboreik dermatit ve kandidoz da ayırıcı tanıda düşünülmelidir.
Mikrospori Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavi için önerilenler şunlardır: terbinafin, 250 mg/gün, 4-8 hafta; veya ketokonazol, 200 mg/gün 4 hafta ya da griseofulvin, 500 mg/gün, ağız yolundan, 4-6 hafta.
Tedavinin başarısı, mikolojik incelemeler ile kontrol edilmelidir.
Kaynaklar
Kefalidou, S., S5. Odia, e. Gruseck et al.: Wood’s light in Microsporum canis positive patients. Mycoses 40, 461-463, 1997.
Pönnighaus, J.M., D. Warndorff, G. Port: Microsporum nanum – a report from Malawi (Africa). Mycoses 38, 149-150, 1995.
Tanaka, $., R.C. Summerbeli, R. Tsuboi et al.: Advances in dermatophytes and dermatophytosis. J. Med. Vet. Mycol. 30, Suppl. 1, 2939, 1992.
Weitzman, 1., R.C. Summerbeli: The dermatophytes. Clin. Microbiol. Rev. 8, 240-259, 1995.