Kuzu ve Oğlak Kayıpların Önlenmesi

Kuzu ve Oğlak Kayıpların Önlenmesi

Kuzu ve Oğlak Kayıpların Önlenmesi

Kuzu ve Oğlak kayıpların önlenmesi, kuzu ve oğlak kayıpları ülkemizin en önemli problemlerindendir. Büyük zararlara sebep olduğu bilinmektedir.

Kayıplara sebep olan hastalıkları saydığımızda sorunun ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bu hastalıklar arasında doğrudan veya dolaylı olarak kuzu ve oğlak kayıplarına sebep olabilecek 27 ayrı problem sayılabilir.

Kuzu ve Oğlak Kayıplarına Neden Olan Hastalıklar

Kuzu ve oğlak kayıplarının başlıca sebeplerinden biri bruselloz ’dur. Yavru attıran, sürüyü ve sürü sahibini zor durumda bırakan, insanlara da bulaşabilen tehlikeli bir hastalıktır. Atıkların tahlili şarttır. Gerçek sebebin bulunması önemlidir. Çünkü; her yavru atma bruselloz değildir. T.C. Tarım ve Orman Bakanlığının talimatlarına göre göze damlatmak suretiyle, 3 aylıktan büyük her yaştaki koyun ve keçiler aşılanır. Tek doz uygulama bağışıklık için yeterlidir.

Bruselloz dan başka yavru atmaya neden olan hastalıklar da vardır. Bunlar arasında Klamidya ve Koksiella enfeksiyonlarını sayabiliriz. Bu hastalıklar da insanlara bulaşabilir, yani zoonoz hastalıklardır. Laboratuvar tahlili ile kesin teşhis konulur. Koksiellozis hastalığının insanlarda görülen formuna Q humması adı verilir.

Her yavru atma olayını bruselloz sanmamak ve doğru önlemleri almak için atıkları mutlaka laboratuvara göndermek gerekir. Koksiella ve Klamidya enfeksiyonları için en uygun korunma yolu aşılamadır. Antibiyotik tedavisi ile sonuç alınabilir.

Vibriosis veya diğer adıyla Kamfilobakter fetus enfeksiyonu yavru atmaya sebep olur. Aşılama en uygun koruyucu yöntemdir. Antibiyotikler ile tedavisi mümkündür. 

Listeriosis yavru atmaya yol açan bir hastalıktır. İnsanlara da bulaşabilir. Belirtilerle teşhise gitmek doğru olmaz. Laboratuvar tahlili şarttır. Bozuk silajlarla beslemenin sonucunda ortaya çıkabilir. İlk yapılacak iş silajın verilmemesidir.

Septisemi veya kolibasilloz dediğimiz hastalık çok büyük kayıplara sebep olan, yeni doğmuş kuzu ve oğlakların ani ölümü ile sonuçlanan bir hastalıktır. Çaresi doğuma bir ay kala gebelerin aşılanması ve doğumu takip eden en kısa sürede yavrulara antiserum verilmesidir. Koç ya da teke katımı belli bir zamana yayılan sürülerde doğum sonrası yavrulara antiserum verilmesi korumayı garanti altına almak için yararlı bir uygulamadır.

Kuzuların enterotoksemisi, diğer adıyla C tipi Klostridyum perfringens enterotoksemisi, 2-5 günlük yavrularda ani ölümlere neden olan bir hastalıktır. Yeni doğanlarda pankreas henüz tripsin enzimi salgılamaya başlamadığı için, Klostridyum perfringens tip C tarafından salgılanan betatoksin tahrip edilemez ve yavruları öldürür. Daha büyüklerde ise böyle bir sorun olmadığı gibi, Klostridyum perfringensin diğer tipleri (A.B, D) için de sorun oluşturmaz. Bu problem, Klostridyum perfringens tip C için söz konusu olmaktadır. Çaresi aşılamadır.

Kriptosporidiosis ve Koksidiosis hastalıkları da ishale ve ölüme sebep olan hastalıklar olup, ana koruma yöntemi temiz ve kuru ortamlardır. Tedavi yöntemleri denenebilir. Ancak; tedavi şansı olmadan yavruları kaybedebiliriz. Gözümüz yavruların üzerinde olmalı ve erken müdahale yapmalıyız.

Leptospiroz, kan işeme ve sarılıkla ortaya çıkar. Yavru atma sebebidir. Öldürücüdür ve insanlara bulaşabilir. Tedavi şansı vardır. Ancak; tedavi etmek sadece belirtileri geçirmeye yarar. Kurtulan hayvan idrarıyla hastalığı yaymaya devam edeceği için, en akılcı yöntem aşılamadır.

Ektima, dudak kenarlarında yaralar ile ortaya çıkan bir virus etkenli hastalıktır. Yem yemeye engel olarak yavruların ölümüne yol açar. Çok bulaşıcıdır. Aşılama tek çaredir. Diğer bir viral etkenli hastalık, çiçek hastalığıdır. Vücudun tüysüz bölgelerinde kabartılarla kendini gösterir. Hızla yayılan, öldürücü bir hastalıktır. Aşılama dışında çaresi yoktur.

Selenyum ve E vitamini eksikliğiyle ortaya çıkan Beyaz Kas Hastalığı da, yavru kayıplarına neden olur. Yemlerine Selenyum ve E vitamini katılması ya da enjeksiyon şeklinde bunları verilmesi  koruma için yeterlidir.

Gebelik Toksemisi, birden çok yavru yapan ırklarda, gebeliğin son döneminde ortaya çıkan bir metabolik hastalıktır. Yavruların olduğu gibi, annenin de kaybına yol açar. Annenin gebelik sonuna doğru yavrularını besleyecek enerjisi olmaması sebebiyle ortaya çıkan bu hastalığın tek önlemi enerji takviyeleridir. Gebeliğin son döneminde enerji takviyesi olarak verilen yem katkıları ile kayıplar önlenir.

Pasteurelloz, pasteurellosis veya zatürre diye anılan hastalık ise, öksürük ve sık solunum ile kendini gösteren, yavru kayıplarına sebep olan bir hastalıktır. Antibiyotik tedavisi mümkün olabilir.  En etkili korunma yolu aşılamadır. Ayrıca,  hasta yavruların annelerini emerken memeye pasteurella mikrobunu bulaştırmaları sonucunda meme yangısı (mastitis) oluşması da hastalığın başka bir zararıdır.

Kuzu ve oğlak kayıplarına sebep olabilecek hastalıklardan ayak çürüğü (piyeten), koyun pseudotüberkülozu (Kazeöz lenfadenitis), yanıkara, şarbon, şap, küçük ruminantların vebası (PPR), kuzu dizanterisi, keçi ciğer ağrısı, enfeksiyöz nekrotik hepatit (kara hastalık) gibi hastalıkları da sayabiliriz.

Bunlara iç ve dış parazitlerden dolayı olabilecek kayıpları da ekleyebiliriz.

Kuzu ve Oğlak Kayıpların Önlenmesi İçin Son SÖZ

Hastalıkların tedaviye gerek kalmayacak şekilde aşılama veya diğer koruyucu hekimlik metodlarıyla önlenmesi en doğrusudur. Aşılar mutlaka prospektüsünde yazıldığı şekilde uygulanmalıdır. Bu konuda en yakın veteriner örgütünden yardım alınmalı ve daha önce belirttiğimiz şekilde laboratuvar muayenesi talep edilmelidir.

Exit mobile version