Küresel Isınma nedir?
Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte ihtiyaçlarda artmaya başlamış bu ihtiyaçların karşılanması için sanayi üretimine ihtiyaç duyulmuştur. Bu sanayi üretimine duyulan ihtiyaç sanayileşmenin hızlanmasına olumlu yönde katkı sağlamıştır. Sanayi devriminin tamamlanmasından beri geçen zaman içinde özellikle fosil yakıtların yakılması, atmosfere salınan karbondioksit başta olmak üzere diğer sera gazların artışı ve çeşitli insan etkinlikleri ile ormanların yok edilmesi sonucunda yeryüzündeki ve atmosferin alt bölümlerindeki sıcaklık artması olayına “Küresel Isınma” adı verilmektedir.
Küresel Isınmanın yeryüzünde yağışların etkilenmesine, deniz seviyesinin yükselmesine, bitki örtüsünde değişikliğe, canlıların yaşamlarına ciddi değişikliklere neden olmaktadır. Yerleşim hayatına geçmesinden hemen sonra insanlar dünyadaki iklimler ne denli değişmiyor gibi görünmüş olsa da geçmişten günümüze kadar bulunan veriler öyle olmadığını göstermektedir. Atmosferin Dünyaya yakın alanlarında ortalama sıcaklığının kendiliğinden veya insanların etkileriyle yükselmesi küresel ısınma olarak açıklanmaktadır.
Biyolojik Açıdan Dünyamızı Küresel Isınma Sebebiyle Neler Bekliyor
Biyolojik çeşitlilik hızlı iklim değişimi tarafından tehdit edilmektedir. Yüzyıl içinde 1 ile 4 °C arasındaki ısınma ortadaki enlemlerin Kutuplara doğru 150 ile 550 km hareketlenmesine gelecekte sebep olacaktır. Bu durumda ekosistemlerin coğrafik dağılımı ve kompozisyonunun yeni şartlara cevabı değişecektir. Türlerin pek çoğu yeni şartlara yeterince hızlı uyum sağlayamayıp yok olacaktır. Tüm bu değişimler çok kısa sürelerde yaşandığı için canlıların bu hızlı değişime ayak uydurmaları mümkün değildir. Canlılar binlerce hatta milyonlarla ifade edilen süreçlerde meydana gelen değişimlere ayak uydurabilirler. 100 lü yıllarla ifade edilen kısa süreçlerde meydana gelen değişimler canlı türlerinin yok olmasına neden olur. “Küresel ısınma 2050’ye kadar bitki ve hayvan türlerinin dörtte birini ya da 1 milyondan fazlasını yok edecek”. 65 milyon yıl önce dinozorların dünyada silinmesinden sonra yaşanacak en kötü “türsel tükenme” olacağını söylemek sanırım abartı olmayacaktır.
“Avrupa Çevre Ajansı’nın raporuna göre, iklim değişikliğinin Avrupa’daki etkileri şöyle: 1980’li yıllarda yaşanan felaketler sel, fırtına, sıcak dalgası ve kuraklık iken, 1990’lı yıllarda iklim bağlantılı afetlerin sayısı ikiye katlandı. 2003’te çevre felaketlerinin ekonomik kaybı 11 milyar dolara yükseldi.” Bu sebeple küresel ısınma hem canlı yaşamına zarar vermekte aynı zamanda da ekonomik olarak insan yaşamına zarar vermektedir.
Türkiye bu felaketin hangi kısmında?
Türkiye Küresel Isınmadan nasibini alan ülkeler arasındadır diyebiliriz. Bunu söylememizin en önemli nedeni ülkemizin hemen güney tarafında bir Çöl Kuşağının yer alması ve bu kuşağın ısınmayla beraber kuzey yönüne ilerlemesidir. Türkiye bulunduğu ekolojik kuşak itibariyle şayet gerekli önlemler alınmazsa her an Çölleşebilecek bir yapıya sahiptir. Ülkemizde yapılması gereken küresel olarak yapılan büyük ölçekteki iklim değişimi ile ilgili tahminlerin bölgesel tabanda daha küçük ölçeğe indirilmesini sağlamak ve ülkemiz için olası iklim değişimi tahminlerini ortaya koymaktır. Bu iklim değişiklikleri tahminlerine göre, ülkemiz su kaynaklarının, tarımının ve ormanlarının, genel olarak ekosistemin bundan olası etkilenme derecelerini araştırmak, tespit etmek, çözüm önerileri ortaya koymak ve karar vereceklere bu bilgi desteğini sağlamaktır. Bu çalışmalar gelecekte ülkemizin su ve tarım politikasına yön verecek önemli çalışmalardır.
Kaynakça