Kral ‘a biçilen değer 100 bin lira. Adıyaman’da kürenk ırkı “Kral” adlı güvercine 100 bin lira değer biçilirken, birçok kuşseverin otomobille takas önerisi değerinin altında olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi.
Türkiye’de kanatlı hayvanseverlerce yetiştirilen cins kuşlar, özellikleri ve renkleriyle ilgi uyandırırken, piyasa değerleriyle de şaşırtıyor. Renk, fizik yapısı ve paça gibi birçok özelliğine göre fiyatı artan kuşlar, kimi zaman parayla satın alınmak istenirken, kimi zaman da ev ve otomobil gibi menkul ve gayrimenkul kıymetlerle takas yapılabiliyor.
Adıyaman’da kürenk ırkı “Kral” isimli güvercin de kentte paha biçilemeyen kuşlar arasında yerini alıyor. Adıyaman Kuş Severler Derneği’nde görücüye çıkan ve kuşseverlerin gözdesi haline gelen Kral’a biçilen fiyat 100 bin lira.
Kral’ı geçen sene dernek başkanından satın alan ve evde yaptığı özel bölmede özenle besleyen Erkan Türkoğlu, AA muhabirine, ortalama ömrü 15 yıl olan 2,5 yaşındaki Kürenk ırkı güvercine talip olanların sayısının fazla olduğunu belirtti.
Kral’ı 35-40 bin liralık otomobille takas etmek isteyenlerin bulunduğunu ancak kendisinin bu duruma sıcak bakmayarak teklifi geri çevirdiğini anlatan Türkoğlu, Kral’ı 100 bin liradan düşük fiyata satışa çıkarmayacağını kaydetti.
Türkoğlu, “Arabayla takas etmek isteyenler oldu. Anahtarı verdiler ama takas istemedim. Araba 30-40 bin liralık otomobildi, ben Kral’a 100 bin lira istiyorum.” dedi.
“30 yıldır bu işin hastasıyım” diyerek kuşseverliğini dile getiren Türkoğlu, 2012 yılında da Herkül adını verdiği kürenk ırkı bir güvercine sahip olduğunu, Herkül’e o senelerde 25 bin lira verdiklerini ancak onu da satmak istemediğini vurguladı.
Türkoğlu, Kral’ın Herkül’ün torunu olduğunu ve 2014 yılında ölen Herkül’ün ardından en çok bağlandığı kuş olduğunu aktardı.
“Ölü kuşları mumyalayarak muhafaza ediyorlar”
Adıyaman Kuş Severler Derneği Başkanı Nizamettin Fidancı, Türkiye Şebap Güvercin Federasyonu’na bağlı derneğin 1997 yılında kurulduğunu ve 127 üyesinin bulunduğunu bildirdi. Fidancı, kuşseverleri ve bu işe gönül vermiş kişileri bir arada tutmak ve aile ortamı oluşturmak amacıyla kurulan derneğin 50’nin üzerinde yarışmada kupa ve madalya kazandığını söyledi.
Fidancı, dernekteki kuşların yılda iki kez Ankara’da yarışmaya katıldığını, nisandaki yarışmanın serbest, kasımda yapılanın ise yaş kategorisinde gerçekleştirildiğini ifade etti.
Yarışmalara 81 ilin yanı sıra yurt dışından da ciddi katılım olduğunun altını çizen Fidancı, “Yarışmalarda bir mankenlik seçimi gibi kuşun kanadına, gözüne, kuyruk oranına, tırnağına, buna benzer 12 kritere göre değerlendirme yapılıyor. Değerlendirmede kuşlara puanlar veriliyor. Yarışmaya kürenk, miski, çakmaklı, mavi ırkı kuşlar katılabiliyor. Dereceye giren kuşa ve sahibine ödül veriliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Aile ferdi gibi gördükleri kuşlara büyük hassasiyetle baktıklarını, besin değeri yüksek yemlerle beslediklerini ve yemleri çoğu zaman yurt dışından ithal ettiklerini anlatan Fidancı, kuş beslemenin hobinin yanı sıra terapi olduğuna vurgu yaptı.
Fidancı, dernek üyelerindeki kuşların fiyatlarının 10 TL’den 100 bin TL’ye kadar değiştiğine işaret etti.
Kendisinin de bugüne kadar birçok kuş beslediğini ve sattığını anımsatan Fidancı, “Sattığım kuşları kimi zaman ‘Keşke hiç satmasaydım.’ dediğim oluyor, pişman oluyorum. Ama iyi bir kuş yetiştirdiğim için de gururlanıyorum.” ifadesini kullandı.
Kente ilk Türkiye şampiyonluğunu 2004 senesinde “Nemrut” isimli kuşla getirdiğini, 7 yıl üst üste Nemrut’un birinciliği kimseye bırakmadığını ve sonunda Nemrut’u İstanbul’da bir kuşsevere sattığını aktaran Fidancı, Nemrut’un öldükten sonra içinin doldurularak muhafaza edildiğini ifade etti.
Fidancı, “Kuşlarını çok sevenler kuşları öldükten sonra içini doldurup ya da mumyalayarak evlerinin bir bölümünde muhafaza ediyorlar.” şeklinde konuştu.
Kanatlı hayvan pazarının da önemine değinen Fidancı, bu konuda sıkıntı çektiklerini belirtirken, siyasilerden alının sözün halen hayata geçmediğini söyledi.
Kuşsever sayısının fazla olduğunu ancak ailelerin kuşları görmek için derneğe gelmekten geri durduğunu savunan Fidancı, şunları kaydetti:
“Bu konuda sitemkarız. Bu pazar bir ilde olmazsa olmazlardan biridir. Biz kanatlı hayvanların ulu orta satılmasına ve kesilmesine karşıyız. Bunun sektörleştirilmesi, modern bir tesise kavuşması lazım. Biz derneğimizde bunu yapıyoruz ama buraya gelemeyenler var, aileler gelemiyor. Fakat bir pazar olursa insanlar rahat rahat gelip kanatlı hayvanları görebilirler. Bu bir iki kişinin talebi değil, bu halkın talebi.”