Köpeklerde kusma durumu her köpek sahibinin karşılaştığı ve can sıkan bir durumdur. Köpeklerin medulla oblongatasında oldukça gelişmiş bir kusma merkezi vardır. Köpeklerin kendi isteğine bağlı olarak kolaylıkla kusabildiklerini biliyor musunuz?. Kusma ile ilgili reseptörler başlıca yutak(farenks), onikiparmak bağırsağı (duodenum), kalp, rahim (uterus), böbrek, idrar kesesi ve iç kulaktaki kanalis semisirkülaris olmak üzere organizmanın pek çok yerinde mevcuttur.
Köpeklerde Kusma Nedenleri Nelerdir?
Kusmanın etiyolojisinde;
- tiksinmeye neden olan kötü kokular,
- heyecan,
- korku gibi duygular,
- vestibuler hastalıklar,
- visseral yangılar,
- toksinler,
- bazı ilaçların etkisi,
- midenin aşırı dolgunluğu,
- sarsıntılı yolculuklar,
- şiddetli ağrılar,
- x ışınları,
- intrakraniyal basınç artışı,
- beyin kanaması,
- apandisit,
- bağırsak tıkanması,
- renal bozukluklar,
- dehidrasyon,
- üremi,
- anoksi,
- anemi,
- paraziter enfestasyonlar
- elektrolit dengesinin bozulması başlıca sebepler sayılabilir
Kusma mevcut hastalığın bir semptomu olup, tedavideki başarı gerçek nedenin bulunmasına bağlıdır. Özellikle köpeklerde akut gastritis kusmanın en genel nedenidir. Yem konusunda seçici olmayan köpeklerde kusmaya sık rastlandığı halde yem konusunda titiz bir davranış gösteren kedilerde nadiren rastlanır. Akut gastritis tek başına şekillenebilirse de genellikle bağırsak enfeksiyonu (enteritis) ile ilgilidir.
Gıdaların İlerleyişi ve Akut Gastritis Nasıl Oluşur?
Normal olarak lokma mideye girdiğinde fundus (midenin ikinci bölümü) bu duruma uymak için intragastrik basıncı arttırmaksızın gevşer (reseptiv gevşeme). Midenin bitiminden hem önceki bölüm olan Antrum ve pilorustaki kontraksiyonlar ile lokma on iki bağırsağa yollanmadan önce homojen bir hale getirilir. Daha sonra antrumun sistolü ile sindirimi tamamlanmış lokma bağırsağa fışkırtılır. Gıdalar mideyi önce sıvılar, daha sonra karbonhidrat ve protein, son olarak yağlar ve lif şeklinde bir sıra izleyerek terk ederler.
Akut gastritis varlığında fundus (midenin ikinci bölümü) gevşemez ve intra gastrik basınç kusma noktasına ulaşıncaya kadar yükselir. Antrum (midenin son bölümü) hareketleri azalabilir. Gıda midede alıkonur. İntragastrik basınç yeterince yüksek değilse, kusma, yemlemeyi takiben saatler sonra gerçekleşebilir. Mideye giren gıdalar ve sıvılar daha sonra gastrik mukozada yangıya neden olacak asit ve pepsin salınımını stimule eder. Mide gelişen bu olaylar akut gastritisin oluşumuna neden olur.
Gastritis Nasıl Düzeltilebilir?
Mutlaka Veteriner Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılanlar bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.
Gastritiste sıvı ve elektrolit kaybını düzeltmek için fizyolojik tuzlu suyu (% 0.9 ‘luk izotonik) takiben IV olarak Ringer solüsyonu verilmelidir. Mide boş olduğu halde inatçı bir kusma mevcut ise antiemetik uygulanarak kusmanın durduruİup köpeğinizin güçsüz kalması önleneceği gibi, sıvı ve elektrolit kaybı da azaltılmış olacaktır. Asit salgısını azaltacak ilaçların kullanımı ile gastrik mukozanın ileri dönemlerde yangılanması önlenir.
Köpeklerde Kusma Sonrasında Nasıl Bir Diyet Uygulanmalıdır?
Kusma 24 saat içerisinde kesilirse küçük miktarlar halinde oral rehidrantlar verilmelidir. Köpeklerde kusma tekrarlamazsa IV sıvı terapi yerine oral rehidrantlara devam edilir. Daha sonra yüksek sindirilebilirlikli, düşük yağlı bir diyet günlük gereksiniminin yarısı kadar olacak şekilde 2 ya da 3 öğüne ayrılarak verilir.
Verilmesi uygun gıdalar;
- Piliç,
- balık,
- pişmiş yumurta,
- tavşan lapası
- pirinç lapası
- ticari olarak düşük yağ içerikli veteriner reçeteli (prescription) diyetler kullanılabilir. (Veteriner Hekim ‘inize danışın)
Düşük yağ ve lif içerikli gıdalar mideyi çok hızlı bir şekilde terk eder. Bu durum intragastrik basıncı minimize etmek için önemlidir.
Yukarıda bahsedilen diyet uygulamasına 3-4 gün süre ile devam edilir. Köpeklerde kusma tekrarlamazsa bu süreyi takibeden 3 gün içerisinde normal yemlemeye geçilir.
Kronik gastritis olguları tanı ve sınıflandırma amacıyla gastrik biyopsiyi gerektirir. Ancak genellikle akut gastritiste uygulanan yüksek sindirilebilirlikli, düşük yağ ve lif içerikli diyetlerin kullanımı yararlı olur. Bu tür olgularda olumlu sonuçların alınabilmesi diyetle birlikte spesifik ilaç tedavisini sürdürmekle mümkündür.
Kaynaklar