Köpeklerde Kalça Displazisi

Köpeklerde Kalça Displazisi

Köpeklerde kalça displazisi; özellikle büyük ırk köpeklerde, büyüyen femur başının ve acetabulumun oluşturduğu kuvvetlere bağlı olarak kalçadaki instabilitenin değiştiği, oldukça sık rastlanılan ortopedik bir hastalıktır. Kalıtsal bir hastalık olmakla birlikte, çevresel faktörler hastalığın seyri ile klinik ve radyografik bulguların derecesi üzerine etkilidir. Veteriner pratikte oldukça yaygın bir problem olarak karşımıza çıkmakta ve tüm ortopedik vakaların %30’unu oluşturmaktadır. Köpeklerde kalça displazisi, kalça eklemi gevşekliği ile ilişkilidir.

Displazi” kelimesi, Yunanca’dan köken alan “dys: anormal” ve “plassein: biçim almak” anlamına gelen iki sözcüğün birleşmesiyle oluşmuştur. Kalça displazisi, en basit tanımıyla “kalçanın kusurlu gelişimi”dir.

Köpeklerde kalça displazisi tüm köpek ırklarında görülebilir. Fakat büyük köpek ırkları bu hastalığa daha yatkındır ve klinik belirtileri daha şiddetli seyreder. Cinsiyet bu hastalığa yatkınlıkta rol oynar. Erkeklerde dişilerden daha sık görülür

Birçok köpek ırkında ileri yaşlara kadar klinik belirti görülmeyebilir. Genetik olarak kalça displazisine predispoze köpekler normal kalça eklemi ile doğarlar. Eklem gevşekliğinin radyolojik olarak belirlenebilmesi yaklaşık 2 aylık yaştan sonra olur. Bu karakteristik hastalık fenotipinin latent gelişimidir ve dejeneratif eklem hastalığı olarak isimlendirilir. Dejeneratif eklem hastalığı (DEH) genellikle 4-6 aylık yaştan sonra oluşmaya başlar.

Osteoartritis (OA) ise 2 yaşından önce yüksek oranda oluşmaktadır. Bu bozukluk halk dilinde kireçlenme olarak tabir edilen hastalıktır.

Hızlı büyümenin osteoartrit oluşumu için ana faktör olduğu belirtilmektedir.

Bununla beraber, yeni araştırmalar dejeneratif eklem hastalığının görülme sıklığının tüm yaşlarda aynı olduğunu göstermektedir. Ağrı ve klinik topallık, radyolojik osteoartritis ile birlikte olabilir ya da olmayabilir. Bu nedenle KD’nde klinik belirtilerin oluşması beklenmeden erken teşhis ederek hastalığın önüne geçilmelidir. Çünkü kalça displazisi ve sonrasında gelişen dejeneratif eklem hastalığı ağrı, hareket güçlüğü ve uzun süreli çalışmayı engelleyici bir tablo oluşturmaktadır.

Köpeklerde Sağlıklı ve Displazik Kalça Yapısı

Normal bir kalçada herhangi bir anomali veya dejeneratif değişiklik yoktur. Her iki acetabulum yeterli derinlikte ve simetriktir.

Displazik olgularda asetabulum normale oranla daha “konkav”dır. Derinliği kaybolmuştur. Yarım küre özelliğini kaybetmiştir. Bu durum özellikle asetabulum’un anterior kenarında daha belirgindir.

Görsel kaynak: pethelpful.com/dogs/Guide-to-Hip-Dysplasia-in-Dogs

Köpeklerde Kalça Displazisi Klinik Belirtileri

Erken yaşta koksafemoral eklem gevşekliği (laksite) şeklinde ortaya çıkan bu rahatsızlık eklem uyumunda bozulmaya yol açar. Sonuçta kısmi (subluksasyon) veya tam çıkık (luksasyon) şekillenmektedir. Bu durum yavru köpeklerde 3 ila 5 aylık gibi çok erken bir dönemde başlar.

Hayatlarının sonuna kadar ağrılı ve güçsüz bırakan bir sağlık problemi olarak devam eder. Hastalığın ilerleyen safhalarında farklı klinik belirtilere rastlanır.

Bunlar: Kalça ekleminde ağrı, yürüme sırasında değişik derecelerde topallık, kalçanın arkadan bakıldığında sağa sola kıvrılması (cat walk), tavşan sıçrayışına benzer bir koşma (bunny hopping), merdiven çıkma ve oturup kalkmada isteksizlik ve güçsüzlük, engel atlayamama, eklemde hareketin kısıtlanması ve osteoartritik üremelerdir. Oturuşta bacaklarda asimetri söz konusudur.

Tıkırdama sesi veren kalça eklemi, yerine getirilmeyi takiben yürüyüş sırasında kalça ekleminin tekrar çıkması ile şekillenir. Hasta sahipleri genellikle bu tıkırdama sesini duyar.

Kalça Displazisine Çevrenin Etkisi

Kalça gevşekliğine neden olan faktörler henüz tam olarak belirlenememiştir.

Kalça displazisi primer olarak ergin ağırlığı 15 kg’ın üzerinde olan büyük ve dev ırk köpeklerde görülürken; bu hastalık daha küçük köpek ırklarında da ve hatta kedilerde de kaydedilmiştir. Yatkın ırklar arasında Rottweiler, Alman Çoban Köpeği, Saint Bernard, Golden Retriever, Labrador Retriever en başta sayılabilir.

Genetik ve genetik olmayan faktörler; vücut büyüklüğü, büyüme oranı, beslenme, diyete bağlı kalsiyum ve diğer katyonların aşırı alınması, endokrinolojik etkiler ve kas yapısı hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayan faktörlerdir.

Genetik faktörlere ek olarak köpeğin anatomik yapısının özelliği, büyüme oranı, vücut ağırlığı, genel kondüsyon ve aktivitesi gibi bireysel özellikler de hastalığın etiyolojisinde rol oynamaktadır. Büyüme hızının, büyük ırklarda kalça ekleminin gelişimini negatif etkilediği bildirilmiştir.

Özetle; hastalığın büyük ve dev ırk köpeklerde daha fazla görülmesinin bu ırklarda hızlı büyüme ve hızlı kilo artışının da kalça displazisinin oluşumunda en büyük hazırlayıcı faktörlerden birisi olduğunu göstermektedir. Güçlü kas yapısına sahip olan köpeklerin kalça eklemleri, zayıf yapılılara oranla, daha normal yapıdadır. Vücudun yağ oranı kalça displazisinin görülme sıklığı ile doğru orantılıdır. Aşırı enerji ve kalsiyum, büyüme çağındaki köpek yavruları için iki büyük risk faktörüdür. Köpeklere verilen besinlerde kaliteli bir protein kaynağı olmalıdır. Yüksek enerji alımı osteoartiritin görülüş sıklığı ve şiddetini artırır. Topallığa yol açar.

Kalça Displazisinde Tanı

Kalça Displazisi’nde klinik belirtilerin oluşması beklenmeden erken teşhis ederek hastalığın önüne geçilmelidir. Bu amaçla Kalça Displazisi’nin tanısında; klinik bulgular, palpasyon sonuçları ve radyografi ile birlikte değerlendirilmelidir. Kalça Displazisi’nin erken teşhisinde ise; hayvanın hareketlerinin gözlenmesi ve klinik muayene bulgularının detaylı olarak değerlendirilmesi ve radyografik bulgular eşliğinde kesin tanı konulması esastır.

Köpeklerde Kalça Displazisi Tedavisi

Sağaltım için mutlaka Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.

Kalça Displazisinde Medikal ve Konservatif Tedavi Seçenekleri

Tedavi, operatif ve medikal olmak üzere ikiye ayrılır. Tedavinin şekli;

Medikal tedavide amaç, ağrının neden olduğu klinik bulguların geriletilmesi, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve eğer mümkünse hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılmasıdır.

Akut olarak etkilenmiş hastalarda yangının azaltılması ve ağrının baskılanmasına yönelik tedavi düzenlenir. Bu amaçla ağrı kesici ilaçlar kullanılır.

Akut klinik belirtiler geriletildikten sonra eğer operatif tedavi seçenekleri kullanılmayacaksa, hasta sahibine, beslenme, kilo kontrolü, egzersiz, fizik tedavi ve ilaç kullanımı gibi seçeneklerden uygun olanları önerilmelidir. Egzersiz ve fizik tedavi, kalça displazisinin uzun dönem kontrolünde faydalanılabilecek yöntemlerdendir ve osteoartritin klinik belirtilerini azaltabilir. Kontrollü egzersiz programları bir fizyoterapist tarafından düzenlenmelidir.

Ayrıca masaj, elektroterapi, ultrason, diatermi, kriyoterapi ve akapunktur da bu amaçla kullanılmaktadır.

Kalça Displazisi Cerrahi Tedavi Seçenekleri

Uygulanacak cerrahi teknik hayvanın yaşına ve klinik belirtilerine göre belirlenir. Kalça displazisinde uygulanabilir bazı cerrahi teknikler şunlardır:

1) Juvenil Pubik Simfizyodezis (JPS)

2) Triple Pelvik Osteotomi (TPO)

3) İntertrohenterik Osteotomi (ITO)

4) Biouyumlu Osteokonduktif Polimer (BOP) / Raf Artroplastisi

5) Femur Başı ve Boynunun Ostektomisi

6) Total Kalça Protezi

KAYNAKÇA

  1. Anderson, A. (2011). Treatment of hip dysplasia. Journal of Small Animal Practice, 52(4), 182-189.
  2. Petazzoni, M., & Dallago, M. (2019). Canine Femoral Neck Lengthening Combined with DARthroplasty to Manage Severe Canine Juvenile Hip Dysplasia: A Case Report. VCOT Open, 2(02), e25-e29.
  3. Ruiz Santiago, F., Santiago Chinchilla, A., Ansari, A., Guzmán Álvarez, L., Castellano García, M. D. M., Martínez Martínez, A., & Tercedor Sánchez, J. (2016). Imaging of hip pain: from radiography to cross-sectional imaging techniques. Radiology research and practice, 2016.
  4. Meomartino, L., Greco, A., Mennonna, G., Auletta, L., Pasolini, M. P., Fatone, G., & Lamagna, F. (2021). Joint laxity in canine hip dysplasia assessed using the hip flexed not distracted ventrodorsal view. Journal of Small Animal Practice, 62(3), 187-193.
  5. Displazisinde, K. (2014). Tanı ve Tedavi Seçenekleri. Türkiye Klinikleri J Vet Sci, 5(2), 54-61.
  6. ÇAPTUĞ, Ö., & BİLGİLİ, H. Köpeklerde Kalça Displazisine Güncel Yaklaşımlar. Bölüm II: Kalça Displazisinin Klinik Tanı Yöntemleri. Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 4(1), 35-42.
  7. ÇAPTUĞ, Ö., & BİLGİLİ, H. (2006). Köpeklerde kalça displazisine güncel yaklaşımlar. Bölüm I: kalça displazisinin etiyolojisi ve patogenezi. Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 3(2), 123-128.
  8. YAPRAKCI, M. V., & TEKERLİ, M. (2015). Köpeklerde kalça displazisine yol açan kalıtsal ve çevresel faktörler üzerine bir derleme. Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi, 55(1), 37-43.
Exit mobile version