Kanatlılarda Paratifo Enfeksiyonları

Paratifo infeksiyonları

Kanatlılarda Paratifo Enfeksiyonları

Kanatlılarda Paratifo Enfeksiyonları

Kanatlılarda Paratifo enfeksiyonları, Salmonella gallinarum ve Salmonella pullorum ‘un dışında kalan, diğer hareketli salmonella türlerinden ileri gelen hastalıkları barından infeksiyondur. Genç kanatlılar olarak tavuk, hindi, güvercin, kanarya, ördek ve diğer kuşlar olmak üzere erginlere oranla daha duyarlıdır ve bunlarda ölümler daha fazla oranda görülmektedir.

Kanatlılarda Paratifo Enfeksiyonlarının Etiyolojisi

Kanatlılarda paratifo enfeksiyonlarına neden olan başlıca salmonella türlerinin başında Salmonella typhimurium ve  Salmonella enteritidis gelmektedir. Bu iki Salmonella türü dışında S. anatum, S. derby, S. barelly, S. montevideo, S. newport ve diğerleri kanatlılarda paratifo enfeksiyonlarını meydana getirmektedir.

Etkenlerin sahip oldukları özellikler salmonella cinsleriyle aynıdır. Ancak bazılarında bazı biyokimyasal ve antijenik farklılıklar vardır.

Antibiyotik, kemoterapötik ve dezenfektanlara karşı duyarlılıkları oldukça farklılık göstermektedir.

Epizootiyolojisi

Kanatlılar arasında enfeksiyona karşı duyarlılık, etkenin türüne,virulensine, konakçının yaş ve ırkına ve de çevresel faktörlere karşı göre değişmektedir. Enfeksiyonun çıkışı, bulaşma ve yayılışı Pullorum Hastalığı ve Tavuk Tifosu ‘nda bildirildiği gibidir.

Ayrıca, mikropla bulaşık et, kan ve kemik unları, yemler, suluklar ve diğer maddler ile yemliklere ve yem depolarına kadar giren yabani kuşlar ve özellikle, rodentlerin etkisi de fazla olmaktadır.

Kanatlılarda Paratifo Enfeksiyonlarının Klinik Belirtileri

Paratifonun semptomlarına başlamadan önce enfeksiyonun kuluçka süresi değişiklik göstermekle beraber önceden de ifade ettiğimiz gibi gençler erginlere göre daha duyarlı olduğu ifade etmekte fayda vardır.

Hastalığa yakalananlar da tüylerin kabarması, durgunluk, iştahsızlık, tütreme, uyuşukluk ve ishal başlıca görülebilen klinik semptomlar arasındadır.

Perakut olgularda saydığımız semptomlar gözükmez ve hayvan kısa süre içersinde ölüm şekillenir. Ölümler 5-8 gün içinde yüksek düzeye ulaşır ve %20 ‘ye varan bir mortalite görülür. Güvercinlerde kanat eklemlerinin yangılanması ve ödemler, bazı tavuklarda da körlük ve bacak eklem yangıları da bulunabilir. Ensefalitise nadiren de olsa rastlanmaktadır. Perakut olgularda kanatlı nekropsi önemli olmakla beraber makroskopik olgularda görülmemektedir.

Akut durumlarda karaciğer ve dalak büyümüş ve üzerlerinde küçük nekrotik odaklar bulunur. Perikarditis, hava kesesi yangısı ve hemorajik enteritisler gözlenebilir.

Ergin kanatlılarda klinik ve nekropsi bulguları yok denecek kadar az veya belli belirsizdir. Yumurta tavuklarında verim düşüklüğü görülmektedir.

Teşhis

Kanatlılarda Paratifo enfeksiyonlarının teşhisinde 2 yöntem kullanılmaktadır.

  1. Klinik ve nekropsi bulguları: Bu yöntem enfeksiyonu tanımlama için yeterli değildir. Paratifo enfeksiyonu Pullorum, Tavuk Tifosu, Pastörellozis, Kolibasillozis, Mikoplazmozis ve zehirlenmelerle karışabilir.
  2. Laboratuvar Muayeneleri: Teşhis için yeni ölmüş ya da hasta hayvanlardan kan alınıp gönderilir. Yalnız sonuçların doğru çıkması için hasta olan kanatlılara herhangi bir antibiyotik ya da kemoterapötik bir ilaç kullanılmamış olması şarttır.Laboratuvar muayenelerinde kullanılan başlıca metodlar;
     
    • Bakteriyoskopi
    • Kültür
    • Serotojik testler (Vena cutanea ulnaris ‘den alınan kanla)
    • Hayvan Deneyi
    • Bakteriyofaj deneyi

Katı besi yerlerinde üreyen mikroorganizmalardan önce polivalan serumlarla ve sonra da grup spesifik OA, OB, OC, OD ve OE testine tabi tutularak hastalığa neden olan etkenin ait olduğu grup saptanır. Eğer gerekiyorsa tür tayini de yapılır. Ayrıca 0-1 fajından da yararlanılır.

Kanatlılarda Paratifo Enfeksiyonun Tedavisi

Sağaltım için mutlaka Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.

Enfeksiyonu hafifletmek ve ölümleri azaltmak için uygun olan antibiyotik seçilir ve başlanır.

Tedavi için örnek verecek olursak; Tetrasiklinler ve klortetrasiklin 100 ppm oranında suda eritilerek veya 250 g/ton miktarında yemlerine karıştırılarak furazolidone veya furaldatone 50-100 g/ton, sulfanamidler de, genellikle, 200-500 g/ton yeme katılarak 10 gün süreyle verilebilir. Bunun yanında bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için vitamin mineral kombinasyonlarının verilmesinde fayda vardır.

Paratifodan Korunma

Kanatlılarda paratifo enfeksiyonundan korunmak genel ve özel koruyucu önlemler alınarak bu önlemlere tam manasıyla uyulması gerekmektedir. Hastalıklar belirli aralıklarla pullorum testine tabi tutulmalı ve bu konuda pullorum yönetmenliğine tam olarak uyulmalıdır.

Enfeksiyondan korunma, sağaltımdan çok daha önemlidir. Hayvanlar arasında enfeksiyon görüldükten sonra bunu tedavi etmek genellikle başarısız kalmaktadır.

Bunun için;

  1. Her türlü genel ve özel koruyucu önlemler almalı ve bunların uygulanmasında çok titiz davranılmalıdır.
  2. Epizootoliji kısmında bildirilen olumsuz faktörler tamamiyle giderilmelidir.
  3. Hayvanlara periyodik olarak pullorum testi uygulanmalı ve bu konudaki yönetmenlik gereği yerine getirilmelidir.
  4. Kümeslerin, kuluçka makineler ve ana makinelerinin dezenfeksiyonu usulüne uygun ve dikkatlice yapılmalıdır.
  5. Kuluçkaya konacak yumurtalar mikropsuz ve sertifikalı yerlerden alınmalı ve fumigasyonları gereğince yapılmalıdır.
  6. Kümeslerden çıkan tozlu hava, filtrelerden geçirilerek temiz hale getirilmelidir.
  7. Kümeslerden çıkarılan gübreler yönetmenliğe uygun olacak şekilde imha edilmelidir.
Exit mobile version