Kanatlılarda Koli enfeksiyonları primer veya sekonder etken olduğu olgularda enfeksiyonlara sıkça rastlanılmakta ve bu hastalıklardan büyük ekonomik kayıplar oluşmaktadır. Stres faktörlerinin ve diğer olumsuz nedenlerin çok etkin olduğu kümeslerde ölümler oldukça yüksektir. Etkenin olgulara sonradan karıştığı durumlarda, hastalığın klinik tablosu, teşhisi, prognozu ve sağaltımı da değişmekte ve bazı hallerde de enfeksiyonlar tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır.
Colibacillosis Enfesiyonun Etiyolojisi
E.coli bağırsağın normal mikroflorasın da sayıca en fazla bulunan turu oluşturmakladır. Gram negatif, fakültatif anaerobik, sporsuz, hareketli, kapsülsüz (ancak mikrokapsüle sahip) ve asidorezistans olmayan bir özellik gösteren etkendir.
Normal sıvı ve katı besi yerlerinde kolayca üreyebilmektedir. Boyutları, 0.5-0,7 x 1,0-2,5 mikrometre arasında değişmekte ve kültür koşullarına göre flamentöz formlara da rastlanılmaktadır. Katı besi yerlerinde 18-24 saat içinde 0.3-0.6 mm çapında, yuvarlak, konveks, kenarları düzgün, mat renkte, kendine özgü bir kokusu olan koloniler meydana gelir ve bazı suşlar da kanlı agarda beta hemoliz oluşturur.
Biyokimyasal olarak çok aktif olan E.coli, karbonhidratların çoğunu fermente eder ve bir kısmından da gaz meydana getirir. İndol, Metil Red (MR), Voges Pros kauer (VP) reaksiyonları pozitif olmasına karşın; üre, jelatin ve hidrojen sülfür (H2S) testleri negatiftir. Ancak, bazı suşların değişik karakter göstereceğini de unutmamak gerekir.
Mikroorganizmanın somatik O-, flagellar H- ve mikrokapsüle ait K- antijenleri bulunmaktadır. Kanatlılarda en fazla rastlanılan enteropatojenik (EPEC) suşların serotiplerinin O1:K1; 02:K1; 078:K80 olduğu ve septisemik olgulardan da daha ziyade 01:K1:H5 serotipinin izole edildiği ancak serotiplerin bölge ve ülkelere göre değişmeler gösterdiği bildirilmektedir. Patojenik olanlarda, pilus antijeninin de önemi çoktur. Piluslu mikroorganizmaların barsak epiteline yapışmada, yerleşmede ve kolonize olmada etkinliği çok fazladır.
Enteropatojenik E.coli’ler (EPEC), biyokimyasal testlerle, nonenteropatojeniklerden ayrılamazlar. Bu amaçla diğer testler ve özellikle, tavşan (lup) veya farelerde enteropatojenite denemeleri yapılmaktadır (infant mouse). Endotoksin’lerin ve hemolizin’lerin, kanatlılarda, hastalık oluşturmada rolleri pek belirlenememiştir.
Kanatlılarda, septisemik olaylardan genellikle izole edilen 078:K80 serotipi, sığır ve koyunlardan da izole edilebilmektedir.
Mikroorganizma antibiyotik, kemoterapötik ve dezenfektanlara değişik derecede duyarlıdır.
Kanatlılarda Escherichia Coli’nin Epizootiyolojisi
Mikroorganizma yumurtalara ve hayvanlara kolaylıkla bulaşabilir. Gaita ile kirlenen yumurtalar temizlenmeden ve fumige edilmeden kuluçka makinelerine konduklarında, inkubatörün sıcak ve rutubetli havası nedeniyle, dışta bulunan etkenler kolaylıkla, kabuklardaki deliklerden içeri girerek embriyoyu infekte eder ve öldürebilirler. Hayvanların bağırsaklarında veya vücutlarındaki portantrelerden içeri giren E.coli’ler çeşitli hastalıklara ol açabilirler.
Ayrıca sindirim sistemi, solunum sistemi ve deriden de vücuda girebilen mikroorganizma, genellikle, gaita ile dışarı çıkarak etrafı bulaştırır. Enfeksiyonun çıkış, yayılış ve bulaşmasında hastaların, portörlerin ve mikropla bulaşık yemlerin, yem katkı maddelerinin (özellikle balık unu, et unu, kemik unu, vs.) suların, altlıkların civciv ve yumurta kutularının ve diğer canlı ve cansız araçların rolü fazladır.
Koli enfeksiyonları her yaştaki hayvanda görülebilir ise de stres altında bulunanlar ve gençler daha duyarlı olup, ölümlere de bunlar arasında fazlaca rastlanılır. Tavukların dışında, hindi, kaz, ördek ve diğer kanatlılarda da kolibasillozise tesadüf edilmiştir.
Kanatlılardaki birçok hastalık olgusundan izole edilen E.coli’ler, genellikle, sekonder bir etken olarak bulunmaktadır. Mikroorganizmanın primer veya sekonder etken olarak katıldığı hastalıklar aşağıda bildirilmiştir.
Koliseptisemisi
Hastalığın perakut seyrettiği durumlarda, hayvanlarda klinik olarak fazla bir bulguya rastlanamaz. Akut septisemik olgularda da oluşan belirtiler hastalığı tanımlamaya pek yeterli değildir. Böyle hallerde, hastalarda durgunluk, iştahsızlık, zayıflama, uyuşukluk, susama, tüylerin kabarması, hareket isteksizliği, ibik ve sakallarda morarma vb. gibi tipik olmayan klinik semptomlar gözlenir. Hastalık, sağaltıma erken başlanmazsa ölümle son bulur.
Otopside, karaciğer ve dalağın yeşilimsi renkte, büyümüş olduğu ve üzerlerinde küçük nerotik odakların şekillendiği gözlenebilir. İleri vakalarda kalp kasında da nekrotik odaklara tesadüf edilebilir. Bazı olgularda perikarditis, miyokarditis, hava kesesi yangısı, perihepatitis ve peritonitis‘lere de rastlanılmaktadır.
Koli Enfeksiyonları Durumlarında Embriyonal Ölümler
Yumurta kabuklarının gaita veya diğer maddelerle kirlendiği, temizlenmeden ve fumige edilmeden kuluçka makinelerine konmalarında, inkubasyonun değişik günlerinde embriyo ölümlerine rastlanmaktadır. İnkubatörün uygun Isı ve rutubetinin etkisi ile kabukta bulunan etkenler, kabuk deliklerinden içeri girerek ürerler ve embriyonun ölmesine neden olurlar.
Embriyonal ölümler, E.coli’den ileri geldiği gibi diğer Gram negatif ve Gram pozitif etkenlerden meydana gelebilir. Bunların yanısıra, vertikal olarak yumurtaya geçebilen diğer bakteriyel (CRD, salmonella) ve viral etkenler (lenfoid leukozis, avian ensefalamiyelitis, Gumboro, vb.), inkubasyon sırasında yumurta içinde üreyerek emriyoları öldürdükleri gibi enfekte hayvanların çıkmasına ve etrafın mikropla bulaşmasına da yol açabilirler. İnfekte civcivlerin bir kısmı çıktıktan kısa bir süre sonra ölmelerine karşın canlı kalanlar da cılız, verimsiz, zayıf ve dayanıksız olurlar ve mikroorganizmayı saçarlar. İnfekte çıkan civcivlerin ekserisinde yumurta sarı kesesi yangısı ve omtfalitis bulunur.
Yumurta içinde veya çıktıktan hemen sonra ölen embriyoların otopsilerinde, karaciğer solgun ve kolayca parçalanabilir bir kıvamda olup üzerinde, bazı olgularda 7 çok küçük nekrotik odaklara rastlanır. Dalakta da büyüme görülebilir.
Embriyoların ölme durumları, yumurta içinde bulunan veya giren mikroorganizmanın sayısı ve türü ile yakından ilgilidir. Yumurta sarışı peynirimsi, gri yeşilimsi bir görünüm almıştır. E.coli in enfeksiyonlarında yumurta sarısı sarı-gri bir renktedir.
Koligranuloma (Hjarre hastalığı)
Tavuklarda ve hindilerde. E coli’den İleri gelen karaciğer, bağırsaklar ve mesenterumda granulomaların oluşumu ile karakterize kronik bir hastalıktır. Hayvan canlı iken teşhise yeterli olabilecek spesifik semptomlar meydana gelmez. Depresyon, iştahsızlık, zayıflama, tüylerin kabarması, yumurtlayan hayvanlarda verim düşüklüğü, hareketsizlik başlıca genel semptomlar arasındadır. Stres faktörlerinin fazla olduğu kümeslerde enfeksiyon oranı yükselebilir.
Otopside, bağırsaklarda ve karaciğerde çeşitli irilikte ve tüberküloz lezyonlarına benzer bozukluklara tesadüf edilir. Hastalık bu görünümü ile tüberkülazis’in yanısıra, lenfoid leukozis ve Marek hastalıkları ile de karışabilir.
Koli Enfeksiyonları Enteritis
Tavuklarda, özel enteropatojenik E.coli’ler tarafından meydana getirilen enteritislere bakım ve beslemenin iyi olmadığı, stres faktörlerinin çok etkili olduğu kümeslerde sıkça rastlanmaktadır. Koli enfeksiyonları hastalarda, enfeksiyonu tanımlayacak spesifik semptomlar görülmez. Hayvanlarda durgunluk, tüylerin kabarması, iştahsızlık yanısıra yeşilimsi ishal ve arka kısımların kiri olması hali dikkati çeker.
Otopside, bağırsaklarda enterit tablosu görülür ve içerik, genellikle yeşilimsi renktedir. Bazı durumlarda kan izlerine de tesadüf edilir. Barsak çeperi kalınlaşmış ve ödemlidir. E.coli’ler kanatlı enteritislerinde sekonder etken olarak da bulunabilirler.
Enfeksiyon, hayvanlara bozuk, küflü, mikroplu, kokuşmuş, donmuş, vs iyi durumda olmayan gıdaların verilmesi hallerinde meydana gelebileceği gibi, barsaklarda çeşitli nedenlerle oluşan lezyonlara (koksidiozis, histomoniazis, barsak parazitleri, nekrotik enteritler, vs.) E.coli’lerin yerleşmesi ve üremesi sonu da oluşabi. lir.
Hastalığın Tavuk Kolerası, Tavuk Tifosu, Salmonellozis, Koksidiozis, Nekrotik enteritis gibi diğer enfeksiyonlarla da benzerliği vardır.
Salpingitis
Yumurtlayan hayvanlarda, yumurta kanalının (ovidukt) yangısı, direkt olarak E.coli’ler tarafından meydana getirilebileceği gibi, önceden oluşan hava kesesi yangısı ve peritonitis‘in buraya ulaşması ve mikroorganizmanın yangısal bölgede aktivite göstermesi sonu da sekonder olarak oluşabilir. Yumurta kanalının herhangi bir yerinde meydana gelen çok küçük lezyonlar. E.coli’nin yerleşmesi, kolonize olması ve hastalık yapması için yeterlidir.
Hastalarda spesifik semptomlar görülmez. Hatta belli bir döneme kadar yumurta veriminde ve kalitesinde de bir aksamaya tesadüf edilmeyebilir İleri olgular da, durgunluk, iştahsızlık, yumurta verim ve kalitesinde bozulmalar gözlenebilir. Hayvanların genel durumu değişir ve kötüye doğru bir gidiş gösterir.
Otopside, yumurta kanalı duvarı kalınlaşmış, ödemli, kanlı olup içinde mukoid ve kazeöz bir eksudat vardır.
Salpingitis E.coli’den başka, infeksiyöz bronşitis ve EDS-76 virusları tarafından da meydana getirilmektedir.
Sinovitis (Artritis)
Kanatlılarda, eklem yangıları ya septisemiler sonu mikroorganizmanın eklemlerde yerleşmesi veya eklemlerde meydana gelen zedelenmelerden etkenin girmesi hallerinde görülmektedir. Hayvanlarda, eklemlerde şişkinlik, ağrı hissi, sıcaklık, gerilik ve ödem, topallık, iştahsızlık durgunluk ve yumurta veriminde azalmalar dikkati çeker.
Otopside, hastalıklı eklem içinde mukoid, bulanık ve bazen de kazeöz bir eksudat birikintisine rastlanılır.
Tavuklarda eklem yangıları viral artritiş’de ve M.synoviae ile Staph.aureus’dan ileri gelen inleksiyonlar da bulunabilir.
Koli Enfeksiyonları “Perikarditis”
Kanatlılarda, E.coli’den ileri gelen perikarditis’ler daha ziyade septisemiler sonu meydana gelmektedir. Perikarditis’e genellikle, miyokarditis ile birlikte rastlanılmaktadır. Bazı olguların perihepatitis ve peritonitisin kalbe kadar yayılması neticesinde olabileceğini bildi ren araştırıcılar bulunmaktadır. Hasta hayvanlarda, klinik olarak sadece genel semptomlar (durgunluk, iştahsızlık, zayıflama, hareketsizlik. vs.) görülür.
Otopside kalp kesesinde kalınlaşma ve matlaşma, kese içindeki sıvıda artma ve opasite, epikardumda da benzer bozukluklar ile kalp kasında yangısal reaksiyonlara (miyokarditis) rastlanabilir.
Kanatlılarda kalpteki böyle bozukluklar, CRD, kronik kolera, salmonellozis ve diğer infeksiyonlarda da bulunabilmektedir.
Hava Kesesi Yangısı (Airsacculitis)
Tavuklarda hava kesesi yangılanmalarında Koli enfeksiyonları yanısıra, CRD, Newcastle, infeksiyöz bronşitis, aspergillozis, infeksiyöz laryngotracheitis, vb., diğer inteksiyonlarda da rastlanılmaktadır. E.coli, genellikle, sekonder etken rolünde bulunmaktadır. Hastalarda, enfeksiyonun durumuna göre, solunum sistemi bozuklukları, öksürük, tıksırık ve burundan akıntının gelmesi gibi bazı spesifik belirtiler gözlenebilir.
Otopside, hava keseleri kalınlaşmış, matlaşmış ve üzerlerinde, bazı olgularda fibrinli bir eksudat bulunur.
Hava kesesi yangısından orijin alan perikarditis, miyokarditis, perihepatitis, salpingitis gibi enfeksiyonlar da bildirilmiştir.
Sarı Kesesi Yangısı (Yolk sac infection)
Kuluçkalanma sırasında veya yumurtadan henüz çıkmış civcivlerin yumurta sarı kesesinin mikroorganizmalar tarafından yangısal reaksiyonları, iyi kuluçka hijyenine ve civcivlerin bakım ve beslenmesine dikkat etmeyen ve kötü koşullar altında bulunan yetiştirmelerde sıkça görülmektedir.
Kuluçka makinelerine konan pis ve kirli yumurtalar ile fumige edilmemiş yumurtaların etrafında bulunan çeşitli mikroorganizmalar (E.coli, Pr.vulgaris, Pr.mirabilis, B.subtilis, Ps.aeruginosa, Staph.aureus vs.) kabuk deliklerinden içeri girerek yumurta sarı kesesini kolayca enfekte edebilecekleri gibi, hijyenik koşullar altında çıkış yapamayan veya kötü koşullar altında tutulan veya nakledilen yeni çıkmış civcivlerin henüz açık bulunan göbeklerinden içeri giren mikroorganizmalar (başta E.coli olmak üzere) hastalığın oluşmasına neden olurlar. Koli enfeksiyonları bazen, birden fazla mikroorganizmanın iştirakiyle meydana gelebilir (miks enfeksiyon).
Sarı kesesi yangısı, genellikle, kuluçkalanma döneminde meydana gelerek embriyonal ölümlere, hastalıklı ve zayıf civcivlerin çıkmasına, civcivlik döneminde fazla ölümlere, gelişemeyen ve portör hayvanların meydana gelmesine yol açar.
Enfeksiyonun göbekten orijin aldığı durumlarda, civcivlerde hem sarı kesesi ve hem de göbek yangısı birlikte bulunur. Hasta hayvanlar durgun, iştahsız, göbek bölgesi şişkin, kızarık ve gergindir.
Otopside, sarı kesesi genişlemiş, damarları dolgun, içinde sulu veya bazen pıhtılı bir yumurta sarısı bulunur. Etkenin, türüne göre sarı kesesi değişik renkte (sarı, gri, yeşilimsi, vs.) görülür. Kese kolayca parçalanır ve hayvanlarda, genellikle; peritonitis meydana gelir.
Koli Enfeksiyonları “Omfalitis”
Hijyenik koşullar altında çıkmamış civcivlerde, henüz açık bulunan göbeklerinden E.coli başta olmak üzere diğer Gram negatif ve pozitif mikroorganizmalar içeri girerek göbek yangılanmalarına neden olurlar. Enfeksiyona daha ziyade büyük stres altında bulunan kuluçkahaneler de ve civciv büyütme yerlerinde sıkça rastlanır ve fazla kayıplar şekillenir.
Hastalarda göbek bölgesi ve karın şişkin ve gergin bir durumdadır. Hayvanlar durgun, halsiz ve. sallantılı yürürler. Büyüme ve gelişme durur. Civcivlerde, enfeksiyon etkeninin türüne ve hastalığın şiddetine göre ölümler meydana gelir.
Otopside, göbek bölgesinde yangısal reaksiyonlara ve ekseri olgularda da yumurta sarı kesesi yangılarına rastlanır.
Bunların yanısıra, bazı durumlarda da perikonitis, perihepatitis, perikarditis ve hava kesesi yangılarına da tesadüf edilebilir.
Yukarıda bildirildiği gibi E.coli’nin primer veya sekonder etken olarak bulunduğu koli enfeksiyonları yanısıra, bazı hastalıklardan da (Panoftalmitis, Meningitis, Osteomiyelitis) E.coli izole edilmiştir. Ancak, bunlarda da E.coli’nin sekonder bir role sahip olduğu bildirilmiştir.
Kanatlılarda Koli Enfeksiyonları İçin Teşhis Nasıl Yapılır?
1-Klinik ve otopsi bulguları: Kanatlılarda E.coli’nin primer veya sekonder etken olduğu infeksiyonları, klinik belirtilere ve otopsi tablosuna bakarak teşhis etmek oldukça güçlükler göstermektedir. E.coli birçok enteksiyonda sekonder etken olduğundan hastalığı oluşturan primer etkenin ortaya konması da önem taşımaktadır. Bu nedenle laboratuvar muayeneleri gerekli ve şarttır. Bu amaçla, laboratuvara yeterli sayıda yeni ölmüş ve hasta hayvan gönderilmesi gerekmektedir.
2-Laboratuvar muayeneleri: Etkeni izole ve identifiye edebilmek için gönderilecek materyalın antibiyotik uygulanmamış hasta canlı hayvanlardan seçilmesinde büyük yarar vardır. Ölü hayvan yerine ağır hasta olanlar tercih edilmelidir. Henüz ölmüş olan ardan, otopsi bulguları yönünden yararlanılabilir.
a) Bakteriyoskopi: Ölen veya öldürülen hayvanların lezyonlu bölgelerinden hazırlanan frotiler Gram boyama yöntemi ile boyanır. Ancak, bakteriyoskopi ile esin teşhis konamaz. Görülen mikroorganizmalar E.coli’den başka Gram negatif etkenler de olabilir. Bu bakımdan dikkatli olmak gerekir.
b) Kültür: Lezyonlu bölgelerden kanlı agara, gerekirse EMR. MacConkey, vs katı besiyerlerine ekimler yapılarak 24 saat 37 oC’de inkubasyona bırakılır. Üreyen koloniler E.coli yönünden kültürel, biyokimyasal ve morfolojik muayenelere tabi tutularak identifiye edilir. Ancak, E.coli izole edilmesine karşın, eğer başka bir etkenin varlığından şüphe ediliyorsa o zaman buna göre muayenenin düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi halde, esas etkene karşı sağaltım veya korunma önlemleri alınamaz, infeksiyon daha yaygın ve şiddetli seyreder.
Escherichia Coli Enfeksiyonlarında Tedavi
Sağaltım için mutlaka Veteriner Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.
Koli enfeksiyonları ilerlediği, lezyonların, büyük ve tahribatın fazla olduğu hallerde, kullanılacak kemoterapötiklerin etkisi pek fazla değildir veya yoktur. Enfeksiyonun başlangıcındaki olgular daha kolaylıkla ve ucuza sağaltılabilir. Bu amaçla hastalar, ayrılır, etkili antibiyotik, sülfonamid ve nitorofuranlar veya uygun sinerjik kombinasyonlar seçilerek hayvanların yemlerine veya sularına, prospektüslerine uyularak katılır ve tedavi dozunda kullanılırlar. Bu endikasyon sahasında yeni, İlaç buluşları devam etmektedir.
E.Coli’den Korunma
Koli Enfeksiyonları önlemek için etkili bir aşı bulunmadığından koruyucu önlemlere çok dikkat edilir ve titizlikle uygulanır. Bunun için,
- Kirli ve pis yumurtalar, temizlenmeden ve fumige edilmeden kuluçka makinelerine konmamalıdır.
- Kuluçka makineleri, yumurta konmadan önce dezenfekte edilmiş olmalıdır.
- Yumurta toplama kapları, depolama ve muhafaza yerleri, yumurta ve civciv taşıma kap ve kutuları çok temiz olmalıdır.
- Civciv büyütme yerleri ve ana makineleri aynı şekilde temiz olmalıdır.
- Hayvanlara çok iyi bakmalı ve her türlü strese mani olunmalıdır.
- Kümesler normal koşullarda (ısı, ışık, rutubet, koku, havalandırma, vs.) çalıştırılmalıdır.
- Çatlak yumurtalar hiçbir zaman kuluçka makinelerine konmamalıdır.
- Kuluçka makineleri uygun durumda çalıştırılmalıdır.
- Hastalıkların korunma ve kontrolünde bildirilen genel prensiplere çok dikkat edilmelidir.
Kaynakça: Kanatlı Hayvan Hastalıkları, Prof. Dr. Mustafa Arda, Medisan Yayınevi, Ankara 1994, 80-86.