İpek Böceği Yetiştiriciliği

İpek Böceği Yetiştiriciliği

İpek Böceği Yetiştiriciliği, ipek böceklerinde dişiler heterogametik (XY), erkekler ise homogametiktir (XX), ipek böceklerinde haploid kromozom sayısı da 28’dir. İpek böceklerinin zoolojik sistemde ki yeri nerede onu görelim.

Zoolojik sistemdeki yeri;

Şube………….: Arthropoda
Sınıf …………: Insecta veya Hexapoda
Takım ………..: Lepidoptera
Alt takım ……..: Macro lepidoptera-Heterocera
Üst familya …. .: Bombycoidea
Familya ……. .: Bombycidae
Cins ………… : Bombyx
Tür ………….. : Bombyx mori

İpek Böceği Yetiştiriciliğinin Hayat Evreleri

Bütün tipik lepidoptera böceklerinde olduğu gibi, ipek böceği de dört farklı hayat dönemi geçirmektedir. Hayat dönemleri ile ilgili bilgiler aşağıda ki tabloda verilmiştir.

Univoltin ve Multivoltin ırklarda hayat dönemleri (gün).

IrklarYumurta (kuluçka)LarvaKrizalit (pupa)Ergin (kelebek)
Univoltin11-14 gün24-28 gün12-15 gün6-10 gün
Multivoltin9-12 gün20-24 gün10-12 gün3-6 gün

Yumurta Evresi

Tropik bölgelerde yaşayan multivoltin ırklar en kısa hayat devrelerine sahiptir. Univoltin ırklar, sadece ilkbaharda bir generasyon oluştururlar ve verdikleri yumurtalar diğer ilkbahara kadar bekler. Bivoltin ırklarda ise yumurtalar ikinci generasyon için beklemeye girmeden 11-12 günlük kuluçka devresi geçirerek yumurtadan çıkarlar. İkinci generasyonun verdiği yumurtalar ise bekleme dönemine girerek kışı geçirir ve ilkbaharda tekrar canlanırlar. Yetiştirildiği bölgelerin (Hindistan, Tayland, vb) sıcak olması nedeniyle multivoltin ırklardan bir yılda 7-8 generasyon elde edilebilir.

Larva Dönemi

Yumurtadan çıkan larvalar, iklim ve hava şartlarına bağlı olarak süresi değişen, larva döneminde 4 defa deri değiştirir. Bu nedenle larva dönemini 5 hayat dönemine ayırabiliriz. Her hayat dönemi (yaş) yem yeme safhası ve deri değiştirme (uyku) safhası olarak ikiye ayrılır. Ülkemizde yetiştirilen univoltin ve bivoltin ırklarda larva devresinin safhaları ve süreleri aşağıda ki tabloda verilmiştir.

Larva devresinin safhaları ile bu safhalarda gerekli ısı ve nem düzeyleri

SafhaSüreIsıNem
1. yaş
Deri Değiştirme 20 saat
Yem yeme 3 gün26-28 °C% 85
2. yaş
Deri değiştirme 20 saat
Yem yeme 2 gün
3. yaş
Deri değiştirme 1 gün
Yem yeme 3 gün24-26 °C% 80
4. yaş
Deri değiştirme 1 gün
Yem yeme 5 gün22-24 °C% 75
5. yaş
Yem yeme 9-10 gün20-23 °C% 70

Larvalar yem yeme safhasında çok iştahlıdırlar ve sürekli taze dut yaprağı yerler. Baş vücuda oranla küçüktür, derinin parlaklığı ve gerginliği artar. Deri değiştirme (uyku) safhası başlangıcında yemeyi keserler ve durgunlaşırlar. Dinlenmek için yer ararlar. İpeğimsi bir madde salgılayarak yapraklar üzerine tutunurlar, başlarını yukarı kaldırarak hareketsiz bir şekilde dururlar. Deri değiştiren larvaların vücudu büyümüştür. Baş vücuda oranla büyüktür. Yem yeme safhasında parlak ve gergin olan deri, deri değiştirme sonrası gevşer, buruşur ve solgunlaşır.

Yukarıda ki tabloda verilen yem yeme ve uyku safhalarını geçerek 5. yaş yem yeme safhasına ulaşan böcek hemen hemen yumurtadan çıkış ağırlığının 10000 katına ulaşmıştır. Bu gelişme 20-25 günlük süre içerisinde oluşmuştur. Böcek erginleştiğinde genellikle 7.-9. günlerde yem yemeyi keser, tedirginleşir, başını yukarı kaldırarak sallamaya ve oldukça nemli bir sıvı salgılamaya başlar. Göğüs ve karın segmentlerinin yarı şeffaf olması nedeniyle vücudunun hemen hemen % 40’ını kaplayacak şekilde genişlemiş olan ipek bezleri deri altında fark edilebilir. Sindirim kanalının boşaldığı ve larvanın kehribar rengini aldığı bu aşamada ipek böcekleri koza örmeye hazırdır ve askıya alınmaları için toplanmaları gerekir.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Larva Evresi Çevre Şartları

Sıcaklık

Soğukkanlı canlılar olan ipek böcekleri çevre ısısından önemli ölçüde etkilenmektedirler. Çevre sıcaklığı 15-40 °C arasında olduğunda canlılıklarını devam ettirebilirlerse de sınırlara yaklaştıkça canlılıkta azalma ve gelişmede duraklama görülür. Yaş dönemlerine göre ihtiyaç duydukları ısı dereceleri yukarıda ki tabloda verilmiştir. Çevre ısısının 30 °C’nin üzerine çıkması halinde, ipek böceklerinin çeşitli fonksiyonları ve dolayısıyla larva gelişmesi hızlanır, larva dönemi kısalır ve sağlığı doğrudan etkilenir. Sıcaklığın 20 °C’nin altına düşmesi durumunda ise fonksiyonlar ve büyüme yavaşlar, larva dönemi uzar, böcekler zayıflar ve hastalıklara direnci azalır. Yüksek çevre ısısına genç larvalar daha iyi dayanır ve sağlıklı gelişimlerini sürdürebilirler. Bütün larva dönemlerinde mümkün olduğu kadar sıcaklığın sabit tutulması ve ani ısı değişikliklerinden sakınılması gerekir.

Isıtıcıların ucuz olması, zararlı gaz çıkarmaması, kolay kullanılabilir ve ayarlanabilir olması tercih edilmelidir.

Nem

Çevre ısısı ile birlikte nemin etkisi ipek böceklerini önemli oranda etkilemektedir. Genç larvaların yüksek neme daha dayanıklı olmaları nedeniyle genç yaşlarda yüksek sıcaklık ve nem, gelişmiş yaşlarda ise daha düşük sıcaklık ve nem şartları uygun olmaktadır.

Nemin doğrudan etkisi fizyolojik fonksiyonlar üzerinde kendini gösterir. Dolaylı etkisi ise yemlemede kullanılan dut yapraklarının kurumasına neden olarak ipek böcekleri tarafından tüketilmesini ve dolayısıyla böceklerin gelişimini engeller. Ayrıca yüksek nemli ortamda zararlı mikroorganizmaların üremesi ve dolayısıyla zararlı gaz çıkışı hızlanır.

Yetiştirme yerinde nemin ayarlanmasında; parafin kağıtları, yağlı kağıtlar, ıslatılmış kauçuk-köpük şeritler, ıslatılmış kağıtlar, ocak üzerinde tutulan geniş ağızlı su kapları, ıslatılmış kum dolu kaplar veya ıslak çarşaf benzeri örtüler kullanılabilir.

Hava

İpek böcekleri, fizyolojik fonksiyonları için temiz havaya ihtiyaç duyarlar. Ortamda karbondioksit yoğunluğunun artması, besleme yataklarından ve ısıtıcılardan çıkan zararlı gazların varlığı, hareketliliğin ve iştahın azalmasına neden olur. Ayrıca yetiştirme odalarında fazla işçi bulundurulması da karbondioksit yoğunluğunu arttırmaktadır. Yeterli hava sirkülasyonunu sağlayacak havalandırma düzeninin kurulması gereklidir. Havalandırma aynı zamanda ısı ve nemin ayarlanmasında da önemli role sahiptir.

Işık

İpek böcekleri ışığa çok hassasiyet gösterirler, kuvvetli ışık ve karanlıktan hoşlanmazlar, loş veya alaca karanlığı tercih ederler. Günlük 16 saatlik aydınlatma gereklidir. Karanlık ortam larva dönemini kısaltır, kuvvetli ışık ise ağır koza verme eğilimini ortaya çıkarır, her iki durumda da beslenme, gelişme ve uyku düzensizlikleri görülür.

Koza Örme Devresi (Krizalit, Pupa)

Askıya alınan ipek böcekleri koza örmeye başlarlar ve multivoltin ırklarda 2-3 gün, univoltin ve bivoltin ırklarda 3-4 gün içerisinde koza örme işlemi biter. Koza örümünün 4. veya 5. gününde krizalit haline dönüşen ipek böceği, 8-14 gün süren krizalit devresinde metamorfoza uğrayarak kelebek haline dönüşür. Alkali yapısındaki salya yardımıyla kozayı delerek dışarı çıkar.

Koza Örme Döneminde Gerekli Çevre Şartları

Kaliteli koza üretimi için askı döneminin ilk 50 saatinde 26 °C’yi geçmeyen 22-23 °C’lik ısı ve % 60-70 nisbi nem gereklidir. Larvaların vücut sıvılarının devamlı buharlaşması (vücut ağırlığının % 40’ı kadar) ve koza örmeden önce sulu bir dışkı çıkarmaları (100 böcekten 40 ml idrar) yetiştirme yerinin nemini arttırır. Bu nedenle askıların altına nem emici maddeler veya sergiler konulmalı ve havalandırmaya önem verilmelidir. Ani ısı ve nem değişiklikleri ipek ipliğinin incelmesi veya kalınlaşmasına neden olarak çekim kabiliyetini azaltır.

Koza hasadının zamanı önemlidir. Henüz olgunlaşmadan hasadın yapılması lekeli ve düşük kaliteli kozalara, geciktirilmesi ise parazit vb etkenlerden zarar görmesine neden olur. En uygun koza hasadı ilkbahar ve geç sonbahar dönemlerinde koza örümünün 7.-8. günleri, yaz ve erken sonbaharda ise 6.-7. günleridir.

İpek böcekleri koza örmek için vücut uzunluğunun karesi kadar alana ihtiyaç duyarlar. Askılarda sık olarak ipekböceği bulunması ortamdaki nemi arttırır, koza kalitesini olumsuz etkiler, lekeli ve çifte koza oranını arttırır. İpek böcekleri askılara zamanında alınmalı, askılar meyilli yerleştirilmeli ve standart askılar kullanılmalıdır. Askı odasında çok parlak veya gölgeler oluşturan ışık kullanılmamalıdır. Gölgeli kısımlarda birikme sonucu çifte koza, kirli ve lekeli koza oranı artar.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Kaliteli Kozada Aranan Nitelikler

Kozaların Boğulması, Depolanması

Yaş kozalar, içlerinde canlı ipek böceği bulunması nedeniyle uzun süre muhafaza edilemezler. Kelebek haline dönüşen ipek böceğinin kozayı delmesini engellemek gerekir. Bu nedenle canlı pupaların 7.-8. günlerde öldürülmeleri (boğulmaları) şarttır. Bu amaçla yaygın olarak buhar, kuru sıcak hava, güneşte kurutma, fırınlama vb yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca radyo dalgaları, -10 ile -12 °C’lik soğuk hava ve bazı gazlar da denenmektedir. Ülkemizde uygulanan buharla boğma işlemi, kozaların 70-75 °C’lik ısıda 10-15 dakika tutulması esasına dayanır.

Depoların önceden dezenfekte edilmesi ve depoda dezenfektan izinin kalmaması gerekir. Depolanacak kozalar iyice kurutulmalıdır. Zaman zaman bozuk, lekeli, küflü vb kozalar ayıklanmalı, sağlam kozalar sık sık çevrilmeli, nisbi nemin % 70’i aşmamasına dikkat edilmeli, depo iyi havalandırılmalı, kozaya zarar veren kuş, kertenkele ve dermestes (sinek) türlerinden korunmalıdır.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Son Evre Ergin (Kelebek) Dönem

Kelebek devresi ırka ve mevsime bağlı olarak 3-10 gün arasında sürer. Kelebekler kozadan çıktıktan sonra çiftleşmeye, çiftleştikten sonra da yumurtlamaya hazırdırlar. Yem yemezler ve uçamazlar. Dişiler erkeklerden daha büyüktür ve daha yavaş hareket ederler. Multivoltin kelebekler ortalama 400, univoltin ve bivoltinler ise 500-600 yumurta yumurtlayabilirler.

Bazı Önemli Özellikler

Bugüne kadar ipekböceğinin 260 dan fazla karakteri üzerinde durulmuştur. Özellikle suni mutasyonlar ve hibrit elde etmek için yapılan melezlemeler, üzerinde araştırmaların yoğunlaştığı önemli konulardır. Crossing-over yüzdelerinden yararlanılarak kromozom haritaları hazırlanmış ve 19 kromozom üzerinde 81 lokus belirlenmiştir. Diğer 9 kromozom üzerinde ise yeterli çalışma yapılmamıştır.

Koza ağırlığı, koza gömleği ağırlığı, krizalit ağırlığı, ipek uzunluğu, ipek kalınlığı gibi ekonomik özellikler ile larva ağırlığı arasında önemli korelasyonlar vardır. Erken olgunluk, normal olgunluk ve geç olgunluğu determine eden büyüme genleri cinsiyet kromozomları üzerinde yer almaktadırlar. Üç deri değiştirme, dört ve beş deri değiştirmeye dominanttır. Voltinizm genlerini ise şöyle sıralayabiliriz; univoltinizm > bivoltinizm > multivoltinizm.

Ticari hibrit elde etme çalışmalarının sonucunda Japonya’da 1914 yılında ilk ticari hibrit üretimi gerçekleştirilmiştir. Kısa sürede hibritler saf ırkların yerini almış, hibrit üretimi zamanla diğer ülkelere de yayılmıştır.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Yetiştirme Şartları

Dut yaprağı

İpek böceği yetiştiriciliği öncelikle dut yaprağının teminine bağlıdır. İyi kaliteli ve bol dut yaprağının elde edilebileceği her mevsimde ipek böceği yetiştiriciliği yapılabilir. Dut yaprağının varlığına ve miktarına bağlı olarak ipek böceği yetiştiriciliğinin yapılıp yapılmayacağı ve kapasitesi belirlenir. Yaprak verimi ve ihtiyacının çok dikkatli hesaplanması ve planlamanın buna göre yapılması çok önemlidir.

En uygun şartlarda yılda, hektar başına 20-25 ton yaprak elde edilebilir. Bir kutu (20000 yumurta) ipekböceği tohumu için ülkemiz şartlarında 750-800 kg dut yaprağına ihtiyaç vardır. Diğer bir deyişle 40 dut ağacı gereklidir.

İşçi

Ülkemizde ipekböceği yetiştiriciliği için işgücü genellikle kadın ve çocuklardan sağlanmaktadır ve boş zamanları değerlendirme açısından önem taşımaktadır. Bir kutu tohumdan koza elde edilinceye kadar 18.4 yevmiye erkek işgücüne ihtiyaç duyulmaktadır.

Yetiştirme yeri

Yetiştirme yerleri ayrı olarak inşa edilebileceği gibi yetiştiricinin kendi evinin bir odası şeklinde de olabilmektedir. Ancak önemli olan gerekli sıcaklık, nem, havalandırma ve ışıklandırmayı sağlayabilecek yerlerin hazırlanmasıdır. Ülkemiz şartlarında binaların kuzey-güney yönünde inşa edilmesi uygundur.

Ekipmanlar

İpek Böceklerinin Yetiştirme Hazırlıkları

  1. Güneş ışığının tohum kutuları üzerine doğrudan gelmemesi, koyu renkli kutularda muhafaza edilmesi,
  2. Tohumların yüksek ısı veren motor, kalorifer vb yerlere konulmaması,
  3. Tohumların bulundurulduğu yer ve taşıyıcıların temiz olması,
  4. Taşıma araçlarının havalandırılabilir olması, kutuların kapalı ve havasız yerlerde bulundurulmaması,
  5. Özellikle zirai mücadele ilaçları gibi zehirli, petrol ve ürünleri gibi zararlı maddelerle bir arada bulundurulmaması,
  6. Sigara dumanıyla temasının önlenmesi gerekir.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Kuluçka

Yumurtalardan bir örnek çıkış elde edilebilmesi için gerekli çevre şartlarının sağlanması gereklidir. Kuluçka odaları veya dolapları temiz, dezenfeksiyona uygun, gerekli ısıtma, aydınlatma, havalandırma ve nemlendirme düzeneklerine sahip olmalıdır.

Kışlamayan ve asit muamelesinden sonra hemen kuluçkaya konulacak yumurtalar için 24-26 °C’lik ısı ve % 75-80 nem gereklidir. Kuluçka dönemi boyunca ısı ve nem sabit tutulmalıdır.

Kışlayan ve soğuk muhafazada tutulan yumurtalar hemen 24-25 °C’lik ısıya maruz bırakılmazlar. İlk 3 gün 15 °C ısı ve % 75 nem, 2 gün 18 °C ısı ve % 75 nem, 4 gün 24 °C ısı ve % 80 nem, daha sonra 25-26 °C ısı ve % 85 nem uygulanır. Kuluçka süresi 11-14 gün arasındadır.

Kuluçkanın sonlarına doğru yumurtalar koyu renkli kutularda tutulurlar ve renk maddelerinin oluşumundan itibaren de 16 saat ışık uygulanmaya başlanır. Uygun olan mevsimlerde gündüz aydınlık, gece karanlık tutulması birörnek gelişme ve çıkış için gereklidir.

Herhangi bir nedenle kuluçkaya konulup uyandırılan yumurtaların gelişiminin durdurulması ve çıkışın ertelenmesi gerekebilir. Bu durumda kuluçkanın 2. veya 3. günü yumurtalar 5 °C’de bir hafta bekletilebilir. Bu soğukta bekletme işlemlerinde nem % 75’in altına düşürülmemelidir.

Yumurtaların içinde gelişen larvaların temiz, sıcak, nemli, havalandırılabilir ve fazla gün ışığı almayan bir ortama ihtiyacı vardır. Bunları sağlamak amacıyla, yumurtaların gübre içine gömülmesi, yatak içine, mangal veya soba altında, koyun veya koltuk altında tutulması ile direk güneş ışığına maruz bırakılması gibi hatalı uygulamaların zararlı olduğunun bilinmesi gerekir.

Çıkış

Larvaların yumurtalardan çıkışı genellikle sabah saat 8 civarında yoğunlaşmaktadır. İki saat içerisinde yem yeme iştahı kazandıkları için, besleme yataklarına saat 10 civarında alınmaları uygundur.

Bir örnek çıkışı sağlamak amacıyla yumurtalar bir gün önceden siyah kutular içinde tutulurlar. Böylelikle erken gelişenlerin çıkışı engellenmiş, geç gelişenlerin de gelişmesi sağlanmış olur. Çıkış günü yumurtalar ışığa maruz bırakılır ve oluşan ışık uyarımıyla birörnek larva çıkışı gerçekleştirilir. Bir gün içerisinde % 90 oranında çıkışın tamamlanması gerekir. Çıkış % 50-60 oranında gerçekleşmişse, larvaların besleme yataklarına alınması ertelenebilir. Bu amaçla çıkan larvalar yumuşak bir kağıt içine konularak 7-10 °C ısıda 3 gün kadar bekletilebilir. Nem ise % 75’in altına düşürülmemelidir. Bütün yumurtalardan çıkış tamamlandığında eski ve yeni çıkanlar karıştırılarak besleme tablalarına alınır.

Tohum kutularında bulunan yumurtalardan çıkan larvaların besleme tablalarına alınmasında dikkatli olmak gerekir. Bu amaçla kutuların üzeri ince gözenekli kanaviçe, seyrek tülbent veya ince delikler açılmış kağıtlarla kaplanır. Bez veya kağıtların üzerine 0.5 cm büyüklükte dut yaprakları serpiştirilir. Larvaların tamamı dut yapraklarını yemek üzere yukarı çıktıklarında bez veya kağıtlar dikkatlice tutularak besleme yataklarına taşınır. Larvaların zedelenmesi nedeniyle tüy kullanılması tavsiye edilmez. Besleme yataklarına alınan larvalara 2 saat sonra ilk yemleme yapılır.

Yemleme

İpek böceklerinde sağlıklı, normal ve birörnek gelişme sağlayabilmek için iyi kaliteli ve yeterli miktarda dut yaprağı kullanılmalıdır. Yaprak miktarının yeterli olmaması veya kalitesiz yaprak kullanılması, gelişme düzensizliklerine sebep olur. Bunun sonucunda birörnek gelişme sağlanamaz ve aynı anda uyuyan ve yem yiyen ipek böcekleri birlikte bulunurlar. Özellikle ilk üç yaş döneminde yetersiz yemlemenin etkisi daha belirgindir. Yemlemede gereğinden fazla yaprak kullanılması da ekonomik değildir ve hem işgücü hem de yaprak israfına neden olur.

Larvalar ilk üç yaş döneminde yaprağın üzerinden ortasını, son iki yaş döneminde ise kenarlarını yerler. Her yaş dönemi 7 farklı safhada incelenebilir. “İlk besleme safhası”nda larvalar iştahlıdır. Bundan sonraki “iştahın azaldığı” ve “az yeme safhaları”nda iştah azdır ve tüketim azalır. İştahın tekrar arttığı “aktif safha”‘da yaprak ihtiyacı çok artar ve “son besleme safhası”nda bu artış devam eder. “Uyku öncesi safha”‘da ise iştah giderek azalır ve “uyku safhası”ndan önce kesilir. Bu safhalar dikkate alınarak yemlemenin düzenlenmesi en uygun olanıdır.

Larvalar 25-30 günlük yemleme döneminde 30 gram kadar yaprak tüketirler. İlk üç yaşta % 2, dördüncü yaşta % 10 ve beşinci yaşta % 88’lik yem tüketimi gerçekleşir. Her kutuda 20000 yumurta vardır ve bunların 18000’inden larva alınabilir. Besleme döneminde ölenler ve küne ile atılanlar çıkarıldığında 16000 larva gelişebilir. Sonuç olarak 30 gram hesabıyla 480 kg dut yaprağına ihtiyaç vardır. Kuruyup solan ve atılan yapraklar da ilave edildiğinde 600 kg yaprak, bir kutu ipek böceğini beslemek için yeterli olmaktadır.

İpek böceğinin gelişmesi yaprak miktarı kadar yaprak kalitesinden de etkilenmektedir. Böceklerin ihtiyaç duyduğu yaprakların elde edilebilmesi için gerekli şartlar şöyle sıralanabilir;

Genç ipek böcekleri ince, yumuşak, su, protein ve şeker içeriği yüksek, nişasta ve selüloz içeriği düşük, küçük ve filiz halindeki yaprakları, gelişmiş ipek böcekleri de protein oranı yüksek olan, su oranı fazla olmayan yumuşak ve gelişmiş yaprakları iyi değerlendirirler.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Temizlik

Solan ve kuruyan yapraklar, dışkılar, deri döküntüleri, ölü ve sağlıksız larvalar vb maddelerle kirlenmiş olan besleme yataklarının zaman zaman temizlenmesi gerekir. Aksi halde, yataklarda nem oranı yükselmekte, mikroorganizmaların çoğalması kolaylaşmakta, fermentasyon sonucu oluşan ısı ve gazlar ipek böceği gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

İlk yaş dönemlerinde çok küçük olan larvalara zarar vermemek için sık temizlik yapılmamalıdır. Yatakların temizlenmesi 1. yaşta bir kere, 2. yaşta iki kere (birinci uykudan sonra, ikinci uykudan önce) ve 3. yaşta 3 kere (ikinci uyku sonrası, yaş ortası, üçüncü uyku öncesi) yapılır. Son iki yaşta (4. ve 5. yaş) yetiştirme şekli önem taşımaktadır. Yaprakların tek tek veya kısa dal parçaları şeklinde verildiği çok katlı sistemde her sabah temizlik yapılmalıdır. Besleme tablası olmayan 2-3 katlı sabit sistemde; 4. yaşta iki, 5. yaşta üç kere temizlik yapılabilir. Yapraklı dalların kullanıldığı 1-2 katlı sabit sistemde ise üç kere (üçüncü uykudan 2 gün sonra, 5. yaşta, askıdan önce) temizlik yeterlidir.

Temizlenecek besleme yatağı üzerine temizlik ağları serilir, ağ üzerinde bir veya iki kere yemleme yapılarak bütün sağlıklı larvaların gözeneklerden geçerek ağın üzerine çıkması sağlanır. Daha sonra ağ temiz besleme yatağına aktarılır. Kirli besleme yatağı temizlenerek yeni larvalar için hazırlanır.

Sıklık

İpek böcekleri geliştikçe büyüklükleri artmakta ve dolayısıyla yataklardaki böcek sıklığı da artmaktadır. Aşırı sıklık olması durumunda, hareketin kısıtlanması, yem yemede ve gelişmede düzensizlikler, birbiri üzerine yığılmalar, fermentasyon sonucu gaz birikimi ve ısının yükselmesi, dolayısıyla sağlıksız bir ortam şekillenir. Aşırı seyreklik ise yaprak zayiatı, ekipmanın gereksiz yer kaplaması ve işgücü israfına neden olur.

İpek böcekleri özellikle genç yaşlarda çok hızlı geliştiklerinden sık sık ve genellikle yatak temizliği sırasında seyreltilmelidir. Bu amaçla özel çubuklar kullanılır.

Yetiştirme yerinin ısısı ve nemi fazla olduğunda veya yataklarda ıslaklık arttığında böcekler seyreltilerek hem ısının düşmesi hem de yatakların kuruması sağlanabilir.

Kireç Uygulamasının Yapılması

İpek böceği hastalıklarının tedavisi yoktur. Öyle ise yapılacak tek iş ipek böceklerini hastalandırmayacak ortamı sağlamaktır.

İpek böceklerinde bakteri, virüs, mantar diye adlandırdığımız mikroplar hastalık yapar. Besleme yerimizi bu mikroplardan ne kadar arındırırsak başarı şansımız da o kadar artar. Bunun için en uygun malzeme sönmüş kireç tozudur.

Kireç Nasıl Temin Edilir

Sönmüş Kireç piyasada özellikle inşaat malzemeleri satılan iş yerlerinde hazır olarak satılmaktadır. Eğer üretici kendisi sönmemiş kireç alarak bundan sönmüş kireç elde etmek isterse, Beton bir zemin üzerine veya bir kova içine taş halindeki sönmemiş kireç parçaları konur. Bunların üzerine yavaş yavaş el ile su serpilerek parçalanarak dağılmaları sağlanır. Daha sonra elekten geçirilerek un halinde kapalı bir kapta toplanır. Bu şekilde hazırlanmış 15-20 kg toz kireç bir kutuluk beslemeye yeterlidir.

Kireç Tozu Nasıl kullanılır

Kireç tozunu, besleme esnasında besleme yatağına gelerek çoğalan mikroplara karşı kullanırız. Bu iş için en uygun zaman ipek böceklerinin yaprak yemediği uyku yani deri değiştirme dönemleridir. İpek böcekleri uyku devresine girdiğinde küne dediğimiz besleme yatağının üzerine ipek böceklerini de örtecek şekilde kireç tozu serpilir. Serpme işleminde küçük bir elek veya süzgeç kullanılması yerinde olur.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Hastalıklar ve Zarar Veren Canlılar

Protozoa hastalıkları: Karabatan (Pebrin).

Bakteriyel hastalıklar: Baygınlık (Flacherie) hastalığı, Sindirim organlarının bakteriyel hastalığı, Septisemi, Sotto, Kort.

Virus hastalıkları: Sütleme (Grasserie) (sarılık), Sitoplazma polihedrosisi, Bulaşıcı Flacherie, Gattine.

Mantar hastalıkları: Kireç hastalığı (Muscardine, Calcino), (Kireç hastalığının 4 türü vardır; Beyaz muscardine, Yeşil muscardine, Sarı muscardine, Kırmızı muscardine), Aspergillus ve Sterigmatocystis.

Zararlılar: Uzi sineği, Uji sineği (Japon Ujisi (Kyoso sineği)), Dermestid böcekleri (Dermestes’ler, Anthrenus’lar, Attagenus’lar), Kurtçuk (Pediculoides ventricosus), Nematodlar, Karıncalar, Kertenkeleler, Fareler, Sincaplar, Kuşlar.

Sütleme Hastalığı (Grasserie)

Bir virüs hastalığıdır. En önemli etken değişken hava sıcaklığıdır. Gece-gündüz sıcaklık farklılıkları hastalanmayı çabuklaştırır. Bunun yanında yetersiz beslenme, kalitesiz (özellikle kızışmış ve ıslak) yaprak, aşırı nemli ortam, yetersiz havalandırma hastalığı tetikler.

Hastalanan böceklerde görülen en belirgin özellik boğumlarının şişmiş olması ve boğum aralarının içlerinin sarı renkli irinle dolu olmasıdır. Hasta böcekler kendilerini küne kenarlarına atarlar. Böceğin ayaklarından biri koparıldığında süt renginde bir sıvı akar.

Hasta böcekler dolaşırken boğum aralarından veya ayaklarından akan iltihap yapraklara ve küneye bulaşır. Bu bulaşık yaprağı yiyen veya bu sıvılara vücudu sürtünen diğer böceklerde hastalanır.

Hasta böcek görülür görülmez ortamdan uzaklaştırılmalı, eller dezenfekte edilmeli ve toz kireç uygulanmalıdır. İlk üç yaşta hastalanan böcekler 3-4 günde, 4.-5’nci yaşlarda hastalanan böcekler 5-6 günde ölürler.

Baygınlık Hastalığı

Bir bakteri hastalığıdır. Aşırı sıcak ve nemli ortamlarda gözlenir. Hastalık ölüme yakın zamanda anlaşılır. Ölümden sonra vücut önce sertleşir, daha sonra yumuşar. Karşıdan bakıldığında böcek baygınmış gibi görülür. Ama dokunulduğunda içi boşmuş gibi çöker, süngerimsi bir yapıdadır. Ölü böcekler çürürler. Önce kızılımsı bir renk alır, sonra siyahlaşır. Deri parçalanırsa pis bir koku yayılır.

Hastalık özellikle dışkı ile yayılır. Sağlam böcekler bulaşık yaprağı yiyince hastalanırlar. Özellik ile 5. yaşın sonlarına doğru hastalık gözle görülür bir hal alır.

Hasta böcekler toplanıp imha edilmelidir. Elle toplanıyor ise toplamadan sonra eller dezenfekte edilmeli ve kireç uygulanmalıdır.

Kireç Hastalığı

Mantar hastalığıdır. Deri yoluyla hastalık meydana gelir ve yayılır. Özellikle aşırı nem ve dengesiz sıcaklıklar etkendir. Basık tavanlı yerler, nehir ve göl kıyılarında sıkça görülür.

Beyaz, yeşil ve sarı kireç gibi çeşitleri olmakla beraber yaygın olarak beyaz kireç hastalığı görülür.

Hastalık özellikle nemim %90 civarında seyrettiği yerlerde görülür.

Mikroplar deri yoluyla böceğin vücuduna girerler. Böceklerde iştah kaybolur ve hareketler yavaşlar. Giderek durur ve 3-5 gün içinde ölür. Vücut önce pembeleşir sonra vücut beyaz miseller ile kaplanır.

Koza örmek üzere iken hastalanan böcek kozayı örebilir. Ama koza içinde taşlaşır.

Pebrin Hastalığı

Nosema veya Karataban hastalığı olarak da adlandırılır.

Hastalık iki yolla bulaşabilir;
-Yumurta yoluyla
-Aynı familyaya mensup kelebek tırtılları yoluyla

Uygun olmayan besleme koşulları (uygun olmayan yaprak, gece-gündüz dengesiz sıcaklıklar, aşırı rutubet, alt değiştirmeme vb.) hastalık yayılmasını kolaylaştırır.

Çevresel faktörlerden gelebilen hastalık, kelebekgiller familyasındaki böceklerin (Amerikan beyaz kelebeği, lahana kelebeği vb.) larvaları dut bahçesine yuvalandığında, bunların tırtılları yaprak yer. Yapraklar bu dönemde ipek böceklerine verildiğinde, yaprakla gelen tırtıllar veya yaprağa bulaşık dışkıdaki sporlar vasıtasıyla ipek böceklerine bulaşır.

Hastalanan böcek 4-5 gün içinde ölür. Ama hastalığın 2. ve daha sonraki evreleri denen dönemin sonuna doğru bütün böcekler ölürler.

Şöyle özetlenebilir. Başta hastalanan 15-20 böcek yaşarken dışkıları vasıtasıyla diğer böceklere hastalığı bulaştırır. İlk böcekler 4-5 günde ölürken diğer böcekler hastalığı bulaştırmaya devam eder. Böylece 2. 3. ve sonraki etkileri denen dönemler yaşanır.

Çevreden çok nadir de olsa gelebilecek hastalık ise lokal hastalığa (sadece o bölgede) sebep olabilir.

Üreticilerin hasta böcekleri tespit etmesi çok zordur. Ancak mikroskop muayenesi ile hastalık netleşir.

İpek Böceği Yetiştiriciliğinde Zehirlenmeler

Özellikle zirai ilaç bulaşıklı yapraklar zehirlenmelere sebep olmaktadır. Getirilen yapraklar önce 40-50 böceğin olduğu bir tablada denenmeli, böcekler ölmüyor ise diğer böceklere yaprak verilmelidir.

Böcek beslenen mekânlarda sinek, pire vb. haşereye karşı kimyasal ilaç kullanılmamalıdır. Kullanıldığı taktirde en az 4-5 yıl buralarda böcek beslenmemelidir. Çünkü ilacı emen duvar yada tahta aksam sıcaklığı ve rutubeti görünce bu bulaşığı kusar, ortamda buharlaşması sonucu böcekleri zehirleyerek öldürür.

Hastalıklarda Dikkat Edilecek Hususlar

Hastalıklarda şu konulara dikkat edilmelidir; Hastalanan böcek mutlaka ölür. Önemli olan böcekleri hastalandırmamaktır. Bunun içinde ek tabloda verilen sıcaklık, rutubet, küne temizleme değerleri gerçekleştirilmelidir.

Sıcaklıkta gece-gündüz istenen değerler korunmalıdır.

Yaprak kalitesi çok önemlidir. Beslemede kullanılan yaprak taze olmalı. Kızışmış, tozlu, çamurlu, ıslak yapraklar kesinlikle böceğe verilmemelidir. Günde 24 saati 4’e bölmek suretiyle en az 4 defa yem verilmelidir.

Böcek beslenen mekân sık havalandırılmalı, aşırı rutubete askıda dahil izin verilmemelidir.

Her uykuda kireç uygulanmalı ve uykudan sonra alt temizlenerek böcekler yayılarak sıklığa izin verilmemelidir.

5. yaşta ilk 6 gün günde bir kez sönmüş kireç tozu uygulanmalı ve iki günde bir küne temizlenmelidir. Askı döneminde yeterli askı kullanılarak böceğin küneye sarması engellenmelidir. Az askı kullanıldığında böcek küneye sarabileceği gibi özellikle künede rutubet fazla ise askı ararken dolaşıp ipeğini sarf ederek koca böcek olması engellenmelidir.

Askı döneminde sıcaklık 24 °C dolayında ve rutubet %60 civarında olmalıdır. Bol bol havalandırma yapılmalıdır.

İpek böceklerinde hastalıklar özellikle 5. yaşın 4. gününden sonra daha belirdin olarak fark edilir. Hastalanan böcekler ortamdan uzaklaştırılarak imha edilmeli. Hasta böceğin alındığı yerler kireçlenmeli, iş bitiminde eller mutlaka dezenfekte edilmelidir.

    Exit mobile version